Etiket: Yaşadılar

  • Alışveriş yaptılar hayatlarının şokunu yaşadılar

    Tekirdağ’da bir mağazadan yaptıkları alışverişin ardından ödemesini yaptıkları halde yıllar sonra haklarında icra takibi yapıldığını iddia eden vatandaşlar sokağa döküldü. Bazı vatandaşlar eşiyle boşanma aşamasına geldiğini, kimisi ise borcunu ödediği halde evine icra gelmemesi için istenen parayı tekrar ödediğini söyledi.

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bir giyim mağazasının senet karşılığı sattığı ürünlerin ücreti ödenmesine rağmen avukatlık ofisinden müşterilere borcu varmış gibi sürekli icra takibi yapıldığı iddia edildi. Mağdur olduklarını ileri süren onlarca vatandaş sokağa dökülürken, bu konuda 60 bin mağdurun olduğu iddia ediliyor.

    Tekirdağ Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, adliyeden İbrahim Müteferrika Parkına kadar yürüdü. Mağdur olduklarını ileri süren vatandaşlar gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    “Ben o borcu en az 3 defa ödedim”

    Çok sayıda mağdur olduğunu ileri süren Beyhan Köroğlu isimli vatandaş, “Televizyondan bir haber izledim. O haberi izleyince hatta 60 bin kişinin mağdur olduğunu, sahte senetler düzenleyip insanları icraya verdiğini, bir de küçük bir işletmem var çay içmeye gelen vatandaşlara kendi aralarında konuşuyorlar. ‘Mağazadan geliyoruz bu kadar borç çıkarttılar bize’ bunları anlatıyorlar. Bu borçlanmalardan dolayı ödedikleri halde tekrar tekrar icra gönderilmesinden dolayı böyle nice mağdur vatandaşlarımız, arkadaşlarımız var. Bundan bir buçuk ay önce avukat tarafından bir yakınım arandı. Benim 9 bin 50 TL borcum olduğu söylendi. Hemen mağazaya gittim böyle bir borcum olmadığını söyledim. Bana 2015’te alışveriş yaptığımı ki yaptım. Taksitli alışveriş yaptım. Ama ben o borcu en az 3 defa ödedim. Ben hatta en son ödediğimde ‘borcum var mı’ dedim ‘hayır’ dedi. ‘Benim herhangi bir ödemem var mı’ dedim. Yine ‘hayır’ dediler bana. Benim size ne kadar borcum var dedim. Bana 4 bin lira borcun var dediler. Ana borcum ne kadar dedim. Bin küsur lira dedi. Ya dedim avukatın 9 bin 50 lira diyor. Sen 4 bin lira diyorsun. Ana borcum bin 200 lira diyorsun. Arada 12 yıl geçmiş ben ödediğim paradan dolayı beni tekrar icraya veriyorsunuz” dedi.

    “Beni şu anda eşim boşuyor”

    Günay Kıvılcım isimli vatandaş ise, “2 aydan beridir benim çekmediğim dert kalmadı. Eşime kadar ulaşıldı. Ben onlarla muhatap bir insan değilim. Benim arkadaş yüzünden oraya benim imzamı taklit etmiş. Senet soruyorum senet yok ortalıkta. Dün bana zorla ödeme yaptırıldı. 15-20 sene önce oradan alışveriş yapıyordum. Fakat benim orada senedim yok. Hani borcum yok. Benim adıma değil arkadaş adına geldi bana bu ceza. Ta eşime kadar gidilmiş. Beni şu anda eşim boşuyor. Boşanma davası açtı bana. Benim borcum yok fakat ödeyen kişi yine ben oldum. Daha da senet var diyor. Benim bir borcum yok bana nasıl senet getirirsiniz, icra getirirsiniz” diye konuştu.

    “Bana sahte evrak düzenleyip beni icraya verip malıma haciz getirebiliyor”

    Sami Bekar isimli vatandaş ise, “Borcu olmadığı takdirde bu adamlara borcun var diye evlerine gönderilen evlerine haciz gelmiş olan var. Biz bir şekilde bu adamın dolandırıcı olduğunu ortaya çıkartmak için buradayız. Bizim paramız geri ödenmiş, ödenmemiş bunun davasında değiliz. Bu kadar icra yollarını açık yapmamanız lazım. Benim birine 500 TL borcum var. Bana sahte evrak düzenleyip beni icraya verip malıma haciz getirebiliyor. Her tarafta benim adresim var. Mağaza beni bulmuyor. Demiyor ki evine tebligatım gelmiyor. Senin borcun var demiyor. Niye demiyor biliyor musunuz? Beni rezil etmek için arkadaşımı arıyor. 2 milyar borcu var diyor. Ayakkabı almış diyor, yalan. Ben almadım imzam bile yok” açıklamasında bulundu.

