Etiket: yaşatılmaya

  • Dünya markası Erzurum Bardız kilimi yaşatılmaya çalışılıyor

    Dünya markası Erzurum Bardız kilimi yaşatılmaya çalışılıyor

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığına bağlı (ESMEK) Şube Müdürlüğü Mahallebaşı Eğitim Merkezi’nde kaybolmaya yüz tutmuş, dünya genelinde marka olmuş Bardız kilimleri dokunarak yaşatılmaya çalışılıyor.

    Erzurum’da Saltuklular döneminden beri kullanılan ancak son yıllarda unutulmuş değerler arasına giren Erzurum Bardız kilimi, Erzurum Büyükşehir Belediyesine bağlı (ESMEK) kurslarına katılan kadınlar tarafından yeniden üretilmeye başlandı. Erzurum Bardız kilimi, ismini Erzurum’a bağlı Şenkaya ilçesinin Bardız Mahallesi’nden alıyor.

    Bardız kilimi kursuna 25 kursiyer devam ediyor. Kursta 20 ila 50 yaş arası kadın, usta öğreticiler tarafından eğitiliyor. Atölyede üretilen Bardız kiliminin metrekare fiyatının ise 650 TL olduğu belirtiliyor.

    Sipariş üzerine de kilim üretimi yapılıyor. Siparişi veren kişi istediği motifi veya deseni belirledikten sonra siparişini verebiliyor. Belirlenen fiyat üzerinden kilimin eni ve boyu hesaplandıktan sonra, siparişi veren kişi belediyeye ödemesini yaptıktan sonra ürününü gelip teslim alabiliyor.

    Bardız kilimi dokumasını öğrenmeye gelen kursiyerler haftada 5 gün sabah saat 08.00 ile 14.00 saatleri arasında çalışıyor.

    İlk kez kursa gelen bir kişi sürekli gelmesi halinde 15 günde kilim dokumasını öğrenebilir. Üç aydan sonra ise kendi başına usta öğreticinin yardımı ile de bir kilimi kendi başına dokuyabilir. Kursiyer 1,5 metre eni 3 metre boyu olan kilimi yaklaşık olarak 6 ayda tamamlayabiliyor.

    Kurs hocası Şeyda Erdoğan, 25 bayan kursiyerleri bulunduğunu belirterek, “Bardız kilimi ismini Erzurum’un Şenkaya ilçesinin bir mahallesinden almaktadır. Unutulmaya yüz tutan meslek grubuna giriyordu. Bizler bunu atölyemizde tekrar hayata kazanmaya çalışıyoruz. 4 yıldır kursumuz devam etmektedir. Bardız kiliminin özelliği aklımıza ilk etapta düz kilim geliyordur, bu kilimin özelliği ise ipliklerin arasının kilimin dokunduktan sonra halı gibi kapanması değil açık olmasıdır. İplikler kök boyadır. İplikler kalem ve mekiklere sarılır ve dokunmaya hazır hale getirilir. Kilimin dokunması halıya göre çabuk ilerler. Büyük kilimler ise 6 ya da 7 ayda dokunur. Kilimin bir metrekare fiyatı belediyenin belirlediği fiyata göre 650 TL’dir” dedi.

    Bardız Kilimi hakkında

    Kilim, oda ve çadırların zeminine serilmek veya divan ve sedir örtüsü olarak kullanılmak üzere hazırlanan, genel olarak renkli ve desenli, tüysüz, ince dokumalardır. Halılar gibi tezgahta dokunan kilimler, ev döşemelerinde olduğu gibi özel biçimler verilerek heybe, çuval ve namazlık olarak da kullanılmaktadır. Dokuma tekniği bakımından bu kilimler, Osmanlı saray kilimlerinin devamı niteliğindedir. Her iki grup kilimde de, tapastrı tekniği uygulanmıştır. Bardız kilimi dokunurken, atkı ipliklerini çözgü iplikleri arasına iyice yerleştirmek için sık sık kirkitlenmektedir. Bu nedenle kilim dokuması sık ve düzgündür. Osmanlı saray sanatındaki bitkisel motifler, saray kilimlerinde olduğu gibi Bardız kilimlerinde de kullanılmaktadır. Kilimde zemin renkleri, Osmanlı saray kilimlerinde olduğu gibi genellikle siyahtır. Bununla birlikte kırmızı veya bordo, mavi, doğal bej, doğal gri renkler az da olsa kullanılmaktadır. Kilim desenlerini doğal ve stilize edilmiş bitkisel motiflerle, hayvan motifleri oluşturduğu için, renklerin birden fazla tonları kullanılmaktadır. Orijinal Bardız kilimlerinde kök boya kullanılmaktadır. Kilimlerde; hayvan figürleri, bitkisel ve sembolik motiflerden biri tercih edilmektedir.

  • Eski köy düğünleri yaşatılmaya devam ediliyor

    Muş Malazgirt ilçesi Beşçatak köyünde gerçekleştirilen köy düğününde eski gelenekler tekrar yaşatılırken, dengbejler sahne aldığı düğünde metrelerce uzunluğunda halaylar çekildi.

