Etiket: Yaran

  • İstanbul İl Müftüsü Yaran: “Camileri halka sevdirmeliyiz”

    İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, camilerin huzur bulma yeri olduğunu belirterek, “Din adamları olarak camileri halka sevdirmeli ve orada huzur bulacaklarını herkese anlatmalıyız” dedi.

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri çerçevesinde Prof. Dr. Rahmi Yâran’ın katılımıyla ‘Camiler ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler’ konulu konferans gerçekleşti. Konferans öncesi Fatsa Din Görevlileri Derneği gelen konuklara aşure dağıttı. Fatsa Müftülüğü konferans salonunda gerçekleşen konferans Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başladı. Daha sonra Fatsa İlçe Müftüsü Hamza Bayram günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yaptı.

    Programda konuşmacı olarak katılan eski İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, “Din hizmetine adanmış ömürler sadece din adamlarına değil tüm Müslüman alemine adanmıştır. Camilerimize her dönem sahip çıkılması gerekiyor. Camiler sevgi, bilgi ve birlik mekânıdır. Camilerin fiziki olarak imarının çok önemli olduğu gibi maddi imarının yanında camiler cemaatsiz bırakılarak garip hale getirilmemeli, içinde ibadet ile şenlendirilmelidir. Camilerde iyi atmosfer bulup buradan istifade edersek kesinlikle huzur buluruz. Camilerimize günde 5 defa geliriz ve manevi olarak orada haz alırız. Görevimizi burada iyi yapmalıyız. Din adamları olarak camileri halka sevdirmeli ve orada huzur bulacaklarını herkese anlatmalıyız” diye konuştu.

    Gerçekleşen konferansa daire amirleri, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda din görevlileri katıldı.

  • Yabancı sendikacılar Yaran Meclisi’ne katıldı

    Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen program kapsamında 15 farklı ülkeden sendikacılar Çankırı’nın yöresel kültürü olan Yaran’a katıldı.

    Eğitim Bir-Sen ve TODAY ile iş birliği kapsamında düzenlenen ve ikincisi gerçekleştirilen program kapsamında 15 farklı ülkeden gelen sendikacılar Çankırı’nın yöresel kültürü olan Yaran Meclisi’ne katıldılar. Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı gazetecilere yaptığı açıklamada, “Buraya gelen arkadaşlarımız dünyanın 15 farklı ülkesinden gelen arkadaşlarımız. Biz de Eğitim Bir-Sen olarak TODAY ile iş birliği kapsamında arkadaşlarımızla 3 haftalık bir sertifikalı sendikacılık eğitim programımız oldu. Bu programlarla birlikte ülkemizin güzel geleneklerini de kültürünü de öğrenmek içinde bu tür meclislere katılıyoruz. Çankırı Anadolu’nun kalbi özellikle böyle bir meclisi, yaran kültürünün halan devam ediyor olması ve kültürün sürdürülüyor. Bizim de bu sürdürülen Yaran Meclisi’nin son halkasını görmemiz lazımdı. Eğitim Bir-Sen ve TODAY iş birliğiyle bu eğitimleri sürdürüyoruz. Bu bizim 2. programımız. Bu eğitimlerle yaklaşık 35 ülkeye ulaşmış olduk. Bu eğitimlerle farklı illerde de programlar yapıyoruz” dedi.

    Çankırı Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Başkanı Kasım Karatekin ise yaptığı açıklamada misafirlerin hoşnut kalacağını dile getirerek şöyle dedi: “Daha öncesinde gelen başkanımızı Yaran Meclisi’ne davet etmiştik. Geldiler memnun oldular. Bu programın yurt dışından gelen misafirlerimize de aksettirilmesi onlara da bu programın yansıtılması hakkında bir görüş birliğine vardık. Eminim ki misafirlerimizde çok mutlu kalacaklar.”

    Yaran Meclisi’ne giren yabancı misafirler, yaran kültüründe olduğu gibi giriş selamlaması yaparak meclise dahil oldular. Daha sonrasında Çankırı’nın yöresel bazı oyunlarına katılarak eğlencelerini sürdürdüler.

