Etiket: Yapılar

  • Mardin’de tarihi yapılar dökülüyor

    Mardin’de tarihi yapılar ilgisizlik yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kentte, 900 yıllık Hüsamiye Medresesinin büyük bir bölümü çökerken, Fabracılar Çarşısı da harabeye döndü.

    Mardin’de tarih ilgi bekliyor. Kentin en eski yapılarından biri olan 900 yıllık Hüsamiye Medresesinin büyük bir bölümü bakımsızlık yüzünden çökerken, kentin ilk zengin çarşısı olan ve Mavsa Çarşısı olarak bilinen Fabracılar Çarşısı da harabeye döndü. Vatandaşlar, kentin tarihine sahip çıkılmasını istedi.

    Esnaf Davut İletmiş, çarşının onarılması gerektiğini ancak kimsenin buna yanaşmadığını belirterek, ”Ben 6 yaşımdan beri bu çarşıdayım, hemen aşağıda halen esnaflık yapıyorum. Burada terziler vardı, bakırcılar vardı, Sobacı ve demirciler vardı. Çarşı çok eski olduğu için birçok isim verilmiş. En sonra Çarıkçı Çarşısı olduğunu biliyorum. Dükkanların üstündeki evler, sonradan yapıldı. Bu dükkanların sahipleri var ama hepsi şuan şehir dışındadırlar. Kimse de sahip çıkmıyor. Kiracı da kalmadı, gelen giden de yok. Bırakın eski çarşıyı eski Mardin kalmadı. Eskiden buralar esnaf doluydu, hayat vardı, çok güzeldi. Şu an kalan esnaf da perişan durumda. Son olaylar nedeniyle de esnaf tamamen bitmiş. Tarihe sahip çıkılması lazım” dedi.

  • Marmaris’te sahildeki kaçak yapılar yıkılıyor

    Muğla’nın Marmaris ilçesinde, belediye ekipleri İçmeler sahilinde bulunan ve kaçak olduğu iddia edilen beş kafeteryanın yıkımına başladı.

    Marmaris ilçesinde, Büyükşehir Yasası’ndan önce İçmeler Belediyesi tarafından izin verilen sahildeki 5 kafeteryanın yıkımına başlandı. Biri geçtiğimiz günlerde yıkılan kafeteryaların 4’ü için de yıkım çalışmaları başladı. Kafeteryaların işletmecileri, kendilerine tebligat yapılmadığını ve açtıkları davaların sonuçlanmadığını öne sürdü.

    Marmaris Belediyesi yetkilileri de izinlerin İçmeler Belediyesi tarafından 2011 yılında verildiğini ve 2016’da bittiğini belirterek, “Hem verilen izin süresi bitti hem de sahilde kafeterya, restoran ve büfe olarak kullanılan yapılar kaçak. Belediye Encümeni kararıyla daha önce başka yapılara uyguladığımız işlemi bu kaçak yapılar için de uygulayacağız” dedi.

  • ASO Başkanı Özdebir: “Endüstri 4.0’ın önünü açmak için kurumsal yapılar oluşturuyor”

    Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, “Endüstri 4.0’ın önünü açmak için kurumsal yapılar oluşturuyor” dedi.

    Teknoloji, Ar-Ge, Bilim ve İnovasyon Derneği (TABİD) ile Bilkent Cyberpark işbirliği ile düzenlenen “Kobiler Açısından Endüstri 4.0 ve Teknoparkların Rolü” toplantısı Bilkent Cyberpark’da gerçekleştirildi. Toplantıya Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, TOSYÖV Başkanı Nezih Kuleyin, TABİD Başkanı Nuray Başar, Serdar Plastik Genel Müdürü Sedar Tütek ve iş ve akademi dünyasından çok sayıda temsilci katıldı.

    Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir Endüstri 4.0 ile bilgisayarların internet üzerinden birbirine bağlanarak akıllı fabrikaların oluşturulmasının hedeflendiğini belirterek, “Bu akıllı fabrikalarda bilgisayarlar, üretim süreçlerini, makinaların bakım ve onarım programlarını düzenliyor, satış yerlerindeki bilgisayarlar ile kurdukları iletişim sayesinde yeni siparişlere göre üretim miktarını ayarlıyor ve fabrikadaki insanların aldıkları kararların uygunluğunu denetleyerek gerekirse uyarılarda bulunuyor” ifadelerini kullandı.

    “Endüstri 4.0’ın önünü açmak için kurumsal yapılar oluşturuyor”

    Geleceğin dünyasının Endüstri 4.0 ile şekilleneceğini vurgulayan Özdebir, “Almanya, ABD, Güney Kore, Çin, Endüstri 4.0’ın kendi versiyonlarını kuruyor, Endüstri 4.0’ın önünü açmak için kurumsal yapılar oluşturuyor. General Electrics, Siemens, Bosch, Endüstri 4.0’da ilerleyen büyük şirketlerin sadece bazıları. Ancak, Endüstri 4.0 sadece büyükleri değil, KOBİ’leri de yakından ilgilendiriyor. Çünkü bilgisayarlar, karar alma süreçlerinde insanın yerini aldıkça zaman kaybı ve hata yapma olasılığı azalıyor, verimlilik artarken inovasyon süreçleri kısalıyor, maliyetlerde de büyük düşüşler sağlanıyor. Çünkü bilgisayarlar, karar alma süreçlerinde insanın yerini aldıkça, zaman kaybı ve hata yapma olasılığı azalıyor, verimlilik artarken inovasyon süreçleri kısalıyor, maliyetlerde de büyük düşüşler sağlanıyor” diye konuştu.

    Özdebir, Türkiye’de orta ve yüksek teknoloji üretiminde açık ara önde olan Ankara’nın Endüstri 4.0’a en hazırlıklı kent olduğunu da sözlerine ekledi.

  • İzmir’in hayalet köyündeki yapılar artık tescilli

    Osmanlı döneminde, askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı köy olarak bilenen ve şimdilerde az sayıda insanın yaşaması sebebiyle hayalet köy olarak alınan İzmir’deki Lübbey bölgesindeki bazı yapılar, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillendi.

    Ödemiş ilçesindeki tarihi Lübbey bölgesinde önemli bir gelişme yaşandı. Son yıllarda kaderine terk edilen ve özellikle Osmanlı döneminde askerlerden kaçan eşkıyaların saklandığı bölge olması nedeniyle dikkatleri üzerine çeken mahallede, İzmir 2 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından bir çalışma başlatıldı. Çalışmalarla birlikte, bölgedeki cami ile birlikte 54 evi tescilli hale getirildi. Kurulun, önümüzdeki günlerde bölgede harekete geçeceği kaydedildi.

    Köyde az sayıda insanın yaşaması ise herkesin dikkatini çekti. Lübbey’de bir elin parmağını geçmeyecek kadar az sayıda insan yaşarken, köy kısa bir süre öncede hayalet kent olarak anılmaya başlanmıştı. ÇEKÜL Vakfı Batı Anadolu Koordinatörü Emin Başaranbilek, köye en kısa zamanda el atılması gerektiğini söyledi. Başaranbilek, “Ülkemizde kırsal alanlar, değişen yaşam koşulları karşısında çeşitli nedenlerle eski canlılığını yitirmekte, yöreye özgü yapım teknikleri ve mimari doku da giderek yerini betonlaşmaya bırakmaktadır. Temel bir sorun olarak karşımıza çıkan kırsal alanların nüfus kaybetmesi sorunu, bazı köylerin tamamen boşalması ya da terk edilmesi sonucunu ortaya koymaktadır. İnsanlık tarihi açısından kırsal yerleşimlerdeki yaşantının ve özgün mimari dokunun gelecek kuşaklara aktarılması son derece önemlidir. 1930 yılında adı Çamyayla olarak değiştirilen Lübbey’de günümüzde yalnızca 5-10 hane ikamet ediyor. Lübbey gibi, eski Lidya uygarlıklarının kalıntıları olan Datbey ve Neikaia gibi kentlerin de gün yüzüne çıkarılabilmesi için üniversite ve sivil topluk örgütleri ile ortak çalışma yürütülmeli” dedi.

  • Sur’da tarihi yapılar canlanıyor

    Sokağa çıkma yasakları ve çatışmalı ortamın en çok zarar verdiği Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki tarihi mekanlar, canlanmaya devam ediyor. Vatandaşların tedirginliği üzerinden atamadığı ilçede kafe ve restoranlar hıncahınç dolu.

    Terör örgütü PKK mensuplarının hendek kazıp bomba döşediği Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, yaklaşık 5 ay boyunca ilçede bomba ve silah sesleri eksik olmamıştı. Yapılan operasyonlar ve tuzaklanan bombaların temizlenmesinin ardından 12 Mart 2015’ten itibaren ilçedeki sokaklarda ilan edilen yasaklar birer birer kaldırılmaya başlanmıştı. İlçede operasyonların bitmesinin ardından kentin farklı noktalarına yerleştirilen polis kulübeleri ile güvenlik önlemlerinin üst seviyeye çıkarıldığı ilçedeki tarihi mekanlar, Diyarbakır ve bölge halkının uğrak mekanı oldu.

    Az da olsa turist gelmeye başladı

    5 ay boyunca sadece silah ve bomba seslerinin yankılandığı ilçede son günlerde moda şarkılar yükseliyor. Güvenlik güçlerinin Gazi Caddesi girişinde oluşturduğu kulübe nedeni ile kendilerini güvende hisseden vatandaşlar, çatışmanın izlerinin tamamen silinmediği ilçedeki kafe ve lokantalara akın ediyor. Az da olsa yabancı turistin geldiği ilçede esnaf durumdan şimdilik memnun.

    Kalabalık çok, alışveriş az

    Kafe ve lokantaların dolduğu ilçede hediyelik eşya satan esnaf ise durumdan şikayetçi. Kent halkının ilçeye ilgi gösterdiğini aktaran hediyelik eşya satan esnaf, kalabalığın çok olmasına rağmen turist azlığı nedeni ile iş yapamadıklarını söyledi. Uzun bir süre iş yerlerinin kapalı olduğunu bu zaman zarfında büyük zarara uğradıklarını ifade eden esnaf, kentte çatışmalı ortamın sona erdiğini, yerli ve yabancı turistin tarihi Sur ilçesine gelmesi için çalışmaların yapılması gerektiğini dile getirdi.

    Yasak ve çatışmaların izleri silinmedi

    Sokağa çıkma yasağının kısmen kaldırıldığı çatışmaların ise tamamen sona erdiği ilçede hayat normal akışına dönerken, vatandaşların tedirginliklerini üzerinden atamadıkları görüldü. Kurşunun izlerinin bulunduğu birçok iş yerlerinin camları değiştirilmezken, yıkılan bir çok dükkanın tadilatına ise devam ediliyor.