    Malazgirt Beşçatak köyü muhtarı Cemil Yıldız’ın oğlu Mehmet Yıldız’ın düğününe çok sayıda davetli ve köylü vatandaşlar katıldı. Malazgirtlilerin yoğun ilgi gösterdiği düğün için Malazgirt’ten araçlar kaldırıldı. Baba oğul ve iki kızından oluşan ekibinin söylediği Kürtçe halay şarkıları ile başlayan düğün, eski düğün geleneklerine eski Kürt Denbejleri şarkılarını seslendiren Muşlu Mihemedi Muşi, düğüne ayrı bir renk kattı. Köy düğünü damadın kınası ile devam etti. Muhtarın evinin önünde yapılan düğünde metrelerce uzunluğunda çekilen halay saatlerce sürdü. Metrelerce uzunluğundaki düğünde davetliler ve köylüler birlikte halay çektiler. Düğün yapılan ikramlarla son buldu. Oğlunu düğün ile evlendiren Muhtar Cemil Yıldız, davetlilerine ve köylülerin düğüne yoğun ilgi göstermesinden dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek katılan tüm konuklara teşekkür etti.

  • Unutulmaya yüz tutmuş sepetçilik mesleği yaşatılmaya çalışılıyor

    Bilecik’te unutulmaya yüz tutmuş sepetçilik mesleği yaşatılmaya çalışılırken, ilk defa sepet yapımı gören vatandaşlar hayretlerini gizleyemedi.

    Bilecik Belediyesi tarafından kentte kazandırılan Yaşayan Şehir Müzesi Zenaatlar Bölümünde bulunan Sepetçilik Odası’nda sepet ustası Fikret Kaptan, müzeye gelen ziyaretçilere sepet yaparken, mesleğinin püf noktalarını anlatmayı unutmadı. Yapılan etkinlik hakkında bilgi veren Yaşayan Şehir Müzesi Görevlisi Yurdanur Kırlı, kaybetmekte oldukları meslek gruplarının ayakta tutmaya çalıştıklarını söyledi. Müzeye gelen ziyaretçilere sepetçilik mesleği yaşatmak, göstermek, yapılışını anlatmak maksatlı bir etkinlik düzenlediklerini anlatan Kırlı, “Ehli Sanat etkinliklerimiz kapsamında bu hafta sepetçilik mesleğini icra ediyoruz. Sepetçi ağabeyimiz Bilecik’in Ayvacık köyünden ve yıllar önce sepet örmesini babasından öğrenmiş. Sağ olsun rica ettik, kendisi de buraya gelip müzeye gelen ziyaretçilere sepet örgüsünü gösterecek. Çünkü şuan bu mesleği daha önceden yapan Karaağaç ve Ayvacık köylerimizdeki sepet ustası amcalarımız çok yaşlanmış durumdalar. Maalesef ki çocuklarına ya da torunlarına öğretmediler bu mesleği artık bu meslek yok olmak üzere. Tabi ki biz de suçluyuz. El emeği bir sepet şuan ki fiyatım 50 ile 100 TL arasında değişiyor. Bizler artık evlerimizde plastik kovaları sepet niyetine kullanıyoruz. Ne oldu, bu meslek yok oldu ve bu meslekten para kazanmadıkları içinde çocuklarına öğretmediler. Sağ olsun ağabeyimiz bugün gelip 3 gün boyunca müzeye gelen ziyaretçilere sepet örgüsünü yapacak. Fikret Kaptan ağabeyimiz babasından öğrendiği bu mesleği yıllardır yapmıyordu aslında. Fakat bizin ricamızla geldi sağ olsun. Müzeye gelen ziyaretçilerimize sepet örgüsünü gösteriyor” dedi.

    “Sabah 9’dan başlayıp, 4 buçuğa kadar sürdü elimizdeki sepetin yapımı”

    Sepet ustası Fikret Kaptan’ın müzede yapacağı 2 sepet için bir gün boyunca dağlarda, dere kenarlarında fındık ağacı topladığı anlatan Kırlı, “Önce sövelerini almak için kalın olarak ve kenarlarını yapmak için şöyle uzun olarak fındık ağacından malzemeler temin etti. Dediğim gibi bir gün akşama kadar temin ettiği malzemeler için iki tane sepet örebildi sadece. Sabah 9’dan başlayıp, 4 buçuğa kadar sürdü elimizdeki sepetin yapımı. Ziyaretçilerin ilgisi de çok güzel. Çünkü ilk defa görmüşler ve bende dahil ilk defa görüyorum sepet örgüsünü ve bu anlamda da ziyaretçilerimiz bu konuya çok yoğunlaştı, güzel de ilgi var. Biz Ehli Sanat etkinlikleri kapsamında yorgancımızı ve terzimizi çağırdık. Bu hafta sepetçimiz, ileri ki haftalarda da çömlek ustamız gelecek. Demircimiz, dokumacımız sırayla gelip müzeye gelen ziyaretçilerimize anlatımda bulunacaklar” dedi.

