Etiket: yapılan

  • Cerablus’ta yapılan camiye Şehit Ercan Çelik ismi verildi

    Çobanbeyde Afad Lojistik Merkezinde yaptırılan camiye, Cerablus’ta ilk şehidimiz olan Ercan Çelik ismi verildi.

    Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye sınırında bulunan Cerablus bölgesinde başlatılan Fırat Kalkanı Operasyonu sırasında, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan YPG’li teröristler tarafından yapılan roketatarlı saldırı sırasında içerisinde bulunduğu tank’ın isabet alması sonucu şehit olan Tankçı Uzman Çavuş Ercan Çelik’in ismi Çobanbey’de yaptırılan bir camiye verildi.

    Türkiye- Suriye sınırında Elbeyli ve EL- BAB arasında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) kontrolünde Çobanbey gümrükte bulunan AFAD Lojistik Merkezi içerisinde Erzurumlu hayırsever bir vatandaş tarafından yaptırılan cami ibadete açıldı.

    Caminin açılışına AFAD Bilgi Sistemleri ve Haberleşme Dairesi Başkanı İrfan Keskin ile EL-BAB’da yaptırılan Erzurum Ortaokulu’nun açılışına katılmak için bölgeye gelen Erzurum Sivil Toplum Platformu üyeleri, AFAD Erzurum İl Müdürü Selahattin Karslı, AFAD Gaziantep İl Müdürü Bekir Şen ve AFAD görevlileri katıldı.

    Okunan ezan ve kılınan namazın ardından dualar eşliğinde ibadete açılan Şehit Ercan Camii 500 kişinin aynı anda ibadet edeceği yaklaşık 300 metre kare alan üzerine, Erzurumlu hayırsever bir iş adamı tarafından inşa ettirildi.

    Caminin ibadete açılışına katılan AFAD Bilgi Sistemleri ve Haberleşme Dairesi Başkanı İrfan Keskin tarihi anlamda manevi yönden böylesi bir yerde böylesi güzel bir mekanı yapan emeği geçen herkese teşekkür ederek camiye adını veren şehit Tankçı Uzman Çavuş Ercan Çelik ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar dilediklerini söyledi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin başarıya ulaşmayacağını herkes görmeli”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarıya ulaşmayacağını herkes görmeli ve bilmeli. Aynı durum Kıbrıs ve çevresinde gelişen hadiseler için de geçerlidir. Ülkemizin burnunun dibinde, Türkiye’ye rağmen ve hatta Türkiye’ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar” dedi.

    TBMM 27. Dönemin ilk grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

    “Şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor”

    Suriye’de yaşanan gelişmeler, Cenevre ve Astana süreçleri ve Rusya ile yapılan İdlib anlaşmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler Rusya ile bir Soçi zirvesini yaptık ve İdlib’te kötü giden bir süreci, sürekli bombalanan ve İdlib halkının İdlib’i terk ettiği bir dönemde artık duramazdık ve Sayın Putin ile ikili temaslarımız neticesinde bunu Soçi zirvesine dönüştürdük. Ve hamdolsun orada bir muhtırayı Savunma Bakanlarımız imzaladı. Şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor. İdlib çevresinde 12 gözlem noktası bize ait, 10 gözlem noktası Rusya’ya, 6 gözlem noktası İran’a ait. Rejimin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya her türlü tedbiri alıyor, içeride radikal uçlara karşı Türkiye olarak biz her türlü tedbiri alıyoruz, gerektiğinde Rusya ile birlikte hareket ediyoruz. Buradan yeni yeni bazı ne terör ne de bombalama olayları çıkmasın istiyoruz. Bunu Amerika’da da aynı masada yemek yediğimiz Lavrov ile etraflıca konuştuk” diye konuştu.

