Etiket: Yaşandı

  • Burhaniye’de 23 Nisan Coşkusu Yaşandı

    Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, Ahmet Akın Kültür Merkezi’nde düzenlenen 23 Nisan törenlerinde büyük coşku yaşandı. Cumhuriyet Meydanında anıta çelenk konmasının ardından başlayan törenlere, anaokulu öğrencilerinin gösterileri damgasını vurdu.

    Ahmet Akın Kültür Merkezinde, saygı duruşu ve istiklal marşının ardından İlçe Milli Eğitim Müdürü Güner Bahadır, günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yaptı. Bütün öğrencilerin bayramlarını kutladığını anlatan Müdür Güner Bahadır, ”Bu gün Cumhuriyetin temellerinin atıldığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sayesinde tüm çocuklarla sevincimizi paylaşıyoruz. Sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk, kardeşlik ve barış mesajları vererek. heyecanla, coşkuyla, rengarenk görüntülerle bu bayramı güzel duygularla kutlamaktan, sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, başta, bu günü anlamlandıran çocuklarımızın, ülkemizin milletimizin ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi. Konuşmanın ardından bazı öğrenciler şiirler okurken, bazı okulların halk olanları ekipleri de gösteriler yaptı. Bu arada ilçedeki anaokullarının gösterileri törene damgasını vurdu. Minikler öğrencilerin sergiledikleri oyunlar ayakta alkışlandı. Törerenler sırasında, kompozisyon, resim ve şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Törenin sonunda okul müdürleri ve törende görev alan öğretmenleri kutlayan Kaymakam Hüseyin Öner, gösterileri çok beğendiğini ifade etti. 23 Nisan törenlerini, Kaymakam Hüseyin Öner’in yanı sıra, Garnizon Komutanı Topçu Binbaşı Bülent Ölçensöy, Belediye Başkanı Necdet Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Cemal Akkılınç, Başsavcı Hüseyin Tuncel, İlçe Emniyet Müdürü Tuncay Orhan, belediye meclis üyeleri, okul müdürleri, öğretmenler ve veliler izledi.

  • 20 Nisan Da Kutlu Doğum Coşkusu Yaşandı

    Şahinbey İlçe Müftülüğü, Hoşgör Fatih Kuran Kursu hocaları ve öğrencileri tarafından Kutlu Doğum Programı düzenlendi.

    Sunuculuğunu kursun hafızlık öğrencilerinin yaptığı programa Şehitkamil Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Hayri Özkeçeci, Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, Şahinbey İlçe Müftüsü Musa İmamoğlu, Fatih İlim Araştırma Vakfı Başkanı Ökkeş Eruslu, Vakıf Onursal Başkanı Ahmet Ziylan, Dernek Başkanı Nihat Durur, dernek yönetim kurulu ve çok sayıda öğrenci velisi katıldı.

    Program İstiklal Marşı ve kurs öğrencilerinden Seydi Vakkas Bilsin’in okuduğu Kur’an tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Şahinbey ilçe müftüsü Musa İmamoğlu “ Aziz milletimizin kur’an ve İslam ile bağlılığımızın en büyük müsebbibinden bir tanesi Şanlı Osmanlı Devletinin olduğunu’’ dedi. İmamoğlu, “Osmanlıda Kur’an eğitimine sübyan mekteplerinde başlanırdı. Sübyan Mektepleri şimdiki anaokullarının karşılığıdır. Bu mekteplerde sabi denilen 5-6 yaşındaki çocuklar eğitim gördüğü için bu adı almıştır. Sübyan mekteplerinin cami çevrelerinde ya da caminin içinde olmasının sebebi, çocukların manevi bir atmosfer içinde dini eğitim almaları ve bunu uygulamalı olarak öğrenmeleriydi. Buralarda ders verenler medrese mezunu hocalar, umumiyetle mektebin yanındaki ya da yakınındaki caminin imamı veya müezzini olurlardı. Bir sübyan mektebinde ortalama 30 çocuk okurdu. Bu çocuklar her akşam evlerine gitmeden önce mektebi yaptıranın ruhuna fatiha okurlardı. Osmanlıyı yüzyıllarca dimdik ayakta tutan işte bu ulvi ruh idi. Onlar hayata kur’an ile başladılar. Hayatlarını Kur’an ile güzelleştirdiler. Bu güzelliği dünyanın her tarafına yaymaya çalıştılar. Onlar üzerilerine düşen görevi güzel bir şekilde yerine getirerek arkalarında güzel bir miras bırakıp gittiler” şeklinde konuştu.