    “Sırf evime icra gelmemesi için kabul ettik”

    Fikri Çavga isimli vatandaş ise, “O mağazadan 2010 senesinde alışveriş yaptım. Borcumu da 2011 senesinde bitirdim. Bundan 2 sene önce ‘borcunuz vardır’ diyerek evime bir kağıt geldi. Borcumun olup olmadığını sormak için gittim bana borcumun olmadığını söylediler. Mayıs ayında beni avukatlar aradı. İcra gelecek diye. Apar topar mağazaya gittim mağaza sahibinin yazıhanesine gittim. Orada kendisi ile görüştüm 12 bin 250 lira gibi bir borç çıkardılar bana. Bu parayı ödedim dedim. Yok ödemediniz dediler. Ben evime icra gelmesin diye ödeyelim dedim. Sırf evime icra gelmemesi için kabul ettik. Borcu deyip öderken sonradan maaşımda hacir geldi. Senetteki imzada benim imzam değil taklit” şeklinde ifadeler kullandı.

    “Kefil olduğum yeğenimin arabasına haciz koydu”

    Muhammet Şirin Tabarlı isimli vatandaş ise “2007’de 170 TL borcum vardı. Ondan sonra 2017’de bana haciz geldi. 11 bin 280 TL. Gittim benim böyle bir borcum yok dedim. İcra kağıdını elimden aldı ben hallederim dedi. 2 ay sonra kefil olduğum yeğenimin arabasına haciz koydu. Nakit ödersen 8 bin lira alırım senden dedi. Ben de nakit ödedim. 7 bin 831 lira para ödedim belgeli hepsi. Senette 6 bin 240 lira yapmış” ifadelerini kullandı.

    “Kendisine borcum da yoktur hiçbir şekilde alışveriş yapmadım”

    Başka bir vatandaş da, “9 sene önce kalp krizi geçirdim. Gelip gidemediğim için Silivri’de oturuyorum. Bıraktım alışverişi. Kendisine borcum da yoktur hiçbir şekilde alışveriş yapmadım. Bana ilk senet geldi. İlk senedin peşine düştüm. İtiraz ettim bir de kendisine gittim itiraz ettikten sonra. Neden itiraz ettim diye üstüme yürüdü. Bir sürü hakaret yedim oradan çıktım. Senedin peşine koşuyorum. Ben görmedim yok yani böyle bir mağduriyet. Lüleburgaz Adliyesi yıkılıyor. O bir senetten sonra 2 senet geldi. Bir senet de ayrıca kızıma geldi. İstanbul Göztepe’de oturuyor kızım. Bir senet de kızıma yapılmış. Ben mademki borcumu ödememişim. Bana nasıl 2 sene arayla tekrar tekrar mal vermişsin. Ödemediğim bir insan sana borcunu ödememiş. ‘İyi niyetimden verdim’ diyor. Nasıl iyi niyet öyle saçma şey mi olur. O zamanki 2003 yılında 3 milyarlık mal. 3 milyara ne almış olabilirsiniz bir giyim mağazasından” dedi.

    Vatandaşlar gazetecilere yaptıkları açıklamadan sonra sessiz bir şekilde dağıldı.

  • Misafirliğe geldiler, yangın şoku yaşadılar

    Karabük’ün Safranbolu ilçesinde şömineden çıkan yangına itfaiye ekibinin zamanında müdahalesi iki katlı evi kül olmaktan kurtardı.

    Edilen bilgiye göre, yangın Safranbolu ilçesine bağlı Yazıköy’de Fuat Kayımtu’ya ait iki katlı evde meydana geldi. Misafirleri ile birlikte çay içen Kayımtu ailesi, üst kattan gelen seslere baktıklarında çatı kısmında başlayan alevleri gördü. Durumun itfaiyeye bildirilmesine üzerine olay yerine hızlı bir şekilde ulaşan ekipler üst katı saran alevlere müdahale ederek, yangını kısa sürede söndürdü. Yakılan şömineden dolayı yangının çıktığı evin üst katında maddi hasar oluşurken, jandarma ekipleri inceleme başlattı.

    Eve misafirliğe geldiklerini söyleyen bir kişi, çay içtikten sonra üst kattan çatırtı duyduklarını ve alevleri görünce itfaiyeye haber verdiklerini söyledi.

  • İlk uçuş heyecanını yaşadılar

    Adana Büyükşehir Belediyesi ve Adana Havacılık Sporları Kulübü (AHAS) iş birliği ile 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel düzenlenen yamaç paraşütü etkinliği ile engelli çocuklar ilk uçuş deneyimlerini yaşadı.

    Kabasakal Mahallesi Rüzgarlı Tepe mevkisinde bir araya gelen engelliler, yamaç paraşütüyle tandem (ikili) atlayış yaptılar.

    Engelli çocuklarla bir araya gelerek onların heyecanına şahitlik eden Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, engelli çocukların aileleri ile sohbet etti. Sözlü, “Sizler özel ailelersiniz, hayatını gerçek anlamıyla evlatlarına adayan ailelersiniz. Her daim yanınızdayız. Kentin belediye başkanı olarak özellikle ifade ediyorum ki sevginin olduğu yerde engel olmaz, Adana’da sevginin, hoşgörünün gücüne inanan bir belediye başkanı var, gönlünüz rahat olsun” dedi.

  • Çocuk Hakları Günü’nde tiyatro keyfi yaşadılar

    Bilecikli çocuklar; 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Çizmeli Kedi Çocuk Tiyatrosu ile gönüllerince eğlenirken, tiyatro öncesi haklarını öğrendiler.

    Bilecik Belediyesi tarafından gerçekleştirilen 13. Uluslararası Bilecik Tiyatro Festivali kapsamında sahne alan Çizmeli Kedi Çocuk Tiyatrosuna Bilecikli çocuklar akın ederken, ücretsiz olarak gösterilen tiyatro öncesi çocuklar bir de haklarını öğrendiler.

    20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde kurulan Çocuk Hakları Masası kurduklarını anlatan Hülya Eçen Çalışkan, “Çocuk Hakları Masasına oturan çocuklar, burada ellerinde çocuk hakları ile ilgili bilgilerin olduğu pankartlar verdik. Çocuk Hakları ile ilgili broşür ve bilgilendirme metinlerinin dağıtıldığımız etkinlikte çocuklar sahip oldukları hakları dile getirdik” dedi.

    Öte yandan amaçlarının çocuk haklarına dikkat çekmek ve bu konuda toplumda farkındalık oluşturmak olduğunu kaydeden Hülya Eçen Çalışkan, Bilecik Belediyesi olarak her yıl Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla etkinlikler düzenlediklerini sözlerine ekledi.

  • Üniversite öğrencileri Malazgirt ruhunu yerinde yaşadılar

    Muş Alparslan Üniversitesinde okuyan bir grup öğrenci, Malazgirt ruhunu yerinde yaşamak için ilçeye geldiler.

    Sultan Alparslan’ı ve Anadolu’nun anahtarını milletimize kazandıran Malazgirt Zaferi’ni, Muş Alparslan Üniversitesinde okuyan öğrencilere tanıtmak ve benimsetmek için yürütülen faaliyetler devam ediyor. Doğa, Kültür ve İzcilik Topluluğu, bu sene Muş Alparslan Üniversitesini kazanan öğrencilere, Malazgirt Zaferi’ni ve Malazgirt Zaferi’nin kahraman kumandanı Sultan Alparslan’ı tanıtmak amacıyla Malazgirt gezisi düzenledi. Doğa, Kültür ve İzcilik Topluluğu Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Salih Özer, “Bu geziyi, öğrencilerimizin Sultan Alparslan’ın aziz hatırasının değerini öğrenmeleri ve Malazgirt ruhunun diri tutulmasını sağlamak amacıyla düzenledik. Gezinin düzenlenmesinde Rektörümüz Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın ‘Tarihi Yeniden Yazmak İsteyenler, Tarih Yazanları Örnek Almalıdırlar’ başlıklı yazısı, bize ilham verdi. Hocamızın bu değerli yazısından yola çıkarak, öğrencilerimize tarih yazan Sultan Alparslan’ı nasıl daha etkili şekilde anlatabiliriz diye düşündük. Malazgirt’e gidip onun ve kahraman ecdadımızın ruhunun gezdiği topraklarda, onların neslinin devamı olarak biz de varız demek istedik. Öğrencilerimize, asırlar boyunca İslam’ın sancaktarlığını yapan milletimizin öncü şahsiyetlerine ve mukaddes değerlerine sahip çıkılması gerektiğini dile getirdik. Vatan topraklarının bütünlüğünü sağlayan ve Anadolu’yu ana yurt edinmemize vesile olan Sultan Alparslan’ın ismini taşıyan bir üniversitenin öğrencileri ve o şanlı ecdadın torunları olarak nereden nereye geldiğimizi yerinde özetleyeme çalıştık. Malazgirt Savaş alanını, 1071 Tören Alanını ve Malazgirt Kalesi’ni ziyaret ettiğimiz gezimizde, geçmişini bilmeyenin geleceğini bilemeyeceği düsturu ile Sultan Alparslan’ın topraklarında emanetin emin ellerde olduğunu vurgulayarak gezimizi noktaladık. Öğrencilerimizin kalbinde ve zihninde bir kıvılcım çakabildiğimizi düşünüyorum. Öyle ki tüm öğrencilerimiz nerede olduklarının, kim olduklarının ve niçin bu topraklara geldiklerinin idraki ile Malazgirt’ten ayrıldılar. Gezimizi finanse etmeye yardımcı olan değerli hocalarımıza, Sağlık Kültür ve Spor Dairesi çalışanlarına ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum” dedi.