Etiket: yapılan

  • Başkan Aksoy’dan Fatihpaşa Camiine Yapılan Saldırıya Kınama

    Safranbolu Belediye Başkanı Necdet Aksoy, Diyarbakır’ın Sur İlçesinde PKK’lı teröristlerce kentin ilk Osmanlı eseri Fatihpaşa (Kurşunlu) Camisi’ne yapılan saldırıyı kınadı.

    Başkan Aksoy yaptığı açıklamada, orada karşılıklı bir çatışma olmadığını söyledi.

    Yapılanın devletin varlığına, birliğine, bütünlüğüne baş kaldırmış bir çetenin oradaki insanlara yönelik bir saldırı olduğunu kaydeden Başkan Aksoy, “Oradaki kültür değerlerimize yönelik bir saldırı var. Burada meydana getirilen hadise Türkiye’nin bir kısmını, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünden bölmeye çalışmak ve ulusal bütünlüğünü parçalayarak, daha küçük parçalar halinde uluslararası güçlerin ekmeğine yağ sürme çabasıdır ” diye konuştu. Geçmişte Irak’ta meydana gelen olaylarda ilk önce Bağdat’taki kütüphane değerlerinin yok edildiğini anımsatan Aksoy, şöyle konuştu: ” Suriye’de iç karışıklık o ’DAEŞ’ denilen terör örgütünün yaptığı ilk şey kültürel değerleri, Şam’daki, Halep’deki kültür değerlerini yok etmeyle başladı. Yani insanların geçmişle bağlantılarını koparmaya çalışıyorlar. Diyarbakır’da yapılan olay da tamamen budur. İnsanların geçmişteki ana kültür unsuru olan camileriyle milli ve manevi değerleriyle bağlantılarını kopararak köksüz bir toplum meydana getirme çalışması. Burada kültür değerlerine saldıracak kadar bu toplumun değerlerinden özellikle camiye saldıracak kadar bu toplumun değerlerinden kopmuş olan hainlere Türkiye’nin güvenlik güçleri gerekli dersi verecektir” dedi.

    “HER YIL MİLYARCA PARA HARCIYORUZ”

    “Biz Safranbolu’da bu tarihi değerlerimizin bir kiremitinin, bir tuğlasının bile düşmesini engellemek adına bütün bir şehir halkı olarak çaba sarf ediyoruz” diyen Aksoy, açıklamasında şunları söyledi: “Hem kamu kurumlarıyla hem de halkıyla bu değerlerimizi ayakta tutmak, yaşatmak için her yıl milyarlarca para harcıyoruz. Oysa oradaki kendini yerel temsilci, yerelin ifadecisi olarak ifade eden, ortaya koyan zihniyet ise kültür değerlerini yok ederek bu halkı köksüzleştirmeye çalışıyor. Bunu iyi anlamak, iyi okumak lazım. Bu şekilde anladığımızda devletimizin kimlerle mücadele ettiğini, nasıl mücadele ettiğini çok daha iyi bir şekilde anlayacağız. Camilere uzanan ellerin iflah olmayacağını düşünüyorum, iflah olmayacağını biliyorum. “

  • Sokak Hayvanlarının Beslenmesi İçin Yapılan ‘Pudegon’lar Sokaklara Yerleştiriliyor

    Yeşilyurt Belediyesi ile Doğa ve Milli Parklar 15.Bölge Müdürlüğünün ortaklaşa yürüttükleri sosyal sorumluluk projesi kapsamında sokak hayvanları için özel olarak yapılan ‘PUGEDON’lar(Hayvan Besleme Odağı) sokaklara yerleştiriliyor.

    Güneş Enerjisi ile çalışan PUDEGON’ların en önemli özelliği atılan her atık karşılığında, aynı anda sokak hayvanları için alt kumbaradan kuru mama dökmesi. İçinde bulundurduğu su haznesi ile de sokak hayvanlarının su ihtiyacını karşılayan PUGEDON’lar ilk olarak Malatya Park önüne yerleştirildi.