    Fatih İlim Araştırma Vakfı Başkanı Ökkeş Eruslu konuşmasında ”Kur’ân hafızlığının sahabe-i güzin döneminden bu yana ,sadece Allah rızası esas alınarak bugünlere kadar mükemmel bir şekilde tevarüs ettiğini, İslamiyetin bugünkü durumundan dolayı , bu islam davasından hepimizin sorumlu olduğunu” dile getirdi.

    Vakıf Onursal Başkanı Ahmet Ziylan konuşmasında, geçmiş yıllarda kendilerinin ve emsallerinin çok zor şartlar altında Kuran’ı tedris ve talim ettiklerini, maruz kaldıkları türlü zorluklar ve sıkıntılar çektiklerini, Hoşgör Kur’an kursu külliyemizin inşa ve tesisindeki mazhar oldukları olaylardan bahsetti.

    Konuşmaların akabinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan “Tevhid ve Vahdet Gelin Birlik Olalım” konulu kutlu doğum sinevizyonu izlendi.

    Günün anlam ve önemine ilişkin konferans veren Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik, “Kur’an kurslarımıza fedakarlık yapmamızın elzem olduğunu, Hz.Peygamber (A.s.m) islamiyetin sosyal hayatımızı ve yaptığı inkılâbı, Sahabelerin İslâmiyet’e olan bağlılığı ile nasıl canlarını feda ettiklerini ve bunu yaparlarken hiç tereddüt etmediklerini” söyledi.

    Ayrıca Selman-ı Farisi ve Hz. Ömer’in islâmdan önceki hallerini ve islâmla şereflendikten sonra ki yaşayışlarından bahsetti.

    Hâfız Abdullah Ayhan hocanın şefliğinde Hoşgör Tasavvuf Musikisi Korosu güzel bir konser verdi. Salavatların birlikte söylendiği programda, özellikle Efendimizin üzerine yazılan ilahiler seslendirildi. Ayrıca Mehmet Ali Devrim hocaefendi güzel bir kaside ve ilahisiyle koroya eşlik etti.

    Daha sonra protokol sahneye davet edilerek, kırmızı gül takdim edildi.

    Program kurs öğrencilerinden Bayram Ali Mutlu’nun okuduğu Kur’an tilaveti ve Şahinbey İlçe Müftülüğü Şube Müdürü olan ve ömrü hafız yetiştirerek geçen Hafız Mustafa Deniz hocamızın duası ile son buldu.

  • Aydın’da Badminton Şöleni Yaşandı

    Aydın Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından koordine edilen ve Badminton İl Temsilciliğinin 2016 yılı faaliyet programında yer alan Ulusal Egemenlik Haftası 15 Yaş Altı ve 17 Yaş Altı Badminton İl Birinciliği Yarışmaları, Efeler Mimar Sinan Spor Salonunda gerçekleştirildi.

    15 Yaş Altı Badminton İl Birinciliği Yarışmaları 16 Nisan 2016 Cumartesi günü Efeler Mimar Sinan Spor Salonunda 48 erkek ve 30 kız sporcu olmak üzere toplam 78 sporcu ile gerçekleşti.

