Etiket: Yaşadıklarını

  • Korona virüsü 50 günde yenen emekli öğretmen, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı

    Korona virüsü 50 günde yenen emekli öğretmen, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı

    Erzurum’da iki ay önce Covid-19 testi pozitif çıkan emekli öğretmen, hastalığı 50 günde yendi. Sağlığına kavuşan emekli öğretmen, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.

    Palandöken ilçesine bağlı Yıldızkent semtinde oturan emekli Tarih Öğretmeni Ahmet Aydın ve eşi Şerefnaz Aydın iki ay önce rahatsızlanmaları üzerine Covid-19 testi yaptırdı. Test sonuçları pozitif çıkan Aydın çifti, evde karantinaya alındı. Evdeki tedavileri sırasında şikayetleri artan Ahmet ve Şerefnaz Aydın, Erzurum Şehir Hastanesi’nde servise yatırıldı. Yoğun bakımda tedavisine devam edilen emekli öğretmen Aydın, bu süreçte annesini ve kız kardeşinin kocasını aynı gün korona virüsten dolayı kaybetti. Eşi Şerefnaz Aydın 1 hafta sonra, emekli öğretmen Ahmet Aydın ise 50 gün sonra tedavilerinin ardından taburcu edilerek evine gönderildi. Evde de solunum cihazına bağlı olan Aydın, tedavisinin 2 ay daha süreceğini söyledi.

    “Yoğun bakım hayatımın en zor anıydı, 10 gün 10 yıl gibi geldi”

    23 Ekim’de test yaptırdıklarını ve sonucun pozitif çıktığını ifade eden Aydın, “3 gün evde kaldık. Evde tedavi olduk, sağlık çalışanları çok ilgilendiler. Daha sonra hastaneye gittim serviste 5 gün yattıktan sonra beni yoğun bakıma aldılar. Yoğun bakım hayatımın en zor anıydı. Makinelere dayanmak, 4 saat hızlı çalışan bir makine vardı. Orda ilgilenenler oldu. Yoğun bakımda ki 10 gün bana 10 yıl gibi geldi. Daha sonra servise çıktım. 30 günde orda tedavi oldum ve eve çıktım. Evde de iki ay devam edecek tedavi sürecim. Bu hastalığa dikkat etmek gerekiyor. Karşı da ki kronik hasta olabilir ben şeker hastasıydım beni hemen yakaladı. 50 günden fazla hastane ve yoğun bakımda kaldım. Herkesin dikkatli olmasını istiyorum” dedi.

    “Hastanelere, hizmetlere nankör olmayalım”

    Hastanelerin çok güzel hizmet verdiğini gözyaşları içinde anlatan Aydın, “Bu devlete teşekkür edilir. Nankör olunmaz. Tarih öğretmeni olarak bu devlete nankör olunmaz. Hastanelere, hizmetlere nankör olmayalım. Ben hasta olarak bütün görevlilere teşekkür ederim. 1,5 ay sonra normale döneceğim. Buradan tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Dikkatli olun hastalığın kimden geleceği belli olmuyor. Maskenizi, mesafenize dikkat edin, ilaçları kullanın. Yoğun bakımda 10 gün 10 yıl gibiydi. Psikolojik olarak ne olacağım, nasıl olacağım bilmiyorsunuz. O makinalar devamlı çalışıyor ve kolunda 3 serum var” diye konuştu.

    “Anne ve eniştesini aynı gün kaybetti”

    Yoğun bakımda tedavisi devam ederken anne ve eniştesinin ölüm haberini aldığını belirten Aydın, “Ben yoğun bakımdayken annem de yoğun bakımdaymış. 16 Kasım’da eniştemi ve annemi aynı gün kaybettik. Bana bir şey olmaz demeyin, dikkat edin” şeklinde konuştu.

    Çok zor bir süreç geçirdiklerini ifade eden Şerefnaz Aydın ise, “1 hafta ben hastanede yattım. Sonra 1 ay eşime refakatçi oldum. Çok zor, psikolojik olarak insan çöküyor. Eşim çok hastaydı. Maske, mesafe ve hijyene dikkat etsinler. Ama nerden nasıl geldiğini de bilmiyorsun” dedi.

  • Küçük Berat, kaybolduğu gece yaşadıklarını anlattı

    Küçük Berat, kaybolduğu gece yaşadıklarını anlattı

    Erzurum’un Narman ilçesinde kaybolduktan 26 saat sonra bulunan 10 yaşındaki Berat Akdemir, kaybolduğu gece yaşadıklarını anlattı. Küçük Berat, acıktığı zaman ot yediğini söyledi.