    ‘Hayvan Besleme Odağı’(PUGEDON) yerleştirme programına katılan Hacı Uğur Polat yaptığı konuşmada, sokak hayvanlarını koruma noktasında üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeye çalıştıklarını ifade etti.

    Güneş enerjisi ile çalışan PUGEDON’ların çevreye yerleştirilmesi programına Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Doğa ve Milli Parklar 15.Bölge Müdürü Ayhan Deligöz, Doğa ve Milli Parklar Malatya İl Müdürü Abdullah Koç, Malatya Doğa ve Hayvanlar için El Ele Derneği Başkanı Gülsüm Fırat, Hayvanları Koruma Derneği Malatya Şube Başkanı Hüseyin Uğur, Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik İşler Daire Müdürü Sami Altaş, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları, Birim Müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

    ‘Hayvan Besleme Odağı’ projesini beğendiklerini ve desteklediklerini söyleyen Polat, “Sokak hayvanlarına hepimizin sahip çıkmamız gerekiyor. Belediye olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ve Doğa ve Milli Parklar 15.Bölge Müdürlüğümüz bir çalışma yaparak bu projeyi vatandaşlarımızla buluşturduk. Bu proje sayesinde sokak hayvanları buradaki makine aracılığıyla mama ve su ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Sokak hayvanlarının beslenme sorununu çözmek adına başlatılan bu projenin hayata geçmesini sağlayan Orman ve Su İşleri Bakanlığımız ile Doğa ve Milli Parklar 15.Bölge Müdürlüğü’ne çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • 112 Çağrı Hattına Yapılan İhbarların Yüzde 95’i Asılsız

    Eskişehir’de, Sağlık Bakanlığı tarafından planlanan ve Bursa’da faaliyete geçen ’Yaşama Yol Ver’ medya kampanyasının lansman toplantısı düzenlendi. Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, 1 yılda 112 Acil Servis Çağrı Hattı’na yapılan ihbarların yüzde 95’inin asılsız ihbarlar olduğuna dikkat çekti.

    Valilik binası Yunus Emre Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıya Vali Güngör Azim Tuna, İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu, İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Halil Yıldırım ve 112 Acil Servis personelleri katıldı. Lansmanda ilk olarak 112 Acil tanıtım konulu film gösterisi izleyicilere sunuldu.

    Burada konuşma yapan Vali Güngör Azim Tuna, 112 Acil Servis ekiplerinin gece gündüz demeden vatandaşların yardımına koştuklarını, fakat trafikte engellere takıldığına değindi. Tuna, “Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen ’Yaşama Yol Ver’ kampanyasının Eskişehir tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Yaşama yol ver sloganı cana can katan bir ifadedir. 112 Acil Servis ekipleri milyonlarca vatandaşın duasını alarak gecesi, gündüzü ve tatili olmadan saniyelerle yarışırken her zaman soğukkanlı ve metanetli olarak hizmet vermektedir. Ancak asıl zorluklar asıl 112 hattının gereksiz yere meşgul edilmesi ve trafikte ambulanslara yol verilmemesidir. Toplum olarak hepimize düşen bir görev ve sorumluluklar var. Şehir içinde 10 dakikada olay yerine ulaşma süresini 7-8 dakikaya indirmeyi amaçlayan 112 Acil Sağlık ekiplerin önündeki en büyük engel şehir planlamaları ve trafikteki ihmalsizliktir” dedi.

