Etiket: yasama

  • Kaza sonrası komaya giren minik kız, yeniden yaşama tutundu

    Gaziantep’te geçirdiği kaza sonrası komaya giren 4.5 yaşındaki Merve Gül Polat, 14 gün sonra yeniden sağlığına kavuştu.

    Gaziantep’te geçirdiği kaza sonrası ağır yaralanan ve derin bir koma halinde bulunan Küçük Merve,vücudunda kırıklar, ağır travmatik yaralar nedeniyle derin bir koma halinde Özel MMT amerikan hastanesine getirildi. 14 gün süren başarılı tedavinin ardından Merve Gül Polat, yeniden sağlığına kavuştu.

    Hayata yeniden tutundu

    Minik Merve’nin doktoru olan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Kayık, Merve’nin geldiğindeki durumu hakkında bilgi vererek, Merve’nin hastaneye geldiğinde tüm yaşam fonksiyonlarının neredeyse durmuş bir vaziyette olduğunu kaydetti. Başarılı ve yoğun bir tedavi süreci ile Merve’nin yeniden hayata tutunduğunu anlatan Kayık, “Merve hastanemize geldiğinde neredeyse tüm yaşam fonksiyonlarını kaybetmişti. Geçirdiği ağır trafik kazasında vücudunun birçok noktasında kırıklar mevcuttu. Çocuk hastanesinden araç dışı trafik kazası, koma, karaciğer travmatik yaralanmaları, beyin ödemi, akciğer kontüzyonu,üretral kanama ve sağ tibia kırığı ön tanılarıyla sevkedildi. Merve hastanemize geldiğinde derin koma halindeydi. Şuuru kapalıydı. Ağız içinde travmaya bağlı kanama ve spontan solunumu yoktu. Akciğerde solunum sesleri azalmıştı. Hemen Merve’ye müdahale ederek yoğun bakım ünitemize aldık. Hastamız yaklaşık 7-8 gün komada kaldı. Bu süre zarfında Beyin ve Sinir Cerrahımız Opr. Dr. Lokman Bayrak, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanımız Opr. Dr. Seydi Demir ve Çocuk Cerrahi Uzmanı Dr. Lütfü Dağdönderenhocamız hastamıza son derece başarılı müdahalelerde bulunarak hastamızı tekrar eski sağlığına kavuşturmamızda yardımcı oldu. Sekizinci günün ardından normal odaya alınan Merve Gül, 14’üncü günün sonunda ise sadece sağ bacağındaki kırık dışında bir rahatsızlığı kalmadan hastanemizde taburcu edildi. Merve’nin 14 gün gibi kısa bir sürede ayağa kalması bizlerle birlikte ailesini de çok sevindirdi” dedi.

    MMT Amerikan ailesine teşekkür

    Minik Merve’nin babası Metin Polat ise kızının tekrar hayata tutunmasından dolayı çok mutlu olduğunu dile getirerek sevinç gözyaşlarına hâkim olamadı. Baba Polat, “Öncelikle Özel MMT Amerikan Hastanesi doktorlarından ve personellerinden Allah razı olsun. Kızım şu anda hayattaysa bunu doktorlarımıza borçluyuz. İlk olarak götürdüğümüz hastanede yaşamasının zor olduğunu söylediler. Ancak Özel MMT Amerikan Hastanesi doktorları ve personelleri ellerinden geleni yaparak kızımı sağlıklı bir şekilde bize teslim ettiler. Başta Bülent hocam olmak üzere hepsi alanında uzman doktorlarımız Merve Gül’ü hayata bağlamak için gece gündüz çalıştılar. Ben tekrar tekrar MMT Amerikan Hastanesi doktorlarına ve personeline çok teşekkür ederim” diye konuştu.

  • Kaymakam Keklik: “Yaşama Bağlanan Hayatlar Projesi bizim için çok önemli”

    İlkadım Kaymakamı İbrahim Keklik, madde kullanımına karşı hazırlanan “Yaşama Bağlanan Hayatlar Projesi”nin çok önemli olduğunu söyledi.

    İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan ve sekretaryasını İlkadım Adnan Ölmez Ortaokulunun yürüteceği “Yaşama Bağlanan Hayatlar Projesi”, İlkadım Kaymakamı İbrahim Keklik başkanlığında yapılan toplantıda tanıtıldı.

    Toplantıda açıklamalarda bulunan İlkadım Kaymakamı İbrahim Keklik, madde kullanım yaşının giderek düşmesi ve maddeye ulaşımın kolaylaşmasının çocuklar ve gençler açısından büyük bir sorun olduğunu söyledi. Bu konuda Emniyet Müdürlüğü ve jandarma kuvvetlerinin ciddi çalışmalarının olduğunu ifade eden Keklik, “Ancak bizler tüm kurumlarımızla birlikte üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. O yüzden İlçe Milli Eğitim Müdürümüzün katkıları ile hazırlanan ‘Yaşama Bağlanan Hayatlar Projesi’ bizim için çok önemli” dedi.

    İlkadım İlçe Milli Eğitim Müdürü Halil İbrahim Akmeşe ise madde kullanımının artması ve maddeye başlama yaşının gün geçtikçe düşmesini önlemek için toplumun her kesiminin çalışmalar yapması gerektiğini aktardı. Toplantı ile amaçlarının kurumlar arası bilgi alışverişinde bulunarak projeyi amacına uygun şekilde yürütebilmek olduğunu kaydeden Akmeşe, böylelikle kendine ve yaşamına zarar veren çocukları topluma kazandırmayı hedeflediklerini vurguladı.

    “Yaşama Bağlanan Hayatlar Projesi” ile 18 yaşının altında olup 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamında yer alan ve daha önce madde kullandığı emniyet müdürlüğünce tespit edilmiş olan gençlerin topluma kazandırılması, birer meslek sahibi olarak rehabilite edilebilmeleri hedefleniyor.

  • Doğduğu gün yapılan ameliyatla yaşama tutundu

    Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasında yırtık ile dünyaya gelen ve sadece yüzde 50 yaşama şansı olan Aren bebek, doğduğu gün yapılan ameliyatla yaşama tutundu.

    Diyarbakır’da yaşayan Rıza ve Nergiz Özdemir çifti, ikinci kez anne-baba olmak için büyük heyecan yaşıyordu. Doğumun olacağı gün hastaneye gelen çift, dünyaya gelen bebeklerinin solunum sıkıntısı yaşadığını duyunca büyük şok yaşadı. Yenidoğan Yoğun Bakım sorumlusu Dr. Mehmet Emin Günel tarafından acilen yenidoğan yoğun bakıma alınan bebeğin ilk müdahalesinin ardından Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Taner Kamacı’nın kontrolünde tetkikler yapıldı. Tetkiklerde solunum sıkıntısının doğumsal bir anomali olan diyafram hernisi yani göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasında yırtık olması yüzünden yaşandığı tespit edildi. Bu tür sorunla dünyaya gelen bebeklerin yüzde 50 yaşama şansı olduğu ve acilen ameliyata alınması gerektiği bilgisini alan Özdemir çifti, bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucağına alabilmek için ameliyatı kabul etti. Op. Dr. Taner Kamacı tarafından gerçekleştirilen cerrahi operasyon 4 saat sürdü ve sonrasında yeniden yoğun bakım süreci başladı.

    “5 bin de bir görülüyor”

    Aren bebeğin sol göğüs boşluğunun tamamen bağırsaklarla dolu olduğu ve sol akciğerinin hiç gelişemediğinin görüldüğü tablo ile ameliyat sonrası süreç hakkında bilgi veren Op. Dr. Taner Kamacı, “5 binde bir hastada görülen bu doğumsal anomali ile dünyaya gelen Aren bebeğin göğüs boşluğunu dolduran tüm ince ve kalın bağırsakları, başarılı bir ameliyat ile karın içine alarak, diyafram kasındaki yırtığı tamir ettik. Ameliyat sonrası yoğun bakım sürecimiz ile takibine devam ettik” dedi.

    Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Mehmet Emin Günel, “Makineye bağlı olarak yoğun bakımda tedavisini gerçekleştirdiğimiz Aren bebeğin kontrol filmlerinde sol akciğerinin, cerrahi sonrasında çok iyi bir şekilde açıldığını gördük. Kan gazı değerlerinin de normal değerlere gelmesi üzerine 4’üncü günde hastamızı solunum makinasından ayırdık. Tedavisi tamamlanan ve tamamen anne sütü ile beslenir hale gelen Aren bebeği 7’inci günde taburcu ettik” ifadelerini kullandı.

    “Yaşadığımız büyük şok mutlulukla sonuçlandı”

    Bebeklerini yeniden mutluluk ile kucağına alan Rıza ve Nergiz Özdemir çifti de, “Bebeğimiz için tek çare ameliyattı ve biz umudumuzu hiç kaybetmedik. Yoğun bakım tedavisinin 7’nci gününde ona sağlıkla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu duyguyu tarif etmek gerçekten çok zor ve bize bu güzel anları yaşatan hocalarımıza minnettarız” diye konuştu.

  • Minik Azra’nın yaşama tutunması için 16 bin lira gerekiyor

    Eskişehir’de, doğuştan hidrosefali hastası olan 2 yaşındaki Azra bebek, ameliyat masraflarının karşılanması için yardım ellerinin uzanmasını bekliyor.

    Azra bebeğin rahatsızlığı olan hidrosefali hastalığı; beyin omurilik sıvısının çoğalmasıyla, beyin karıncıklarının kimi zaman da kafatasının büyümesine yol açan bir hastalık olarak biliniyor. Doğuştan hidrosefali hastası olan ve doktorların, “1 yaşına kadar yaşamaz, ölür” dedikleri minik Azra, bugüne kadar 2 kere ameliyat oldu. Maddi durumu iyi olmayan Azra’nın babası Serkan Korkmaz da ameliyatlar için kredi çekerek bir miktar borç yükünün altına girdi. Şimdi de Azra’nın kafatasından küçültme ameliyatı olması gerekiyor. Türkiye’de sayılı doktorların yapabileceği ameliyatın ücreti ise 16 bin 500 lira değerinde. Ailesi doktorların 5 yaşına kadar ömür biçtiği minik Azra’nın bir an önce ameliyat olmasını istiyor. Maddi durumu kötü olan aile kızları için yardım bekliyor.

    “Diğer çocuklar gibi yürüyüp, koşmasını istiyoruz”

    Konuyla ilgili konuşan anne Emel Korkmaz, “Azra şu an 2 yaşında. Hidrosefali olduğunu hamileyken öğrendik. Yürüyemeyeceğini, konuşamayacağını ve hiç tepki veremeyeceğini söylediler bize. Hamileliğin sonlandırılması gerektiğini söylediler. Biz kabul etmedik. Azra hasta olarak doğdu. Doğduğunda tıp fakültesinde ameliyatını beyin dokusu çok az olduğu için gereksiz gördüler. Ameliyatı yapılmadı. Biz daha sonra arayışlar içerisine girdik. Acıbadem Hastanesi’nde ameliyatını gerçekleştirdik. Çok zor şartlar altında gerçekleşti bu ameliyatlar. Şu an tekrar Azra’nın ameliyat olmasını istiyoruz. Yürüyüp koşmasını istiyoruz. Diğer çocuklar gibi olmasını istiyoruz. Bunun içinde maddiyat lazım” dedi.

    Kızının kafatası ameliyatı olabilmesi için paraya ihtiyaçlarının olduğunu söyleyen anne Korkmaz, “Ameliyatının gerçekleşmesi için para lazım. Hidrosefali, kafada su toplanması. Kafaya bir cihaz takarak kafada biriken suyu mideye boşaltıyorlar. O şekilde kafasındaki suyu azaltabiliyorlar. Bir ameliyatı daha var. Bu çok riskli bir ameliyat, kafatası küçültme ameliyatı. Bu ameliyatı Türkiye’de yapan sadece üç doktor var. Bizim Azra’nın doktoru da bu doktorlardan bir tanesi. Eğer o doktor bu ameliyatı gerçekleştirirse Azra için çok iyi bir şey olacak. Yürümesine ve konuşmasına daha fazla desteği olacak” diye konuştu.