    Tek Erkek kategorisinde İsmail Şartepe 1’inci, M.Enes Karataş 2’nci, Umut Çakar ve Mert Çelik 3’üncü oldu. Tek Kız kategorisinde İrem Umurkan 1’inci, Şeyda Gökçe 2’nci, Edanur Tokok ve Beyza İşçi 3’üncü oldu. Çift Erkek kategorisinde İsmail Şartepe-Enes Karataş 1’inci, Umut Çakar-Hayrettin Güdücü 2’nci, Mert Akdeniz-Berk Akdeniz ve Furkan Çeker-Umutcan Tavaslıoğlu 3’üncülüğü paylaştılar. Çift Bayanlar kategorisinde İrem Umurkan-Edanur Tokok 1’inci, Beyza Nur Baş-Beyza Demir 2’nci, Dilara Poyraz-Beyza İşçi ve Aleyna Ortaç-Sena Bozkuş 3’üncü oldular. Karışık Çiftlerde ise Mert Çelik-Dilara Poyraz 1’inci, Hayrettin Güdücü-Ece Yavaş 2’nci, Busenur Arıcı-A.Fırat Küçük ve Sıla Sarı-Çağatay Yüce 3’üncü oldular.

    17 Yaş Altı Badminton İl Birinciliği Yarışmaları ise 17 Nisan 2016 Pazar günü Efeler Mimar Sinan Spor Salonunda 27 erkek ve 24 kız sporcu olmak üzere toplam 51 sporcunun katımlıyla gerçekleşti.

    17 YAŞ ALTI BADMİNTON İL BİRİNCİLİĞİNDE DERECE ELDE EDEN SPORCULAR

    Tek Erkek kategorisinde İsmail Şartepe 1’inci, Mert Çelik 2’nci, Umut Çakar ve Hakan Keseroğlu 3’üncü oldu. Tek Kız kategorisinde İrem Umurkan 1’inci, Edanur Tokok 2’nci, Beyza İşçi ve Gaye Çember 3’üncü oldu. Çift Erkek kategorisinde İsmail Şartepe-Enes Karataş 1’inci, Umut Çakar-Hayrettin Güdücü 2’nci, Selahattin Öztürk-Kaan Çelikin ve Efekan Ağırbaş-Hakan Keseroğlu 3’üncülüğü paylaştılar. Çift Bayan kategorisinde İrem Umurkan-Edanur Tokok 1’inci, Beyza İşçi-Dilara Poyraz 2’nci, Melisa Camuz-Feyzanır Kırlıoğlu ve Gaye Çember-Tuğba Sarı 3’üncü oldu. Karışık Çiftler kategorisinde ise Mert Çelik-Dilara Poyraz 1’inci, Mustafa Akpınar-Feyzanur Kırlıoğlu 2’nci, Selami Bağçe-Müge Bal ve Hatice Güler-Fırat Furan 3’üncü oldu.

    Müsabakalar neticesinde derece elde eden sporculara Şube Müdürü Cemal Kahriman, Badminton İl Temsilcisi Serdal Turunç, Badminton Hakemleri ve Antrenörler tarafından madalya takdim edildi.

  • Nişantaşı Üniversitesi’nde Klasik Bir Gün Yaşandı

    Nişantaşı Üniversitesi Oda Orkestrası Konserleri’nin ilki, Prof. Saim Akçıl’ın şefliğinde Nişantaşı Üniversitesi Sadabad Kampüsü’nde gerçekleşti.

    Nişantaşı Üniversitesi Oda Orkestrası Konserleri’nin ilki, Prof. Saim Akçıl’ın şefliğinde Nişantaşı Üniversitesi Sadabad Kampüsü’nde gerçekleşti.

    Şef Prof. Saim Akçıl yönetiminde, Rusya’dan bir, Yunanistan’dan bir sanatçı olmak üzere 13 değerli sanatçıdan oluşan Oda Orkestrası, yaklaşık 200 seçkin konuğa klasik müzik dolu dakikalar yaşattı.

