Etiket: yasama

  • Yaşama Yol Ver Projesi Tanıtımları Devam Ediyor

    Erzincan İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yürütülen ’’Yasama Yol Ver’’ Projesi etkinlikleri devam ediyor.Bu kapsamda taksi şoförlerinin bilgilendirilmesi amacıyla Erzincan’da ki taksi durakları ziyaret edildi.Bu ziyaretlerde duraklarda bulunan şoförlere bilgilendirme yapıldı. Taksi şoförlerinden trafiği yoğun olarak kullandıkları için ambulans geçiş önceliğinde duyarlı olmaları istendi. Taksi araç camlarına “Ambulansa Yol Veriyorum Hayat Kurtarıyorum” verilen çıkarmaların takılması sağlandı.

  • Sağlık Bakanı Akdağ: “Daha sağlıklı bir yönetim için, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerekiyor”

    Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, daha sağlıklı bir yönetim için, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.

    Bakan Akdağ, ilk olarak Erzincan Valiliğini ziyaret etti. Ardından Valilik şeref defterini imzalayarak, Valilik makamına geçti. Bakan Akdağ Valilik makamın da yaptığı açıklamada sağlıklı bir yönetim için, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerektiğine dikkat çekerek, Erzincan’a yapım aşamasında olan yatırımlara değindi.

    Bakan Akdağ açıklamasında; “Erzincan’da kalp ameliyatı yapıyoruz. Erzincan’da bir kalp krizine acil müdahale ederek kalp damarlarını açacak müdahaleler gerçekleştiriyoruz. Erzincan’da özellikle Üniversitemizde ve Tıp fakültemizle çok uyumlu bir çalışma içerisindeyiz Sağlık Bakanlığı olarak. Bu uyumlu çalışma bize her geçen gün burada verilen sağlık hizmetlerini daha mükemmel hale getirmeyi sağlıyor. Laboratuvardan tutunda her türlü yan dal hizmetlerinin verildiği bir şehirde yaşıyoruz. Yeni hastanemiz var. Bizim AK Parti hükümetleri döneminde tamamladığımız ve Erzincanlı hemşehrilerimizin hizmetine sunduğumuz, ama hizmetleri genişlettikçe bu sefer mekanlarda yetmemeye başlıyor. Dolayısı ile bu yeni hastanede mimari olarak da birleşik çalışacak bir başka yeni hastane inşaatına da başlıyoruz. İhaleyi bitirdik. İş teslimini yapmak için hazırlanıyoruz. Böylece toplamda yaklaşık 75 bin metre karelik kapalı alan olan 350 yatak kullanabileceğimiz ihtiyaç durumunda Allah korusun herhangi bir tabii afet yada ihtiyaç durumunda bunu 400 yatağa çıkarabileceğimiz mükemmel bir hastane kompleksine de İnşallah önümüzdeki bir, iki yıl içerisinde sahip olacağız. Gerek vatandaşlarımızın araçlarını getirdiklerinde kullanacakları geniş bir kapalı otoparkın yapılıyor olması gerek hastaların ayaktan geldiklerinde geniş poliklinlik alanlarında ferah bir biçimde randevulu bir biçimde muayene olabilecekleri gerekse hasta odalarımızın tek yataklı nadiren kalabalık zamanlarda bazı odalar çift yatalı olabilir. Genelde tek yataklı banyolu tuvaletli bir refakatçi yatağı bulunan buzdolabı olan televizyonu olan adeta iyi bir otel odasında kalabilecek, bakımlarını yapabileceğimiz bir hastanemiz olarak bir bütün olarak. Burada sadece bina meselesi değildir. Özellikle üniversitesi ile güçlü ve uyumlu işbirliği Erzincan’ı sağlık acısından büyük ölçüde kendi kendisine yeten bir hale getirmiştir. Nüfuslar itibari ile nadir bir takım işlerden dolayı Erzincan dışına çıkmak gerekebilir. Mesela organ nakli gibi, bunlar normal karşılamak gerekiyor. Erzincan’da aslında ilklerden birini daha gerçekleştirdik. Üniversitemiz de diş hekimliği fakültesi ile bizim ağız diş sağlığı merkezimizle birlikte çalışabilir hale getirdik. İnşallah bu yeni yapacağımız bu hastanemizle beraber yeni aile sağlığı merkezimizde var 10 adet bunun dışında il sağlığı halk sağlı genel sekreterlik binası Erzincan için planladığımız sağlıklı yaşam merkezimiz var. Bunu da 2 yıl içerisinde tamamlayıp Erzincanlı hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız.

