Etiket: Yapmaya

  • Demre’de kaçak kazı yapmaya çalışan 5 kişi yakalandı

    Antalya’nın Demre ilçesinde sit alanında kaçak kazı yapmaya çalışan 5 kişi, jandarma tarafından yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, Demre Belören Mahallesinde kaçak kazı yapıldığı ihbarı alan Demre Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler, operasyon düzenledi. Cuma gecesi 01.00 sıralarında Belören papaz kayasi mevkiinde bulunan sit alanda, patlayıcı madde ile kaçak kazı yapmaya çalışan şüpheliler, jandarma ekiplerini fark ederek olay yerinden araçlarıyla kaçmaya çalıştı. Jandarma ekipleri ise kaçmaya çalışan 5 şüpheliyi kısa sürede yakaladı.

    Gözaltına alınan B.A. (19), O. Ö.(31), A. R. Ö. (26), R. Ö. (30) ve O. K., ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

  • Kalkınma Bakanı Elvan: “Türkiye’nin üzerinde algı operasyonu yapmaya çalışanlar var”

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, makroekonomik göstergeler 2013’ten bu yana çok farklı olmadığı halde son aylarda özellikle Türkiye’nin üzerinde bir algı operasyonu yapmaya çalışanlar olduğuna dikkat çekerek, “Firmalarımızın özellikle dışarı ile bağını zayıflatmaya çalışan kesimler var. Özel sektöre güveniyoruz, güvenmeye de devam edeceğiz. Firmalarımız, bu algı operasyonuna inanmasın” dedi.

    Mersin Uluslararası Limanı’nın (MIP) dünya limanlarıyla rekabet gücünü arttırmak ve mega gemilerin limana uğramasını sağlamak amacıyla inşa edilen “East Med Hub Terminali” (Doğu Akdeniz Terminali), Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan tarafından törenle hizmete açıldı. Yeni terminal sahasında düzenlenen törene Elvan’ın yanı sıra Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Akfen Holding ve MIP Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, PSA Avrupa&Amerika Bölge CEO’su ve MIP Yönetim Kurulu Üyesi David Yang’ın yanı sıra kent protokolü katıldı.

    Bakan Elvan, törende yaptığı konuşmada, Türkiye üzerinde yapılmaya çalışılan algı operasyonundan Halep’teki katliama kadar birçok konuda önemli mesajlar vererek, dünyaya Mersin’den seslendi. Bugünün sadece Mersin için değil, Türkiye için de önemli ve anlamlı bir gün olduğunu dile getiren Bakan Elvan, bir Türk firmasıyla Singapur’dan gelip Türkiye’de yatırım yapmış olan yine bir başka büyük küresel firmanın Mersin Limanı’nın genişletilmesinin açılışını yapacaklarını söyledi. Mersin Limanı’nın kapasitesinin genişlemesinin, bir anlamda Mersin’in kalkınması, gelişmesi ve Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına katkı sağlamak anlamını taşıdığını ifade eden Elvan, bugünkü açılışla yüzde 44’lük bir kapasite artımının söz konusu olduğunu dile getirdi. Mersin’in ve Türkiye’nin ticaretinde Mersin Uluslararası Limanı’nın önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Elvan, bu limanın sadece Türkiye için değil, bölge için de son derece önemli bir liman olduğunun altını çizdi. Elvan, “Ortadoğu, Kafkaslar, Avrupa aslında ana deniz ticaret hattının en önemli transfer merkezlerinden biri konumunda. 2023 hedefimiz, Mersin Limanımız için, Mersinimiz için, Akdeniz Bölgesi için 7,5 milyon TEU’luk konteyner” dedi.

    Bakan Elvan’dan Mersin’e kardeş liman müjdesi

    Şu anda MIP’in fiili olarak yılda 1,5 milyon TEU’luk konteyner kapasitesine ulaştığına işaret eden Bakan Elvan, “Elbette 1,8 milyon TEU’luk bir kapasitesi var ama uygulamada 1,5 milyonu realize eden bir duruma geldi. 2035 yılındaki hedefimiz 14 milyon TEU’luk konteyner. Bu hedefi gerçekleştirmek için hem bu limanımızı güçlendireceğiz hem de bu limanımıza kardeş bir liman da getireceğiz inşallah. Kardeş bir limanın yapılmasını sağlayacağız. 1,8 milyon TEU’luk konteyner kapasitesine sahip olan bu limanın 2,6 milyon TEU’luk konteyner kapasitesine ulaşması elbette bizim için yeterli değil. 2023 hedefinin 7,5 milyon olduğunu ifade ettim. Bu hedefi yakalamamız gerekiyor. Mevcut tesisin ilave genişlemesi bile bizim hedefimizi karşılamayacak. Onun için burada bizim bir başka hedefimiz de kardeş bir limanı Mersin’e kazandırmak olacak. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bunun adımlarını birlikte atacağız. Şu anda 1/1000’lik imar planı çalışmaları devam ediyor. ÇED çalışmaları tamamlanmış durumda. Ama ben hem PSA hem de Akfen Holding’e huzurlarınızda çok teşekkür etmek istiyorum. 170 milyon dolarlık bir ilave yatırım gerçekleştirdiler” ifadelerini kullandı.