    Sanata ve kültüre çok önem verdiklerini belirten Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, “Sanata verdiğimiz değerin bir göstergesi olarak geliştirdiğimiz fikirle Prof. Dr. Saim Akçıl yönetiminde bir oda orkestrası oluşturmak istedik. Konserlerimiz süresince dünyanın değişik ülkelerinden birçok müzisyen arkadaşımız bizimle birlikte olacak. Oda orkestramızın başında Prof. Dr. Saim Akçıl’ın olması bizim için çok önemli. Onunla birlikte çalışıyor olmaktan onur duyuyoruz. Kültür ve sanatı eğitimin bir parçası olduğunu düşünerek, üniversite olarak sanat dolu pek çok etkinlik planlıyoruz” açıklamalarında bulundu.

    “SANAT İNSANLARI BİRBİRİNE YAKLAŞTIRAN EVRENSEL BİR DEĞERDİR”

    Oda Orkestrası’nın Şefi Prof. Dr. Saim Akçıl , “Bir ülkede müzik orkestrası ne kadar fazla ise, ülke insanlarının kültür düzeyi o kadar yükselir. Sanat ve kültür, ülkelerin gelişimi için çok önemlidir. Bu bilinçle harekete geçerek Nişantaşı Üniversitesi Oda Orkestrası’nı oluşturduk. Sanat, kültür ve müzik, insanları ülkeleri birbirine yaklaştıran evrensel değerlerdir. Mümkün olduğu kadar bu değerlere önem vermemiz gerekir. Çünkü diğer ülkelerle iyi ilişkiler, ancak kültür ve sanat vasıtasıyla kurulabilir ve ileri seviyelere taşınabilir. O bakımdan kültür-sanat ve güzel sanatların kraliçesi dediğimiz müziğin gelişmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.

    İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcileri, akademisyen ve sanat camiasından pek çok seçkin davetli ile birlikte Prof. Saim Akçıl’ın oğlu sanatçı Sinan Akçıl da konsere izleyici olarak katıldı.

    Nişantaşı Üniversitesi, yıl içinde oda orkestrası konserlerini müzikseverlerle buluşturmaya devam edecek.

  • Büyük Projede Fikir Ayrılıkları Yaşandı

    Sinop Tarihi Cezaevi çevresinin “Sürdürülebilir Alan Yönetimi” planının hazırlanması ve kapasitesinin geliştirilmesinin amaçlandığı projede gelinen nokta ve bundan sonra yapılması planlanan konuların ele alındığı konferansta fikir ayrılığı yaşandı.

    Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yürütülen “Ortak Kültürel Miras: Türkiye ve AB arasında Diyalog ve Koruma Projesi Uluslararası Konferansı” Sinop Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı.

    Konferansın açılış konuşmasını Kültür ve Turizm Bakanlığı Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanı Sedat Gönüllüoğlu gerçekleştirdi. Gönüllüoğlu “Burada yapmaya çalıştığımız şey kültür ve tarihi miras anlamındaki eserleri UNESCO kriterleri çerçevesinde korunmasına çalışmak. Bu korunmaya çalışılan alanlarla birlikte bir kültür ekonomisi oluşturmak. Kültür ekonomisi birleşenleriyle beraber turizmi daha da ileriye götürmeye çalışıyoruz. Sinop’un bu açıdan iyi bir örnek olacağına inanıyorum” dedi.

