Etiket: yatırım

  • Erzurum’a yatırım yapan başımızın tacıdır

    Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz, Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yatırım yapan işadamlarına ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Belediye Meclis Üyesi Cafer Pala ve Başkan Yardımcısı Hadi Zaimoğlu ile birlikte yatırımcıları ziyaret eden Başkan Cengiz, işadamlarıyla sohbet etti. Üretimin yapıldığı fabrikalarda da incelemelerde bulunan Cengiz, yerel ürünlerin kalite ve standardının çok yüksek olduğunu ve halkın bu ürünlere sahip çıkmak adına önceliğini Erzurum markalarına vermesi gerektiğini ifade etti.

     
    YATIRIMCILAR BAŞIMIZIN TACI
    Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım ve üretim yaparak istihdama katkıda bulunan işadamlarının her zaman yanlarında olduklarının altını çizen Başkan Cengiz, “Şehrimizin kalkınması ve gelişmesi için üretim yapan, insanımıza iş ve aş imkanı sunan her müteşebbis bizim başımızın tacıdır. Yerel yöneticiler olarak bizlerin görevi onlara destek olmak, moral ve motivasyonlarını artırmaya yönelik çalışmalarda bulunmak. Aziziye Belediyesi olarak, biz üzerimize her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Göreve başladığımız ilk günden itibaren ilçemize yatırım yaparak, bölgemizde istihdama katkıda bulunacak her müteşebbise kapımızın ardına kadar açık olacağını söyledik. Yeterki şehrimizin insanına iş ve aş kapısı açacak yatırımcılar olsun. Biz onların memurları gibi çalışmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

     

     
    YEREL ÜRÜNLERİ TÜKETELİM
    Yöneticilerin olduğu gibi, işadamı ve yatırımcıların da motivasyonlarının önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Cengiz, üreten ve istihdam sahası oluşturan müteşebbislerin her zaman desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yerel ürünlerin tüketimi konusunda vatandaşlara da büyük görev düştüğünü hatırlatan Başkan Cengiz, “Üretimde Erzurum çok ciddi mesafe kat etti. Artık her sektörde vatandaşlık sorumluluğuyla yerel ürünleri desteklemek için sahip çıkmalı bu şehrin yatırımcısına gözbebeğimiz gibi bakmalıyız.” diye konuştu.

     

     
    İŞADAMLARI : ÇOK FAZLA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ
    Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren işadamları da, Başkan Cengiz’e teşekkür ederek, “Yatırımcılar aslında çok fazla bir şey istemiyorlar. Şehrin yöneticilerinin kapımızı çalıp, ‘bir ihtiyacınız var mı?’ demeleri bile bizler için çok önemli. Yüzlerce insan buralarda ekmek yiyor ve bizler bu şehrin insanına iş vermekten her zaman gurur duyuyoruz. Şehrimizden ve yöneticilerimizden isteğimiz bizlere sahip çıkmaları, her sektörde yerel ürünleri tercih etmeleridir.” şeklinde konuştular.

  • Altın yatırımcısına yarı

    Altın yatırımcısına yarı

    Altının ons fiyatı geçen hafta destek seviyelerini bir bir kırarak Temmuz 2011’den bu yana en düşük seviyesine gerileyerek 1.481 dolara kadar düştü. Uzmanlar ise yatırımcıları uyardı: “Bazı fonlar ve yatırımcı şirketlerin altına dair ilginç ve komik felaket senaryoları var. Burada dikkat edilmesi gereken konu psikoloji.”

     

    Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı haftalık bazda yüzde 2,43 oranında azalarak 88,50 liradan, Cumhuriyet altını ise 596 liradan işlem gördü.

     

     

    Altın fiyatlarını AA muhabirine değerlendiren Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Güney Kıbrıs’ın kaynak ihtiyacını karşılamak için altın satacağı yönündeki haberler,Avro Bölgesi’ndeki mali yapısı zayıf ülkelerin de altın satabileceği beklentisini oluşturdu” dedi.

     

     

    Altın fiyatlarının Fed eyalet başkanlarından gelen açıklamalarla haftaya bir miktar yükselişle başladığını belirten Yıldırımtürk, hafta ortasında açıklanan Fed tutanaklarında parasal genişlemenin toparlanma hızına duyarlı olarak planlanandan önce sonlandırılacağı sinyaliyle altın fiyatının yönünü yeniden aşağıya çevirdiğini söyledi.