    “1 YILDA YAPILAN İHBARLARIN YÜZDE 95’İ ASILSIZ”

    Vali Tuna, 1 yıl içerisinde 112 çağrı hattına gelen ihbarların yüzde 95’inin asılsız olduğuna da dikkat çekerek, “12 komuta merkezine 1 yılda gelen 120 milyon çağrının sadece 4 milyonunun gerçek vakalardan oluştuğu belirtilmekte. Yüzde olarak bakıldığı zaman sadece yüzde 5’i gerçek vakalar. Bu çok kötü bir durum aslında, ülke olarak ayıbımız. Geriye kalan yüzde 95, gereksiz aramalar ve asılsız ihbarlardan oluşmaktadır. Bu durum 112 Acil Servis ekiplerinin acil vakalara yetişmesini geciktirmektedir” şeklinde konuştu.

    “112 ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ, GENEL SAĞLIK HİZMETLERİNİN EN ÖNEMLİ BASAMAĞIDIR”

    Ardından konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Mumcu ise, 112 sağlık hizmetlerinin, genel sağlıkta en önemli basamak olduğuna değindi. Mumcu, “Hepimizin bildiği gibi 112 Acil Sağlık hizmetleri, genel sağlık hizmetlerinin ilk ve en önemli basamağıdır. Burada olacak en ufak bir aksama tüm hizmete yansımakta, hastanın geleceğini sağlık hizmetleri kalitesini etkilemektedir. Bu kapsamda bir farkındalık oluşturmak amacıyla bakanlığımız tarafından bu sene böyle bir kampanya başlatıldı. Bu kampanya dahilinde minik öğrencilere 112’nin öneminin tanıtımı yapıyoruz. Halka açık yerlerde afiş ve pankartlarda yaklaşık 1-1,5 aydır tanıtımını yapıyoruz. Büyük alışveriş merkezleri ve toplu taşıma araçlarında da tanıtım programlarımızı sergiliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından 112 personellerinin çektiği zorluklarını anlatan video sunumunun izlettirilmesi ile lansman sona erdi.

  • Bakan Bozdağ: “Diyarbakır’daki Saldırı Türkiye’nin Birlik Ve Beraberliğine Yapılan Bir Saldırıdır”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır’da 2 polisin şehit olduğu ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin, “Aynı zamanda Türkiye’mizi hedef almıştır. Türk milletinin birliğini, dirliğini, huzurunu, kardeşliğini, barış ortamını hedef almıştır. Bu hesapları hepimizin görmesi lazım” dedi.

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, partisinin düzenlediği İl Danışma Meclis Toplantısı için memleketi Yozgat’a geldi. Yozgat Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Bozdağ, dün Diyarbakır’da 2 polisin şehit olduğu ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü terör saldırısını değerlendirdi. Saldırıda hayatını kaybeden polislere ve Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi’ye Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileyen Bozdağ, “Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de nereden ve kimden geldiği tespit edilememiş olan bir kurşunun isabeti suretiyle hayatını kaybetti. Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, terörün her türlüsü lanetlidir, lanetlenmelidir. Şiddetin her türü lanetlidir, lanetlenmelidir. Dünyanın hiçbir yerinde terörle, şiddetle elde edilmiş doğru bir netice yoktur. Bundan sonra da terörle ve şiddetle elde edilecek bir netice olmayacaktır. Türkiye’de terörün, şiddetin, kirli oyunların, provokasyonların netice aldığı baki değildir. Bundan sonra da Türkiye’mizde hiçbir terör saldırısı, hiçbir şiddet, hiçbir provokasyon netice alamayacaktır. Ben bu vesile ile teröristlerin başlatmış olduğu terör saldırısını şiddetle ve nefretle kınadığımı bir kez de Yozgat’tan ifade etmek istiyorum” dedi.