    “Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz”

    Bölgede masada olunması gerektiğinin altını çizen ve masada olunmaması durumunda hiçbir söz sahibi olunamayacağını kaydeden Erdoğan, “Eğer alanda varsanız, masada varsanız sözünüz geçer, yoksanız sözünüz geçmez. Onun için biz hep dünya 5’ten büyüktür dedik. Bu alana bizim sürdüğümüz bir tezimizdir. Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz. Buraya doğru bir oluşumu sağlamamız lazım. Amerika bir 7’ler düzenlemesi ‘small group’ adı altında yapıyor, biz de ona karşı, ben bir latife yaptım, biz de 4 ülkenin katılımı ile Türkiye, Rusya, Almanya, Fransa İstanbul zirvesini yapacağız. Bu da büyük bir ihtimalle ya bu ay sonuna kadar veya önümüzdeki ay itibariyle gerçekleşecek. Hedefimiz yine bu bölgede, yani koalisyon güçleri ile beraber Rusya-Türkiye burada masaya oturup ne yapacağımızın kararını verelim istiyoruz. İdlib’de rejim ile muhalifler arasında bir görevli bölge oluşturma ve tarafları çatışmalardan uzak tutma kararımız sayesinde hem büyük bir katliamın hem de ülkemizi hedef alacak göç dalgasının önüne geçtik. 3,5 milyon zaten var, bir 3,5 milyon daha gelirse bizim halimiz ne olur? Onun için bu tedbirleri aldık. Bu kararları hayata geçirmenin kolay olmadığını, çok büyük gayret gerektirdiğini, büyük riskler içerdiğini elbette biliyoruz. Kiminle, hangi liderle görüştüysem, 14 liderle dar kapsamlı görüşmeler yaptı, hepsi teşekkür etti, ‘sizin bu yaptığınızı kimse yapmaz.’ Bu 3,5 milyon dünyaya dağılsaydı o zaman halleri ne olacak bunu çok iyi biliyorlar. Bugüne kadar Suriye’de attığımız hiçbir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için İdlib’deki imtihanda da yüzümüzün akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyoruz. Suriye’deki iç savaşı ülkemize taşıma hesaplarından, Suriye halkının geleceğini kendi topraklarında güvence altına alma inisiyatifine gelmiş olmamız gerçekten tarihi bir başarıdır” şeklinde konuştu.

    “Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz?”

    Suriye halkının doğrudan muhatap alınarak çözüme gidilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Suriye halkı diyorum, yönetim demiyorum. Bazıları bunu birbirine karıştırıyor. Türkiye’nin sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna destek veren ülkelerle ancak bu teşebbüsten vazgeçilmesi halinde bölgede birlikte çalışma imkanı bulabiliriz. İşte Suriye’nin kuzeyinde 19 bin tırı silahlarla oraya gönderdi, YPG-PYD’ye. Bunlar PKK’nın yan kolları, bunun yanında Amerika’nın 22 tane üssü var, 3 bin civarında kargo uçakla sürekli silah mühimmat gönderildi. Bunlar kime kullanılacak veya kime karşı kullanılacak. Sınırın öbür tarafında Türkiye var. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz? Biz paramızla silah istedik veren yok ama terör örgütüne bedava veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz?. Bu emperyal mantıkla bir yere varmak mümkün değil. Ama insanlık bunları görüyor. Biz de dilimiz döndüğü kadar anlatacağız. Bu ekonomik savaş, ticaret savaşı bunlardan kopuk değil, hepsi iç içe. Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarıya ulaşmayacağını herkes görmeli ve bilmeli. Aynı durum Kıbrıs ve çevresinde gelişen hadiseler için de geçerlidir. Ülkemizin burnunun dibinde, Türkiye’ye rağmen ve hatta Türkiye’ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar” dedi.

  • Gaziantep’te eylül ayında yapılan ihracat yüzde 16,1 arttı

    Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan Eylül ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Ünverdi, ihracattaki artıştan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Gaziantep’ten yapılan Eylül ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,1 oranında artışla 607 milyon 279 bin dolara ulaştığını ve Gaziantep’in iller bazında 6. sıradaki yerini koruduğunu belirtti.

