Etiket: Yaşanan

  • Muhtar Ormanda Yaşanan Heyelan Tehlikesini Erdoğan’a İletti

    Sapanca İstanbuldere Mahallesi Muhtarı Abdullah Tıknaz, Beştepe’de katıldığı muhtarlar buluşmasında ilçe ormanlarında yaşanan heyelan tehlikesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletti.

    Ankara’da 16’ncı muhtarlar buluşmasına katılan Sapanca İstanbuldere Mahallesi Muhtarı Abdullah Tıknaz, Sapanca Ormanlarında yaşanan heyelan ve sel felaketiyle ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazılı ve sözlü olarak bilgi verdi.

    Mahallesinin 800-900 metre üst tarafında gerçekleşen heyelanın devam etiiğinin altını çizen Tıknaz, heyelan felaketinden dolayı akan toprağın önce dere yatağını doldurduğunu, sonra da selin mahallenin içine doğrudan girdiğini belirtti.

    Sapanca bölgesinin kışın yağış olan bir bölge olduğunu vurgulayan Tıknaz, Cumhurbaşkanına verdiği yazılı metinde “Mahallemiz tamamen heyelan ve sel tehdidi altındadır. Kurumlara yaptığımız başvurular bir sonuç vermemiş, mahallenin bir kısmı zarar görmüştür. Tamamının zarar görmemesi adına muhterem makamınıza bizzat başvurmak suretiyle mahalle halkı adına sesimizi duyurmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Rusya İle Yaşanan Kriz

    TARİŞ Üzüm Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Türker, Rusya ile yaşanan krizin kuru üzüm piyasasını etkilemeyeceğini söyledi.

    Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (TARİŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Türker yaptığı yazılı açıklamada, “Rusya ile yaşanan kriz kuru üzüm piyasasını olumsuz yönde etkilemez” dedi.

    Rusya’nın, ambargo uygulayacağını açıkladığı tarım ürünleri arasında üzümün de yer almasının bazı üreticiler tarafından kuru üzüme ambargo uygulanacak şeklinde yanlış anlaşıldığını ve piyasada panik oluştuğunu belirten Türker, “Ülkemizin sofralık üzüm ihracatının üçte ikisi Rusya’ya gerçekleştirilmektedir. 2015 yılı ürünü sofralık üzüm ihracat sezonunun da kapanmış olması nedeniyle Rusya’nın uyguladığı ambargonun bu sene üzüm piyasasını etkilemesi mümkün değildir. Bu olayın üzüme etkisi ancak 2016 yılı Ağustos ayında olabilir. O zamana kadar yetkililerin gerekli önlemleri alacağını ümit ediyoruz” dedi.

    Rusya tarafından açıklanan ambargo uygulanacak tarım ürünleri içerisinde kuru üzümün yer almadığını söyleyen Türker, sözlerine şöyle devam etti: “Çekirdeksiz kuru üzüme ileride ambargo uygulansa bile 2014/2015 sezonunda Rusya’ya yapılan kuru üzüm ihracat miktarı sadece 2 bin 767 ton. Ülkemizin toplam kuru üzüm ihracatı içinde Rusya’nın payı yüzde 2 civarındadır. Bu nedenle Rusya’nın uyguladığı ambargonun kuru üzüm piyasasını etkilemesi mümkün değildir.”

    Türker, piyasadaki bazı alıcıların Rusya’nın uyguladığı gıda ambargosunu fırsat bilerek çekirdeksiz kuru üzüm piyasa fiyatlarını düşürmek istediklerini, üreticilerin bu ambargonun esas itibariyle kuru üzümle bir ilgisinin olmadığını dikkate alarak panik yapmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.

  • Ulaşım’da Yaşanan Krizin Ardından İzmir’de Yeni Dönem

    İzmir’de, ulaşımda yaşanan kriz nedeniyle akıllarda kalan elektronik kart ihalesi gerçekleştirildi.

    İzmir’de, toplu ulaşımda yaşanan ve mahkemeye taşınan ulaşım krizinin ardından dört aylık geçici bir ihale yapılmıştı. Geçtiğimiz aylarda alınan meclis kararının ardından üç buçuk yılı kapsayacak elektronik kart ihalesi gerçekleştirildi. ESHOT Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılan ihaleye üç firma katılırken, firmalar komisyona teklif zarflarını sundu. Yaklaşık maliyeti 59 milyon 280 bin 797 TL olarak belirlenen ihale için firmaların sunduğu zarfların ihale komisyonu tarafından açılmasıyla, yalnızca Karbil A.Ş. tarafından gerekli belgelerin tamamlandığı ortaya çıktı. Mevcut sistemi işleten firma, 44 aylık süreci kapsayan ihale için 45 milyon 637 bin 119 TL teklif etti. Diğer iki firma ise teklif vermediğini beyan etti. İhale komisyonunun yapacağı kapsamlı değerlendirmenin ardından ihale sürecinin tamamlanacağı belirtildi.

  • Uluslararası Nakliyeciler Sarp Sınır Kapısı’nda Yaşanan Sorunları Konuştu

    Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri Artvin’in Hopa ilçesinde bir araya gelerek Sarp Sınır Kapısı’nda yaşanan sorunları konuştu.

