Etiket: Yaşatmak

  • Çağdaş Atan: “UEFA Avrupa Ligi maçında seyircimize heyecanı yaşatmak istiyoruz”

    Çağdaş Atan: “UEFA Avrupa Ligi maçında seyircimize heyecanı yaşatmak istiyoruz”

    Alanyaspor, UEFA Avrupa Ligi 3. Eleme Turu’nda Norveç’in Rosenborg takımıyla deplasmanda karşılaşacağı maçın hazırlıklarını sürdürürken, Teknik Direktör Çağdaş Atan, “Bu maçta seyircimiz olmasa da bu heyecanı yaşatmak istiyoruz” dedi.

    Aytemiz Alanyaspor tarihinde ilk kez katılacağı UEFA Avrupa Ligi’nin 3. Ön Eleme Turu’nda perşembe günü deplasmanda Norveç ekibi Rosenborg ile oynayacağı maçın hazırlıklarına devam etti. Teknik Direktör Çağdaş Atan’ın yönetimde Cengiz Aydoğan Tesisleri’nde gerçekleştiren idmana futbolcular ısınma hareketleriyle başladı. İdmanın diğer bölümlerinde ise taktik çalışmaları yapıldı.

    “Heyecan yaşatmak istiyoruz”

    İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Avrupa maçının kulüp ve şehir için çok önemli olduğunu söyledi. Atan, “Ben ve oyuncularım için de çok önemli. Bu maçı önemsiyoruz. En azından bu turu geçersek kendi evimizde oynayacağız. Bu maçta seyircimiz olmasa da bu heyecanı yaşatmak istiyoruz. İyi bir takımla gelenekleri olan Avrupa’da oynayamaya alışkın, ülkesinde genelde zirveye oynayan takımlardan bir tanesiyle oynayacağız” dedi.

    “Topa sahip olup, çok pozisyona girmeye çalışacağız”

    Rosenborg maçının kolay olmayacağını savunan Atan, “Kolay maç değil. Oyun oynamaya çalışan, topa sahip olan bir takımla oynamaya çalışacağız. Fizik güçleri iyi. Bizden en büyük artıları 20’ye yakın maç oynadılar. Bizden daha hazır durumdalar. Ama taktik mental olarak iyi hazırlandığımızı düşünüyorum. Rakibi iyi analiz ettik. Sahada kendi oyunumuzu oynamaya çalışacağız. Topa sahip olup, çok pozisyona girmeye çalışacağız. Rakibi oynatmamaya kaybettiğimiz yerde baskı yapamaya çalışacağız. Bunları gerçekleştirdiğimizde ciddi, ortada, kafa kafaya, çekişmeli ve zevkli bir maç olacağını düşünüyoruz. Umarın tur atlayan taraf biz oluruz” diye konuştu.

    “Şu anda tam takım olarak maça hazırız”

    Tam kadro çalıştıklarını belirten Atan, “Sakatımız yok. Bu güzel bir gösterge. Bu şekilde umarım devam ederiz. Bütün oyuncularımız hazır. Dinleme sürelerimiz yeterli. Ligdeki maçtan 5 gün sonra bu maça çıkacağız. Burada problem gözükün Rizespor maçı. 60-62 saat sonra ikinci bir maç oynayacağız. Ama önce bu maçı geçirdikten sonra o maçı düşüneceğiz. Şu anda tam takım olarak maça hazırız” ifadelerini kullandı.

    “Transfer olacak mı?” sorusuna da yanıt veren Atan, şunları söyledi:

    “Şu an takviye yapmayı düşündüğümüz mevki yok. Takımızdan genel olarak memnunuz. Tabi sayısal olarak eksik olduğumuz yerler var. Onu kendi içimizde tolere edebileceğimizi düşünüyoruz. Eğer olursa bir bölge için bir transfer olabilir. Alanyaspor’un hazır bir kadrosu var diye düşünenler var ama bizde 16’ya yakın oyuncu gitti büyük bir değişim yaşıyoruz aslında belki 11’de 3-4 yeni oyuncu gözüküyor olabilir ama bu sayı değişebilir. Kadromuz genel olarak yenilendi ve adaptasyon sürecini de iyi atlattık. Bunun sebebi de oyuncuların karakteri. Gerçekten iyi ve çalışmayı seven, arkadaşlık seviyesi üst düzeyde oyuncular grubu var. Umarım bu birlikteliğimiz lig sonuna kadar devam eder.”