     

     

    Yıldırımtürk, altın fiyatlarındaki sert düşüşte finans dünyasının önde gelen yatırım bankaları ve “para sihirbazı” unvanlı piyasa oyuncularının geleceğe ilişkin altın fiyatları tahminlerini aşağıya revize etmelerinin büyük etkisi olduğunu savundu.

     

    Yıldırımtürk, “Altın fiyatı son bir haftalık süreçte yaklaşık 96 dolar geriledi” diye konuştu.

    Bu kadar kısa zamanda bu kadar sert düşüş pek de beklenmeyen bir düşüş oldu”

    Stratejist Ahmet Mergen de Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin Güney Kıbrıs’ta altın satışı haberlerine ilişkin açıklamalarının ardından yatırımcıların altın yatırımlarını azaltarakhisse senedi ve diğer yatırım enstrümanlarına yöneldiğini kaydetti.

     

     
    Mergen, “Ekonomiler düzeldikçe ve kaos ortamından uzaklaşıldıkça altın fiyatı değer kaybedebilir denildiyse de bu kadar kısa zamanda bu kadar sert düşüş pek beklenmeyen bir düşüş oldu. ETF’deki (Exchange traded fonları) varlıkların bin 181 ton ile en düşük seviyeye inmesi de moralleri bozmuş olup panik satışlarını getirmiş olabilir” yorumunu yaptı.

     

     

    “Büyük fonlar insanların psikolojileri üzerinden para kazanıyor”

    Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş ise altın fiyatlarının bugünlerde ciddi baskı altında olduğunu vurgulayarak, fiyatları belirleyen en temel unsurun yatırımcı psikolojisi olduğunu dile getirdi. Karakaş, fiyatlardaki negatif baskının sebebi olarak yurt dışındaki büyük fonları göstererek şöyle devam etti: “Bazı fonlar ve yatırımcı şirketlerin altına dair ilginç ve komik felaket senaryoları var. Dikkat ederseniz ’ons fiyatı 1.920 dolarken 3.000 hatta 4.000 dolar olacak’ denilmişti. Akabinde çok mantıksız bir şekilde inanılmaz bir düşüş yaşandı. Burada dikkat edilmesi gereken konu psikoloji. Eğer ’altın düşecek’ deniliyorsa çıkma eğilimine geçeceği düzeltme hareketini yapıyor demektir. ’Çok çıkacak’ deniyorsa aynı şekilde mutlaka düşecektir. Artık büyük fonlar bunu planlıyor. İnsanların psikolojileri üzerinden para kazanma formülü bu.”

     

     

     

    Altın fiyatlarının güvenli liman olmaktan çıkmasıyla ilgili tartışmaları aşırı bulduğunu ifade eden Karakaş, “Daha 2 ay öncesinde en güvenli liman olan altın için ne kadar çabuk ’artık güvenilir bir yatırım aracı değil’ demeçleri görür olduk. Bunlara kanmamak lazım. Şuna bakmak lazım; altın binlerce yıl boyunca en güvenilir yatırım aracı olmuştur. Dünyadaki merkez bankaları halen altın alımlarını sürdürmektedir. Dünyada borsalar yükselirken siz olsanız elinizde değerlenen borsakağıdını mı satarsınız yoksa altınınızı mı?” şeklinde konuştu.

     

     

    “Soros’un demeçleri mutlaka etkilidir ama geçici olarak”

    Altın fiyatlarındaki düşüşün nedeninin sadece George Soros’un açıklamaları olamayacağını söyleyen Karakaş, şunları kaydetti: “Altın fiyatlarının bu noktalara gelmesinde Soros’un demeçleri evet mutlaka etkilidir ama geçici olarak… Dikkat ederseniz Soros fonu geçen yıl 1.600 ve 1.700 ons bandında altın yatırımlarını artırdığını açıkladı. Nedeni daha önceden yaptığı ’altın 2.500 ons olabilir’ açıklamaları. Uzun vadede altın 2.500 hatta 3.000 ons seviyelerini görebilir. Artık altın merkez bankalarında bir karşılık, bir para, bir nakit haline geldi.

     

     

    Türkiye Merkez Bankası bile altın karşılıklarını önce yüzde 25’e, daha sonra 30’a çıkardı. Dünyadaki birçok merkez bankası da aynı şekilde. Fonların insanların psikolojileri üzerinde beklentiyi satın alma girişimleri kısa zamanda tüm dünyada anında tepki verir hale geldi.”