    Hopa Ticaret Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek’in de katılımıyla Hopa’da nakliyatçılarla bir araya gelerek toplantı yapan Nuhoğlu, “Ülkemiz eylemlerle ve geçici hükümetle birlikte ekonomide bir durma noktasına geldi. Bu gibi nedenlerden dolayı ihracatımız yavaşladı. Yeni dönemde ihracatımızı zirveye taşımak adına birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek hareket edeceğiz, biz bu yeni dönemden umutluyuz. Yaptığımız çalışmaların sonucunu da hep birlikte alacağız. Birçok düzenleme yapıldı ve bu düzenlemeler nakliyat sektörüyle istişareyle birlikte devam edecektir” şeklinde konuştu.

    Nuhoğlu, açıklamalarının ardından katılımcıların sorularını tek tek not aldı ve detaylı açıklamaları yaptı. UND ekibi buradaki toplantının ardından Sarp Sınır Kapısı’na geçerek TIR’ların geçişleri hususunda yetkililerle bir araya geldi.

    Sarp Sınır Kapısı’ndaki toplantıya UND ekibiyle birlikte Sarp Sınır Kapısı Mülki Amiri olan Vali Yardımcısı Mehmet Ali Öztürk, Doğu Karadeniz Ticaret ve Gümrük Bölge Müdürü Hüseyin Şanverdi, Batum Başkonsolosu Yasin Temizkan, Sarp Kapısı Gümrük Müdürü Ali Gökdemir, Batum Gümrük ve Ticaret Ateşeleriyle birlikte Emniyet ve Tarım Müdürlüğü yetkilileri katıldı. Toplantıda Sarp Sınır Kapısında son dönemlerde geçişlerin yavaşlaması ele alınırken, Nuhoğlu yetkili müdürlerle sorunlar üzerinden tek tek istişare etti ve çözüm önerileri sundu.

  • Yaşanan Şiddet Olayları Toplumları Korkutuyor

    Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, yaşanan şiddet olaylarının toplum üzerinde yarattığı gelecek kaygısı, korku, öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama ve anksiyete gibi sıkıntıların nasıl atlatabileceği konusunda önerilerde bulundu.

    Üst üste yaşanan şiddet olayları sadece fiziksel olarak birebir maruz kalan kişileri değil aynı zamanda çeşitli haber kaynakları yolu ile görüntülere ve bilgilere ulaşan milyonlarca kişiyi olumsuz etkiliyor. Hayatın anlamını sorgulama, korku, gelecek kaygısı, yaşananlara öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama, anksiyete gibi sıkıntılar pek çok kişideki yakınma tablosu olarak görülmekte. SİMA Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, kişilerin bu durumla nasıl baş edebileceklerini anlattı.

    Paris’te yaşanan patlama ve ardından haberlere yansıyan diğer terör tehditlerinin, şiddet olaylarının insanın en temel ihtiyacı olan kendini güvende hissetme ihtiyacını derinden sarstığını belirten Falay, “İnsanlarda hiçbir yer yeterince güvenli değil, yarın benim ya da sevdiklerimin de başına bir şey gelebilir hissiyatı oluştu. Bu da kişilerin daha fazla anksiyete hissetmesine yol açtı. Ayrıca bu tarz terör saldırılarında tehlikenin nereden ve ne zaman geleceğinin bilinmesi zor olduğundan yaşanan belirsizlik, algılanan tehdidi daha da kaygı verici hale getirdi. Belirsizlik baş edilmesi en zor durumlardan biridir ve çok yüksek kaygıya sebep olabilmektedir. Bunun yanı sıra vahşetin büyüklüğü ve eylemin soğukkanlılıkla yapılıp masum sivilleri hedef alması toplumlarda derin bir yara açtı” dedi.

    Bu büyük çaptaki şiddet olaylarının kişiler üzerinde yarattığı etkilere ilişkin olarak Falay, “Kişilerde yoğun korku, kaygı, endişe, öfke, üzüntü, mutsuzluk görmekteyiz. Hayattan alınan zevkte azalma, korku kaygı verici senaryolar üretme, yaşananlara kızgınlık, çaresizlik kişilerin yakınmaları olabilmektedir. Kontrolü kaybetme hissi de beraberinde yoğun bir endişeyi getirmektedir. Bunların yanı sıra geride kalanlarda hayata devam etmeye dair suçluluk hissi de ortaya çıkabilmektedir. Genel bir mutsuzluk ve umutsuzluk hissi gündelik hayatı etkisi altına alabilmektedir. Terör ve şiddetin tam da yaratmak istediği etki budur aslında; toplumdaki güven ve huzur hissiyatını ortadan kaldırıp bireylerin günlük yaşamını sekteye uğratarak mutsuz etmek” diye konuştu.

    Şiddet olaylarının neden olduğu psikolojik etkilerle nasıl başa çıkılabileceğini anlatan Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, şunları söyledi:

    “Birincisi hayatta keyif aldığınız şeyleri ısrarla belki eskisinden de çok yapmaya devam edin. Sevdiklerinizle olan bağlarınızı güçlü tutmaya, onlarla bol bol vakit geçirmeye çalışın. Sizi rahatsız edecek, anksiyetenizi yükseltecek haberlerden mümkün olduğunca uzak durmaya gayret edin. Sosyal destek ağı kurun ve birbirinize destek verin. Duygularınızı dile getirmekten ve destek istemekten çekinmeyin. Kendinizi iyi hissetmeye zaman ayırın. En önemlisi hala yaşıyor, hala nefes alıyorsanız bunu hayata sıkı sıkı tutunmak için yeterli bir sebep olduğunu unutmayın.”