    “Son aylarda özellikle ülkemize yönelik bir algı operasyonu başlatıldı”

    Türkiye’ye gelen her bir küresel sermayenin, her bir yatırımcının, Türkiye’deki yatırımının üzerine yeni yatırımlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Elvan, yabancı sermaye yatırımcısı olarak Türkiye’ye gelip de Türkiye’de büyümeyen firma olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

    “Demek ki, Türkiye küresel düzeyde yatırımcılar için önemli bir cazibe merkezi konumunda. Son aylarda özellikle ülkemize yönelik bir algı operasyonu başlatıldı. Özellikle makro ekonomik göstergelere baktığımızda, Türkiye’nin 2013, 2014, 2015 yıllarından çok farklı olmadığını görüyoruz. Cari açığına bakıyoruz, düşüş söz konusu. Bütçe açığımızda önemli bir farklılık söz konusu değil. Ama Türkiye’nin üzerinde bir algı operasyonu yapmaya çalışanlar var. Yatırımcılarımızı rahatsız etmek isteyen kesimler var. Ama Türkiye olarak öyle bir özel sektöre sahibiz ki, son derece dinamik, rekabet gücü yüksek, dünyaya entegre olmuş bir özel sektöre sahibiz, firmalara sahibiz. Bunlar hem ulusal hem de uluslararası düzeyde firmalardır. Bizim için önemli olan şu; Singapur’dan gelip Türkiye’ye yatırım yapan bir yatırımcı bizim için yerli bir yatırımcıdır, ulusal bir yatırımcıdır. Bir Türk firmasıyla Singapur’dan gelip buraya yatırım yapan firma arasında bizim gözümüzde hiçbir fark yoktur. Tüm firmalarımızın arkasındayız, destekçisiyiz, destekçisi olmaya da devam edeceğiz.”

    “Firmalarımızın özellikle dışarı ile bağını zayıflatmaya çalışan kesimler var”

    Özel sektöre, firmalara çok güvendiklerinin altını çizen Elvan, dünyanın dört bir yanına ihracat yapan, her geçen gün daha da büyüyen ve güçlenen firmalar olduğunu vurguladı. Ama bu firmaların özellikle dışarı ile bağını zayıflatmaya çalışan kesimler de olduğunu söyleyen Elvan, “Ben onlara ancak şunu söyleyebilirim; ülkenizi sevin. Bakınız dünyanın dört bir yanından gelen firmalar Türkiye’de yatırım üstüne yatırım yapıyorlar. Para kazanıyorlar. Biz de kazanıyoruz, onlar da kazanıyor. İstihdam sağlıyorlar. Biz onlara kucak açıyoruz, açmaya da devam edeceğiz, onların arkasında durmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Dünyanın en büyük gemilerinin artık Mersin Limanı’na yanaşabileceklerini belirten Bakan Elvan, genişleme yatırımı gerçekleşmeden önce 6 bin 500 konteyner kapasitesindeki gemilerin yanaştığı limana bundan böyle bunun 3 katı kapasiteye sahip olan 18 bin konteynerlik, 400 metre uzunluğundaki mega gemilerin limana yanaşabileceğini kaydetti. Mersin Limanı’nın, sadece Türkiye’nin ithalatı ve ihracatı için değil, transit ticaret için de dünyanın önemli bir merkezi konumunda olduğunu ifade eden Elvan, bundan sonra daha da güçlü olacağına inandıklarını dile getirerek, IMP’ye, PSA’ya ve Akfen’e güvendiklerini söyledi.

    “Özel sektöre güveniyoruz, güvenmeye de devam edeceğiz. Firmalarımız, bu algı operasyonuna inanmasın”

    Limanın özelleştirme sürecindeki eleştirileri anımsatan Bakan Elvan, şunları söyledi:

    “Biz bu limanın işletme hakkını devretmek istediğimiz zaman çok büyük tepkiler aldık. ‘Limanı özelleştiriyorlar’, ‘Kime peşkeş çekiyorsunuz?’ dediler. Bugün bu liman geçmişle kıyaslayınız, özel sektörün bir limanı işletmesiyle kamunun bir limanın işletmesi arasındaki farkı görünüz. Bu limanın işlem hacmi her yıl yüzde 10’dan fazla büyüdü. Bundan sonraki süreçte daha da artacak. Biz özel sektöre güveniyoruz, güvenmeye de devam edeceğiz. Bundan devletin bir zararı olmadı, bilakis karı oldu. Vatandaşımızın bir zararı olmadı, karı oldu. Daha fazla insan istihdam edildi, daha fazla kapasite yaratıldı, daha fazla üretim, daha fazla ihracat, daha fazla ithalat sağlandı. Onun için bundan sonraki süreçte de özel sektörü desteklemeye devam edeceğiz.

    Firmalardan, özellikle Türkiye’ye yönelik bu yapılan algı operasyonuna inanmamalarını isteyen Elvan, “Gerçek resmi onların gördüğünü biliyoruz elbette ama sadece makroekonomik göstergelerimize baksanız, Türkiye’nin ne kadar sağlıklı büyüdüğünü görürsünüz.”

    “Çocuklar katlediliyor ama ‘demokrasi’ diyen dünya suskun. Bir tek sesi çıkan Türkiye var”

    Halep ve Suriye’de son dönemde yaşananlara da değinen Bakan Elvan, Türkiye’nin hemen yanı başında, Halep’te çocukların ve kadınların katledildiklerini, yakıldıklarını ve işkence çektiklerini söyledi. Elvan, “Ama dünya suskun. ‘Demokrasi, demokrasi’ diyen, bir kuş öldüğünde onun hesabını soran ülkeler ses çıkarmıyorlar artık. Çocuklar katlediliyor, o demokrasi diyen ülkelerin sesi çıkmıyor. Birleşmiş Milletlerin sesi çıkmıyor. Nerede o gelişmiş ülkeler, nerede Birleşmiş Milletler, nerede Avrupa Birliği? Seslerini duyuyor musunuz? Bir tek sesi çıkan ve Halep’teki o yavruları, o eziyet çeken aileleri, kadınları kurtarmaya çalışan, onlara kucak açmaya çalışan Türkiye var. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız yoğun bir gayret içerisindeler, bir an önce ateşkes sağlansın, oradaki çocuklarımız daha fazla katledilmesinler diye. Biz bugüne kadar bu mazlum kardeşlerimize hep sahip çıktık, bundan sonra da çıkmaya devam edeceğiz. İşte bizim ülke olarak diğerlerinden farkımız bu” diye konuştu.

    İstanbul’daki terör saldırısına da değinen Elvan, “Özellikle terör örgünü maşa olarak kullananlar şunu çok iyi bilsinler; siz ne yaparsanız yapın, Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini bozamayacaksınız. Türkiye’nin gelişmesini ve kalkınmasını engelleyemeyeceksiniz. Türkiye büyümeye ve güçlenmeye devam edecektir. Türkiye, bu yatırımları gerçekleştirmeye devam edecektir. Çünkü biz öyle bir milletiz ki, gerçekten bu topraklar için, bu vatan için canımızı feda edebilecek ruha, anlayışa sahibiz” ifadelerini kullandı.

    “Genişleme projesinin ikinci fazına ise 2017 yılında başlıyoruz”

    Akfen Holding ve MIP Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise MIP bünyesinde hayata geçirdikleri Doğu Akdeniz Terminali’nin devam eden yatırımlarının ilk adımını oluşturduğunu söyledi. 2014 yılında başladıkları rıhtım genişleme projesinin birinci fazını bugün hizmete açtıklarını belirten Akın, “East Med Hub Terminali’nin devreye girmesi ile birlikte limanımızın rıhtım kapasitesi 2,6 milyon TEU’ya ulaştı. Projenin ilk fazı için şu ana kadar yaklaşık 170 milyon dolar yatırım yaptık. Genişleme projesinin ikinci fazına ise 2017 yılında başlıyoruz” dedi.

