Etiket: Yaptırım

  • 50 banka ve 700 kişiye yaptırım

    ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımların ikinci aşaması devreye sokuldu, ABD Dışişleri ve Hazine Bakanları düzenledikleri basın toplantısında 700 kişinin yaptırıma tabi tutulduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Türkiye’nin de dahil olduğu 8 ülkeye geçici muafiyet tanınacağını duyurdu.

    ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin, düzenlediği ortak basın toplantısında yürürlüğe giren İran’a yönelik yeni yaptırım paketi hakkında genel bilgiler verdi. Yaptırımların 50 İran bankası ve alt firmalarını kapsadığını söyleyen Pompeo, İranlı 700 kişiye yaptırım uygulanacağını açıkladı.

    Türkiye yaptırımlardan muaf

    Mike Pompeo, 8 ülkenin yaptırımlardan geçici olarak muaf tutulacağını söyleyerek, muaf tutulan ülkelerin önemli ölçüde yol kat ettiğini söyledi. Muaf ülkelerin Çin, Hindistan, Yunanistan, İtalya, Tayvan, Güney Kore, Japonya ve Türkiye olduğunu açıklayan Pompeo, listedeki ülkelerin zamanla İran’a olan bağımlılıklarını bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

    Hazine Bakanı Mnuchin ise İran yönetiminin ABD Başkanı Donald Trump ile nükleer anlaşma hakkında hiçbir zaman görüşmediğini söyleyerek, İran Atom Enerjisi Kurumuna doğrudan yaptırım uygulanacağını ifade etti. İran Havayolları ve 65 uçağına yaptırım uygulandığını söyleyen Bakan Mnuchin, bankacılık ve gemi sektörünün de hedef alındığını bildirdi.

  • Avrupa Parlamentosundan Suudi Arabistan’a yaptırım çağrısı

    Avrupa Parlamentosu (AP), Suudi Arabistan’a yaptırım uygulanması çağrısında bulunan karar tasarısını onayladı.

    Avrupa Parlamentosu Strasbourg’da gerçekleştirilen oturumda Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturma yapılması ve sorumluluklarının tespit edilmesi durumunda Suudi yetkililere yaptırım uygulanması çağrısında bulunan karar tasarısını onayladı.

    Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından, Avrupa Parlamentosu AB ülkelerini Suudi Arabistan’a AB çapında silah ambargosu koymaya ve ikna etmeye çağırdı.

    Perşembe günü kabul edilen bir kararla, milletvekilleri, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Türkiye’de işkence edilerek öldürülmesini kınadı. Ayrıca 2 Ekim’de İstanbul’daki Suudi konsolosluğunun içinde neler olduğunu ve sorumluların adalete teslim edilmesini öğrenmek için ölümüne dair tarafsız ve uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu.

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve Kolombiya Devlet Başkanı İvan Duque ile birlikte bugün gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında, Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili açıklamalarda bulunmuştu.

    Mogherini, “Tam olarak şeffaflık bekliyoruz, tüm uluslararası ortaklarımızla çalışmaları da bu doğrultuda sürdürüyoruz” dedi.

    Dün Avrupa Parlamentosunda bu konuyu tam olarak görüşme imkanına sahip olduğunu ve bu sabah da konuyu İspanyol Dışişleri Bakanı Josep Borrell Fontelles ile görüştüğünü söyleyen Mogherini, “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz ve özellikle de Kaşıkçı davasında kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesi gerekliliği konusunda ortak bir Avrupa Birliği pozisyonu var. Bunu G7 üyeleri ile ortak pozisyonumuzu yansıtan belgede çok net olarak görebilirsiniz; bununla birlikte uluslararası ortaklarımız ile de eş güdüm içerisinde bulunmamız önemli” diye konuştu.

    Mogherini, şu ana kadar atılan adımların olaya yeterince ışık tutmadığını söylerken, “Avrupa Birliği müteakip adımlara bakarak koordineli ortak bir tepki gösterilmesi hususunu değerlendirecektir” ifadelerini kullandı.