    ERGÜL: “BÖYLE BİR PLANLAMAYI BEN KABUL ETMİYORUM”

    Ardından proje ile ilgili fikir ayrılıkları yaşadıklarını belirten Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül “Sinop Cezaevi projesi bizim için çok önemli bir proje. Bizim olmazsa olmazlarımızdan. Onun için Sinop Belediyesi Kültür Bakanlığı işbirliğiyle biz bunun enstrümanları olan alan yönetimi, alan başkanı vesaire bunların hepsini seçtik. Türkiye’de örnek olması için. Bugüne kadar çalışmalarımız devam etti. Bugün gelinen noktada gerçekten ben Sinop Belediye Başkanı olarak, 40 yıllık bir mühendis olarak, Sinop’ta yaşayan bir birey olarak son derece üzgün ve rahatsızım. Biz geçen de valimiz ile birlikte Ankara’da Kültür Bakanımız ile yaptığımız toplantıda Sinop’u masaya yatırdık. Öncelikli konularımızdan bir tanesi ise Sinop Cezaevi projesiydi. Çok geç kaldık, çok uzadı. Hatta bu hibe krediyi alamama gibi bir olay söz konusu olduğunda Sayın Bakanımız krediyi mutlaka en kısa sürede vereceğinin talimatını verdi. Bugün gelinen nokta itibariyle düşünülen projeyi inceledim, planlama raporlarına baktım. Planlamanın ne demek olduğunu bilen birisiyim keza bütün ömrüm ve mesleğim gereği planlama üzerine geçti. Ancak bu nasıl bir planlamadır ki ben memnun olmadım. Ben memnun olmayınca Sinop’un da memnun olması söz konusu değil. Böyle bir planlamayı ben kabul etmiyorum. Bu planlama yapılırken Sinop Belediyesi’yle her zaman teşviki mesaide olunması lazım. Yoksa sizin kendi kafanıza göre yapmış olduğunuz bu çalışmalar Sinop için hiçbir şey ifade etmiyor. Bizim belediyemizin daha doğrusu Sinop’un 100 binlik, 25 binlik planları var 5 binlik ve binlik planları var. Bunların hiçbir tanesi kale alınmamış. Kusura bakmayın yani birisi çıkmış arkadaşımız, örnek vereceğim; vilayetten denize doğru inen caddede belediye binasının üzerine çarpı konmuş evet güzel etrafındaki diğer binalar kalmış. Kale dibinde benim yıkmak için ilk önce yıkacağım yapılardan bir tanesi olan yapılar aynen korunmuş. Bunu sordunuz mu belediyeye, belediyenin planlarına baktınız mı? Böyle şey olmaz. Diğer taraftan sayın valimizle kararımız valilik binasını Sinop’un dışına taşıyalım. Yer bulduk imar planı yapıldı. Bu kalan yapıyı ise üstünü geniş bir meydan yapalım, altını otopark yapalım. Hem Sinop’a bir meydan kazandıralım hem de otopark konusuna çözüm getirelim gibi bir projemiz var. Fakat bu planlara baktığımızda bu alınan müzenin genişleme alanı olarak yapılmış. Böyle bir şey olabilir mi? Bu örnekler gibi daha çok bizim projelerimizle alakasız projeler var. Buda şunu beraberinde getiriyor: Belediyeyle teşviki mesaide bulunmamışsınız. Belediyenin düşüncelerini, belediyenin planlarının hiçbir tanesini önemsememişsiniz. Planlama tamam bir takım hayallerden hareket ederek yapılan bir şeydir bunları kabul ediyorum ben ama birazcık ta bunların gerçekle ilintili olması lazım. Sinop Belediye Başkanı olarak bu planlamaları ben kabul etmiyorum. Son olarak şunu rica ediyorum: Bırakın Sinop’u biz hallederiz. Siz cezaeviyle ilgili olan birimleri, tarihle ilgili olan birimleri yapın, gerisini bize bırakın. Sinop Belediyesi’nin kabullenmediği bir şeyi Sinop’un kabullenmesi mümkün değil. Bu sebeple bu çalışmalar süreciyle Sinop Belediyesi’yle teşviki mesai halinde olmanız gerekiyor” diye konuştu.

