Etiket: Yapın”

  • Bakan Eroğlu’ndan Aday Memurlara, “Erken Evlenin, 5 Çocuk Yapın” Çağrısı

    ANTALYA (İHA) – Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bakanlığının aday memurlarına, “Erken yatıp erken kalkın ve erken evlenin. Hem erken evlenin hem de en az 5 çocuk yapın, bunu kendinize hedef olarak koyun” dedi.

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 2015 yılında alınan aday memurların intibak eğitimleri Kızılağaç Turizm Bölgesinde Silence Beach otelde başladı. 22 Nisan 2016 tarihine kadar sürecek eğitimde mühendisten orman muhafaza memuruna, hizmetli ve müfettiş yardımcılarına kadar, çeşitli unvanlarda 731 aday memuru eğitim görecek.

    Programın açılısında, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Çiftçi aday memurlara hitap ederek görevleri sürecinde neler yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu.

    Aday memurlardan erken yatıp erken kalkmayı kendilerine hayat felsefesi olarak kabul etmeleri gerektiğini belirten Çiftçi, “Her biriniz gencecik insanlarsınız. Bir büyüğünüz olarak eğer bu kurumda başarılı olmak istiyorsanız erken evlenin” dedi.

    12-22 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek programın açılışına katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da aday memurlara nasihatlerde bulundu.

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bakanlığı bünyesinde görev alacak yeni çalışma arkadaşları, taze kuvvetlerle kucaklaşmak amacıyla toplantıya katıldığını belirterek, “Öncelikle sizlere şunu söylemek istiyorum. Ben müsteşar yardımcımız İbrahim Çiftçi’nin erken yatıp kalkın ve erken evlenin sözlerine bir eklemede bulunmak istiyorum. Hem erken evlenin hem de en az 5 çocuk yapın. Bunu hedef olarak koyun” dedi.

    Bir insanın ilk önemli hedefinin iyi bir eğitim almak, ikincisinin iş güç sahibi olmak olduğunu belirten Bakan Eroğlu, üçüncü hedefinin de sağlıklı bir yuva kurarak aileleriyle mutlu bir ömür geçirmek olduğunu sözlerine ekledi.

    “ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞINDA ÇALIŞMAK AYRICALIKTIR”

    Orman ve Su İşleri Bakanlığında çalışmanın bir ayrıcalık olduğuna dikkat çeken Bakan Eroğlu, “Sizler göreviniz gereği ağaç dikip, insanlara içmek ve ihtiyaçlarını gidermek için su getirirken önemli bir hayır işini de yapmış oluyorsunuz. Böylelikle insan başta olmak üzere bütün canlılara hizmet etmiş oluyorsunuz. İnsanların dualarını alıyorsunuz. Sizler işte böylesine güzel ve anlamlı bir görevi üstleniyorsunuz. Bunun kıymetini bilin” dedi.

    Bakanlığının Türkiye’nin en büyük yatırımcı bakanlığı olduğunu dikkat çeken Bakan Eroğlu, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) Türkiye’nin su problemini çözmenin yanında Afrika’da 1 milyon 700 bin susuz insana su götürdüğünü, son olarak ta KKTC’ye hem içme hem de sulama suyu götürmek için çalışma başlattıklarını kaydetti.

    “EN FAZLA FİDAN DİKEN 3. ÜLKEYİZ”

    Orman teşkilatının Türkiye’nin en köklü kurumları arasında yer aldığına vurgu yapan Bakan Eroğlu, bugüne kadar yaklaşık 3,5 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu, Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada en fazla fidan dikimini gerçekleştiren ülke olduklarına değindi.

    BAKANDAN MEMURLARA TAVSİYE

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel Müdürlüğünün yapmış olduğu çalışmalardan örnekler veren Bakan Eroğlu, aday memurlara; plan ve program yaparak zamanı en iyi şekilde değerlendirmeleri, işlerini isteyerek ve severek yapmaları, gerek çalışma arkadaşlarına gerekse vatandaşa karşı güler yüzlü olmaları, nezaketi hiçbir zaman elden bırakmamaları ve en önemlisi de insanları dinlemeleri ve gıybet etmemeleri yönünde tavsiyelerde bulundu.

