Etiket: Yaşanan

  • Isparta’da üniversite öğrencileri KYK’da yaşanan sıkıntılara tepki gösterdi

    Isparta Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) İl Müdürlüğü Murat Hüdavendigar Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, yaşanan sıkıntılar nedeniyle yurt bahçesinde toplanarak tepki gösterdi.

    Yurt bahçesinden dışarı çıkmadan, tepkilerini dile getiren öğrenciler çözüm beklediklerini belirtti. Hep bir ağızdan yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle, yetkililere tepki gösteren üniversite öğrencileri, internet ve ulaşım sorunları nedeniyle derslerinden geri kalarak, sınavlara yetişemediklerini iddia etti.

    Yurttaki yemekhane fiyatlarının da pahalı olduğunu öne süren öğrenciler, buradaki şartlarda karınlarının doymadığını ifade ettiler.

    Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Arkeoloji Bölümü öğrencisi Cihan Göktepe, “Yurda geldiğimizden beri internet yok. ‘Gelecek’ dediler ama gelmedi. Yemekler soğuk ve kötü. 7.katta oturuyorum, çık -in, çık – in, tükendik artık. Eski KYK’da da gelecek dediler, aynı sorunlar ve aynı bahaneler. Orada da hiçbir zaman çözülmedi. Yemekler de çok pahalı, ek para vermeden karnımız kesinlikle doymuyor. İnternet gelmedi, buzdolabı da yok. Yiyeceklerimiz, dışarıda hep bozuluyor. Bunların artık duyulması gerekiyor. Herkes suçu birbirine atıyor. Müteahhitte deniyor, ‘Asansör neden gelmedi diyoruz?’ ama hepsi birbirine atıyor suçu. 3 aydan bu yana burada kalıyorum. Eski KYK’daydım. Orada da gelmedi, 1 sene geçti. Otobüsler sürekli geç gidiyor, hep geç kalıyoruz. Sabah derslerde hiç yetişemiyoruz, hep geç kalıyoruz. Sınavlara da geç kalıyoruz, bunların duyulmasını istiyoruz” dedi.

    SDÜ İngiliz Dili ve Edebiyatı Öğrencisi Eray Omay ise “Ne İngilizce dizi, ne de film izleyebiliyorum, hiçbir şey yapamıyorum. Duyma yeteneğimi geliştiremiyorum İngilizcede, bu yüzden de derslerim aksıyor. Buna rağmen, alt yapısı yapıldı ama hala burada bu kadar insan, biz, bu interneti kullanamıyoruz” diye konuştu.

    Öğrenciler, sorunlarının giderilmesini isteyerek olaysız şekilde dağıldı.

  • Milletvekili Karahocagil: “Eski Türkiye’deki hastanelerde yaşanan utanç verici görüntüleri orta yaş üzeri vatandaşlarımız daha iyi bilir”

    AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, “Eski Türkiye’deki hastanelerde yaşanan utanç verici görüntüleri orta yaş üzeri vatandaşlarımız daha iyi bilir” dedi.

    Bu görüntülerin yaşandığı dönemde görev yapan genel müdürlerin çoğunluğunun halka hizmetten ziyade halka eziyet etme düsturu üzerine programlandığına inandığını vurgulayıp gençlere durumu anlamaları için örnek veren Milletvekili Karahocagil, “Hastane ücretini ödemezseniz vefat eden yakınlarınız, hastalarınız rehin olarak alınıyordu. İşçilerin hastanesi ayrı, askerin ayrı ayrı idi. İşçiler 3. sınıf hastanelerde tedavi görüyordu. İlaç almak fermana mahsustu. Bırak uçak ambulans, helikopter ambulans, kar aracı ambulansı doğru dürüst ambulansımız yoktu. Olanlardan hizmet almakta milletvekiline, valiye, il başkanına ulaşmakla oluyordu” diye konuştu.

    Bugün ülkede genel sağlık sigortası şemsiyesinin dışında kalan kimsenin bulunmadığını vurgulayan Mustafa Levent Karahocagil, “Hastane yatak kapasitemizi 136 bin ilave ile 240 bine, sağlık çalışanı sayımızı 550 bin ilave ile 928 bine ve doktor sayımızı da 94 bin ilave ile 231 bine çıkardık. Ambulans sayımızı 618 adetten 5 bine çıkardık. Her bölgeye hitap edecek ambulans helikopterlerimiz, ambulans uçaklarımız mevcut. 112 Acil sağlık istasyonu sayımızı 481 adetten 2 bin 668’e yükselttik. Aile hekimliği sistemini tüm ülkede yerleşmesini sağladık. Artık ülkemizde şehir hastaneleri dediğimiz, halkımıza sağlıkta en güzel hizmeti sunma çabasındayız. Şu ana kadar Yozgat, Isparta, Mersin, Adana, Kayseri ve Elazığ’da 6 şehir hastanemizi hizmete aldık. Yakında Ankara Bilkent, Eskişehir ve Manisa’yı da hizmete alıyoruz ve toplamda şehir hastanelerinde 44 bin 400 adet yatak sayısına ulaştık” şeklinde konuştu.

    TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve KHK’lerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında bilgi veren Karahocagil şunları söyledi:

    “Sağlık Bakanlığının izni olmadan organ nakli ve üremeye yardımcı tedavi merkezi hizmeti veren kurum ve kuruluşların faaliyeti durdurulacak veya faaliyet izni iptal edilecek. Düzenlemeyle birlikte doktorların birden fazla görevi kabul etmeleri için tabip odasından izin almaları şartı kaldırıldı. Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanacak ve gerekli işlemleri yapılarak cumhuriyet başsavcılığına sevk edilecek. Tütün malzemelerinin marka, paketin sadece bir yüzeyine ve bu yüzeyin yüzde 5’ini aşmayacak şekilde yazılacak. Paketlerin üzerine markanın logosu, simgesi veya işaretleri konulamayacak. Bu kurallar birden fazla paketi bir arada bulunduran tütün ürünleri kutuları için de geçerli olacak.”

  • Marmaris’te yaşanan hortumun dehşeti kameralarda

    Marmaris’te yaşanan hortum felaketiyle ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Güvenlik kameralarınca kaydedilen görüntü felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Görüntülerde park halindeki bir otomobil sürüklenerek iskeleye savruluyor. 5 kişi ise hortuma kapılmaktan son anda kurtuluyor.

    Marmaris Yalancıboğaz mevkiinde 21 Kasım’da 2 hortum oluşmuştu. Hortum özel bir şirkete ait marinada büyük hasara yol açmıştı. O gün yaşanan felaketle ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde park halindeki bir otomobil sürüklenerek iskeleye savruluyor. 5 kişi ise hortuma kapılmaktan son anda kurtuluyor. Hortumdan en çok etkilenen yer olan marinada hasar tespit çalışmaları devam ediyor.

  • Sağlıkta yaşanan sorunlar masaya yatırıldı

    Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, sağlık alanında Diyarbakır’da yaşanan sıkıntıların Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığını belirterek, bunun temelinde tamamen egoist yapının olduğunu savundu.

    Sağlık-Sen Diyarbakır Şubesince, sağlık alanında yaşanan sorunlar ve çözümlerine ilişkin toplantı düzenlendi. Bir restoranda düzenlenen toplantıya, Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu’nun yarı sıra şube yöneticileri ve 250 üye katıldı. Toplantıda konuşan Ensarioğlu, toplantının asıl amacının çalışanların sahadaki sorun ve sıkıntılarını paylaşabilecekleri bir ortam oluşturup, çözüm önerisi hazırlamak olduğunu ifade etti. Diyarbakır’da sağlık sorunlarının gün geçtikçe arttığını savunan Ensarioğlu, “Burada bir araya geldiğimizde sahadaki sorun ve sıkıntıların ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gördük. İlimizin dört bir yanında gerek merkez ve ilçelerinde gelen temsilci kardeşlerimiz var. Bu kardeşlerimizin hastanelerde karşılaştıkları sorunlar ve sıkıntıları burada paylaşıp çözüm bulmak içinde elimizden geleni de yapacağız. Diyarbakır’da büyüyen sorunlarını Sağlık-Sen olarak elimizden geldiğince bunları dile getireceğiz. Amacımız vatandaşların burada iyi hizmet alabilmeleri ve çalışanlarımızın da mağdur edilmemeleridir. Sorunlarımızın bazıları kendi merkezlerimizde bazıları ise bakanlığa taşıyarak çözüm sağlıyoruz” dedi.

    Diyarbakır’ın sağlıkta sıkıntılı dönemler geçirdiğini ifade eden Ensarioğlu, “Birçok şehre giderek idarecilerle görüştüm Diyarbakır’da olan sıkıntılar Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. Bu sıkıntıların temelinde tamamen egoist yapı var. Diyarbakır’da vatandaşlarla görüşmelerde, hastane yetersizliği, çalışma ortamlarının sıkıntıları ne zaman biteceğini soruyorlar. Biz de toplantımızda bu tür sorunları çözeceğiz ama bazı konular bizleri aşıyor” diye konuştu.

    “Yöneticiler, çalışanlarla barış içerisinde değil”