    Açıklanan bu rakamların ardından tüm zorluklara rağmen üreten, ihraç eden ve Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunan sanayici ve iş dünyasına teşekkür eden Ünverdi, “Koşullar ne olursa olsun Gaziantep azim ve kararlılıkla üretime, istihdama ve ihraç etmeye devam ediyor Tüm koşullara rağmen bu rakamları yakalamak gurur verici” dedi.

    2017 yılı eylül ayında 523 milyon 39 bin dolar ihracat gerçekleştiren Gaziantep’ten bu yılın Eylül ayında 607 milyon 279 bin dolar ihracat yapıldığını aktaran Ünverdi, Ocak-Eylül 2018 döneminde ise Gaziantep’in ihracatının yüzde 4,8 artışla 5 milyar 26 milyon 44 bin dolara ulaştığını ve geçtiğimiz yılın aynı döneminde 4 milyar 797 milyon 949 bin dolar ihracat yapıldığını söyledi.

    “Gaziantep çok cephede mücadele veriyor”

    Gaziantep’in sadece bugün değil uzun zamandır güçlüklerle mücadele ettiğine işaret eden Ünverdi, “Biz sanayicilerimizle gerçekten büyük gurur duyuyoruz. 7 yıl önce başlayan Suriye savaşı hemen yanı başımızda devam ediyor. Oradan göçle gelen ciddi bir nüfusa kentimiz ev sahipliği yapıyor. Bizim en büyük pazarımız olan Irak maalesef istikrar konusunda sorunlar yaşadı. İran’a konulan ambargo ve gerilimler devam ediyor. Ortadoğu’da yaşanan siyasi gerilimler Gaziantep’i doğrudan etkiliyor. Bunlara bir de döviz kurunda yaşanan artış ve beraberinde getirdiği finans ve bankacılık sorunları eklendi. Diğer bölgeler sadece bugünün sıkıntılarını yaşarken bizim bölgemizin zaten mevcut problemleri vardı. Daha fazla çalıştık, alternatif pazarlar bulduk, ihracatımızı artırdık. Bizim üretmek, istihdam etmek, ülkemizin gelişmesine katkıda bulunmak gibi bir kaygımız var. Gaziantep olarak farklı cephelerde mücadele ediyoruz ama yorulmadan, azimle ihracattaki başarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Bankacılık sektörü reel sektöre çözüm odaklı yaklaşmalı”

    Reel sektörün yaşadığı sıkıntılara da dikkati çeken Ünverdi, özellikle bu dönemde bankacılık sektörünün reel sektöre güçlü destek vermesi gerektiğine vurgu yaptı. Ünverdi, “Bu bağlamda Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın’ı düzenlediğimiz ekonomi değerlendirme toplantısında sanayicilerimizle buluşturduk. Yaşadığımız sorunları bizzat ilettik ve sanayicilerimiz yaşadıkları sıkıntıları tek tek anlattılar. Bu toplantıdan da yüksek sesle, bankacılık sektörünün üreten kesime destek olması ve çözüm üretmesi gerektiği sonucu çıktı. Bankacılık sektörü üretim yapan, daha önce defalarca yatırıma teşvik ettiği bu ülkenin güzide insanlarını lütfen göz ardı etmesin” şeklinde konuştu.