    “Ameliyat olursa 5 yaşından daha fazla yaşayabilecek, belki beyni olacak, yaşamaya devam edecek”

    Ameliyat için 16 bin 500 liraya ihtiyaçlarının olduğunu aktaran baba Serkan Korkmaz ise, “Ameliyat olacak, ama maddi yönden sıkıntımız var. Ameliyatı yaptıramıyoruz. Doktor da ameliyatı yaparsa yüzde 100 riskin olduğunu , ’Azra’yı ameliyatta kaybedebiliriz’ diyor. Bu riski alırsak kızım ameliyat olacak. Bize ’Bir yaşına kadar yaşamaz ölür, solunum yetmezliğinden vefat edecek’ dediler, ama kızım 2 yaşında. Şimdi 5 yaşına kadar ümit verdiler. Bu yaşına kadar yaşarsa yaşayacak. Ameliyat olursa 5 yaşından daha fazla da yaşayabilecek. Belki beyni olacak. Yaşamaya devam edecek. Kredi çektim, daha önce kızımın ameliyat masrafları için. Ödeyemedim. İkinci bir para olasılığı da yok. Bu yüzden yaptıramıyoruz ameliyatını. Bize 16 bin 500 lira kadar söyledi doktorlar. Devlet Hastanesi veya Tıp Fakültesi ameliyatına yanaşmıyor. Yetersiz buluyorlar. Ölecek gözüyle bakıyorlar” şeklinde konuştu.

    Son olarak Azra bebek ve zor durumdaki ailesi için çaba sarf eden Büyük Birlik Partisi Tepebaşı İlçe Başkanı Salim Acabay ise şunları söyledi;

    “Azra bebeğin haberi bana geldiğinde çok duygulandım. Hiç vakit kaybetmeden hasta beklemez diyerek ailesi ile irtibat kurdum. İrtibat kurar kurmaz da aynı gece kendilerini ziyarette bulundum. Bizler birer aracıyız. Sadece vesile olmak için bu programı yapıyoruz. Azra bebeğin yaşamasını istiyorum inşallah. Azra bebeği de ameliyat ettirecek bir iş adamımız da mutlaka çıkacaktır. Ben buna kesinlikle eminim. Azra bebek yaşasın.”

  • “Aktif Yaşama Merhaba” belgesel filmi SDÜ’de gösterime sunuldu

    ISPARTA (İHA)– Isparta’da hazırlanan “Aktif Yaşama Merhaba” belgeseli gösterime sunuldu.

    Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunca (TBMYO), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler (AÇSH) İl Müdürlüğü ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) katkıları ile hazırlanan “Aktif Yaşama Merhaba” belgeseli Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde gösterime sunuldu. Proje sorumlusu ve TBMYO Radyo ve Televizyon Programcılığı Öğretim Görevlisi Zafer Çağlar, çalışmanın nasıl şekillendiğine yönelik bilgiler aktardı.

    Çağlar, “Biz Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Radyo ve Televizyon Programı olarak on yıldan beri ‘Isparta’ya Adanmış Hayatlar’ adı altında sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyoruz. Bu sene ise farklı bir konsept uyguladık. Isparta’da yapılan sosyal politika çalışmalarını dinledikten sonra bu çalışmayı yapmayı hedefledik” dedi.

    Aktif Yaşam Merkezinde bulunan yaşlılarla yapılan görüşmeler kapsamında hazırlanan belgeselde, yaşlıların yaşam şartlarıyla beraber duygu ve düşünceleri etkili bir şekilde yansıtılarak, Sosyal Politikalar bünyesinde açılan Aktif Yaşam Merkezine dair bilgiler aktarıldı. İnsan onuruna yakışır bir şekilde bakım, rehabilitasyon ve tedavilerin gerçekleştirildiği bu merkezlerin ilk olarak 2015 yılında Isparta’da açıldığı belirtildi. Belgesel aracılığıyla Yaşam Merkezinin, yatılı bir kuruluş olmadığı ve kurumun amacının bireylerin yaşlılık dönemlerinin sosyal bir çevre içerisinde devam ettirilmesine yönelik olduğu anlatıldı. Yaşlıların gün içerisinde gerçekleştirdiği sosyal aktiviteler, belgeselde yansıtıldı.