    Alanyaspor, tek maç eleme sistemiyle oynanacak müsabaka için yarın saat 12.00’da Gazipaşa Havalimanı’ndan özel uçakla Norveç’e gidecek.

  • Filografi sanatını yaşatmak için eğitim veriliyor

    Safranbolu Belediyesine bağlı Safranbolu Kültür Eğitim Merkezi’nin (SAKEM) Yazıköy TOKİ şubesinde Türkiye’de fazla tanınmayan filografi sanatını yaşatmak için kursiyerlere eğitim veriliyor.

    Mahalle aralarında konumlandırılmış 8 ayrı şubesi ile tüm vatandaşlara yürüme mesafesinde ulaşım kolaylığı sağlayan Safranbolu Belediyesine bağlı Safranbolu Kültür Eğitim Merkezi (SAKEM) ilçe merkezine yaklaşık 7 km mesafede bulunan Yazıköy TOKİ Şubesinde de kurs eğitimlerini sürdürüyor.

    Eğitmen Aysun Eroğlu tarafından SAKEM Yazıköy TOKİ Şubesinde verilen filografi kursunda kursiyerlere belli örgü teknikleriyle, hat yazıları, simetrik desenler, amblemler, çiçekler, çizgi film karakterleri gibi görsel unsurlar panolar haline getirilerek bu tekniği uygulayabilme bilgi ve becerisi kazandırılıyor.

    Türkiye’de fazla tanınmayan bu sanatı yaşatmak için kursiyerlerin eğitim aldığını belirten Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Dr. Fatih Ürkmezer, “Ahşap bir zemin üzerine çakılmış çiviler arasından teller geçirilip belli örgü teknikleri kullanılarak çeşitli desenler meydan getirilmesi sanatı olan filografi kursunda eşsiz tablolar ortaya çıkıyor. Filografi kursuna katılanlar, hem yeni bir meslek kazanmak, hem de ülkemizde fazla tanınmayan ve sabır gerektiren bu sanatı yaşatacaklar.”dedi.

    Geleneksel ve modern eğitim sistemiyle Safranbolu’da ilklere imza atan SAKEM uzman eğitmen kadrosuyla binlerce kursiyere eğitim veriyor.

  • Kastamonu’da ‘Tarihi Şehri Yaşatmak’ Sempozyumu başladı

    Türkiye Yazarlar Birliği, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Belediyesi ve Kastamonu Üniversite’sinin ortaklaşa düzenlemiş olduğu “Prof.Dr. Hakkı Acun Hocanın Aziz Hatırasına” Tarihi Şehri Yaşatmak isimli Sempozyum başladı. İki gün boyunca devam edecek olan sempozyumda tarihi şehirler ile ilim ve bilim insanlarının önemi konu alınacak.

    Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgi Merkez Kütüphanesi Konferans salonunda gerçekleştirilen sempozyumda tarihi şehirler ve bu tarihi şehirlerde ön plana çıkmış bilim adamları ele alınacak. Konferansa Türkiye Yazarlar Birliği Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, Kastamonu Büyükşehir Belediye Başkanı Tahsin Babaş, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Doğan Ünlü, Taraklı Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Sempozyum açılış konuşmasında konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Doğan, “Tarihi yaşatmak şehri yaşatmak bu faaliyet bizim için bir vefa borcu Kastamonu tarihimizin önemli merkezlerinden. Onun Osmanlı öncesi merkezi konumu yanında, Osmanlı döneminde de önemini koruduğunu biliyoruz. Ne yazık ki, bu güzel tarihi şehrimiz eski mevkinin gerisine düştü. Kastamonu’nun tarihi kimliği ile tanınması önem taşıyor. Bu sene Türk Dünyası Kültür Başkenti olması güzel bir fırsat. Belediyeler de eskisine göre daha dikkati tarihi yapılar hususunda. Buna rağmen, restorasyon faaliyetlerinin tarihi muhtevaya uygunluğu noktasında ciddi tereddütler var. Bu tereddüde yol açan elbette kötü örnekler. Bir bakıyorsunuz harabeye yüz tutmuş bir ev eski halini hatırlatır şekilde betondan yeniden yapılıvermiş. Gerçek bir tarihi eser onarılırken, dönemine yakışmayan unsurlar eklenmiş. Onarılan tarihi binalara da hakkını vermek zorundayız. Restore edilen tarih binalar ne yapılıyor? Bazıları ticari amaçlı kiraya veriliyor. Bir kısmı da kurumlara, dini yapılara, cemaatlere veriliyor tahsis ediliyor. Vaktiyle bu binalarda ne yapılırdı? Şimdi ne yapılıyor veya yapılmıyor. Geçmişimizin maddesini ayağa kaldırmak için onarım önemli. Bu şöyle veya böyle yapılıyor. Maddi onarımdan sonra manevi ve ruhi bir onarıma da ihtiyaç var. Bu da onarım görmüş tarihi yapının amacına uygun şekilde kullanılması” dedi.