  • Oğan’dan Bahçeli’ye: “Düşün Önümüze Bize Liderlik Yapın”

    Eskişehir ziyareti sırasında konuşan Milliyetçi Hareket Partili (MHP) Sinan Oğan, Genel Başkan Dr. Devlet Bahçeli’nin adaylara liderlik yaparak kurultaya gitmesi gerektiğini söyledi.

    Eskişehir’e bir takım ziyaretlerde bulunmak üzere gelen Oğan, kahvaltıda partililerle buluştu. Kahvaltıya MHP Eskişehir yönetimi katılım sağlamadı.

    Kahvaltıda konuşan Oğan, Genel Başkan Bahçeli’ye seslendi. Oğan, “Genel Başkanım Dr. Devlet Bahçeli, Türk milliyetçilerinin, ülkücü iradeyi tecelli edeceği kurultay salonundan mahrum etmeye çalışmayın. Ülkücü, milliyetçi hareketi mahkeme kapılarına düşürmeyin” diyerek Bahçeli’ye çağrıda bulundu.

    Delegelerin kurultay istemelerine dikkat çeken Oğan, “Gelin, düşün önümüze bize 19 senedir yaptığınız gibi yine liderlik yapın. Bütün aday arkadaşlarımızı çağırın, gelelim, beraber konuşalım. Partimizi kurultaya götürelim. Çünkü 548 delegemiz, bunu istiyor. Delegelerimizin hukuken de, tüzüğümüze göre de, Siyasi Partiler Kanununa göre de, Anayasamıza göre de buna hakkı vardır. Sizin bundan başka bir yolunuz yoktur” dedi.

    “ÜLKÜCÜLERİ TEK ÇATI ALTINDA TOPLAYACAĞIM”

    Ülkücüleri tek çatı altında toplayacağını ifade eden Oğan, konuşmasının bir bölümünde şunları söyledi:

    “Bizim partimizden ve Büyük Birlik Partisinden (BBP) ne kadar insan küsmüş gitmiş ise, kimi kırmışsak, kimi küstürmüş ve başka partilere kaptırmışsak Yunus Emre’nin hoşgörüsü ile hepsine kucağımızı açacağız. Ülkücü, milliyetçi hareketi tek çatı altında toplayacağız. Kongreyi ben kazandığım durumda diğer aday olan arkadaşlarımızdan birisi Cumhurbaşkanı adayımız, birisi Parlamento Başkanı adayımız, birisi Dışişleri Bakan adayımız, bu ülküdaşlarımızın hepsiyle beraber kol kola yıldızlar takımı olarak çıkacağız. Allah nasip ederse, bir ülkücü Cumhurbaşkanı sözü veriyorum. Bir ülkücü Başbakan sözü veriyorum. İnşallah ülkücü hareket bu hedeflere 2019 yılında ulaşacaktır. Elbette bu hedeflere konuşarak ulaşmayacağız. Siyasetin en önemli işlevlerinden birisi konuşmaktır. İnsanlarla konuşmaktır. Televizyonlara çıkarak konuşmaktır. MHP’nin televizyonlardan kaçan bir genel başkanı olmayacak. Bugün maalesef iktidar olmak istemeyen bir muhalefetle karşı karşıyayız. Biz iktidar olmak istiyoruz ve Allah izin verirse olacağız.”