    “Daha sağlıklı bir yönetim için, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerekiyor”

    Yapmaya çalıştığımız budur. Güçlü bir meclis öte taraftan doğrudan seçilen cumhurbaşkanı ile güçlü bir yürütme Türkiye’yi Allah’ın izniyle arzuladığımız, özlediğimiz, muhasır medeniyetler üzerine uçurarak götürecektir. Bizim şartlarımız ve çevremiz itibariyle dünyada başta Müslüman ülkeler olmak üzere, mazlum ülkelerin Türkiye’de beklentileri itibariyle, bizim milletimizin bizden beklentileri itibari ile koşarak iş yapmaya ihtiyacımız var. Biz yürüyerek iş yapamayız. Biz unu elemiş eleğini asmış zengin Avrupa ülkelerinin yönetim biçimleri ile Türkiye’nin yönetim biçimi aynı olamaz. Kaldı ki İtalya’da bir örneğini gördük. İstikrarı sağlamak üzere farklı kanunlar yaptı. Türkiye artık Allah’ın izniyle Nisan’da kir referandumla birlikte Cumhurbaşkanını seçen ve o cumhurbaşkanı ile 5 sene boyunca istikrarlı bir biçimde hizmet edeceğini bildiğimiz, hizmetin geleceğini bildiğimiz bir yapıya bürünüyor. Bir taraftan da gençlerin önü açılıyor. Bunu muhalefet çevresi küçümsüyor ama bunu asla küçümsememek lazım. Biz bir taraftan 18 yaşındaki gençlere seçme hakkı veriyoruz, artık sen ülkeyi yönetenleri seçebilirsin o yaşa geldin diyoruz, hala anayasamız bu gençlerin seçilme hakkı olmadığını söylüyor. Bu büyük bir çelişki. Buranın diğer ülkelerden bir farklılığı var. Özellikle Avrupa ülkelerinde bir farklılığı var. Bizim nüfusumuzun büyük bir kısmı genç. Türkiye’de yaş ortalaması 31’dir. Biz gençlerimize güveniyoruz. Yeni anayasa değişikliği sadece yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili değil, buna benzer başka güzelliklerde getirdiğini bilmemiz gerekiyor. Her ne kadar kendi tarihleri tek adamlıkla ve darbe şakşakçılığı ile geçmiş birileri, bu meseleye sahip çıksalardı, milletimizin feraseti bu yeni yönetimle İnşallah Nisan ayında getirip Türkiye’nin yönetimi olarak belirleyeceğine ben inanıyorum” dedi.

    Bakan Akdağ, Erzincan Valiliğine olan ziyaretinin ardından Erzincan Belediyesi Çok Amaçlı Toplantı Salonunda düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclis toplantısına katıldı.

  • AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sorgun: “Yeni sistem, yasama ve yürütme erkleri arasına kesin bir ayrım koymadır”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin yasama ve yürütme erkleri arasına kesin bir ayrım koyacağını söyledi.