    Şehir Hastanesi projesinin bir an önce hayata geçmesini beklediklerini dile getiren Ensarioğlu, “Türkiye’nin birçok illinde var burada da olması iyi olur. Çünkü Diyarbakır hastaneleri bir tek buralı vatandaşlara değil çevre illerden gelen vatandaşlara da hizmet ediyor. Aslında Diyarbakır’ın bir sağlık üslubu olmalıdır. Bu şekilde aksayarak ve olumsuzluklarla gidecekse Şehir Hastanesinin bir katkıda bulunacağını düşünmüyorum. Eğitim Araştırma Hastanesi, bölgenin en büyük ve devasa hastane ama orada sağlıklı bir hizmet yok. İdare, çalışanlara mobbing uygulayarak, ego tatmin etme çabası içerisinde ve çalışanlarla barış halinde değiller. Sürekli çalışanları ötekileştirip, azarlayıp ve mobbing uygulayarak bir şeyler katacaklarını düşünüyorlar ama yapamıyorlar. Bütün olumsuzluklara rağmen sağlık çalışanları gece gündüz demeden ellerinden geleni fazlasıyla yapıyorlar. Çalışanlarımız aslında pek bir şey istemiyor. İstedikleri tek şey emeklerine saygı ve mobbingden uzak kalmak. Bunlarla ilgili bir çalışanlardan bilgileri toplayarak klasör haline getirip, genel merkez üzerinden Sağlık Bakanlığına ileteceğiz. Sağlık Bakanlığının bu konudaki hassasiyetini de ilimize pozitif baktıklarını da biliyoruz. Diyarbakır’da birçok hastanelerimizin işlevinin durduğunu ve çalışanlarında hastane bünyesinde hizmet vermeyeceği durumda olduklarını görüyoruz” ifadelerinde bulundu.

  • Ordu-Giresun Havaalanı’nda yaşanan iptaller cazibeyi düşürüyor

    Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu, Ordu-Giresun Havaalanı’nda yaşanan iptallerle ilgili açıklamalarda bulundu.

    Çakırmelikoğlu, Ordu-Giresun Havaalanı’nın bölgenin gelişimi adına bir mihenk taşı olduğunu belirterek, “Yaklaşık 300 milyon TL’ye mal olan havaalanımız Giresun ve Ordu’nun, dolayısıyla bölgenin geleceği ve gelişimi için mihenk taşı niteliğindedir. İllerimizin kalkınması ve gelişmesi için dünyanın her yerinden saatler içerisinde ulaşılabilir kentler durumundayız. Özelikle turizm sektörü havaalanı faaliyete geçtikten sonra müthiş bir ivme kazanmış ve bölgede istihdam ve iş kapısı olmuştur. Bu kadar önemli bir projeyi ilimize kazandıranlara başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere müteşekkiriz” dedi.

    Trabzon ve Samsun Havaalanlarında mevsimsel şartlardan kaynaklı iptal edilen sefer sayısının Ordu-Giresun Havaalanı ile kıyaslandığında çok daha düşük olduğunu vurgulayan Çakırmelikolu, “Samsun ve Trabzon’da aynı bölge, aynı iklim yapısına sahip olmasına rağmen bizdeki iptaller ortalamanın çok üstündedir. Devletimizin yapmış olduğu bu güzide yatırımın başka sebeplerden kaynaklı ihmal edilmemesi gerekmektedir. İptal edilen seferler büyük külfete sebebiyet vermekte ve havaalanı cazibesini olumsuz etkilemekle birlikte yolcularımıza ve havayolu şirketlerine olumsuz yansımaktadır. Yapılan çalışmalar neticesinde özellikle teknik çözüm bekleyen sorunları tespit etmeye çalıştık. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları işletmesinin alması gereken önlemlere ilişkin talep ve önerilerimizdir” şeklinde konuştu.

    “En fazla Ocak ve Mayıs ayları arasında iptaller yaşanıyor”

    Yaşanan iptallere ilişkin verileri de açıklayan Çakırmelikoğlu, “Ordu-Giresun Havalimanı’nda yıl genelinde yaklaşık yüzde 4 ile yüzde 5 sefer iptali yaşanmakta, bu oran özellikle Ocak ile Mayıs tarih aralığında yüzde 20 üzerine çıkmaktadır. 2018 yılı Ocak-Mayıs döneminde 300’den fazla geliş gidiş sefer iptali olmuş olup, bu iptallerden dolaylı dolaysız 50 bin kadar yolcu olumsuz etkilenmiştir. İptal edilen seferler, kalkış yapmasına karşın iniş yapamadığı için başka meydanlara yönlendirilen seferlerden dolayı çok büyük yakıt ve ikram, taşıma, konaklama gibi maddi kayıplar oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.

    “Ordu-Giresun için yapılan hava durumu raporları sağlıklı değil”

    “Havaalanı için mevcut durum dışında 12 saat için tahmin içeren meteorolojik tahminin Trabzon meydan tarafından yapılması ve bu tahminlerin sağlıklı olmamasından dolayı operasyonun devamı için yanlış yönlendirmelere sebebiyet verebilmektedir” diyen Çakırmelikoğlu, şöyle devam etti:

    “Mevcut durumun ve ileriye dönük tahminin meydanımızca yapılmasının sağlanması, hava tahmini için Samsun ve Trabzon bölgesinde kullanılan meteorolojik radarın kapsamının Ordu-Giresun Havalimanı için yeterli olmamasından dolayı meydanımız için uygun bir yere 30 kilometre yarıçaplı bir X-BAND radar ihtiyacı bulunmaktadır. Devletimizin yetkili organlarının bu sorunları dikkate alacaklarına ve çözüm üreteceklerine inanıyorum. Bu durumun çözüme kavuşturulması havaalanının geleceği ve bölgenin kalkınması için büyük bir önem arz etmektedir.”