    Mogherini ayrıca olayda bir günah keçisi bulmaya çalışmadıklarını da sözlerine ekledi.

  • Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Şahin: “Bozuk gıdalarla ilgili caydırıcı yaptırım yok”

    Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bozuk ve son kullanma tarihi geçmiş gıdalarla ilgili firmalara caydırıcı bir yaptırım uygulanmadığını belirterek, “Kesinlikle o işletmeler kapatılmalı, sağlığımızla oynamak o kadar ucuz olmamalı” dedi.

    Toplumun bozuk ve son kullanma tarihi geçmiş gıdaların ne yapılacağına dair bilinçli olmadığını belirten Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bu tür ürünlerin satın alınan firmaya iadesinin geçerli bir çözüm olmayacağının altını çizdi. Şahin, “Bizde gıda bozukluklarında maalesef sineye çekme gibi bir durum var. Her şeyden önce bozuk gıdanın yol açacağı sonuçları bilmiyoruz. Bozuk bir gıda aldık, karnımız ağrımaya başladı, doktora gidip ilaç alıyoruz ama bozuk gıdayı iade etmiyoruz. Bütün bunlar aslında ülke ekonomisine zarar veriyor; sadece bozuk bir gıdadan dolayı doktor hizmeti ve ilaç alımı gerçekleşiyor” dedi.

    “Bozuk gıdayı markete teslim etmek çözüm değil”

    Şahin, bozuk ya da son kullanma tarihi geçmiş bir gıda satın alındığında yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

    “Bozuk ya da son kullanma tarihi geçmiş bir ürün alıp alışveriş yaptıktan kısa bir süre sonra fark fakat bu doğru bir yöntem değil. Çünkü biz marketin niyetini bilmiyoruz. Bize son kullanma tarihi geçmiş ya da bozuk gıda satan bir market bize paramızı verip bir başkasına da satabilir. Bu, ta ki o kişiler itiraz edene kadar devam edebilir. Onun için yapmamız gereken bunu iade ettiğimiz gibi ilgili birimlere bildirip o ürünlerin toplatılmasını sağlamaktır. Diyelim ki son kullanma tarihi geçmiş ya da bozuk olduğunu tespit ettiğimiz bir ürün aldık, zincirleme olarak gerek zabıta, gerekse Gıda İl Müdürlüklerine şikayette bulunabiliriz. Bütün bu şikayetler sonucunda bu firmalara gerek bozuk gıda satışı, gerekse son kullanma tarihi geçmiş ürünler sattıkları için cezai işlem uygulanır ve orada bir sonuç elde edebiliriz.”

    Bu tür gıdaların satışına dair yaptırımların yeterli ve caydırıcı olmadığını vurgulayan Şahin, “İlgili birimler o ürünleri topluyorlar ancak bozuk ya da son kullanma tarihi geçmiş firmalara ciddi bir yaptırım söz konusu olmuyor. Maalesef caydırıcı bir işlem yapılmıyor. Gıda gibi sağlığımızı etkileyen bir konuda sadece ürünleri toplamak, o ürünleri yok etmek caydırıcı değildir. Asıl olan daha caydırıcı yaptırımlar uygulamaktır ki, bunun bedeli parayla bile ölçülemez. Kesinlikle o işletmeler kapatılmalı, sağlığımızla oynamak o kadar ucuz olmamalı” ifadelerini kullandı.

  • Genç USMED’den yaptırım çağrısı

    Uluslararası Sosyal Medya Derneği (Genç USMED) Genel Başkan Yardımcısı Dijital İletişim Uzmanı Emre Yazıcıoğlu, ABD Başkanı Trump Yönetiminin Türk halkına, yönetimine ve hukuk sistemine yaptığı saygısızlığın şiddetle karşısında olduklarını söyledi.