    “Kastamonu Pir Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin himayesindedir”

    Daha sonra konuşan Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Musa Kazım Arıcan, “Medeniyetler tarihinin, bir yandan şehirlerin tarihidir. Medeniyetler şehirde hayat bulur, şehirler medeniyetlerin büyüleyip serpildiği beşiklerdir. İnsan, şehri inşa ederken, şehir de insanı inşa eder. Şehir inşa ve imar edilirken, esasen insanı ve tarihi inşa ve imar etmekteyiz. İnsan, ahlakıyla, inancıyla ve kültürüyle şehirleri inşa ederken tarihini de mühürlemektedir. İnsanla şehir bir ruh ve karakter kazanırken, gelecek nesiller de bu ahlak, inanç ve kültürle şehrin insanı olarak yetişir. İnsan şehri inşa eder, şehir de insanı. Tarih şehirlerde yazılır. Şehir ile ilişkisi olmayan tarih yok gibidir. Şehir olmadan tarih olamaz. Kastamonu’da Pir Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin himayesindedir. Lütfen şehirlerimize sahip çıkalım ki tarihe salimen teslim edelim. Betonlaşmaya kurban vermeyelim şehirlerimizi. Betonlaşan şehirler tarihe mal olamaz. Tarihi şehirlerimiz, tarihin derinliklerinden beri yaşaya gelen şehirlerimiz, betonlaşan şehirler değil, tas ve ahşap mimariyle inşa ve imar edilmiş şehirlerdir. Dikey büyüyen şehirler değildir tarihi şehirlerimiz, yatay büyümüş şehirlerdir yaşayan şehirlerimiz. Dikey büyüyen, gökdelenlerle kurulan şehirler tarihe mal olamayacak şehirlerdir. Yatay büyüyen şehirler, tarih kuran, tarihe mal olan ve yaşayabilme istidadı gösteren şehirlerdir” şeklinde konuştu.

    “Özellikle tarihi ve şehri yaşatmayı bir bütün olarak görüyoruz”

    Programda konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş,” Bu yıl Kastamonu’da açılış töreniyle birlikte yapabildiğimiz kadar faaliyeti gerçekleştirdik. Özellikle Kastamonu’ya ait gelenek ve göreneklerin yaşatılmasında her türlü faaliyetin içerisinde olduk. Özellikle tarihi ve şehri yaşatmayı bir bütün olarak görüyoruz. Burada yaptığı çalışmalarla hem belediyemiz hem valiliğimz hem de buradan söylemek istiyorum vakıflar genel müdürlüğü ve Kastamonu Bölge Müdürlüğümüz çok teşekkür ediyorum. Büyük gayret gösteriyoruz. Hedefler koyuyoruz yapabildiğimiz kadar yapabiliyoruz ama daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bugün hem tarihi hem şehri yaşatmak adına bu sempozyumda bu konunun gerçeklerini konuşmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

    Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Seyit Aydın, “Hakkı Acun hepimizin iyi bildiği, bu toprakların yetiştirdiği bir sanat tarihçisiydi. Nihayetinde bir bilim insanıydı, bilim adamıydı. Merhum Hocamız, gerek yurt içinde gerek yurt dışında yürüttüğü ve katkıları olduğu birçok kazı ve restorasyon çalışmasını da imza atmıştır. Hakkı Acun’un bu yönüyle hem insanlık tarihine hem de Türk tarihine ve İslam dünyasına büyük katkıları olmuş bir şahsiyettir” cümlelerini kullandı.

    Programda konuşun AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, “Çok yaşımız ileri olmasa da kendi eğitim hayatımızda bile geriye dönüp baktığımda gelişmenin tarihi yok ederek olacağını bize söyleyerek okul hayatımıza devam ettik. Geriye dönüp baktığımda bugün geldiğimiz noktalarda bizim için daha önemli olacağını düşünüyorum. Yüzlerce eseri vakıflar bölge müdürlüğümüz ayağa kaldırdı. Belediyemiz son 4-5 yılda çok iyi çalışmalar yaptı” diye konuştu.

    Program konuşmaların ardından dersler ile devam etti. Sempozyum iki gün boyunca devam edecek.

  • 4 bin yıllık mesleği yaşatmak için çırak oldular

    GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından desteklenen ve Yeşilli Kaymakamlığı bünyesinde yürütülen ’Hayatı Gümüşle İşle’ projesi Mardin’de başladı. Mardin’de Süryanilerden bugünlere kalan 4 bin yıllık el sanatının devam etmesi için başlatılan projede Yeşilli ilçesinde el sanatına yatkın 15 kişi eğitim alıyor. Bir yıl boyunca sürecek eğitimler sonunda telkari el işlemeciliği sanatına yeni ustalar kazandırılması hedefleniyor.

    Mardin’in Yeşilli ilçesinde teknolojiye direnen 4 bin yıllık el sanatı telkari işçiliğinin tükenen ustalarını yeniden hayata geçirmek için 1 yıllık ’Hayatı Gümüşle İşle’ proje başlattı. Yeşilli Kaymakamlığı tarafından başlatılan proje kapsamında el sanatlarında yetenekli 15 kişi bir yıl boyunca Mardin’in telkari ustalarından Gürkan Adar tarafından verilen eğitimler ile Yeşilli atölyesinde eğitim alarak yeniden mesleği canlandıracak.

    4 bin yıllık gelenekte kadınlara pozitif ayrımcılık

    Yeşilli Kaymakamlığı bünyesinde yürütülen proje kapsamında kadınlar meslek edinirken, iş kurma ve iş geliştirme eğitimleri ile girişimci olmalarını, ekonomik özgürlüklerinin kazanmalarının yanında eğitim, sağlık, aile ve kendi hakları konusunda bilinçlenmelerinde etkili olmalarını, proje kapsamında faydalanacakları mesleki beceri kursu ile kadınlara yeni iş imkanları sunup meslek sahibi olmalarını sağlamak hem de sosyalleşmeleri amaçlanıyor.

    40 atölyeden 3 atölyeye kadar geriledi

    Yeşilli’de 10 kadın 5 erkek ile eğitimlerini sürdüren telkari ustası Gürkan Adar, “Midyat’ta yaklaşık olarak 6 aylık temel eğitimimi orada aldım. Daha sonra Gaziantep Üniversitesinde ön lisans eğitimimi kuyumculuk bölümünde tamamladım. Lisans eğitimimi de Mersin’de tamamladım. Yaklaşık olarak şu an 15’ci yılım. GAP projesi kapsamında yürütülen bir proje. 90’lı yıllara kadar Midyat’ta kırka yakın telkari atölyemiz vardı. Maalesef bu dönemde sayı üçe kadar azaldı. Bunun sebebi hem göç hem de teknolojinin işimizi bozmasıdır” dedi.

    Bu proje sayesinde şu an 15 öğrencilerinin olduğunu belirten Adar, “Bu öğrencileri yaklaşık olarak 11 ay eğiteceğiz. Şu an temel eğitim aşamasındayız. Bir süre sonra artık yavaş yavaş daha başarılı ürünler çıkarmaya başlayacaklar. Telkari eğitimi için en az 5 yıllık bir süre gerekiyor. Bu çok uzun ve zorlu bir süreç ama biz bunu 11 aya sıkıştırıyoruz. En azından hızlı bir temel eğitimden sonra öğrencilerimiz kendi ürünlerini basit olarak belki biraz daha zor takılara yapabilecek seviyeye gelecekler. Her öğrenci yaklaşık 7 tane ürün tamamladı. Bu tarz projeler daha önce çok yapıldı ama hepsi 2-3 aylık projelerdi, Yeşilli kaymakamlığının yapmış olduğu proje bir yıllık en azından öğrencilere çok daha fazla şey öğretebiliriz. Başarılı olacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