    VALİ ÇETİNKAYA: “BAŞKAN BEYİN İLETTİĞİ KONULARA SONUNA KADAR KATILIYORUM”

    Ergül’ün konuşmalarını destekleyen Sinop Valisi Yasemin Özata Çetinkaya ise şunları söyledi: “Ben Sinop’ta göreve başlayalı 1 yıl oldu. Bir yıl öncesinde bu projeyle ilgili yapılan toplantıdaki konuşmada; proje ile ilgili çok uzun zamandır devam eden çalışmalar var ama ben kendimi şanslı hissediyorum. Projenin artık sonuna ben yetiştim. Bundan sonra elle tutulur, gözle görülür aşamalara gelinmiş. Şimdiye kadar hep konuşulan, söylenen temenni ve çalışmaların artık gözle görülür elle tutulur şekildeki uygulamasına ben yetiştim demiştim. Bunun üzerinden 1 yıl geçti. Biz hala maalesef benim o umut ettiğim şeyi göremedik. Tabii ki AB projelerindeki süreci biz de artık biliyoruz. Çok kolay bir süreç değil. Bir tarafında Avrupa Birliği var, bir tarafından ülkemiz var, bir tarafında uygulanması gereken prosedürler var. Maalesef Sinop’la ilgili bununda ötesinde, zaten doğasından kaynaklanan bu uzun sürecin ötesinde yaşanan bazı talihsizliklerde var. Başkan beyin ilettiği konulara 1 yıldır Sinop’ta yaşayan ve projeye dahil olan birisi olarak sonuna kadar katılıyorum. Çünkü 1 yıldır bende bu işin içindeyim benden önce çok uzun süre olmasına rağmen bende bu süreç içinde gördüm ki maalesef yerelden bu projeyi sahiplenecek kişilerden kopuk birtakım çalışmalar sonucu ortaya çıkan ürün kabul edilebilecek düzeyde bir ürün olmadı. AB’nin bu konudaki tecrübeleri tartışılmaz o konuda hemfikiriz. Bugün gelinen noktada çok yerelle irtibat anlamında yaşanan sıkıntılardan kaynaklı ortaya çıkan ürünün uygulanabilir olduğunu düşünmüyorum. Neticede burada verilmiş bir emek, harcanmış bir para var. Başkan beyinde değil gibi burası sıfırdan kurulan bir şehir değil, burası kadim bir şehir. 7 bin yıllık tarihi olan bir şehir. Biz hala bu 7 binlik tarihi olan medeniyetin üzerinde yaşıyoruz. Tarihimiz kadar devam ettirmemiz gereken mevcut yaşamımızda var. Dolayısıyla o tarihle bu 40-50 bin nüfusluk kişinin yaşadığı bir mekanı daha güzel bağdaştıracak bir plan yapılabilirdi. Bunları hiçe sayarak sıfırdan kurulan bir şehir gibi yerelle görüşmeden planlama yapılarak bunlar bizim size tavsiyelerimizdir diye ortaya sunulması çokta doğru olmadı. Ben yıl boyunca yetkililerle görüştüm. Görüşmelerde çok verimli geçmedi. Türkiye’nin, Sinop’un içinde bulunduğu durumla ilgili çok vakıf olmayan kişilerle görüştük. Biz ne kadar anlatmaya çalışsak da, anlattığımızın ne kadar anlaşıldığını plan ortaya çıkınca gördük. Belli ki anlaşılmamış. Bu konuda çok titiz davranılmadı. Neticede bu AB kaynağı da olsa Türkiye’nin kaynağı da olsa bir milli servettir, emek bir insan emeğidir. İş prosedür olarak yerine getirildi, biz görevlerimizi yerine getirdik. İnşallah proje bir şekilde sonlandırılır. Bizim bu projeler içinde tek istediğimiz cezaevi projesinin en kısa zamanda tamamlanarak hizmete açılmasıdır.”

    Konferans 15 -18 Mart tarihleri arasında 4 gün boyunca devam edecek.