    “DEVLET BAHÇELİ İSTERSE ODASINDA OTURMAYA DEVAM EDEBİLİR”

    Kendilerinin genel başkan olmaları durumunda genel merkezde ufak bir oda isteyen Sinan Oğan, “Devlet Bahçeli isterse mevcut oturduğu odada oturabilir. Çalışmalarını oradan sürdürebilir. Bizim genel merkezde ufacık bir odamızın olması yeterlidir. Çünkü bizim genel merkeze illerden geçerken uğrayacağız. Genel merkezde otururken, oradan bir yere giderken Eskişehir’e uğramayacağız. Türk milliyetçileri demokrasiyi getirecektir. Demokrasiden korkmayacağız. Demokrasiden korkma Bahçeli, Demokrasiden Sayın Erdoğan sen de korkma, Sayın Davutoğlu demokrasiden sen de korkma. Demokrasi hepinize lazım olacak” şeklinde konuştu.

    “BAKANIMIZ GÜN SAZAK’IN KÖYÜNÜN YOLUNU YAPIN”

    Eski Bakanlardan Gün Sazak’ın köyüne giden yolun çamur olmasına dikkat çeken Oğan, yetkilere bulunduğu çağrıda şunları söyledi:

    “Bakanımız Gün Sazak’ın da bulunduğu Sazak mahallesine giden bir çamur yol var ki, ben Türkiye’nin her yerini gezdim, böylesine geri kalmış bir yol görmedim. Buradan Büyükşehir Belediye Başkanına, İlçe Belediyelerine ve hükümete çağrıda bulunuyorum. Bir an önce bu ayıp ortadan kalkmalıdır. Siz yapamaz iseniz, iktidara geliyoruz. İlk icraatlarımızdan biri olarak rahmetli Gün Sazak’ın köyü, Sazak köyüne giden yolu asfalt yapacağız ve o bölgeden vatandaşlarımızı çamurun içinden çekip, çıkaracağız.”

    Oğan’a konuşmasının ardından Eskişehirspor atkısı, forması hediye edildi.

  • Diyabete Yakalanmamak İçin Bunları Yapın

    İzmir Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ziya Ömer, diyabetin ilk adımı insülin direnci olan kişilerin sağlıklı beslenmesini ve düzenli spor yapmayı bir yaşam biçimi haline getirmesi gerektiğini söyledi.

    Diyabetin en büyük nedenlerinden olan insülin direnci, kalp ve damar yolu hastalıkları, obezite ile hipertansiyon hastalıklarının temelini oluşturuyor. Yaşam kalitesini bozan bu hastalık hakkında bilgiler veren İzmir Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ziya Ömer, diyabetin ortaya çıkışını anlattı. Ziya Ömer, “Besinlerle aldığımız şekerin hücrelerde enerji olarak kullanılabilmesi için insüline ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak kötü beslenme alışkanlığı ve hareketsiz yaşam gibi faktörler insülinin glikozu hücre içine sokma görevi engellenmekte bu nedenle pankreastan daha fazla insülin salgılanmaktadır. Böylece kandaki şeker miktarı yükselmeye başlıyor ve diyabet ortaya çıkıyor” dedi.

    Pankreastan salgılanan fazla insülinin kalp hastalıklarına neden olduğunu ifade eden Yrd. Doç.Dr. Ziya Ömer, “İnsülin direnci kalp damarlarından ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Bu hastalığa sahip kişilerin kalp hastalığına yakalanma riski daha da artıyor. Dünyada en fazla ölümün kalp hastalıklarından olduğu düşünülürse, bu hastalığın ciddiyetini daha da anlayabiliriz. Özellikle bayanlarda daha sık görülen bu hastalık özellikle 40-60 yaş arasında ortaya çıkıyor. Kötü beslenen gençlerde de insülin direncine rastlayabiliyoruz” diye konuştu.

    KİŞİ TATLIYA YÖNELİYOR

    İzmir Üniversitesi Hastanesi Dahiliye Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ziya Ömer, şöyle devam etti:

    “İnsülin, glikozu hücrenin içerisine sokarak etki eder. Hücre düzeyinde karaciğerde, kaslarda ve dokularda hücre düzeyinde insüline yeterince duyarlılık olmadığı için glikoz hücrenin içerisine giremez. Bu nedenle salgılanan insülin oranı artar. Ancak bu kez de yüksek insülin ortaya çıkar. Bu durum kişiyi acıktırır, karbonhidratlı ve şekerli gıdalar yeme hissi oluşturur. Bunun sonucunda kilo sorunları ve tedavi edilmemesi halinde obezite ortaya çıkar”.