  • Çankırı’da Yaran Geceleri başladı

    Çankırı Ahi Yaran Oğuz Boylarını Yaşatma Derneği, büyük başağalığını Ali Deneci, küçük başağalığını Hasan Çakmak’ın yaptığı yaran gecelerinin açılışı, ilk olarak şehir merkezindeki alışveriş merkezinde yapıldı.

    Daha sonra Belediye İş Merkezi’nde bulunan Yaran Evi’nde geçen yaranlar burada Afrin’deki ve tüm şehitlere dualar ederek 2018 yılının ilk ocağını yaktı. Geleneklere göre akşam namazından sonra başlayan, sabah namazıyla da sona erecek olan yaran ocağı kapsamında, maniler okunarak, çeşitli oyunlar oynanıyor.

    Yaranın sorumlusu büyük başağa Ali Deneci, gazetecilere yaptığı açıklamada, 24 yaren ve 1 çavuştan oluşan yaranda, bu yılın açılışını yaptıklarını söyledi. Deneci, “Rabb’im bayrağımızı indirmesin, ezanımızı dindirtmesin, vatanımızı da böldürmesin. Oğuzlar’dan günümüze kadar yaşatılan kültür mirasımız, bu bayrağı da aldık. İnşallah gelecek nesillere bu bayrağımızı teslim edeceğiz” dedi.

    Yaran kültürünün Oğuzlar’dan günümüze kadar bir kültür olduğuna değinen büyük başağa Deneci, “Yaranlar 24 oğuz boyunu temsil etmektedir. Bir büyük başağa, bir küçük başağa, bir yaran reisi ve yaranlardan oluşmaktadır. Yaranın amacı oyun ve eğlenceden ibaret değildir. Bu bir kültürdür, onu da yaşatmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Erkeklerin sazlı sözlü vakit geçirdiği bir esnaf birlikteliği ile olan yaran gecelerinde, özellikle kış aylarında haftada bir gün bir araya gelinerek yapılıyor. Sadece eğlence olarak değil, bir dayanışma biçimi olarak görülen yaran gecelerinde, katılımcıların birbirleriyle küslüğünün olmaması gerekiyor. Küs olanlar bu gecede barıştırılıyor.

  • Asırlardır sürdürülen gelenek: ’Yaran’

    Ahilik kültürünün bir paçası olan ve asırlardır Çankırı’da yaşatılan ’Yaran’ geleneği çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Çankırılılar Selçuklu ve Osmanlılardan kalan geleneği yaşadıkları kentlerde de devam ettiriyor.

    Oğuzlar zamanından bu yana sürdürülen ve Ahilik kültürünün bir parçası olan “Yaran” geleneği, düzenlenen etkinliklerle sürdürülmeye çalışılıyor. Her yıl kış aylarında yapılan geleneğe göre eski Türklerdeki 24 Oğuz boyunu temsil eden meclis, Büyükbaşağa, Küçükbaşağa ve 22 “Yaran”dan oluşturularak, geceye katılan davetlilere çeşitli ikramlarda bulunuyor.

    Başkent Ankara’da Çankırılıların kurduğu “Yaran Meclisi”nde düzenlenen programda halk oyunları gösterisi sunuldu ve türküler seslendirildi. Büyükbaşağa ve küçükbaşağanın yönettiği mecliste misafirler, “adaba uymadıkları” gerekçesiyle “tura” adı verilen urganla ellerine vurularak cezalandırıldı.

    Geleneklere göre akşam namazından sonra başlayan ve sabah namazında sona eren “Yaran Meclisi”nde okunan tekerlemelerin yanı sıra, “Benim tavuğumu kim yedi?”, “Deveci Birol”, “Samıt”, “Yüzük Saklama” gibi çeşitli oyunlar da oynandı.