    Ünverdi ayrıca 100 milyon TL’nin altında borcu olan firmalara da kredi yapılandırma imkanı sağlanması gerektiğini ifade ederek, “Gaziantep Meslek Kuruluşları olarak döviz kurundaki artıştan dolayı yaşanan sıkıntılar karşısında Anadolu Yaklaşımı başlığı altında ekonomi yönetimine sunduğumuz raporlar neticesinde banka kredileri için yapılandırma süreci başlatılmıştı. Ancak şu an yapılandırmadan 100 milyon TL üstü kredi borcu olan firmalar faydalanabiliyor. Biz yapılandırmadan 100 milyon TL’nin altında borcu olan firmaların da faydalandırılmasını istiyor ve yeni bir düzenleme yapılmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

    Ünverdi, firmaların devletten KDV alacaklarını hazine bonosu olarak alma imkanı sağlanması konusunda da bir düzenleme beklediklerini hatırlatarak, “Firmaların KDV alacaklarının hazine bonosuna dönüştürülüp, kredi teminatlarında hazine bonosunu kullanması firmalarımıza kolaylık sağlayacaktır. Firmalarımız hazine bonosunu gösterip kredi kullanma imkanı bulacaklardır” şeklinde konuştu.

    Finansman konusunda GSO’nun KOBİ’lere verdiği desteklerin de devam ettiğini dile getiren Ünverdi, “Finansman sorunlarının çözülmesi için düşük faiz oranlarıyla Odamız tarafından KOBİ Destek (Nefes) Kredisi Kampanyası başlatılmıştır. İhtiyaç duyan bütün KOBİ’lerimizi KOBİ Destek (Nefes) Kredisi kampanyasına bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Önceliğimiz eğitim ve teknoloji”

    Türkiye’nin ülke olarak sürdürülebilir ve bağımsız bir ekonomi için en başta eğitim olmak üzere, yüksek teknolojilere ihtiyaç duyduğunun altını çizen Ünverdi, “Geleceğin Türkiye’sini inşa etmek için katma değeri yüksek üretimler yapmalı ve dünyaya satabilmeliyiz. Döviz girdisine ihtiyacımız var ve cari açığımızı da ancak böyle kapatabiliriz. Dünyada artık yeni üretim modelleri konuşuluyor, Endüstri 4.0 teknolojileri ve hatta 3D yazıcılarla üretim yapılıyor. Gaziantep’te bu bağlamda dijital dönüşümün ilk adımını Gaziantep Sanayi Odası olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte atıyoruz. Verimlilik ve Eğitim Merkezi Projesi kapsamında Türkiye’de sadece 5 ilde yer alacak model fabrika projelerinden birini Gaziantep’te hayata geçiriyoruz. Ülkemizin kalkınmasını sağlayacak iki ana unsurun eğitim ve teknoloji olduğu düşüncesiyle projelerimizi bu yönde geliştiriyoruz” sözlerine yer verdi.

    Yeni Ekonomik Program’a da (YEP) değinen Ünverdi, “Yeni Ekonomik Programın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Programda açıklanan dengeleme, disiplin ve değişim ana başlıkları ekonomide kat edeceğimiz mesafe açısından büyük önem taşıyor. Bu süreçte ayrıca tasarruf tedbirleri öne çıkıyor. Bizler de her zaman olduğu gibi devletimizin yanındayız ve üzerimize düşen sorumlulukların bilinciyle çalışmaya devam edeceğiz. İnşallah bu süreç başarılı olur ve hedeflere ulaşırız” diye konuştu.

  • Dünyada günde 55 milyon Türk fındığından yapılan Nutella tüketiliyor

    Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, dünyada günde 55 milyon Türk fındığından yapılan Nutella’nın tüketildiğini belirterek, “Türk fındıklarıyla ürettiğimiz Nutella bize göre Türk fındığının en büyük elçisi” dedi.