    Seçim bölgesi Konya’da, Sille Kültür Evinde haber ajanslarının temsilcileriyle bir araya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, Cumhurbaşkanlığı sistemini esas alan anayasa değişiklik teklifi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sorgun, “Ortada ne bir belediye başkanı, ne bir meclis üyesi, milletvekili, muhtar, cumhurbaşkanı ya da herhangi bir şahıs seçimi yok. Burada halkımızın tarihi bir tercihi söz konusu. Hükümet etme sistemi değişiyor. Anayasadaki 19’uncu değişiklikle değişiyor. Tabi bu değişikliğin özelliği şurada bizim anayasa tarihimizde bu güne kadar 5 anayasanın tamamı zaten biri cumhuriyet öncesine dayanıyor. 21 anayasası da 24 anayasası da savaş anayasaları, 61 ve 82 anayasası da ihtilal ürünü anayasalardır. Sivil bir meclis anayasa yapmış değildi. Herkes bu anayasanın değişmesinden söz ediyor ama hadi değiştirelim dediğimizde kimse gelmiyordu” dedi.

    “Sistem yetkiyi ya halka ya da halkın seçtiklerine veriyor”

    Yeni anayasa ile vesayete son vermeyi amaçladıklarını söyleyen Sorgun, “Getirilmiş bulunan 18 maddeyi bir cümle ile özetleyin dense ben şunu söylerim; yetkiyi ya halka ya da halkın seçtiklerine veriyor. Vesayete son verme amaçlı bir şeydir. Yasama ve yürütme erkleri arasına kesin bir ayrım koymadır. Şu anda bir tarafta başbakan, hükümet ve cumhurbaşkanı bu günkü parlamenter sisteme göre yürütmeyi temsil ediyor, meclis de yasamayı temsil ediyor. Yeni getirilen değişiklikte cumhurbaşkanlığı yürütmeyi temsil edecek, parlamento da yasamayı temsil edecek” diye konuştu.

    Seçmen sayısının 58 milyonu aştığını dile getiren Sorgun, “Nisan ayı içerisinde ancak resmi tarihi yüksek seçim kurulunun açıklaması gerekir. Onun için de şu gün dememiz doğru olmaz ama bunun anayasada takvimi var. Sayın Cumhurbaşkanımız onaylayıp, resmi gazetede yayımlandıktan sonraki 60 günü takip eden pazar günü. Baktığımızda bugün itibariyle 2 nisan tercihi kalkmış durumda takvim olarak. Önümüzde ondan sonra 9 ve 16 nisan takvimleri var. Bizi önümüzdeki birkaç gün sonra 9 nisan tercihini de kaldırmış olabilir. Şu anda resmi şu gün diye söylememiz doğru olmayabilir. Ama bizi bu takvim belli bir yere götürüyor” ifadelerini kullandı.

  • Dişli, “Başkanlık sistemini bu ülke insanının da yaşama hakkı var”

    Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli, konuk olduğu bir canlı yayın programında “Başkanlık sisteminin yaşandığı ülkelerdeki insanlar gibi bu ülke insanının da sistemi görmeye hakkı var” dedi.

    Başkan Dişli, konuk olduğu bir canlı yayın programında, Başkanlık Sistemine ülkenin hazır olduğunu belirterek, “İnsanlar arasında bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Başkanlık sistemi birilerinin anlattığı gibi rejim değişiyor anlamına gelmesin. Türkiye’de eğer bazı kesimlerin anlattığı gibi Anayasa değişikliğiyle ilgili bir tehlike olsaydı o zaman sadece Cumhurbaşkanını seçiyoruz olurdu. Oysa ki, Yasa ve Yürütmeyle ilgili bir tehlike yok. Size iki zarf veriliyor, birincisine seni yönetmek isteyen Cumhurbaşkanına oyunu veriyorsun, ikincisinde ise hangi partiden milletvekili istiyorsan oyunu ona veriyorsun. Anayasa değişikliği ile ilgili maddeler bu kadar açıkken nasıl bu kadar çarpıtabiliyorlar hayret ediyorum”dedi.

