Etiket: Yaşayanlar

  • Uykuda solunum duraklaması yaşayanlar doktora başvurmalı

    Özel Ümit Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Rabia Sedef Üre, uyku apnesi hakkında önemli bilgiler verdi.

    Uyku apnesinin kişinin hayatına olumsuz etkileri, tanısı ve tedavisi hakkında konuşan Üre, hastalıkla ilgili önerilerde bulundu. Uyku apnesinin tanımını yapan Üre, “Uyku apnesi gece uykuda solunumun durması ya da duraklaması olayıdır” dedi.

    Üre, uyku apnesinin kişinin hayatına olumsuz etkilerini anlatarak, “Uyku apnesi olan kişiler, kaliteli uyku uyuyamıyor. Uyku apnesinin trafik kazalarının 4 kat arttırdığı gösterilmiş. Uyku apnesi olan kişiler; dalgın, dikkat bozukluğu olan kişiler haline dönüşüyorlar. Kişiler ‘iş yerinde dalgınım, makine başında çalışırken korkuyorum, dikkatimi toplayamıyorum, kırmızı ışıkta bile uyumak istiyorum’ gibi söylemlerde bulunabiliyorlar. Uzun vadede ise akciğerler, beyin ve kalp üzerinde bir yük oluştuğundan hipertansiyon kalp yetmezliği, beyin damar tıkanıklıkları gibi ciddi hastalıklara neden olabiliyor”dedi.

    HASTA BİR GECE UYUTULARAK TANI KONULUYOR

    Uyku apnesinin tanısının ‘polisomnografi’ denilen bir yöntemle olduğunu ve yöntemde hastanın bir gece süreyle uyutulduğunu söyleyen Üre, sözlerini şöyle sürdürdü;

    “Hastanın bir gecelik uyku süresinde, beyin dalgalarını, solunumunu, kandaki oksijen seviyesini, çene ve bacaktaki kas hareketini, akciğerin ve karnın solunum sistemi hareketlerini ölçen bir sistemimiz var. Bu cihaz bize, apnenin derecelerini söylüyor. Hafif, orta veya ağır olarak derecelendiriyoruz. Bunların yanı sıra, üst solunum yolu muayenesi , akciğerler, obezite varlığının değerlendirilmesi, kas ya da beyin hastalıkları olup olmaması tanıda önemlidir.”

    HER UYKU APNESİNDE CİHAZ KULLANILMAZ

    Hastalığın tedavisinin tanıya ve derecesine göre olduğunu kaydeden Üre; “Kişinin kilo vermesi tedavide önemlidir. Orta ve ağır derece uyku apnesi olan kişilerde cihaz kullanıyoruz. Bu cihazlarla gece boyu solunum yolunu açık tutmayı sağlıyoruz. Sürekli pozitif bir basınç vererek burun maskesi veya ağız burun maskesi ile solunum yolunu açık tutmayı hedefliyoruz” dedi.

  • Bahar ve onun coşkusunu yaşayanlar böyle kaydedildi

    Bahar aylarının gelmesiyle birlikte Bursalıların en çok tercih ettiği mekanlardan birisi de Botanik Park oluyor.

    İhlas Haber Ajansı Muhabiri Samet Doğru, baharın tüm renklerini ve bunun keyfini çıkaran Bursalıları kare kare fotoğrafladı.

    Bursa’nın merkezinde 400 dönüm alan üzerine kurulu yemyeşil Botanik Park’a Bursalılar adeta akın ediyor. Ağaçların, çiçeklerin ve yeşilliklerin tadını çıkaran Bursalılar bisiklet turları ile günün stresini atıyor. Hafta sonu on binlerce misafir ağırlayan Botanik Park, içinde çocuk parkları ve hayvanlara ev sahipliği yapan göletleri bulunuyor. Botanik Park’ın bitişiğinde bulunan Hayvanat Bahçesi de bahar aylarının en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi oluyor.

  • Hızlı yaşayanlar takipli online diyeti tercih ediyor

    Diyetisyen Ömer Faruk Korkmaz, zayıflamak isteyenlerin ve tüp mide ameliyatı olan obez hastaların takipli online diyet sistemi ile sağlıklı zayıfladıklarını söyledi.