    Ferrero grubun önde gelen markalarından Nutella , tüketicileriyle sürekli iletişim halinde olabilmek için özel bir mobil uygulama geliştirdi. Aynı zamanda bir müşteri sadakat programı olan, Google Play ve Apple Store üzerinden indirilebilen bu uygulama, Nutella tutkunlarına puan biriktirerek hediyeler kazanma fırsatı sunuyor. Ücretsiz indirilen uygulamaya kullanıcılar satın aldıkları ürünlerin kapağında yer alan kodu girerek puan toplayacak. Sonrasında da toplanılan puanlarla hediyeler arasından biriktirilen puanlarına göre seçim yapabilecekler. İlk girişte her kullanıcıya 100 puan hediye veren uygulama üzerinden kazanılan her 200 puana isme özel etiket, 500 puana özel çikolata sürme bıçağı, bin puana USB hoparlör ve bin 500 puana ise Nutella lambası hediye edilecek.

    Türkiye’nin Almanya, İtalya, Fransa ve ABD’den sonra en fazla Nutella tüketen 5. ülkesi olduğuna dikkat çeken Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, “Türk fındıklarıyla ürettiğimiz Nutella bize göre Türk fındığının en büyük elçisi. Her sabah dünyada 55 milyon dilim ekmek Nutella sofralara mutluluk katıyor. Aynı zamanda üretimimiz önemli bir kısmını Manisa fabrikada gerçekleştiriyor, 10 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu açıdan da bakıldığında Türkiye bizim için özel bir öneme sahip” dedi.

    Uygulamanın Nutella’ya özel sadakat programı olduğunu belirten Gümüşlüoğlu, “Nutella tüketicisine teşekkür etmek ve onlarla sürekli iletişim halinde olmak en büyük arzumuz. Bu kampanya bizim için bir başlangıç olacak, devamında bu aplikasyon üzerinden Nutella tutkunlarına sürprizlerimiz olacak” ifadelerini kullandı.

  • Dünyada günde 55 milyon Türk fındığından yapılan Nutella tüketiliyor

    Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, dünyada günde 55 milyon Türk fındığından yapılan Nutella’nın tüketildiğini belirterek, “Türk fındıklarıyla ürettiğimiz Nutella bize göre Türk fındığının en büyük elçisi” dedi.

    Ferrero grubun önde gelen markalarından Nutella , tüketicileriyle sürekli iletişim halinde olabilmek için özel bir mobil uygulama geliştirdi. Aynı zamanda bir müşteri sadakat programı olan, Google Play ve Apple Store üzerinden indirilebilen bu uygulama, Nutella tutkunlarına puan biriktirerek hediyeler kazanma fırsatı sunuyor. Ücretsiz indirilen uygulamaya kullanıcılar satın aldıkları ürünlerin kapağında yer alan kodu girerek puan toplayacak. Sonrasında da toplanılan puanlarla hediyeler arasından biriktirilen puanlarına göre seçim yapabilecekler. İlk girişte her kullanıcıya 100 puan hediye veren uygulama üzerinden kazanılan her 200 puana isme özel etiket, 500 puana özel çikolata sürme bıçağı, bin puana USB hoparlör ve bin 500 puana ise Nutella lambası hediye edilecek.

    Türkiye’nin Almanya, İtalya, Fransa ve ABD’den sonra en fazla Nutella tüketen 5. ülkesi olduğuna dikkat çeken Ferrero Türkiye Genel Müdürü Azmi Gümüşlüoğlu, “Türk fındıklarıyla ürettiğimiz Nutella bize göre Türk fındığının en büyük elçisi. Her sabah dünyada 55 milyon dilim ekmek Nutella sofralara mutluluk katıyor. Aynı zamanda üretimimiz önemli bir kısmını Manisa fabrikada gerçekleştiriyor, 10 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu açıdan da bakıldığında Türkiye bizim için özel bir öneme sahip” dedi.

    Uygulamanın Nutella’ya özel sadakat programı olduğunu belirten Gümüşlüoğlu, “Nutella tüketicisine teşekkür etmek ve onlarla sürekli iletişim halinde olmak en büyük arzumuz. Bu kampanya bizim için bir başlangıç olacak, devamında bu aplikasyon üzerinden Nutella tutkunlarına sürprizlerimiz olacak” ifadelerini kullandı.