Etiket: Yarışıyor

  • Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı dünyanın en iyisi olmak için yarışıyor

    Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından ‘Herkes İçin Spor’ temasına uygun olarak düzenlenen Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın 29’ncusu 23 Temmuz 2017 Pazar günü İstanbul Boğazı’nda gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ve İstanbul’un tanıtımına önemli katkılar sunan, bu eşsiz deneyimi yaşamak için dünyanın birçok ülkesinden katılımcının birbiri ile yarıştığı etkinlik, Dünya Açık Su Kuruluşu’nun (WOWSA), “Dünyanın En İyi Açık Su Organizasyonu” oylamasında yarışıyor.

    Merkezi Amerika’da bulunan Dünya Açık Su Kuruluşu (WOWSA), her sene dünyanın farklı yerlerindeki Açık Su Yüzme Organizasyonlarını kullanıcıların oyları ile değerlendiriyor ve en iyilerini yayınlıyor. Bu sene WOWSA, Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nı Dünyanın En İyi Açık Su Organizasyonlarından biri olarak aday gösterdi. 31.12.2016 tarihine kadar WOWSA’nın https://www.worldopenwaterswimmingassociation.com web adresine giriş yaparak, Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı için oy kullanılabilir.

    28 yıldır dünyanın çeşitli ülkelerinden binlerce sporcu dostluk için, yarışmak için, mücadele etmek ve sınırlarını keşfetmek için İstanbul’da bir araya geliyor. Asya’dan Avrupa’ya kulaç atmanın hazzı, İstanbul Boğazı’nın muhteşem güzellikleri ve taraftarların coşkusu ile birleşerek bu benzersiz etkinliği oluşturuyor.

    Boğaziçi Yüzme Yarışı başvuruları 4 Ocak’ta

    TMOK’un dünyada büyük bir ilgi ile takip edilen geleneksel etkinliği Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı için başvurular ise 4 Ocak 2017’de başlayacak.

  • (Özel Haber) Milyarlarca yılda oluşan “Karaelmas” altınla yarışıyor

    Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Zonguldak’ta milyarlarca yılda oluşan taşkömürünün altın kadar değerli olduğuna dikkat çekti.

    Zonguldak’ta 1 milyar 300 milyon ton rezervi olduğu tahmin edilen taşkömürünün ülke ekonomisine kazandırılması çabası sürüyor. Milyarlarca yılda oluşan taşkömürünün yeryüzüne çıkartılması için yeraltına maden işçisi alınması talebini yenileyen GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, üretimin artması gerektiğini ifade etti. 7 bin 800’e kadar çıkan kalorisi ise “Karaelmas”ın altın kadar değerli olduğunu ifade eden Demirci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli enerji kaynaklarının kullanılması sözünü hatırlatarak çağrısını yineledi.

    Taşkömürünün “koklaşabilir” olma özelliği ile başta demir-çelik üretimi olmak üzere sanayide kullanılması gerektiğinin altını çizen Demirci, şöyle dedi:

    “Bizim taşkömürümüz milyarlarca yıl önceden bu yana toprak altında çeşitli maddelerden oluşmuştur. Bu kömür hakikaten ben şuna inanıyorum, altın kadar değerlidir. Çünkü altın her zaman dünyada kalabilir. Ama kömürümüzün de bir zamanı var. 50 yıllık 100 yıllık kömür diyoruz. Altın kadar değerli olmasının sebebi çünkü demir-çeliği eritebilecek hiçbir ham madde olmadığı için ben kömürün sobalarda dahi yakılmasına böyle çarçur edilmesine kesinlikle karşıyım. Bizim taşkömürümüz koklaşabilir kömür olduğu için en iyi kalorili kömürlerdendir. 7 bin 800 kaloriye kadar yükselen kaliteli kömürlerimiz var. Koklaşabilir kömür olduğu için sanayide ve demir-çelikte kullanmak lazım gelir. Hakikaten taşkömürü altın kadar değerli. Altın ile benim için başa baş değeri var. Kömürümüze çok önem vermemiz lazım gelir. Cumhurbaşkanımız ve Enerji Bakanımızın sözlerine katılıyorum. Zonguldak’a ve Türkiye’ye değer verdiklerini biliyorum. TTK’ya bir an önce işçi aldıralım ve üretim yapalım diyoruz. Bir otobüs düşünelim 50 kişilik. TTK ile kıyaslayalım. Bu otobüs Zonguldak’tan İstanbul’a 10 kişi ile giderse ne kadar kâr eder. Fakat dolu giderse ne kadar kâr eder. Onun için bu otobüs (TTK işçi alımı) boş diyorum. Ve bu yolcularla beraber ülkemize ve devletimize para kazandıralım. Ben yan servise işçi istemiyorum. Sadece üretim yapabilecek 2 bin işçi alsalar inanın artış nasıl oluyor onu görsünler. Ondan sonra Zonguldak’ın ve kömürün ne kadar değerli olduğunu düşünsünler.”

    Halen TTK’ya bağlı müesseselerde yerin metrelerce altında 7 bine yakın maden işçisi “Karaelmas”ı yeryüzüne çıkartmak için çalışıyor.

  • Bu robot insan aklı ile yarışıyor

    Yalova’da dersten arta kalan zamanlarını laboratuvarda geçiren öğrenci, karıştırılmış rubik küpünü 40 saniyede tamamlayan robot yaptı. Öğrencinin hedefi bu hızı 5 saniyenin altına indirmek.

    75. Yıl Mehmet Akif Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Ali Baransel Oral, 3 yıl önce başladığı robot tasarımını daha ileri seviyeye taşıdı. Oral, halk arasında zeka küpü olarak adlandırılan rubik küpünü saniyeler içerisinde çözen bir robot yaptı. Robotu idare eden programı da kendisi yazan öğrenci, çalışmalarını okuldaki teknoloji tasarım laboratuvarında yapıyor. Sensörler vasıtası ile içine bırakılan karıştırılmış rubik küpünü 40 saniye içerisinde tamamlayarak eski haline getiren robot, görenleri şaşkına çeviriyor.

    Hedefinin bu küpü 5 saniyenin altında yapabilen başka bir robot üretmek olduğunu dile getiren dahi öğrenci, “Robot sensörler vasıtasıyla önce renkleri algılıyor. Ardından yapacağı hamlelere karar veriyor. Bizim bozduğumuzun tam tersini algılıyor. Ben robot tasarımları yapmayı çok seviyorum. Bu işi seven arkadaşlarımla da çalışmalar yapabilirim. 2 yıl önce katıldığım bir yarışmada derece yapmıştım. Mühendis olmak istiyorum. Mühendis olduğumda gerçek robot tasarımlarıyla uğraşmak istiyorum” dedi.

    Öğrencinin en büyük yardımcısı ise okulun teknoloji tasarım öğretmeni Hilal Yumuk. Öğrencisinin daha önce de akıllı sedye adını verdiği bir robot tasarımı ile ödül aldığını anlatan Hilal Yumuk, “Ali bu tür çalışmaları yapmaya çok hevesli. Ders aralarında ne zaman boş bir vakit bulsa soluğu laboratuvarda alıyor. Ali’nin en mutlu olduğu anlar burada robot tasarımlarla uğraştığı saatler” diye konuştu.

    Okul idaresinin kendisine destek verdiğini belirten Ali Baransel Oral, kendisine imkan tanınması halinde çok daha ileri seviyede robot tasarımları yapabileceğini söyledi.

  • MYP Lideri Yılmaz: “Bahçeli kendi gölgesi ile yarışıyor”

    Muhafazakar Yükseliş Partisi (MYP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, MHP’deki kongre sürecine değinerek, “Bahçeli kendi gölgesi ile yarışıyor” dedi.