    “TERÖR TÜRKİYE’NİN BİRLİK VE BERABERLİĞİNİ HEDEF ALMIŞTIR”

    Dün Diyarbakır’da başlatılan terör saldırısının sadece polisi hedef almadığını, isabet eden kurşunların sadece polisi şehit etmediğini, sadece Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesine neden olmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, “Bu aynı zamanda Türkiye’mizi hedef almıştır. Türk milletinin birliğini, dirliğini, huzurunu, kardeşliğini, barış ortamını hedef almıştır. Bu hesapları hepimizin görmesi lazım. Onun için de her terör saldırısı sonrası birbirimize kem gözle bakmak yerine, birbirimize şüphe ile yaklaşmak yerine birliğimize, dirliğimize, huzurumuza, barışımıza daha fazla sahip çıkmalı, ellerimizi birbiriyle daha fazla buluşturmalı, daha fazla kenetlenmeliyiz ki bu kirli oyunları, kirli hesapları yapanlar hedeflerine ulaşmasın. Olayın akabinde hem adli, hem de idari soruşturma başlatılmıştır. Adli ve idari soruşturma olayı bütün yönleriyle detaylı bir şekilde ortaya çıkaracaktır. Şu anda yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden yayınlanan bazı haberler gerçek değil yalandır. Bazıları manipülasyon, bazıları çarpıtma, maalesef kirli haberlerle milletimizin zihnini bulandırmak isteyen çevreler de var. Olay bütün yönleriyle incelenecek ve bütün gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarılacaktır. Hiçbir şeyin gizlenmesi, örtülmesi, göz ardı edilmesi, ihmal edilmesi asla söz konusu değildir, olması da mümkün değildir. Dünden bu yana yapılan açıklamalara baktığımızda bazı çevreler daha işin başında katil devlet diye önyargılarıyla katil ilan etmeye başladılar. Elde bilgi var mı, yok. Delil var mı, yok. Herhangi bir bulgu var mı, yok. Sadece önyargılarla konuşan parti temsilcileri oldu. HDP’nin temsilcileri oldu ve başka yerlerde, başka çevrelerde benzer konuşmalar yapıldı. Sayın Başbakanımızın yaptığı açıklamalar çarpıtıldı. Sayın Başbakanımız bunların hiçbirini söylemedi. Çünkü ortada elde edilmiş delillere, bulgulara baktığımız zaman kurşunun kimin silahından çıktığını kesin olarak ifade edecek bir bilgiye henüz sahip değiliz. Türkiye’nin Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu Beyefendi, Türkiye’yi ve Türk milletini doğru bilgilendirmekle mükelleftir ve doğru bilgilendirdi. Yalan söyleyen HDP’nin temsilcileridir ve gerçeği çarpıtan onlardır ve Başbakanımızın sözünü çarpıtan onlardır. Başbakanımız çok açık, net bir şekilde ’Bu olayda Diyarbakır Baro Başkanı polisin silahından çıkan kurşunla öldürülmüşse onu tespit ederiz. Çıkan sonucu da Türkiye kamuoyuyla paylaşırız. Teröristlerin silahından çıkan kurşunla öldürülmüşse onu da araştıracağız onu da tespit edip Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız. Yok, başka bir taraf, üçüncü bir kişi orada bu eylemi yaptıysa, bir suikast ihtimali varsa onu da araştıracağız. Yani olayı bütün yönleri ile inceleyip bütün çıplaklığıyla Türk milletiyle, kamuoyuyla paylaşacağız’ demiştir. Takdir edilecek bu yaklaşım, olumlu görülecek bu tutum karşısında tavır takınması gerekenler maalesef bu doğru sözleri çarpıtmayı seçmişlerdir” diye konuştu.

    Parlamentoda soruşturma sürecinde gizlilik kararı alındığı iddialarını da yalanlayan Bakan Bozdağ, “PKK terör örgütü gerçeğin ortaya çıkmasından belli ki rahatsız. HDP Genel Başkanları ve diğer yetkileri konuşuyorlar, onlara da sesleniyorum, siz gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor musunuz istemiyor musunuz? İstiyorsanız o zaman bu soruşturmayı yapan cumhuriyet savcılarımızın görevlerini sağlıklı bir şekilde yürütmelerini neden sabote ediyor, neden terör örgütü saldırıyor, neden onların görevlerini yapmasına engel çıkarılmak isteniyor?” şeklinde konuştu.