    Teknolojik gelişmelerin bazı işleri kolaylaştırmanın yanında iş yükünü de artırdığını belirten Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar’ın kliniğinde görevli Diyetisyen Ömer Faruk Korkmaz, “Koşuşturma, trafik, metro, otobüs derken işe, eve, okula, derse yetişme kaygısı başlamıştır. Zaman iyice kıymetlenmiş ve kendimize ayıracak zamanımız neredeyse kalmamaktadır. Bu koşuşturma içerisinde ayrıca hızlı yemek (FastFood) bize zaman olarak tasarruf sağlarken; kilomuzda artışa neden olmakta ve sağlığımızı olumsuz etkilemektedir. Bu koşuşturma içerisinde sağlıklı beslenmek isteyen kişiler diyetisyene gitmek için kimi zaman vakit bulamamakta, kimi zaman da ulaşımdan kaynaklı sorunlardan dolayı diyetisyene gidememektedir. Özellikle yukarıdaki saydığım sebeplerden kaynaklı diyetisyene gidemeyen ve kaliteli bir beslenme danışmanlığı hizmeti isteyen danışanlarımız takipli online diyeti tercih etmektedir” dedi.

    “Yediği tüm besinlerin fotoğrafını çekip diyetisyene aktarıyor”

    “Online diyeti” diyetisyenin online kanallar ve farklı iletişim kanalları ile (Facebook, WhatsApp, telefon görüşmesi, görüntülü görüşme) danışanına beslenme danışmanlık hizmeti vermesi olarak tanımlayan Korkmaz, “Takipli online diyet, diyetisyen danışanıyla görüştükten sonra danışanının beslenmesini anlık olarak takip etmesidir. Yani uzaktan danışmanlık hizmetinin olumsuzlukları olan tam anlayamama, uyum sağlayamama ya da kendini anlatamama gibi durumları takip mekanizmasıyla düzeltmektedir. Takipli online diyette danışan yediği bütün besinleri öğün öğün fotoğrafını diyetisyenine atmaktadır. Bu sayede yoğun ve değişken yaşam içerisinde sağlıklı beslenmek daha kolay olacaktır. Ayrıca tek bir diyete sadık kalmasına da gerek kalmayacaktır. Diyetisyeni ile sürekli diyalog halinde olan danışan gün içerisinde yaşadığı zorluklara daha hızlı şekilde yanıt bulabilecek ve diğer zamanlarda yaşadığı zorluklarda kilo almasına neden olan davranışı tekrarlamayacaktır” diye konuştu.

    Takipli online diyetin normal diyet gibi kişiye özel hazırlandığını belirten Korkmaz, diyetin belli sistemler dahilinde takibinin gerçekleştirildiğini söyledi. Korkmaz, bu sistem için sabit, sürekli kullanılan bir tartı ve bel etrafının ölçümü için bir mezura ve akıllı bir telefonun yeterli olacağını söyledi.

  • Uyku bozukluğu yaşayanlar dikkat

    Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, birkaç hafta süren uyku bozukluğu yaşayanları uyardı.

    Depresyonun kişinin ruhsal halini derinden etkileyen, sosyal ve mesleki alanlarda büyük sıkıntılar oluşturan en yaygın psikiyatrik hastalıklardan biri olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Depresyondaki birey, çökkün, mutsuz, ağlamaklı veya kederli ruh halindedir. Bazı bireylerde bu durum kendini aşırı sinirlilik, kızgınlık veya çabuk öfkelenme şeklinde de gösterebilir. Kişide daha önceden yapmaktan zevk aldığı durumlara karşı (hobiler, sohbet etme, eğlenceli ortamlarda bulunma, cinsellik vs.) genel bir isteksizlik hali vardır. Bu durumla paralel olarak kendini yorgun, halsiz ve bitkin hisseder, tüm enerjisi alınmış gibidir. Depresyondaki hastalarda mutsuzluk veya keyifsizlik gibi duygusal şikayetler ön planda olmakla birlikte, bazı hastalarda ise duygusal şikayetler geri planda bastırılmış olup, uyku şikayetleriyle başvurabilirler. Özellikle duygusallığın aşırı bastırıldığı durumlarda, iş güç koşturmasıyla ruh halinin farkında olunamadığı durumlarda uyku sorunu depresyon veya diğer psikiyatrik rahatsızlıkların habercisi olabilir” dedi.

    Birkaç günlük uykusuzluklarda hemen panik yapılmamasını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Hormonal ve dış etkenlere bağlı değişikliklerde birkaç günlük uyku sorunları yaşanabilmektedir. Fakat bu durum birkaç haftadır sürüyorsa doktora başvurmak gerekir. Uyku sorunu, uykuya dalma güçlüğü, kesik kesik uyuma, hiç uyuyamama, derin uykuya geçememe veya çok erken uyanma gibi sorunlarla karşımıza çıkabilir. Günlük hayatımıza etkisi ise halsizlik, yataktan bir türlü kalkamamak, dikkat eksikliği, yapacağı işe konsantre olamama, gün içinde ani bastıran uyku atakları veya sinirlilik şeklinde kendini gösterebilir” ifadelerini kaydetti.

    İdeal uyku süresi

    İdeal uyku süresinin kişiden kişiye, yaşa ve yaşam koşullarına göre değişmekle birlikte günlük 7-9 saatlik uykunun ideal olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, “Aşırı erken kalkmak veya aşırı geç yatmak da, süresi iyi olsa da, uyku kalitesini bozar. Bu nedenle uyku hijyenine dikkat edilmeli, Sessiz ve yeterince karanlık bir ortamda uyunmalı, yatış ve kalkış saatleri düzenli olmalı, manyetik alan yaratacak cihazlar odada bulundurulmamalı, yatak ve yastık kalitesi kişiye uygun olmalı, yatmadan en az 2 saat önce bilgisayar ekranından, en az 1 saat öce TV ekranından uzak durulmalı, uyumadan önceki 2 saat yemek yenmemeli, salonda, koltukta ve TV karşısında uyunmamalı, yatakta yemek yemek veya ders çalışmak gibi faaliyetler yapılmamalı, uyumadan önceki saatlerde dinlendirici müzikler ve kitap okumak faydalı olur” dedi.

  • Uyuşturucu satıcısının vurduğu genç kızın mahallesinde yaşayanlar dehşet anlarını anlattı

    Bahçelievler’de bir genç kızın uyuşturucu satıcısı tarafından vurulduğu mahallede yaşayan vatandaşlar yaşanan dehşet anlarını anlattı. Mahalle sakinleri, uyuşturucu satıcıların mahallede insanları tehdit ettiğini ve evlerini yaktığını söyleyerek yaşananlara isyan etti.

    Bahçelievler’de dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda evinin önünde duran Rıfat Telli, uyuşturucu satıcısı olduğu iddia edilen bir şahısla tartışmıştı. Ardından 4 kişiyle birlikte olay yerine gelen şahıs etrafa kurşun yağdırmış yaşanan olayda Rıfat Telli’nin 24 yaşındaki kızı Müzeyyen Telli hayatını kaybetmişti. Suriye uyruklu olduğu öğrenilen Muhammed Yusuf isimli şahıs da yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Olayın yaşandığı mahallenin sakinleri yaşanan dehşet anlarını anlattı. Uyuşturucu satıcıların mahallede insanları tehdit ettiğini ve evlerini yaktığını söyleyen mahalleli yaşananlara isyan etti.

    Dün akşam yaşanan olayı anlatan bir vatandaş, “Olay burada uyuşturucu satanlar yüzünden olmuş. Burada ne işin var deyip biraz kovalamış. Onlarda tekrar geri gelip sıkmışlar. Müzeyyen’in babası kovalamış buradan gidin diye. Onlarda taramışlar” dedi.

    Hayatını kaybeden genç kızın çalıştığını ve kendi halinde iyi bir kız olduğunu söyleyen bir mahalle sakini, “Fakir bir aile kendi halinde bir insan. Kız çocuğu gidiyor çalışıyor geliyor. Aslında burada emniyetin zaafı var. bunlar buralarda yani. Bırakmamaları lazım” diye konuştu.

    Uyuşturucu satıcıları mahalleliyi tehdit ediyor, evlerini yakıyor

    Uyuşturucu satıcılarının mahalleliyi tehdit ettiğini, molotof attığını ve evlerini yaktığını söyleyen bir mahalle sakini, “Mahalle 4 senedir bu şekilde maalesef. Bu sokaklar uyuşturucu satıcılarıyla dolu. Emniyeti arıyorsun o oradan sireni çalışıyor, diğerleri bu taraftan kaçıyor. Biz geçen gün mahalle olarak aşağıya indik. Artık devlet desin ki ya siz çözüm bulun ya biz bulalım. Tehdit ediyorlar. Ses bombası attılar, molotof attılar her şeyi yaptılar burada. İnsanlar taşınıp gitti burada kimisinin evini yaktılar en son olan da bu. Can kaybı olduğunda herkes geliyor. Demdeki bir can gitmesi gerekiyor. Yazık değil mi? O çocuğu ne zorluklarla yetiştirdiğini biz biliyoruz” şeklinde konuştu.

    “Adamlar köşe başlarında apaçık bonzai satıyorlar”

    Can güvenliği olmadığını söyleyen bir başka mahalleli ise “Aşağıda adamlar köşe başlarında apaçık bonzai satıyorlar. Hiç kimse müdahale etmiyor. Polis geliyor ama 5 dakika sonra her şey eski haline dönüyor. Mahalleliyi tehdit ediyorlar. Her biri bir köşeyi tutmuş bir tanesine bir şey yapsan seni öldürürler orada. Can güvenliğin diye bir şey yok” ifadelerini kullandı.