    MYP Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, Milliyetçi Hareket Partisi’ndeki kongre sürecini eleştirerek, “Bahçeli, kendi gölgesi ile yarışıyor. Bahçeli kongre için neyi bekliyor. Aday olarak bir kendi bir de gölgesi var. Gölgesini de ihraç ederse belki bir ihtimal kongre yapar” ifadelerini kullandı.

    Devlet Bahçeli’nin başkanlık sistemi yerine kongreyi konuşması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “Devlet Bahçeli kendi parti kongresi dışında gündem peşinde. Bütün amacı kongre ile yüzleşmemek. Parti tabanı kongreyi tartışmasın diye ortaya Başkanlık tartışmalarını attı. Başkanlık konusunda ne istediğini, hatta ne isteyip ne istemediğini dahi bildiğini düşünmüyorum” dedi.

    “Sayın Bahçeli kongreden sonsuza kadar kaçamaz” diyen Yılmaz, şunları söyledi:

    “Partide dipsiz bir ihraç süreci yaparak her türlü muhalif sesi yok etmiştir. Şu an en güçlü aday kendisi ve kendi gölgesi olan Bahçeli trajikomik bir biçimde gölgesi ile yarışma ihtimalinden bile kaçmaktadır. Gideceği kesinleşen Devlet Bahçeli son bir hamle ile Başkanlık diyerek Türk milletinin başına yeni bir dert daha açmıştır”

  • Safran altınla yarışıyor

    Dünyanın en pahalı bitkisi olarak bilinen ve ilaç, gıda ve tekstil sektöründe renk verici olarak kullanılan safran altınla yarışıyor.

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde, evinin bahçesinde safran yetiştiren genç müteşebbis Hasan Esen, bu işi geliştirmek istiyor. Kendisini ziyaret eden İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mahmut Doğru’ya safran hakkında bilgiler veren Hasan Esen, köyünde farklı ürün yetiştirmeye meraklı biri olduğunu belirterek, “Safranın evvela pazarını araştırdım. Köy yerinde yapılabilecek bir ürün olduğunu fark ettik. Getirisi oldukça yüksek. Safranbolu’dan 1 kilogram tohum getirttim ve bahçeme ektim. Şu an ikinci senesi. Ürün vermeye başladı. Başta ilaç ve gıda sanayii olmak üzere tekstil sektöründe de kullanılıyor. Şu an gramı altınla yarışıyor. Şayet destek veren olursa üretimini artırmak istiyorum” dedi.

    Kırsaldaki köyler için bu tür farklı ürünlerin önemli olduğunu ifade eden Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik ise, “Köylerimiz için bu tür ürünler önemli. Meyveci köylerimiz zaten bu tür ürünlerle uğraşamaz. İnegöl’ün kuzey bölgesinde olan köylerde bu tür değişik ürünlerin üretilmesinde yarar var. Safran için bu köylerimizin havası ve iklimi uygun. Çiftçilerimiz yardımcı olacağız. Müdürümüzle birlikte gereken desteği vereceğiz. İnegöl’de 100 kalemden fazla ürün yetişiyor. Bu tür farklı ürünlerde ilave edersek, bizler için artı bir kazanç olur” dedi.

    Safranın yaklaşık 80 kadar türü var. Kendi ağırlığının 100 bin katı sıvıyı sarıya boyar. Safran fiyat olarak oldukça pahalı. 1 kilo safranın fiyatı 10-15 bin dolar civarında. Safran, süsengiller familyasından olan, çiçeklerini sonbaharda açan, yaklaşık 20-30 santim boylarında baharat olarak kullanılan soğanlı bir kültür bitkisi. Baharat olarak keskin bir lezzete, saman ya da iyodoform gibi bir kokuya sahip. Yemeklere verdiği altın sarısı rengi, içindeki krosin denilen karotenoit boya maddesinden kaynaklanır. Bunun için baharat olarak büyük rağbet görüyor. Bunun yanında tıp alanında da bu bitkiden faydalanılıyor.