    “OLAYIN ÖRTÜLMESİ, KAPATILMASI ASLA SÖZ KONUSU DEĞİL”

    Olay yerinde pek çok delil toplandığını vurgulayan Bakan Bozdağ, “Görüntü kayıtları, başka deliller titizlik içerisinde toplanmakta. Bunların analizi ve değerlendirilmesi yapıldıkça Türkiye kamuoyu ile de paylaşılacaktır. Soruşturmanın hiçbir aşamasında kimseden gizlenen bir şey olmamıştır, bundan sonra da soruşturmanın usul hukukunda çerçevesi ne ise o çerçeve içerisinde yürütüleceğinden de kimsenin endişesi olmamalıdır. Bu yüzden de gerçek bilgilere itibar edelim ve bu noktada sorumlu olanların açıklamalarından hareketle değerlendirme yaparsak o zaman daha sağlıklı bir değerlendirme yapmış oluruz. Olay yerinde merhum Tahir Elçi’nin yanında bulunan silahın şuanda elde edilen bilgiler çerçevesinde kaçan teröristlerin kullandığı silahlardan birisi olduğu ve bu silahın da şehit olan polislerimizden birinin vurulmasında kullanıldığı da balistik incelemede tespit edilmiş durumdadır. Ancak bundan sonraki süreçte de olay bütün boyutlarıyla tespit edilecektir. Zira o açıklamanın yapıldığı yerin etrafındaki sokaklarda hendeklerin arkasında teröristlerin bulunduğu, oralardan da ateşlerin yapıldığına dair tanık ifadeleri var ve bütün boyutlarıyla bu olay incelenecek, gerçek en açık şekilde ortaya çıkarılacaktır. Olayın örtülmesi, kapatılması asla söz konusu olmayacaktır. Kimin kusuru, kastı varsa onlarla ilgili yasal olarak ne gerekiyorsa o yapılacaktır. Bunu buradan bir kez daha ifade etmek isterim” dedi.

    “TÜRKİYE’NİN BİRLİĞİNİ BERABERLİĞİNİ BOZMAK İSTEYEN ÇEVRELER VAR”

    Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük bir devlet olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Ülkemizin huzurunu, istikrarını, birliğini, dirliğini bozmak isteyen içeride ve dışarıda pek çok çevre var. Bunları siz biliyorsunuz. Onun içinde bu ülkenin huzuruna, birliğinde, dirliğine dönük her türlü terör saldırısı veya başka türlü saldırılar karşısında bizim sağduyu ile hareket etmek, birlik içinde olmak, aramızdaki sevgi ve saygı bağlarını daha güçlendirmek, bütün teröristleri, Türkiye üzerinde kirli hesap yapan bütün çevreleri perişan edecektir. Onların hedeflerine en büyük zararı bizim birliğimize, dirliğimize, kardeşliğimize, sevgi ve saygımıza sahip çıkmak verecektir. Milletimiz bugüne kadar onlara pirim vermedi. Bundan sonra da pirim vermeyecektir. Hükümetimiz gerek şehit polislerimize, gerek hayatını kaybeden baro başkanımıza sahip çıkmıştır. Çünkü hayatını kaybeden herkes aziz Türk milletinin bir mensubudur, Türkiye Cumhuriyeti devletinin birer vatandaşıdır. Onların canları da bizim devletimize aittir. O canı korumak, onlara zarar verenlerle mücadele etmek bizim vazifemizin başında gelmektedir” ifadelerini kullandı.