    Olay, Narman ilçesine bağlı Koçkaya köyünde meydana geldi. 30 Nisan günü inekleri aramak için meraya giden 10 yaşındaki Berat Akdemir kayboldu. Köye yaklaşık 3 kilometre uzaklıktaki meraya giden Berat Akdemir, yolunu kaybetti. Aile bireyleri tarafından aranan Akdemir, bulunamayınca jandarmaya haber verildi. Bölgeye AFAD, jandarma, komando ve itfaiye ekibi sevk edildi. Sabaha kadar süren arama çalışmalarında Berat Akdemir bulunamamıştı.

    “26 saat sonra sevindirici haber geldi”

    Küçük Berat’tan kaybolduktan 26 saat sonra sevindirici haber geldi. Erzurum’un Narman ilçesinde inekleri aramak için meraya giden 10 yaşındaki Berat Akdemir, Damarlıtaş ile Güvenlik köyü arasındaki arazide bulundu. Arama çalışmaları esnasında Oltu ilçesi sınırlarında bulunan Damarlıtaş köyü ile Narman ilçesi sınırlarında bulunan Güvenlik köyü arasındaki arazide küçük çocuk çobanlar tarafından bulunarak ailesine teslim edildi.

    Küçük Berat Narman Devlet Hastanesi’nde yapılan ilk müdahalenin ardından Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Çocuk İntaniye Servisi’nde tedavi altına alındı. Berat’ın geceyi soğuk havada geçirmesi nedeniyle rüzgarın vücudunun değişik yerlerinde küçük yanıklara neden olduğu, kan değerinde de düşüklük tespit edildiği öğrenildi.

    “Acıktığımda ot yedim”

    Kaybolduğu gece yaşadıklarını anlatan Berat Akdemir, “Kayboldum, yolu bulamadım. Sonra ağaçların arasına gittim. Sabah çobanlar buldu beni. Annemlere telefon açtılar. Beni gelip götürdüler. Ot yedim. Karnımı doyurdum. Sonra beni buldular. Anneme götürdüler. Ağaçların arasında uyudum. Kurt geldi, kovaladım. Kaçtı” dedi.

    “Kurt görmüş”

    Çocukları kaybolduğu gün perişan olduklarını dile getiren anne Südret Akdemir, “Kaybolmuş, aradık bulamadık. Çoban bulmuş. Bir anda ortadan kaybolması bizi yıktı. Kurt görmüş. ‘Hu Allah hu Allah’ diyerek kurdu kovalamış. Altına yapmış korkusundan kalkamamış. Acıktığında ot yemiş. Kurdu da sopasıyla sürmüş, bulunduğunda sopası da kucağındaydı” diye konuştu.

    Küçük Berat’ın tedavisinin ardından taburcu edileceği öğrenildi.

  • Mahsur kaldığı dağdan 8 buçuk saate kurtarılan İranlı yaşadıklarını anlattı

    Denizli’de arkadaşıyla çıktığı dağda düşüp yaralanan ve 8 buçuk saate kurtarılan İranlı genç, yaşadıklarını anlattı. Dağda yerlerini belli etmek için elbiselerini yaktıklarını söyleyen genç, o anda ölümden çok korktuğunu ancak iyileşince tekrar dağa çıkacağını kaydetti.

    Denizli’de 1 Aralık tarihinde çıktıkları dağda düşüp yaralanan ve mahsur kalan İranlı amatör dağcılar Mohsen Jamali (27) ve Ramin Sasari (30), 8 buçuk saatlik bir operasyonla kurtarıldı. Drone ve gece görüş kamerasının da kullanıldığı operasyonda 70 kişilik bir ekip, dağcıları kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. Yaralılardan Mohsen Jamali, kafasından ve bacaklarından ağır yaralanırken, Ramin Sasari ise göğüs bölgesinden darbe aldı. Kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi gören ve beyin kanaması da geçiren Mohsen Jamali, hayati tehlikeyi atlatarak geçtiğimiz gün kendisine geldi.

    “Ağaçlar beni kurtardı”

    Yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlatan Jamali, dağa gezmek için çıktıklarını ancak kaygan zeminde kayarak kayalıklardan aşağı düştüğünü söyledi. Jamali, düştüğü sırada ağaçlara takıldığını ve kayaların bulunduğu alana düşmekten son anda kurtulduğunu kaydetti. Uyarılara rağmen çıkmaya devam ettiğini belirten Jamali, arkadaşının da kendisinin yanına gelmek 1 saat çaba sarf ettiğini ve gelirken düşüp yaralandığını söyledi.

    “Elbiselerimizi yaktık”

    O anda gözünün hiçbir şeyi net görmediğini ve telefonundan sağlık ekiplerini arayarak yardım istediğini ifade eden Jamali, “Düştüğümde başımda bir ıslaklık vardı. Ben terledim sandım ancak kanmış. O sırada gözlerim de hiçbir şeyi net görmüyordu, telefondan sağlık ekiplerini aradım. Yerimizi tarif edemedik. Arkadaşım Ramin, elbiselerini yaktı, yerimizi öyle belirlediler” dedi.