    Dr. Ziya Ömer, kişilerin kilo vererek insülün direncini kırabileceğini ifade ederek, “Hastaların sağlığına kavuşabilmesi için beslenme programı hazırlanarak zayıflatılması gerekir. İnsülin direncine sahip kişiler düzenli spor yapmayı alışkanlık haline getirmelidir. Kişilerin kilo vererek insülin direncini kırması mümkün. Bunun dışında ilaç tedavisi de uygulanabilmektedir” şeklinde konuştu.

  • (Özel Haber) Cumhurbaşkanı “3 Çocuk Yapın” Dedi, Onlar 5 Bebek Dünyaya Getirdi

    Ağrı’dan Bursa’ya doğum için gelen çiftin, 15 kişilik sağlık ekibinin girdiği ameliyatla nur topu gibi beşizleri oldu. Sağlık durumları iyi olan 5 kız çocuğunu kucağına alan baba Fatih Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız 3 istedi, bizim beşizlerimiz oldu. Kızlarımdan birine Erdoğan’ın rahmetli annesinin ismi olan ‘Tenzile’ adını vereceğiz” dedi.

    Ağrı’da beşiz bekleyen Yılmaz çifti Bursa’ya doğum için geldi. Yaklaşık 3 aydır kayınpederinin evinde kalan çiftin yüzü bu sabah güldü. Rutin kontrollerinin ardından doğun sancısı başlayan Hatice Yılmaz, Doruk Özel Yıldırım Hastanesi’nde doğuma alındı. Çocukların beşiz olması sebebiyle 15 kişilik ekibin girdiği doğumhanede operasyon yaklaşık bir saat sürdü. Sağlıklı doğan bebeklerin kilogramları 800 ila bin 90 gram arasında değişirken, doktorlar tarafından kontrol edilen çocuklar yan yana 5 kuvöze alındı.

    “İLK KONTROLDE 6 ÇOCUK OLACAĞI SÖYLENDİ”

    Ağrı’da serbest meslek sahibi olan Fatih Yılmaz, 8 yıl önce evlendiği Hatice ile uzun süre çocuk sahibi olmak için tedavi gördü. 5 yıl çocukları olmayan Yılmaz çiftinin tedavi sonucu 3 yıl önce ‘Ecrin’ isimli kızı dünyaya geldi. Ecrin’e kardeş olması için bir çocuk sahibi daha olmak istediklerini belirten Fatih Yılmaz, “Çocuk sahibi olmaya karar verdikten sonra eşim kontrole gittiğinde 6’ız çocuğumuzun olacağını haber verdi. Koşarak hastaneye gittim. Yapılan daha ayrıntılı kontrolde 5 çocuk olduğuna kesin karar verildi. Cinsiyetlerini sorduğumuzda ise 2’sinin erkek, 3’ünün kız olduğu söylendi. Ama doğumdan sonra beşinin de kız olduğu ortaya çıktı. İlk kızımla beraber 6 tane kız çocuğum oldu. Erkek çocuk nasip olmadı, ama başka çocuk yapmayı düşünmüyoruz” dedi.

    “CUMHURBAŞKANIMIZ 3 İSTEDİ, BİZİM BEŞİZİMİZ OLDU”

    Sabırsızlıkla bekledikleri çocuklarına kavuşan Fatih Yılmaz, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘3 çocuk yapın’ diyordu. Allah bize beşiz verdi. Çocuklarımızı Bursa’da büyütmek istiyoruz. Kızlarımdan birine cumhurbaşkanımızın rahmetli annesinin ismi olan ‘Tenzile’ adını vereceğiz. Kızlarımı Bursa’da büyütmek burada yetiştirmek istiyorum. Cumhurbaşkanımızdan yardım bekliyorum. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun da bizleri ziyaret etmesini bekliyoruz” diye konuştu.