    Öte yandan müzeye gelen yüzlerce ziyaretçi Sepetçi Odası’nda yapılan etkinlikten memnuniyetleri dile getirerek, çoğu ilk defa sepet yapımı gördüğü söylediler.

  • (Özel Haber) Osmanlı eserleri yaşatılmaya devam ediyor

    19.yüzyılda Osmanlı döneminden kalan tarihi Beyler Konağı restorasyon çalışmaları sonrasında günümüze kazandırılacak.

    Nevşehir’in Camicedid Mahallesindeki tarihi Beyler Konağı’nda, Nevşehir Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon ve konservasyon çalışmaları sürüyor. Nevşehir Belediyesi’nin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) işbirliği halinde yürüttüğü Nevşehir Kalesi ve Etrafı Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında keşfedilen dünyanın en büyük yeraltı şehir yerleşiminin bulunduğu bölgede yer alan ve 19. yüzyıla tarihlenen tarihi Beyler Konağı’nın geçen yıl içerisinde dış duvar bölümlerinde restorasyon çalışmaları tamamlanmıştı. Toplam 4 odadan oluşan konağın duvar ve ahşaptan yapılı tavan kısımlarında sulu ve topraktan doğal olarak yapılan boyalarla bitkisel motifler dikkat çekiyor. Zaman içerisinde tahrip olan duvardaki badanalı bölümler restorasyon ve konservasyon sırasında kaldırılırken zemindeki ana motiflere ulaşılıyor. Çalışmalarda ortaya çıkartılan motifler restore edilecek.

    Nevşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürü Mustafa Alevli tarihi konağın restorasyon çalışmalarına 2016 yılında başladıklarını ve 2018 yılında hizmete kazandırmayı planladıklarını söyledi. Alevli, “Konak 19. yüzyıl başlarında Osmanlı döneminden kalma tipik bir Nevşehir’de ki sivil mimari konaklarından bir tanesidir. Türk İslam eserlerinden bir tanesi, Beyler konağı olarak adlandırılıyor. 2016 yılından itibaren belediyemiz tarafından restorasyon çalışmasına başlanmış konaklarımızdan bir tanesidir. Bu konağın en büyük özelliği 19.yüzyıl başları olduğu için ilimizde bulunan nadir duvar resimleri, kalem işleri duran konaklardan bir tanesidir. Ahşap işçiliği son derece korunmuş konaklardan bir tanesi. Bununla ilgili şehrimize insanlara yönelik kazandırma çalışmasına başladık devam ediyoruz. Nevşehir’de şuan duvar işçiliği olsun, kalem işçiliği olsun, tavanlarda ki ahşap süsleme olsun sağlam olarak günümüze kadar ulaşmış tek konak diyebiliriz” diye konuştu.

  • Unutulmaya yüz tutmuş sanatlar yaşatılmaya çalışıyor

    Bilecik’te unutulmaya yüz tutmuş sanatları yaşatmaya çalışan ev kadınları, hem sanat öğreniyorlar, hem de yaptıkları ürünleri satarak ev ekonomilerini de katkıda bulunuyorlar.

    Bilecik’in Bozüyük ilçesindeki Halk Eğitim Merkezinde ev hanımlarına unutulmaya yüz tutmuş ayna üzerine elmas uçla kumlama, sanat kili ile çiçek yapımı, İnönü sim işi, takı tasarımı, kağıt rölyef sanatlar yaşatılmaya çalışıyor. Kurslara katılan ev hanımlarının boş vakitlerini değerlendirmesi ve yaptıkları ürünleri satarak ev ekonomilerini de katkıda bulunmaya çalışıyor.

    “Yılda bine yakın kurs açıyoruz”

    Konu hakkında İHA muhabirine açıklama yapan Bozüyük İlçe Halk Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Aysel Oğul, yoğun bir çalışma tempoları olduğunu belirtti. Oğul, “Yaklaşık yılda bine yakın kurs açıyoruz. Türkiye ortalamasının oldukça üstünde. Arkadaşlar burada cam boncuk işi yapıyorlar. İnönü işi var unutulmaya yüz tutmuş dallarımızdan oldukça yoğun ilgi görüyor ve az kişinin yaptığı. Ayna üzerine kumlama çalışmamız var. Filografi tekniğimiz var. Takı yapıyor arkadaşlarımız. Orada çiçek yapımı ve doldurulmuş oyuncak yapımı stantlarımız var. Kâğıt rölyef çalışmamız var. Güzel bir ilgi var. Bozüyük halkı bu tür kursları seviyor. Bizde elimizden geldiği kadar bu tür kursları hem açmayı, hem yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Ev kadınlarının boş vakitlerini değerlendirmesi bir şekilde ekonomilerini de katkıda bulunmaya çalışıyorlar, yaptıklarını satmaya çalışıyorlar. Bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor. En çok ilgi gören kurslarımız giyim kursu, el sanatları kursu, ahşap boyama 3 boyutlu resim kurslarımız oldukça bayanlar arasında yoğun ilgi görüyor” dedi.