Etiket: Yaşadıklarını

  • 15 Temmuz kahramanları o gece yaşadıklarını anlattı

    Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyarak kahramanlık gösteren vatandaşlar, Gençlik ve Spor Bakanlığının “Tecrübe Konuşuyor, Kahramanlar Projesi” kapsamında yaşadıklarını Denizli’de anlattı.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen “Tecrübe Konuşuyor, Kahramanlar Projesi” kapsamında FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde kahramanlık gösteren vatandaşlar Denizli’de yaşadıklarını anlattı. Proje kapsamında 45’inci program düzenlendi. 5 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesindeki programa 15 Temmuz kahramanlarından Danyal Şimşek, Türkan Güder, Rukiye Dağ, Denizli Vali Yardımcısı Cemalettin Cantürk, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Gençlik ve Spor Bakanlığı Müstakil Spor Hizmetleri Daire Başkanı Rasim Arı, İl Jandarma Komutanı Cengiz Yıldız, İl Müftüsü Mehmet Aşık, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından o gece Türkiye’de yaşananlarla ilgili sinevizyon gösterimi sunuldu.

    15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanı’nda yaşadıklarını anlatan tantuni ustası Danyal Şimşek, “Bizim de elimizde sopa vardı. Egzozlara sopalarla içine ne bulduysak doldurmaya başladık. Onlarca kişi gömlek, atlet ne bulursa tankın egzozunu tıkamaya çalıştı. Tank birkaç dakika sonra durdu. Tank durunca içindeki askerler kapakları kendi açtı. Tankın içinde askerler ağlıyorlardı. Biz o tankın içindeki askerlerin kandırıldıklarını düşündük. Bizi ezmeye çalışan askerleri korumaya başladık” dedi.

    “O gece mesele parti meselesi değildi”

    15 Temmuz gecesi eşi Cuma Dağ’ın şehadet hikayesini anlatan ve o gece yaşanan olayların parti meselesi olmadığını belirten Rukiye Dağ, “Biz AK Parti’ye gitmek istiyorduk ama o gece yaşanan olay bir parti meselesi değildi, memleket meselesiydi. Ben de milletin evine gitmeye karar verdim, eşim de benim yanımda oldu. Biz o gece cesaretimiz ve kalplerimizdeki imanla gittik. Biz aynı geminin içindeyiz Türk’üyle, Kürt’üyle, Zaza’sıyla, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arnavut’uyla. Eğer bu gemi batarsa hepimiz beraber batarız. O yüzden artık birlik beraberlik olma zamanı, artık arı gibi, karınca gibi çalışma zamanı” diye konuştu.

    FETÖ’nün darbe girişimi gecesinde eşi ve oğluyla gittiği Akıncı Hava Üssü önünde açılan ateş sonucu eşini kaybeden, oğlu ve kendisi yaralanan 5 çocuk annesi Türkan Güder ise, “Bizi vuranlar normal asker değildi, yüzleri maskeliydi. Hava üssüne siyah motorlu, siyah kıyafetli, siyah kasklı biri girdi. O içeri girince normal askerler geri çekildi, onların yerine yüzü maskeli askerler geldi. Onlardan kısa boylu birisi ’Emir komuta bende’ diye ateş emri verdi. Ateş emri verildiğinde ben ve oğlum öndeydik, eşim arkada” ifadelerini kullandı.

  • Sinir krizi geçiren annesi bayılınca yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı

    Aksaray’da eski arkadaşı tarafından rahatsız edildiğini iddia eden alkollü kadın yol ortasında sinir krizi geçirdi. Kendisini sakinleştirmeye çalışan polis ekiplerinin müdahalesine izin vermeyen alkollü kadın baygınlık geçirirken, 11 yaşındaki oğlu korku ve gözyaşları içinde polise yaşananları anlattı.

    Olay, Cumhuriyet Bulvarı Baysan Apartmanı’nda meydana geldi. İddiaya göre, bir süre önce birlikte yaşadığı erkek arkadaşı Güldede A.’dan (22) ayrılan Emine Ç. (30), şahsın evine geldiğini ve kendisini sürekli olarak rahatsız ettiğini belirtirken, Güldede A. ile tartışma yaşadı. Tartışmanın ardından Emine Ç. olay yerinde sinir krizi geçirirken, kavgayı gören çevredeki vatandaşlar durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Bu sırada Güldede A. olay yerinden kaçarken, sinir krizi geçiren kadın ilk olarak vatandaşlar tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. Kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri kadına müdahale etmek istedi. Alkollü olan ve sinir krizi geçiren Emine Ç. kendisini sakinleştirmeye çalışan polis ekiplerine müdahale ederken, kendini yerden yere atarak park halindeki otolara zarar verdi. Polis ekiplerinin uzun süren çalışması sonucu Emine Ç. sakinleştirilirken, bir markette aniden baygınlık geçirdi.