    Çocukların kuvözlerdeki sürelerini saniye saniye takip eden Özel Doruk Yıldırım Hastanesi Yeni Doğan Bakım Uzmanı Dr. Birgül Mutlu, “Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden takipli bir gebelikti. Bir hafta önce baba bize gelerek erken doğum olacağını ve Bursa’da yer sıkıntısı olduğunu iletti. 5 çocuğa aynı anda kuvöz açmak gerçekten kolay değil. Biz Doruk Sağlık Grubu olarak Bursa’daki en fazla yeni doğan yoğun bakım yatağına sahibiz. O yüzden aileye yardımcı olmak istedik. Çocuklarımız gayet sağlıklı. Her erken doğum gibi çocuklarımızın yakın takibi gerekiyor. En az 3 ay kuvözde kalmaları lazım. İnşallah hepsini buradan taburcu edeceğiz. Bu doğum için biz aileden hiçbir para talep etmedik” şeklinde konuştu.

    Doğumu gerçekleştiren Dr. Nuray Kuzukıran ise, “Beşiz çocukların dünyaya gelmesi literatür de oldukça nadir. Bu çocukların 28’inci haftaya kadar gelmeleri çok umut vaat etti. Yeni doğan bu bebekler için riskler tabii ki var. Ama ekip olarak oldukça donanımlıyız. Gelişecek risklerle ilgili mücadele etmeye hazırız” dedi.

  • Egzersizin Yapın Kış Hastalıklarından Kurtulun

    Dahiliye Uzmanı Dr. Özgür Mollaoğlu, spora ara vermeyip egzersiz yapmanın bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileri olduğunu, kış hastalıklarından koruduğunu söyledi.

    Mollaoğlu yaptığı açıklamada, kış aylarında çocuklar, yaşlılar, gebeler, kalp, tansiyon, şeker, karaciğer ve böbrek hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanların, soğuk algınlığı, grip, sinüzit, bronşit ve zatürre gibi hastalıklara karşı daha dikkatli olmaları gerektiğini kaydetti. Mollaoğlu, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak için ilk adımın, sağlıklı yaşam stratejilerinin uygulanması olduğunu belirterek, “Sigara ve diğer tütün ürünlerinin yanı sıra alkolden uzak durmak önemlidir. Günlük düzenli egzersiz yapmanın bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olduğunu araştırmalarla ortaya çıkartılmıştır. Bu nedenle enfeksiyonların en sık görüldüğü kış aylarında spora ara vermeyip, düzenli bir şekilde egzersiz yapmaya devam edilmelidir. Dikkat edilmesi gereken unsur ise mevsime uygun kıyafetler ve aksesuarlar kullanılmasıdır. Erişkin bir kişinin günde ortalama 6-8 kilometre yürümesi gerekmektedir. Bu faaliyeti açık havada yapmak; ihtiyaç olan direnç, zindelik ve enerjiyi daha da artırır” dedi.

    “UYKUSUZ KALMAYIN”

    Mollaoğlu, vücut direncini artırmak için yeterli sürede uyumak gerektiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:

    “Erişkin bir kişi, günde 7-9 saat uyumalıdır. Kalp atımları, kan basıncı ve solunum sayısı uyku sırasında düşer. Ayrıca vücuda yararlı hormonların salınımı uyku sırasında artış gösterir. Yeme içme gibi vücut restorasyonu için çok önemli olan uyku, dengeli ve düzenli olmalıdır. Uyku için en ideal saatler gece 23.00 ile sabah 07.00 arasıdır.