    Gecede misafirlere seslenen Başağa Sadık Çolak, Türk milletinin asırlardan beri sürdürdüğü en önemli geleneklerden biri olan Yaran Meclisi’nde, nefs ve öfkenin önüne geçildiğini belirterek yaranların kardeşlik hukukuna göre hareket ettiğini kaydetti.

    Misafirlerin “kalk git kahvesi” adı verilen ikramla uğurlandığı gece sabah ezanına kadar devam etti.

  • Yaran geleneği kayıt altına alınıyor

    Çankırı Karatekin Üniversitesi Yaran Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Anadolu sohbet gelenekleri kayıt altına alınıyor.

    Anadolu’nun birçok bölgesinde farklı veya benzer isim ve içeriklerle yaşayan, Çankırı’da ise “yaren geceleri, yaran sohbetleri”, Akşehir, Simav ve Kula’da “Sıra Yarenleri”, Dursunbey’de “Barana” diye bilinen sohbet toplantıları, bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılması için kayıt altına alınmaya başlandı.

    Çankırı Karatekin Üniversitesi Yaran Kültürü Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kadir Çayır, Türklerin Orta Asya’dan getirdiği geleneklerden olan sohbet geleneğini gelecek nesillere doğru olarak ulaştırmak için böyle bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

    Geleneğin Anadolu’da farklı isimlerle anıldığını dile getiren Çayır, “Kimi yerde Ahilik geleneği içerisinde yaşam alanı bulmuş, kimi yerde de ’toplu çalma-söyleme geleneği’ şeklinde görülen Anadolu Sohbet gelenekleri, özellikle kış geceleri yapılan sohbet gelenekleri veya sıra sohbetleri olarak karşımıza çıkıyor. Ahlaki değerleri, musikisi, eğlenceleri, eğitici ve öğretici yönleri ile ön plana çıkan bu gelenek ülkemizin belirli yerlerinde yaşatılmaya devam ediliyor” dedi.

    “Gelenekleri yerinde izledik”

    Çalışmalara ilk olarak Çankırı’da başladıklarını vurgulayan Çayır, “Merkez olarak şu ana kadar farklı yerlerde olmak üzere 8 sohbet geleneği üzerine araştırmalarımızı Çankırı ve ilçe-köylerinde gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam edeceğiz. Buralarda sohbet geleneğinin kökenini araştırırken günümüzdeki uygulamasını da kameraya çekerek kayıt altına aldık” diye konuştu.

    Çankırı’nın ardından Konya ve Balıkesir’de de çalışma yaptıklarını ifade eden Çayır, “Konya/Akşehir’e ve Balıkesir/Dursunbey’e gidip, ’Sıra Yarenleri’ ve ’Barana’ kültürlerini inceleyerek bir saha çalışması yaptık. Orada, günümüzde yaşatılan sohbet gelenekleri var. O gelenekleri yerinde izledik. Bu kültürü geçmişte ve günümüzde yaşayanlarla görüşüp sohbet ettik. Kültürün içerisinde neler var, nasıl icra ediliyor, neler değişmiş noktasında görüntüler aldık ve hepsini arşivledik.” ifadelerini kullandı.

    Ülke genelindeki sohbet geleneklerinin tamamını kayıt altına almaya çalıştıklarını belirten Çayır, “Amacımız bu kültür içerisinde bugüne kadar yaşayan unsurlar ve bugün yaşatılmaya çalışılan unsurları derlemek. Bu kültürde bugüne kadar neler kaybolmuş, neler değişmiş, bunları tekrar bu kültüre kazandırıp ayrıca bu konuda bir arşiv oluşturmak istiyoruz. Öncelikle bir kaynak olarak kitap hazırlayacağız. Sonra sohbet geleneklerinde kullanılan müzikleri CD yapacağız. Bu geleneğe ait görüntülerden de bir belgesel yapıp bunu devlet televizyonunda yayınlatmayı düşünüyoruz.” dedi.

    Çayır, kültürleri gelecek nesillere aktarmanın önemli ve gerekli olduğunu, olduğu gibi yaşatmaya özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı.