Etiket: Yapın”

  • Yılbaşı Gecesi Öncesi Mutlaka Kahvaltı Yapın

    Doç. Dr. Diyetisyen Barış Öztürk, yılbaşı gecesi mutlaka kahvaltı yapın önerisinde bulundu.

    Yılın son günü proteinden zengin, komplex karbonhidratlı bir kahvaltıyla güne başlayın önerisinde bulunan Doç. Dr. Diyetisyen Barış Öztürk, “Eğer yılbaşı gecesini evinizde geçirecekseniz taze yeşillikleri, çeri domates ve salatalık gibi su içeriği yüksek sebzeleri hemen yıkayıp, hazırlık yapacağınız tezgah üzerine koyun. Lezzetli yemekler hazırlarken hepsinin tadına bakıp kaloriyi arttırmak yerine bu düşük kalorili atıştırmalıkları tercih edin. Yılbaşı gecenizi dışarıda geçirecekseniz, yine gün içinde düşük kalorili hafif beslenmeye dikkat edelim. Öğle öğününü doyurucu bir çorba ve salata ile yapmanız gece yapacağınız kaçamaklara önleyecektir” diye konuştu.

    “Akşam yemeğine hazırlanırken ara öğün yapmanız, gece boyu yapacağınız kalori alımını azaltacaktır” diyen Doç. Dr. Diyetisyen Barış Öztürk, şöyle konuştu:

    “Hazırlık sırasın yorgunluğunuzu giderecek kahve molası size iyi gelecek. Az yağlı sütle yapacağınız bir kahvenin yanında 8-10 adet badem ya da fındık size enerji verecek ve yemeğe kadar kan şekerinizi düzenleyecektir. Gece ilerleyen saatlerine kadar sevdiklerimizle beraber keyifli vakit geçirebilmek için enerjimizi dengede tutmamız gerekiyor. Yemek öncesi ordövr tabakları yerine yeşillik ağırlıklı salata ya da zeytinyağlı sebze tercihi fazla kalori alımına engel olacaktır. Ana yemek olarak et-tavuk ya da balık tercih etmeniz gece boyu tok kalmanıza yardımcı olur. Özellikle yılbaşının geleneksel lezzeti olan hindi akşam öğünü olarak güzel bir tercih olabilir. Yemek ile beraber içecek olarak alkol tüketecekseniz sınırlamayı unutmayın. Şarap böyle güzel gecelerin en masum içeceğidir. Rakı tüketiyorum diyenler 2 kadeh şarabın 1 double rakıya eşit olduğunu unutmayın. Alkol alımınızı sınırlandırın. Özellikle şarap içmeyi tercih edin bir bardak şarap bir saat jimnastik yapmaya eşit. Kanada’daki Alberta Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma kırmızı şarapta bulunan resveratrol bileşiğinin egzersiz yapmakla eşdeğer bir etki sağladığını ortaya koydu. Alkolsüz içecek tercihi olarak soda- limon iyi bir seçenek olacaktır. Geri sayıma doğru sevdiklerimizle sohbet, dans, eğlence, oyunlar devam ederken yiyecek içecek seçimlerimizin kontrolünü kaybetmeyelim. Bu noktada atıştırmalık seçimlerinizi kendinize göre porsiyonlamanız faydalı olacaktır. Kendinize 5-6’şar adet fındık, badem, fıstık, 3 adet ceviz ve 2’şer adet kayısı, erik ya da hurmadan oluşan bir kase yapmak gece boyu kontrolü sağlar. Fakat alkol alımına devam edecekler meyve ya da tatlı tüketiminden uzak durmalı. Tatlı tercihi olarak şerbetli ya da kremalı seçenekler yerine sütlü ya da meyveli tatlılara yönelebilirsiniz. Güne hafif bir kahvaltıyla başlayalım. Süt/ Yoğurt ve yulafla başlayacağımız bir kahvaltı gece boyunca yorulan sindirim sistemimizi toparlayacaktır. Ana öğünlerinizi zeytinyağlı sebze ya da salatalarla hafif geçirin. Dünden kalan çorbanız size iyi bir alternatif olabilir. Gün boyu karbonhidratlı besinlerden uzak durun. Ara öğünleri az yağlı süt yoğurt hatta probiyotik içerikli süt ürünleriyle desteklemeyi ihmal etmeyin.”

  • Uzmanlar Anne Adaylarını Uyarıyor: “Normal Doğum Yapın”

    Ordu Kamu Hastaneler Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı Uzm. Dr. Kubilay Vural, normal doğumun önemine dikkat çekerek, “Normal doğan bir bebekte, sezaryenle doğan bebeklere kıyasla solunum problemleri daha az görülür” dedi.

    Normal Doğumu Teşvik Programı kapsamında açılan gebe okulları sayesinde anne adaylarına yönelik, normal doğum ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları devam ediyor. Ordu Kamu Hastaneler Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanı Uzm. Dr. Kubilay Vural, hastane yöneticileri ve genel sekreterlik çalışanları ile birlikte SB-ODÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesinde normal doğum yapan anneleri ziyaret ederek çiçek takdim etti.

    Sezaryen doğumun zorunlu kalınmadığı sürece tercih edilmemesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Kubilay Vural, gebe okullarında verilen eğitimlerle anne adaylarının bilinçlenmeleri sayesinde doğum korkularını yenmelerinin sağlandığını, eğitim alan annelerin normal doğumu tercih ettiğini belirtti.

    Normal doğumun hem anne hem bebek açısından daha sağlıklı olduğunu kaydeden Dr. Vural, “Normal yolla doğan bebeklerde sezaryenle doğan bebeklere kıyasla solunum problemleri daha az görülür. Bebeklerin doğum sırasında annesinden aldığı koruyucu bakteriler bağışıklık sisteminin güçlenmesinde de etkilidir. Anne açısından düşünüldüğünde ise normal doğum yapan annelerin iyileşme ve günlük hayata dönme süreci daha hızlıdır. Rahimle bir kesi ya da hasar oluşmadığı için sonraki doğumları da normal yol ile yapma şansları vardır. Annelerin kendilerine olan güvenleri de artar. Ayrıca doğum sırasında anne ölüm oranı da daha azdır” diye konuştu.