    Kursiyerler mutlu

    Yeteneklerini ortaya çıkarmak için geldiklerini söyleyen Dilek Binkay “Telkari kursu açıldı biz de buraya geldik öğrenmek için yeteneklerimizi ortaya çıkarmak için. Çok güzel bir proje. Öğretmenimizin bize gösterdiği aşamalar çok güzel” dedi.

    7 çocuk annesinin öğrenme azmi

    7 çocuğunu bırakarak meslek edinmek için projeye katılan Zeynep Binkay, çok mutlu olduğunu söyledi. Binkay, “Çok güzel bir proje geleceğimiz, ev kadınları için çok güzel. 38 yaşındayım evliyim 7 çocuk annesiyim. Burada olduğum için de çok memnunum. Bunda gelecek görüyorum okumayan bir ev kadını olarak bu meslekte usta olup güzel işler yapmak istiyorum” şeklinde konuştu.

  • “Dairede, villa hayatı yaşatmak istiyoruz”

    Mesa Orman projesinin basın tanıtımı gerçekleştirildi. Mesa Yönetim Kurulu Üyesi Mert Boysanoğlu, projeyle ilgili olarak “Projemizde özellikle alıcılara nasıl dairede yaşarken villa hayatını yaşıyormuş gibi ortam sağlayabiliriz diye düşündük. 214 tane ünitenin bulunduğu ilk fazı yapıyoruz. İkinci faz ise 6 ay içerisinde gerçekleşecek” diye konuştu.

    Gayrimenkul sektörünün önemli bir yere sahip olan Mesa, Anadolu Yakası Çubuklu’da Mesa Orman projesinin basın tanıtımını gerçekleştirdi. Düzenlenen basın toplantısına Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Boysanoğlu, Mesa Yönetim Kurulu Üyesi Mert Boysanoğlu, İki Design Group Kurucu Ortağı Murat Kader katıldı.

    “Alıcılara dairede yaşarken villa hayatını yaşatmak istiyoruz”

    Proje hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mesa Yönetim Kurulu Üyesi Mert Boysanoğlu, proje üzerinde yaklaşık bir yıldır çalıştıklarını söyledi. Boysanoğlu; “Projemiz 30-35 dönük arazi üzerinde sadece 10 bin metrekaresi bina kullanımında yer alıyor. 214 tane ünitenin bulunduğu ilk fazı yapıyoruz. İkinci faz ise 6 ay içerisinde gerçekleşecek. Projemizde özellikle alıcılara nasıl dairede yaşarken villa hayatını yaşıyormuş gibi ortam sağlayabiliriz diye düşündük. Kat yüksekliklerimiz 4 veya 5 kattan oluşuyor. Projede yapım aşamasında binaların iç ve dış cephesindeki malzemeleri doğal malzemeden yapıldı” ifadelerini kullandı.

    Mert Boysanoğlu projenin yatırımcılara büyük bir fırsat olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Daire tipleri 2+1‘den 4+1‘e kadar çıkıyor. Özellikle bizim daha önceki projelerimizde çok başarılı olduğunu düşündüğümüz 147 metrekare net alan 4+1’ler bu projede ağırlıklı olarak kullandık.Fiyat bazında baktığımızda buradaki yapıların iyi prim yapacağını düşünüyorum. Tanıtım sonrasında fiyat artışı olacağını düşünüyorum. Yatırımcıların ellerini çabuk tutmalarını öneririm. İstanbul’da şehir içerinde yaşayıp ulaşım aksanına yakın bir yandan da şehrin dışarısında hissettiren başka bir proje olduğunu düşünmüyorum.”

    Projeyle ilgili edinilen bilgilere göre, MESA Orman, çocukların, oyun parklarında ve yeşil alanlarda eğlenme imkanı sunuyor. Projede parklar, bahçeler, süs havuzları, mini şelalesi, dinlenme alanları ve yürüyüş yollarının yanı sıra; tenis ve basketbol sahaları da yer alıyor.