    “Türkiye’nin siyasi ve ekonomik güvenliğine karşılık yapılan bu eylem Türk Milletine ve bağlı kurumlarına iyi niyet dışında yapılan bir baskı girişimidir” diyen Yazıcıoğlu, “17/25 Aralık ve 15 Temmuz ihanetlerinde ülkemiz karşısında yer alan, Gezi olaylarında dış güçler tarafından açık ara desteklenen medya kanalları ve bilhassa Sosyal Medya Platformları için bizlere düşen görev reklam bütçelerini askıya almaktır. Unutulmamalıdır ki bu platformlarda reklam vermeye devam etmek, onlara para kazandırmak ABD’nin Türkiye’ye karşı başlattığı ekonomik savaşta taraf olmaktır.” ifadelerini kullandı. Yazıcıoğlu şunları söyledi:

    “ABD’nin ülkemize uygulamaya kalkıştığı baskı kabul edilemez. Ülkemize ekonomik bir savaş açılmıştır. Dijital Dönüşüm çağında yaşadığımız aşikar bir gerçektir. Ekonomik savaş adını verdiğimiz bu zorlu süreçte görüldüğü üzere silahlar yerine teknolojiler konuşlandırılıyor. Bizler de bu ülkenin her bir vatandaşı olarak bu savaşta üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bizlere ilk düşen görev ABD ve bağlı şirketlerinin ekonomik ağını çökertmektir. Bunun ilk yolu da kullanmış olduğumuz sosyal medya platformlarındaki(Facebook, Twitter, Youtube, Instagram vb.) reklam bütçelerimizi tamamen askıya almaktır. Kazandıkları milyonlarca dolar paranın vergisini bile ülkemize vermiyorken bizler bu zorlu süreçte reklam vermeye devam edersek Türkiye karşısında ABD tarafına geçmiş oluruz. Daha önce yerli yazılım konusunda defalarca girişimlerde bulunduk fakat bir sonuç alamadık. Ama biz kurum olarak vazgeçmeyeceğiz. Bu hususta biz taşın altına gövdemizi koymaya daima hazırız. Yeni hükümet sistemi kapsamında açılan Dijital Dönüşüm Ofisi yetkililerinden en büyük beklentimiz tam da budur.”

  • İTO Başkanı Avdagiç’ten ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına tepki

    İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Amerika, haksız ve mesnetsiz ’yaptırım’ tehdidiyle Türk halkına, iş dünyasına istemediği hiçbir şeyi yaptıramayacak. ABD’nin korkusu Türkiye’nin yeni küresel dengedeki rolüyse, biz aklıselimle mücadele etmeyi ve yolumuzda ilerlemeyi biliriz” dedi.

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ABD’nin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik yaptırım kararına ilişkin, “Türkiye, bu krizden daha güçlenerek çıkacaktır. Eğer ABD müttefiklik sözde kalsın istiyorsa, asıl bedeli sonunda kendileri öder. Türk iş dünyası olarak devletimizin, iki bakanımızın arkasındayız” dedi.

    Avdagiç, şunları söyledi:

    “ABD’nin rahatsız olduğu konu bağımsız Türk yargısıysa, bu tehditkar dilden biz daha rahatsızız. ABD’nin korkusu Türkiye’nin yeni küresel dengedeki rolüyse, biz aklıselimle mücadele etmeyi ve yolumuzda ilerlemeyi biliriz. Amerika haksız ve mesnetsiz yaptırım tehdidiyle, Türk halkına, iş dünyasına istemediği hiçbir şeyi yaptıramayacak. Türkiye, anlayacakları dilden konuşacak; kurulan bütün tuzakları aştığı gibi bunu da aşacaktır. Türk iş dünyası olarak ABD’den beklentimiz, Türk yargısının yapacağı yargılamanın sonuçlarına itibar etmesidir. Skandal yaptırım kararı hem uluslararası hukuka hem devletler arası güven ilişkilerine aykırıdır. ABD’nin bir müttefik olarak hareket edeceğine inanmak istiyoruz.”