    Yeterli sebze ve meyve tüketilmeyip bunun yerine daha çok beyaz ekmek tercih edenler günlük multivitamin ve mineral desteği alabilir. Selenyum, A,C,E vitaminleri, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen D vitamini ve B vitaminlerini içeren multivitaminler kullanılabilir. Üzerinde tartışmalar yapılsa da bol C vitamini tüketiminin gripten koruduğu bilinmektedir. Son zamanlarda D vitamini eksikliği olan kişilerde kış hastalıklarının daha çok görüldüğünü gösteren pek çok araştırma yapılmıştır. D vitamini seviyesini yükseltmenin en kolay yolu güneşlenmektir. Bu mümkün olmuyorsa D vitamini takviyesi alınabilir. Yüksek dozlarda vitamin kullanımının yaradan çok zarar vereceği unutulmamalıdır.”

    HİJYENE DİKKAT EDİN

    Bitkisel ürünlerin dikkatli kullanılması gerektiğini anlatan Mollaoğlu, “Son dönemlerde kullanımı yaygınlaşan bitkisel ürünler, bağışıklık sistemini güçlendirdiği söylenerek satılmaktadır. Bu maddelerin bağışıklığı artırıcı etkileri kanıtlanmamış olmasına rağmen; bireysel farklılıkların olduğu gerçeğinden hareketle bazılarının olumlu etkileri görülmüştür. Doktora danışılarak metabolizmaya uygun, doğru ürünler kullanılabilir. Yeşil çay, sarımsak, probiyotik yoğurtlar, kefir, içerdiği protein ve yaralı mikroorganizmalar sayesinde bağışıklık sistemimizi güçlendirir” diye konuştu.

    Mollaoğlu ellerin yıkanılmasının ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Sık görülen kış hastalıklarından korunmanın en basit ve etkili yolunun hijyen kurallarına uymaktan geçtiği unutulmamalıdır. Öncelik el temizliğine verilmelidir. Eller kurallara uygun bir şekilde yıkanmalı ve dış ortamlara temas ettikten sonra burna, göze, ağza temas ettirilmemelidir” dedi.

    ALINACAK ÖNLEMLER

    Mollaoğlu kışın hastalanmamak için alınacak önlemleri şöyle sıraladı:

    “Kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden mümkünse olduğunca uzak durulmalıdır. Mevsime uygun giyinmeye özen göstermeli, ne çok ince ne de çok kalın kıyafetler tercih edilmemelidir. Yaşam ortamı ısısını normal zamanda 25 uyku sırasında 22 derece olmasına özen gösterilmelidir. Öksüren, aksıran kişilerle aynı ortamda bulunmamaya dikkat edilmelidir. Her yıl düzenli olarak ekim, kasım aylarında grip aşısı yaptırılmalıdır. Şeker, böbrek, akciğer hastalıkları olan ile yatalak, yaşlı olan bağışıklığı zayıflamış hastalara doktor kontrolünde zatürre aşısını yaptırılmalıdır.

    Özellikle büro, ofis ve okullarda kalem, kitap, bilgisayar, bardak gibi özel eşyalar başkalarıyla kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Mendiller tek kullanımlık olarak tüketmeli tekrar tekrar kullanılmamalıdır. Beslenme ve uyku düzenine özen göstermeli özellikle C vitamininden zengin meyve-sebzeleri tüketmeye özen gösterilmelidir.

    Ne çok sıcak ne de çok soğuk olmak kaydıyla sıvı tüketimi artırılmalıdır.

    Bilinçsiz ya da eczane tavsiyesiyle ilaç özellikle de antibiyotik kullanılmamalıdır.

    Güneşli kış günlerinde açık havada dolaşılmalıdır. Aşırı efor gerektiren sporlar sağlık kontrollerimizden sonra yapılmalıdır. Depresyondan korunmak için vücut enerjisi arttırılmalıdır. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve düzenli uykunun yanı sıra; arkadaşlarla vakit geçirmek, iş yerinde kısa molalar vererek keyif alınan aktiviteler yapmak önemlidir.”