    “HDP’Lİ YETKİLİLERİN ŞEHİT POLİSLERİMİZE EN UFACIK TAZİYE MESAJINA ŞİMDİYE KADAR RASTLAMADIK”

    HDP’yi de eleştiren Bakan Bozdağ, şunları söyledi:

    “Maalesef HDP’li yetkililerin açıklamalarına baktığınızda Tahir Elçi ile ilgili taziye dileklerini görüyor ama hayatını kaybeden şehit polislerimize en ufacık taziye mesajına şimdiye kadar rastlamadık. Onlar insan değil mi, onlar da insan. Hem de baro başkanını korurken hayatını kaybeden insanlardan birisi. İnsan olmak, vicdanlı olmak, ahlaklı olmak böyle bir durumda aynı gözle bakmayı, aynı anlayışı yansıtmayı gerektirir. Ama bakıyorsunuz baro başkanı ile ilgili taziye mesajı var ama şehit polislerimiz ve ailelerine ilişkin bir açıklama yok. Biz bunun yanlışlığını buradan bir kez daha ifade ediyor ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bu farklı ve hastalıklı yaklaşımı deşifre etmek istiyoruz. Hepsine aynı gözle bakmak ve oradaki polislerimize karşı da aynı yaklaşımını göstermek Türkiye’nin parlamentosunda görev yapan bir siyasi partinin hassasiyet göstermesi gereken önemli bir konudur. Ama maalesef bu hassasiyeti göstermediler. Türkiyelileşme iddiasında olan HDP’nin bu hassasiyeti göstermesi onların iddiasını güçlendirir, aksi takdirde bu iddianın sadece vatandaşın oyunu almak için ortaya atılmış bir yalan olduğunu tescil etmeye yarar. Türkiye’nin birliğine, dirliğine dönük her türlü saldırı karşısında Allah’ın izniyle hem aziz milletimiz hem de devletimiz dimdik ayaktadır. Türkiye’nin sokakları, Türkiye’nin dağları, ovaları, mahalleleri, köyleri her yeri terör örgütlerinden, teröristlerden temizleninceye kadar her yerde huzur, güven, barış tesis edilinceye kadar terörle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.”

  • Öncü Nesil İnsani Yardım Derneği Suriye’deki Türkmenlere Yapılan Saldırıyı Kınadı

    Öncü Nesil İnsani Yardım Derneği Rusya’nın Suriye ve Rusya’nın Türkmen Dağı’nda yaşayan Türkmenlere yaptığı saldırıyı kınayan basın açıklaması düzenledi.

    Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan dernek üyeleri adına açıklama yapan Ebubekir Karakaş, “Bugün Suriye’de devam etmekte olan hak ve batılın savaşı 5 yılını doldurmuş bir mücadeledir. Bu mücadele, zalim Esed rejimine karşı mazlum halkın isyanı olarak başlamış olsa da, Allah’ın izniyle kısa sürede Müslümanların Şam topraklarında yeniden diriliş vesilesi olmuştur. Suriye direnişi ümmet için bir ölüm kalım savaşına dönüştü. Dünyada ne kadar zalim devlet varsa bu Müslüman katliamına destek olmak için hepsi Esed’in yanında bu savaşa dahil olmuştur. Katil Esed rejimi Suriye halkı tarafından yıkılacak iken, önce İran ve Hizbullah sonra haçlı Rus odluları bu diktatörün yardımına koştu. İran, Hizbullah ve Rusya’nın askerleri Suriye’de Esed ile birlikte yüzbinlerce masumun katledilmesine ortak olmuştur. Esed rejimi İran ve Rusya ortaklığında 4 yıldır sistematik olarak Suriye halkını katlediyor. Katliamlar ve işkenceler, yazılı ve görsel olarak ispatlandı. Halep, Hama, Şam ve İdlib’te onlarca kez sivil yerleşimler havadan bombalandı. Esed’e Rusya yardım ediyorsa mazlumun da Allah’ı vardır. Allah’ın yardımıyla Rusya’nın zalim ordusu da Esed’i kurtaramayacak. Sizlerin gökyüzünde uçaklarınız varsa bilin ki onların da gökyüzünde alemlerin rabbi olan orduları vardır” diye konuştu.

    Yapılan açıklamanın ardından grup Suriye ve Rusya aleyhine sloganlar attı. Türkmenler için yapılan duanın ardından grup olaysız şekilde dağıldı.