     

     

     

    “Petroldeki ’büyük oyun’ altında zor oynanıyor”

    Bir dönem Soros’un açıklamalarıyla petrolün varil fiyatının 140 dolara kadar ulaştığını hatırlatan Karakaş, “O dönemde deniyordu ki; ’200 dolar olacak’. Konuşmalar yorumlar başladı. 2 ay içinde 32 dolarları yani maliyetinin altını gördü. Dubai batma aşamasına geldi. Bu büyük bir oyun. Bu oyun altında zor oynanıyor. Yani altının fiyatının çıkması için ilk önce altın üzerinde ciddi bir baskı oluşturmak lazım. Böylece insanlar çok düşmediğini görünce altına saldırsınlar, alımlar gelsin, spekülatörler zengin olsun” görüşünü paylaştı.

  • Erzurum gerçeği

    Erzurum gerçeği

    Ener yönetim kurulu toplantısında şehir sorunlarını tartışıyorduk.
    Ağır mesaisine rağmen Erzurum’la ilgili sürekli çalışmalar yapıp, projeler üreten bir dostumuz, dikkatini çeken bir raporu gündeme getirdi.
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” başlığını taşıyan çalışmayı, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği hazırlamış. Rapor,  dernek mensuplarının yanı sıra tüm yatırımcılara ulaştırılmış. Uluslararası Fuarlarda dağıtılmış.
    Dernek Başkanı Işık Gökaya’nın takdim mesajında şöyle bir bölüm var:
    “ Yoğun bir çalışma ve bilimsel veriler ışığında hazırlanan bu rapor, uzun yıllar boyunca ulusal ve uluslararası alanda önemli bir veri kaynağı oluşturacak, 2023 vizyonu rotasında Türkiye Gayrimenkul sektörünün pusulası olacaktır.”

     
    ***
    Raporda, gayrimenkul kıymetlenme ve yatırım geleceği bakımından analizler yer alıyor.  Diğer tüm yatırımların temelini nihayetinde gayrimenkul teşkil edeceğine göre, pusulanın güzergâhı hayli geniş.
    Rapor, ‘Ey yatırımcı, 2023 yılına kadar hangi illere yatırım yapman gerektiğine şu bizim PUSULAYA bakarak karar ver’ diyor.
    VE O PUSULA, HİÇBİR ALANDA ERZURUM’U göstermiyor!

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Van, Şanlıurfa, Diyarbakır, Hakkari, Siirt, Batman, Bingöl illerinin nüfusu 2023 yılına kadar artış gösterecek.
    Öyleyse ey yatırımcı, müşteri kitlen hazır, git buralara yatırım yap!

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Tunceli, Erzincan, Elazığ, Gümüşhane illerinin nüfusu 2023 yılına kadar kabaca aynı kalacak.
    Öyleyse ey yatırımcı, müşteri kitlen en azından azalmayacak, buraya yatırım yapabilirsin!

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Başında Erzurum’un yer aldığı 19 İlde, 2023 yılına kadar nüfus azalması olacak.
    Öyleyse ey yatırımcı, müşteri kitlen giderek ciddi şekilde azalacak, buralara kazma vurmadan önce iyice bir düşün!

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Türkiye Turizm Stratejisi 2023 belgesinde yer alan stratejik hedefler turizmde gelişme bölgelerini ve kentlerini ve aynı zamanda gelişme gösterecek turizm çeşitlerini ortaya koymaktadır. 
    Adıyaman, Amasya, Bursa, Edirne, Gaziantep, Hatay, Konya, Kütahya, Manisa, Nevşehir, Kars, Mardin, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon illeri kültür turizmi odaklı şehir turizminin gelişeceği iller olarak belirlenmiştir.

    Öyleyse ey yatırımcı,  kamu bu alandaki yatırımları bu illere yapacak, sen de kendini ona göre ayarla…

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Kongre ve fuar turizmi birinci öncelikli illeri şunlardır:  İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, Konya, Bursa, Mardin,
    Kongre ve fuar turizmi ikinci öncelikli illeri şunlardır: 
    Trabzon, Adana, Gaziantep.
    Öyleyse ey yatırımcı,  eğer niyetinde kongre ve fuar turizmi varsa yolun zinhar Erzurum’a uğramasın!