    “Annem ayrılınca rahatız edip duruyordu”

    Olayların yaşandığı sırada annesinin yanından bir saniye bile ayrılmayan 11 yaşındaki oğlu Y.Ç. ise, annesinin baygınlık geçirmesi ile gözyaşlarına boğuldu. Polis ekiplerine bilgi veren Y.Ç, korku ve gözyaşları içinde yaşadıklarını anlattı. Annesinin Güldede A. ile eskiden ilişki yaşadığını anlatan Y.Ç, “Adam bizi eskiden beri rahatsız edip duruyor. Annemle eskiden ilişki yaşıyordu. Sonra annem bu adamdan ayrılmak istedi ve ayrıldı. Sonra ikide bir böyle gelip duruyordu” dedi.

    Baygınlık geçiren Emine Ç. de olay yerinde bulunan 112 Acil Yardım ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapıldıktan sonra ambulansla Aksaray Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan kadının aşırı derecede alkollü olduğu ve durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis ekipleri kadının üzerinden bir adet ruhsatsız tabanca ele geçirdi. Olayla ilgili soruşturma sürerken, polis ekipleri olay yerinden kaçan Güldede A’nın yakalanması için çalışma başlattı.

  • Kayseri’de yaralanan asker yaşadıklarını anlattı

    Kayseri’de meydana gelen bombalı terör saldırısında yaralanan askerlerden er Recep Güney tedavi gördüğü hastaneden taburcu olarak memleketi Konya’nın Ereğli ilçesindeki evine döndü.

    Terhisine 4 ay kalan 23 yaşındaki Recep Güney evinde istirahatına devam ederken, gelen misafirler geçmiş olsun dileklerini iletiyor. Yaşadıklarını anlatan Recep Güney, durakta bir kişinin indiğini ve hemen ardından patlama yaşandığını belirterek, “Anında yere yattım ve bildiğim bütün duaları okudum. Yaralı olan arkadaşım ile otobüsün camından atlayarak hastaneye gittik. Ancak biz giderken ambulans ile değil yürüyerek gittik. O an korku ile neden yürüyerek gittiğimi de hatırlayamıyorum. Hastanede hemen bizi yatırarak tedavi altına aldılar, ben diğer arkadaşlarıma da acil şifalar diliyorum. O an neler yaşandığını tam olarak hatırlayamıyorum. Benim yaptığım sadece dua etmek oldu. Kalkarak hastaneye gittim, tam detayın ne olduğunu bile bilmiyorum. Parmaklarımda kırık var, dalağımda ise yırtılma olmuş. Çok şükür ameliyatlık bir durumum yok, şu an iyiyim” dedi.

  • Tıp Profesörü Beşiktaş’taki saldırı gecesi yaşadıklarını anlattı:

    Beşiktaş’taki saldırıda görevli olmamasına rağmen hastaneye koşan Sakarya Üniversitesi Akademisyeni Prof. Dr. Derya Özçelik, o gece yaşadıklarını anlattı. Özçelik, “O gece acil hayatımda hiç görmediğim kadar sessizdi. Yaralı polisler sedyelere uzanmış, sadece iyiyim diyorlardı” dedi.

    44 şehidin verildiği Beşiktaş saldırısında patlamanın yaşandığı yere yaklaşık 500 metre uzaklığındaki evinden görevli olmamasına rağmen koşarak yardıma giden Sakarya Üniversitesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Derya Özçelik, o gece yaşadıklarını anlattı.

    Patlama sesini duyduktan hemen sonra televizyondan bombalı saldırı olduğunu öğrendiğini kaydeden Tıp Profesörü Derya Özçelik, “Büyük bir gürültünün ardından televizyondan geçen altyazıdan bomba olduğunu anladım. Evimin karşısında bulunan hastanedeki görevliler ‘ambulansları çıkarın’ diye bağrışmaya başladı. O zaman da yaralıların olduğunu anladım. Birden gitmeyi düşündüm, yaralılar var ve ben çok yakın bir mesafedeydim. Olay yerine bir 5 dakikada ulaşmışımdır. Acil olarak bir şey yapabilir miyim diye düşünmüştüm ancak girişime izin vermediler öyle olunca da hastaneye gittim. Yaralı polislerimiz sedyelere uzanmış yatıyorlardı. Tüm doktorlar koşmuş gelmiş içeride kalabalık bir ekip vardı. Yüzünde ve bacağında kesi olan iki polis kardeşimize müdahalede bulundum. O geceki atmosferden çok etkilendim, çok üzüldüm tüm vatandaşlar gibi. Ama birebir yaşamak da çok zor” dedi.

    Acillerde olan kargaşa havasının o gece hastanede yaşanmadığını ifade eden Özçelik, “O gece hayatımda hiç görmediğim kadar sakin bir ortam ve yaralı polislerimizden sıfır ses. Arkadaşlar sadece sedyeye yatmışlar, muhtemelen de şoktalar aynı zamanda çok efendiler. Sadece kendilerine sorulanlara ‘iyiyim’ diye cevap veriyorlar” diye konuştu.

    Patlamanın ardından Whatsapp’tan diğer cerrah arkadaşlarına da ulaştığını belirten Özçelik, koordineli olarak gece saatlerine kadar çalıştıklarını söyledi.

  • 15 Temmuz Kahramanları Konya’da yaşadıklarını anlattı

    Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin etkisiz hale gelmesinde büyük pay sahibi olan vatandaşlar o geceye ilişkin anılarını Konya’da anlattı.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar Projesi” kapsamında, Mevlana Kültür Merkezi’nde yapılan program, Konya Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Konya Milletvekili Hüsniye Erdoğan, Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek ile çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Oyuncu İsmail Hakkı’nın sunuculuğunu yaptığı programa darbe girişimi gecesinde üstün gayretler gösteren, Metin Doğan, Yaşar Yıldız, İsmet Doğan, Mehmet Tahir İkiler, Şerife Boz, Merve Şebnem Oruç, Adviye Gül İsmailoğlu, Barış Dedebağı ve Abdullah İrgin konuşmacı olarak katıldı.

    15 Temmuz gecesinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimini engellemek amacıyla Atatürk Havalimanı’nda tankın önüne yatan Metin Doğan, spor salonundan çıkıp eve gitmek için otobüs durağına geldiği sırada durakta olan insanlardan darbe girişimi olduğunu öğrendiğini söyledi. Doğan, “Allah’tan o insanları gördüm ve o insanları görmem benim biraz daha hızlı olmamı sağladı. Çünkü o tanklar orada kaldığı sürece gezi olaylarında sahte resimlerle sokaklara dökülmüş insanların sokağa çıkmasından korktum. Eğer bunlar sokağa dökülürse bu gezi olaylarında sessiz kalan çoğunluk bu defa sessiz kalmayacaktı. Onlar da çıkacaktı ve yüzbinlerce insan ölecekti” dedi.

    “Benim ölümüm sadece yüzbinlerce insanın kurtulması içindi”

    Her şeyi hesapladığını ve galeyana gelerek hiç bir şey yapmadığını anlatan Doğan, “İnsanlar o kadar çok korkmuşlardı ki o tank hareket ederken ‘sen ne yapıyorsun?’ diyecek kimse yoktu. Ben onları yüreklendirdim. Sayıları, on oniki oldu, bir anda kırk elli oldu. Ondan sonra ben eylemelere katılmadım. Amacım o gece o insanları yüreklendirmekti. İnsanlar artınca ve Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla bir buçuk saatte oraya 2 milyon insan geldi. Buna oyun demelerinin nedenini ne vicdanları ne zekaları alır. Bir buçuk iki saatte 2 milyon insanın ölmek için geleceğini bunlar anlayamazlar, o kalbe sahip değiller. Böyle bir sevgiyi hayal bile edemezler. Onlar o yüzden oyun diyorlar” ifadelerini kullandı.

    FETÖ’nün darbe girişimini engellemek için kullandığı kamyonla Taksim’e çıkan Şerife Boz da, 15 Temmuz’un kendisi için çok zor, anlamlı ve kötü bir gece olduğunu söyleyerek, vatanın kendisi için bir ana bir baba ve bir namus olduğunu anlattı. Kendilerini Osmanlı torunları olduklarını ve kalkışmanın zorlarına gittiğine değinen Boz, “Eğer ben de o gece evde kalsaydım, vatanıma hainlik etmiş olurdum. Namazı kıldık oturduk. Eşime dedim ki, ‘Şenol yarın senin kamyonla gidelim mi?’ dedim. Bana kızdı çok kalabalık olur dedi. O uyumadı akşam oldu kalktı gitti. Telefonla aradım bir iki defa cevap vermedi, üçüncü defa aradığımda ise telefonunu kapattı. Yani ben kamyonla gideceğim diye telefonunu kapattı. Biliyordu zaten. Çocuklarımı torunlarımı alarak Ya Allah bismillah diyerek sokağa indim. Zaten kamyonumuz kapının önünde. Komşulara seslendim, apartmandan herkese seslendim. Onları kamyonun üzerine alarak, yavaş yavaş gittim. Bizim bir ara sokak var inşallah buradan çıkabilirsem Taksim’e çıkabilirim dedim. Levent’ten Taksim’e gittim. Allah beni korudu iman gücümle rabbimin verdiği güçle yavaş yavaş gittim. Vatan sevgisi imandandır derler ya isteyerek, korkmadan hamd ederek şükür ederek herkesi götürdüm” şeklinde konuştu.

    Program konuşmacılara verilen hediyelerle sona erdi.