    Dünyanın ülkemizdeki süreci çok iyi takip ettiğini kaydeden Başkan Dişli, “Dışarda bazı güçler Başkanlık sisteminin önünü tıkamak engellemek için mücadele veriyor. Çünkü kendileri söylüyor. Türkiye Başkanlık sistemine geçerse bir daha darbe yapamayacaklar. Bunların bakış açısından düşündüğümüzde ne kadar doğru yoldan gittiğimizin farkında olmamız gerekir. Cumhurbaşkanımız çok cesur adımlarla yola çıktı. Bizde belediye ve Adapazarı ilçesi olarak bu yola girdik. Seçmeniyle birlikte her türlü desteği, katkıyı sağlayacağız. Biz çalışmalara başladık, hazırız. Partimiz ve ülke sevdalısı vatandaşlarımız gözü kara insanlardır. Bunun örneğini 15 Temmuz gecesi gördük. Herkes hiç tereddütsüz sokağa çıktı ve milli iradesine sahip çıktı. Darbeye darbe yaptık ve kimsenin burnunu kanatmadık. Biz çıktığımız yoldan geri dönmeyiz. Kim ne söylerse söylesin, biz sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. Çünkü bu ülkenin insanları kıymetli insanlardır. En az dünyadaki kendini kıymetli sanan ülkelerdeki insanlar kadar kıymetlidir. Bizim insanımızın da Başkanlık sisteminin yaşandığı ülkedeki insanlar kadar o haklara ve hukuka sahip olmaları gerekir. Bunu ülkemiz insanına çok göremeyiz” diye konuştu.

    İnsanlarda kafa karışıklığı meydana getirmek için içeriden ve dışarıdan ciddi çalışmalar yapıldığını ifade eden Başkan Dişli, “Biz bu ülkenin evlatları olarak üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Sakarya adına bu gayet kolay olacak. Çünkü dinamik bir ekibimiz var. Gerek Genel Başkan Yardımcımız Şaban Dişli, gerek Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeki Toçoğlu ve tüm il, ilçe yönetimlerimiz olsun bu süreçte iyi çalışacağımıza inanıyorum. Sakarya iyi olursa, Kocaeli de iyi olur, Bilecik de iyi olur. Bu sebeple Sakarya’da küçümsenmeyecek bir çalışma olacağını söyleyebilirim. Sınırımızın 1 km ötesinde ev yok, okul yok, eğitim yok. Çadırda yaşam sürdürüyorlar. Ülke olarak bu bölgeyle ilgili tedbir almazsak İstanbul, Sakarya, Gaziantep nasıl güvende olacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu doğru ve yerinde bir karardır” dedi.

  • Borçları yüzünden intihara teşebbüs etmişti, yaşama 2 gün tutunabildi

    Kocaeli’de borçları yüzünden intihar girişiminde bulunan Ahmet Çelik isimli vatandaş girdiği yaşam savaşına yalnızca 2 gün dayanabildi.

    Edinilen bilgilere göre İzmit Gültepe Mahallesi Koçal Sokakta ikamet eden Seyid Ahmet Ç.(53) pazartesi günü yüksek miktarda ki borçlarından ötürü intihara teşebbüs etmişti. Olay anında eve gelen kızı M. Ç. babasını ipte hareketsiz olarak görünce hemen ipten indirdi. Olay yerinde gelen 112 ekipleri kalp masajı yaparak yaşlı adamı hayata döndürdü. SEKA Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Seyid Ahmet Ç. hayata yalnızca 2 gün tutunabildi. Evli ve 3 çocuk babası olan Seyit Ahmet Ç. intihar girişiminden önce yazdığı notta ölümünden kimsenin sorumlu olmadığını, kendi isteği ile hayatına son vermek istediğini belirttiği ayrıca küçük borçları bulunan birkaç şahısın ismi ile borç miktarlarını yazdığı ve ödenmesini istediği öğrenildi. SEKA Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybeden adamın cenazesi öğle namazında Gültepe Merkez Camii’nde kaldırılarak Kent Mezarlığında toprağa verildi.