    Yeni terminal ile birlikte MIP için bugüne kadar yaptıkları yatırımların toplam değerinin 1 milyar doları aştığını belirten Akın, “Mevcut durumda maksimum 400 metre uzunluğunda ve 15 metre derinliğinde olan 18 bin TEU kapasiteli gemilerin uğrayabildiği limanda, East Med Hub Terminali ile mega gemilere hizmet verilmeye başlandı ve böylece aktarmasız direkt seferler yapılabiliyor” diye konuştu.

    “Bu önemli yatırım mega gemilere Mersin’in kapılarının açılmasını sağladı”

    PSA Avrupa&Amerika Bölge CEO’su ve MIP Yönetim Kurulu Üyesi David Yang da konteyner gemilerinin son 10-15 yıl içinde muhteşem bir büyüme gösterdiğini, bu olağandışı boyutlara sahip gemilerin piyasaya sürülmesiyle sektördeki gelişim hızının doruğa ulaştığını söyledi. Yang, sözlerine şöyle devam etti:

    “Hizmete açılan East Med Hub terminalinin sahip olduğu olanaklar bugünkü endüstrinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek niteliktedir. Bu önemli yatırım mega gemilere Mersin’in kapılarının açılmasını sağlamıştır. MIP ilerleyen süreçte direkt seferlerin açılması ve sefer sürelerinin kısalmasıyla Ortadoğu ve bağımsız devletler topluluğu ülkelerinin de ana limanı konumuna erişecektir.”

    Konuşmaların ardından, Bakan Elvan ve protokol üyeleri, Mersin Limanı 4 numaralı rıhtımda genişletilen East Med Hub Terminali’nin açılışını gerçekleştirdiler. Açılışta, denizde botlar da görsel bir sunuş sergiledi.

  • Hamzaoğlu: “Bir şeyler yapmaya çalışanlar eleştirilir”

    Bursaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, zaman zaman eleştiriler aldığını belirterek, “Bir şeyler yapmaya çalışanlar eleştirilir. Dürüst, samimi şekilde hizmeti ilke edindik. Kulübün menfaatleri düşünmeden hareket etmiyoruz” dedi.

    Bursa Fan Club’ın 25, Cumhuriyetin ise kuruluşunun 93. yıldönümü sebebiyle Almira Otel’de düzenlenen geceye Bursaspor Kulübü Başkanı Ali, yöneticiler, Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu ve kaptan Harun Tekin eşleriyle birlikte katıldı. Gecede konuşan Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu, “Bursaspor ile ilgili geldiğimizden beri çok iyi çalışma ortamımız var. Çok büyük ailenin ferdi olmaktan mutluyuz. Zaman zaman eleştiriler alıyoruz. Bir şeyler yapmaya çalışanlar eleştirilir. Dürüst, samimi şekilde hizmeti ilke edindik. Kulübün menfaatleri düşünmeden hareket etmiyoruz. Başkanım Ali Ay ve yönetimini kutluyorum. Her şeylerini Bursaspor için feda ediyorlar. Zamanlarını harcıyorlar, kulübü iyi yerlere getirmek için özveri içindeler. Bizler de buna katkı sağladığımız için mutlu hissediyoruz. Bu bir sabır işi. Dişimizi sıkıp mücadeleye devam edeceğiz. İyi takımımız var, iyi yoldayız ve emin adımlarla yürüyoruz. Yalnız değil, hep birlikte yürümek istiyoruz. Bir şampiyonluk yaşamış, inşallah 1’de kalmaz 3’ler, 5’ler 10’lar yaşanır. Her potansiyele sahip bir kent. Layık olduğu yere ulaşır” dedi.

    Daha sonra Hamza Hamzaoğlu’na Fun Club fahri üyelik rozetini kurucu başkan Ahmet Ademoğlu taktı.

    Öte yandan milli file bekçisi Harun Tekin’e Bursa Fan Club Yönetim Kurulu Üyesi Selim Yedikardeş tarafından Bursa Fan Club flaması hediye edildi. Başarılı kaleci, “Bu camianın bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • Rize dünyanın en çılgın şenliklerinden bir tanesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor

    Rize dünyanın en çılgın şenliklerinden bir tanesine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 11 Kasım tarihinde Rize’nin Kaçkar Dağı zirvesine yakın bin nokta olan 2 bin 900 metredeki Büyük Deniz Gölü’nde gerçekleştirilecek olan 3. Yüzme Şenliği’nde katılımcılar dondurucu soğukta buzul gölüne girip yüzecekler.

    Çılgın projenin mimarı ise Rizeli doğa fotoğrafçısı ve Dağcılık Eğitmeni Hasan Önder. Önder, iki yıl önce ilk kez kendisi göle girerek yüzmüştü. Geçtiğimiz yıl ise bu çılgın aktiviteyi bir çok arkadaşı ile birlikte gerçekleşti. Bu yıl ise katılımı arttırmak ve etkinliği geleneksek hale getirmek için çok dana geniş bir organizasyon düzenleniyor.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Önder, en önemli amaçlarından bir tanesinin Rize’nin sahip olduğu eşsiz doğal güzellikleri ve farklılıkları tüm dünyaya göstermek olduğunu söyledi. Önder “Rize bir çok buzul göle sahip. Bu göllerin dünyada eşi benzeri yok. Bireysel olarak yaptığımız bu aktiviteyi kollektif hale getirmek istedik. Duyuruları yaptıktan sonra gelen olumlu tepkiler ve yoğun başvuru bizi memnun etti. İki gün sürecek etkinliğin ilk gününde katılımcıları Kavron Yaylası’nda ağırlayacağız. Burada eğlence programları düzenlenecek. İkinci gün ise yaklaşık 4 saatlik bir kar yürüyüşünün ardından Büyük Deniz Buzul Gölü’ne ulaşarak burada yüzeceğiz” dedi.

    Önder, yurt dışından da katılımcı beklediklerini belirterek katılımcıların koşullar uygun kıyafet ve donanımla gelmeleri gerektiğini belirtti.

  • MTSO Başkanı Aşut: “Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklardır”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının manipülasyonlara başladığını ifade ederek, “Artık ülkemizin verdiği mücadele ekonomi alanında devam edecek gibi görünüyor. Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklar. Bundan dolayı dünyaya vereceğimiz en güzel cevap ekonomimizi, demokrasimizi eskisinden daha sağlam bir zemine oturtmaktır” dedi.

    Geçtiğimiz haftalarda Mersin’de yapılan MEDITOUR 2016’yı değerlendiren MTSO Başkanı Aşut, son zamanlarda Türkiye’de yaşanan sıkıntıların ardından, durgunluğun atılması, uluslararası camialarda ülkemiz için yaratılmak istenen sanal, gerçeği yansıtmayan imajların ortadan kaldırılması adına artık medya gündeminden sıyrılıp kendi işlerine odaklanmaları gerektiğini söyledi. Son zamanlarda bazı uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptığı manipülasyonlardan da bunu rahatlıkla görebileceklerini dile getiren Aşut, “Artık ülkemizin verdiği mücadele ekonomi alanına devam edecek gibi görünüyor. Darbe teşebbüsü ile yapamadıklarını ekonomi ile yapmaya çalışacaklar. Bundan dolayı dünyaya vereceğimiz en güzel cevap ekonomimizi, demokrasimizi eskisinden daha sağlam bir zemine oturtmaktır. İşte bu hedeflere uygun olarak, Mersin iş dünyasının çatı örgütü olan MTSO olarak her sıkıntıya rağmen uzun süredir gerçekleştirmeyi planladığımız ve sorunlara rağmen peşini bırakmadığımız, turizmin de ötesinde Mersin için bir tanıtım ve imaj projesi olan MEDITOUR 2016’yı kentimizde gerçekleştirdik. Bu forum daha önce Beyrut’un siyasi ve sosyal sorunlarından dolayı iptal edilmişti. Özellikle Akdeniz’de kıyısı olan bazı Avrupa ülkeleri ise kendi tanıtımları, son zamanlardaki yaşadıkları terör olaylarının izini silmek için kendileri düzenleyebilmek adına, Beyrut gibi bizim de yapamayacağımızı ve iptal edeceğimizi bekliyorlardı. MTSO olarak pes etmedik, vazgeçmedik. Bunu yapacağımız konusunda karalılığımızı ortaya koyduk. Yaratılmak istenen terör, savaş, siyasi krizler gibi damgaların ülkemize ve kentimize vurulmasını engelledik. Çünkü MEDITOUR 2016’yı iptal etseydik, bunları kabullenmiş olacaktık. Bu anlamda gerek Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteği ve himayeleri, gerekse Kalkınma Bakanımız Mersin milletvekilimiz Sayın Lütfi Elvan’ın desteği ulusal anlamda elimizi güçlendirmiştir. Gerçekleşen foruma katılanların çetelesi, istatiksel rakamları önemli değil, önemli olan bu forumun Mersin’de, Türkiye’de gerçekleşmiş olmasıdır. Bu bir mesajdır, bu bir imaj ve algı çalışmasıdır” diye konuştu.

    “Uzaklıklar işbirliğine engel değildir”

    MEDITOUR 2016’nın bir önemi daha olduğunu vurgulayan Aşut, “İki ticaret ve sanayi odası bu konuda bir örnek teşkil etmiştir. Biri Akdeniz’in en batısında İspanya-Malaga TSO, diğeri ise Akdeniz’in en doğusu Türkiye- Mersin TSO. Demek ki, uzaklıklar iş birliğine engel değilmiş. Eğer Akdeniz’in iki ucu bu konuda iş birliği yapabiliyor ve birbirlerini destekleyebiliyorlarsa, her alanda bu neden olmasın? MTSO ASCAME üyesi olduğu günden beri sürekli yapıcı önerileri ile bu iş birliğini gündeme getirmiştir. MTSO 2007’de ASCAME üyesi olduktan iki yıl sonra 23 ülke ve 300’e yakın ticaret ve sanayi odasının üye olduğu bu büyük örgütte önce sanayi komisyonu başkanı, daha sonra da lojistik komisyonu başkanlığını oy birliği ile devraldı. ASCAME’de görev alırken ve komisyon başkanlıklarına aday olurken Mersin’in ana sektörlerine paralel görevler aldık. Bu anlamda sanayi ve lojistik başkanlıklarının ardından önümüzdeki dönmelerde turizm veya teknoloji içeren bir komisyonu hedeflemekteyiz. Aslında MEDITOUR’un Mersin’de düzenlenmesi ve birçok kentin rekabet halinde olduğu bu organizasyonu Mersin’e getirebilmek bu konuda iddiamızı ve karalılığımızı göstermiştir” şeklinde konuştu.

    “Ben değil biz olmak gerekiyor”

    ASCAME’nin 750 milyonluk bir popülasyonu içinde barındıran, 8 milyon dolarlık bir ekonomik ticaret hacminin bulunduğu bölgeye hitap ettiğini kaydeden Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “ASCAME, Avrupa Birliği ile doğrudan ilişkiler içindedir. Küresel birçok oluşumla hareket eden küresel bir örgüttür. Böylesi bir oluşumda sadece üye değil, komisyon başkanı olarak bulunmak dünyaya açılmak isteyen bir Mersin için hayati bir konudur. MEDITOUR 2016, her ne kadar turizm odaklı ise de bu vesile ile kentin tüm ekonomik dinamiklerinin tanıtımını yaptık. Yurt dışından gelen konuklarımızın yanında yurt içinden gelen aktörlerle de buluşma imkanı bulduk. Birçok konuyu doğrudan Kültür ve Turizm Bakanımıza aktarma fırsatı yakaladık. Kültür ve Turizm Bakanımız buradayken, Kalkınma Bakanımızın da bu etkinliğe eşlik etmesi Mersin için çok değerliydi. Özellikle yerel anlamda Mersin Valimizin desteği, Mersin Büyükşehir Belediyemizin, değerli Başkanımız Burhanettin Kocamaz’ın en başından beri etkinliğe sahip çıkması Forumu başarıya taşıyan etmenlerdi. Bundan sonraki süreçte, Mersin MEDITOUR’u iptal eden değil, her şeye rağmen yapan kent olarak anılacaktır. MTSO olarak biz bu kararlılığı fuarlarımızda da göstermiştik. Küresel krizlerde bile fuarları iptal etmemiştik. Bundan dolayı fuarlar uluslararası bir statü kazanabildi. Mersin olarak aynı kararlılığı Akdeniz Oyunları’nda da göstermiştik. Küresel finans krizinin etkilerini en ağır yaşadığımız zamanlarda Mersin dinamiklerinin kararlılığı, dönemin hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ve garantisi, oyunları Mersin’e taşımıştı. Ancak, kentin kararlığı olmasaydı, MTSO olarak ASCAME’nin etki alanını kullanıp kapı kapı Akdeniz ülkelerini gezmeseydik oyunlar yapılamazdı. Önümüzde bu birlik ve beraberliğe çok daha ihtiyacımız olan günler geliyor. Ekonomik anlamda refah, sosyal anlamda huzur, siyasal anlamda istikrar istiyorsak yapay kutuplaşmaları bir kenara bırakmak zorundayız. Sadece devletin, partilerin, kurumların değil, milletin her bir ferdinin bu noktada emeği ve çabası gerekiyor. Önce insan, önce vatan dememiz gerekiyor. Ben değil biz olmak gerekiyor. İşte o zaman geleceğe daha umutla bakarız.”