    “İyileşince tekrar dağa çıkacağım”

    Beyin kanaması geçiren, boynunda ve bacaklarında kırıklar bulunan Jamali, “İyileştiğinde tekrar dağa çıkar mısın?” sorusuna ise, “Evet, neden çıkmayayım ki, tabi ki çıkarım” diye cevap verdi. Öte yandan olayda yaralanan Ramin Sasari’nin ise Denizli Devlet Hastanesinde tedavisinin devam ettiği ve durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Yeni görüntüler ortaya çıktı

    Ayrıca amatör dağcıların dağa çıkarken ve mahsur kaldıkları anda cep telefonlarıyla çektiği görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, dağa çıkan gençlerin manzara karşısında büyük mutluluk duydukları görüldü. Dağda mahsur kaldıkları görüntüde ise, dönüş yolu bulamadıkları ve kayalık alanda mahsur kaldıkları görüldü.

  • Sele kapılan pazarcı kadın yaşadıklarını anlattı

    Aydın’da aniden bastıran yağış sonrası Efeler ilçesinde oluşan sele kapılan pazarcı kadın olaydan sonra yaşadıklarını anlattı. Ölümle burun buruna geldiğini ve çok korktuğunu belirten 59 yaşındaki Emir Güçlü, “Bir anda öleceğim zannettim. Çok korktum. Kurtaranlardan Allah razı olsun” dedi.

    Aydın’da akşam saatlerinde aniden fındık büyüklüğünde dolu yağmaya başladı. Kısa sürede şiddetini arttıran yağış yağmura dönüştü. Bardaktan boşalırcasına gerçekleşen yağışta kısa süre cadde ve sokaklar nehre döndü. Efeler ilçesi Meşrutiyet Mahallesi’nde kurulan semt pazarında açtığı tezgahta naylon malzeme satan 59 yaşındaki Emir Güçlü tezgahını kurtarmak isterken kendisi de eşyaları ile sele kapıldı. Çevredekilerin şaşkın bakışları arasında metrelerce suda sürüklenen ve boğulma tehlikesi yaşayan Emir Güçlü’yü başka bir pazarcı Ramazan Dedoğlu kurtarmaya çalıştı. Kurtarmaya çalıştığı talihsiz kadınla birlikte sele kapılan Ramazan Dedeoğlu çevredekilerden de yardım isteyerek pazarcı kadını ölümden kurtardı.

    Ölümle burun buruna gelen iki pazarcıyı İHA buluşturdu. Yağışın dinmesinin ardından yeniden Pazar yerine gelen Emir Güçlü, “Öleceğim zannettim. Ölümle burun buruna geldim. Yıllar önce Didim’de denizde serinlerken girdap yakalamıştı. O zaman da suda boğulup ölme tehlikesi yaşamış korkmuştum. Ancak bugün yaşadığım olay çok daha farklı bir durum. Bugün sele kapıldım ve çok korktum” diyerek kendisini kurtaran Ramazan Dedeoğlu’na teşekkür etti.

  • Yaşadıklarını ‘Ülkemizden Renkler’ ile çizdiler

    Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Kültür Merkezi’nde Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen ‘Ülkemizden Renkler’ isimli resim sergisi Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Ergün Aksoy tarafından açıldı.

    Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği üyelerinden Iraklı Waleed Hassan Mayoof ve 15 öğrencisi tarafından hazırlanan ‘Ülkemizden Renkler’ isimli resim sergisi Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi’nde açıldı. Iraklı Waleed Hassan Mayoof önderliğindeki 15 öğrenci, 15 hafta boyunca resim atölyesinde göç ve yaşam deneyimlerini, ait oldukları sosyal bağları ve hayallerini sanat aracılığıyla tuale aktardı. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin Avrupa Birliği tarafından finansa edilen Manisa Çok Yönlü Destek Merkezi’nde düzenlenen sanat etkinliğinde kendilerini anlatan Irak, İran, Afganistan gibi ülkelerden gelen 15 mülteci öğrencinin açmış olduğu ‘Ülkemizden Renkler’ isimli resim sergisi 17 Kasım’a kadar gezilebilecek.

    50 eserin yer aldığı serginin açılışına Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Ergün Aksoy, İl Göç İdaresi Müdürü Şeref Doğramacı, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı İsmail Koç, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği ‘Türkiye’deki Koruma Mekanizmalarının Güçlendirilmesi Projesi Merkez Sorumlusu Furkan Devran Sarıbaş ve öğrenciler katıldı.