     
    ***
    “2023 VİZYONUNDA GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ” raporu diyor ki:
    Sağlık Turizmi ve Termal turizmi olarak belirlenen aşağıdaki illerde sağlık termal turizmin altyapı ve üstyapısının geliştirilmesi desteklenecektir. 
    Balıkesir, Çanakkale, Yalova, Aydın, Denizli, Manisa, İzmir, Afyon, Ankara, Uşak, Eskişehir, Kütahya, Aksaray, Kırşehir, Niğde, Nevşehir, Yozgat…
    Gördüğün gibi ey yatırımcı,  Erzurum’un birçok yerinden fışkıran o sıcak suların kaplıcayla falan ilgisi yok, bu alanda yatırım düşünüyorsan, bu illere çevir pusulanı!

     
    ***
    Rapor, Yeni turizm gelişme bölgelerini de belirlemiş. Onlarca ilin içinde yine Erzurum yok…

     
    ***
    NETİCE-İ KELAM 
    Karamsar bir tablo çizip canınızı sıkmak istemiyorum.
    Bir sene önce bir sivil kuruluş, bu raporu yayımlamış.
    Yatırımcılara PUSULA olma amaç ve iddiasında.
    Oluyor da.
    Bir ile yatırım planlayan yatırımcılar; bazı somut verilere, itibar ettikleri kuruluşların analizlerine göre karar alıyorlar.
    Fizibilite aşamasında şirket ve yatırımcının başvurduğu kaynaklar arasında bu gibi raporlar çok etkili ve hatta belirleyici olabiliyor.
    Alıntılar yaptığım bu raporu hazırlayan GYODER’in ‘yatırımcı pusulası’ olma iddiası ne kadar geçerli, bilmiyorum. Bana, yatırımcı dünyasında belli bir etki ve prestijinin olduğu söylendi. Nitekim geçen yıl yayınlanan bu rapor emlak piyasasında yankılanmış, basında geniş yer almıştı.
    İşin bu cephesi de çok mühim değil aslında. Asıl önemli olan, özelde bu rapor değil, bu rapora da hâkim olan genel zihniyet… Ve şehir olarak bizim kayıtsızlığımız, umursamazlığımız…

     

     

     

    ***
    Asıl üzüntü verici olan,asıl insanı kahreden ne biliyor musunuz?

    Erzurum, kesinlikle raporda yok sayıldığı gibi bir ‘kayıp şehir’ değil.
    Önemli bir stratejik konuma sahip.
    Bölgesel ve küresel iddiası olan bir yerleşim merkezi.
    Hep söylediğimiz gibi 21.asrın ipek yolu güzergehanın kapısı.
    Türkiye’nin bölgeye açılan aydınlık penceresi.
    2011 Gibi dev organizasyonlara imza atmış bir şehir.
    Önünde havalimanı, arkasında tünellerle bağlandığı liman…
    İki üniversitesi var, şöyle bir iteklense önerdiğimiz gibi bölgenin ileri teknoloji vadisi olacak… Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi kurulsa bölgenin Hollanda’sı olacak… Sağlık Organize Sanayi Bölgesi kurulsa, ileri teknolojiye dayalı üretime adım atacak.
    Sen gel, rakamları eğ, bük böyle bir şehri yok say.
    İstatistik ayarlamalarıyla yatırımcı haritasından sil at…
    Ve derin uyku halindeki yerel yöneticilerden bir cılız itiraz bile yükselmesin…
    Evet, ne yazık ki…

     
    Erzurum, sevil kuruluşlarca hazırlanan ‘bu gibi’ raporlarda hep görmezden geliniyor. Sanki gizli bir el, meçhul bir lobi bu şehri devre dışı bırakıyor.

     

     

     

    ***
    Şunu merak ediyorum.
    Bizim valilikte, büyükşehir belediyesinde, üniversitede, önemli sivil kitle örgütlerinde ve diğer kuruluşlarda bu gibi raporları takip eden, gerektiğinde analiz eden, tartışan, cevap veren bir mekanizma var mı?
    Yok ise kurulması, işletilmesi gerekmez mi?
    Vali’nin, Büyükşehir Belediye Başkanının başka illeri önceleyen, Erzurum’u baltalayan böyle bir çalışmadan anında haberdar olması gerekmez mi?
    İcabında bu tür raporlar hazırlatılması, dağıtılması icap etmez mi?
    Sayın Vali ve Büyükşehir Başkanının bu rapor özelinde, bu gibi konulara vaziyet etmelerini diliyoruz.

     

    Meraklısı için raporun tamamı:

    http://www.gyoder.org.tr/PDFs/Publishings/Gayrimenkul%20Sektorunun2023Vizyonu.pdf