Etiket: Yapacağız”

  • Adam Bareiro: “Avrupa’da elimizden gelenin en iyisini yapacağız”

    Adam Bareiro: “Avrupa’da elimizden gelenin en iyisini yapacağız”

    Aytemiz Alanyaspor’un forvet oyuncusu Adam Bareiro, Rosenborg maçıyla ilgili olarak kulüp tarihinin Avrupa’da ilk maçı olacağını belirterek, “Önemli bir maç, benim için de bir o kadar. Sahaya çıkıp elimizden gelenin en iyisini yapıp turu buraya getirmeye çalışacağız” dedi.

    Süper Lig’in 2. haftasında Kayserispor’a karşı 2 gol atarak Alanyaspor’un hanesine 3 puanı yazdıran forvet oyuncusu Adam Bareiro, idman öncesi gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

    Şehre alışmakta hiç zorlanmadığını belirten Bareiro, “Çok güzel bir karşılama oldu, buranın halkı çok sıcak. Kulübün kapısından girdiğim ilk andan itibaren herkesle çok iyi anlaştık. Lige de iyi bir şekilde alıştığımı düşünüyorum, müsabakalar başladı. Elimizden geleni yapıyoruz. Umarım her şey çok güzel olacak” dedi.

    “Elimizden gelenin en iyisini yapıp turu buraya getirmeye çalışacağız”

    Rosenborg maçıyla ilgili de düşünceleri aktaran Bareiro, şunları söyledi:

    “Bu maç Alanyaspor tarihinin Avrupa’da ilk maçı olacak. Bizim için de, benim için de öyle. Önemli bir maç benim için de bir o kadar. Sahaya çıkıp elimizden gelenin en iyisini yapıp turu buraya getirmeye çalışacağız. Daha doğrusu turu atladıktan sonra önümüzdeki maçı içeride oynamaya çalışacağız” diye konuştu.

  • Fatih Akyel:” Teknik anlamda elimizden geleni bu camia için yapacağız”

    Fatih Akyel:” Teknik anlamda elimizden geleni bu camia için yapacağız”

    TFF 1.Lig ekiplerinden Adanaspor Teknik Direktörü Fatih Akyel düzenlendiği basın toplantısında,” Zor bir camia, zorluğu da büyüklüğünden geliyor, biz bu büyük camia içerisinde futbolcularımızla elimizden geleni yapacağız” dedi.

    TFF 1.Lig’de mücadele dene Adanaspor kulübüne 3 gün önce teknik direktör olarak gelen Fatih Akyel, 5 Ocak Fatih Terim Stadyumu’nda basın açıklaması düzenlendi. Adanaspor’a geldiği için çok mutlu olduğunu dile getiren Akyel,” Büyük bir camia burası, Türkiye’nin bilinen camialarından bir tanesi. Teknik anlamda elimizden geleni bu camia için yapacağız” diye konuştu.

    “Futbolcularım ve ben kulüp için elimizden geleni yapacağız”

    Zor bir camiaya geldiğini söyleyen Fatih Akyel,” Camianın zorluğu büyüklüğünden geliyor. Biz bu camia içerisinde ben ekibim ve futbolcularım elimizden geleni yapacağız. Adanaspor taraftarlarını memnun etmek için çalışacağız. Yeni geldik 3 günlük bir zaman dilimi oldu. Biran önce kaynaşıp birlik olacağız. Kısa bir zaman var önümüzde, biran önce maçlarımıza çıkacağız en iyi şekilde mücadele edeceğiz. Yeni arkadaşlarımız ve yabancı oyuncularımı var. Bizde hoca ekibi olarak yeniyiz, hep beraber birlik olup Adanaspor için elimizden geleni yapacağız” dedi.

    “Eyüp hoca elinden geleni yapmış”

    Adanaspor Teknik Direktörü Fatih Akyel,” Takım çalışmış ama eksikleri var. Eyüp hoca elinden geleni yapmış. Zaman zaman kampta sakatlık geçiren ve antrenmana çıkamayan oyuncular var. Kampta sakatlandıkları için eksiklikleri olan oyuncular var. Biz eksiklikleri olanların tamamlamaya çalışacağız. Ama genel itibariyle takım çalışmış. Yeni gelen arkadaşlarımız özellikle eksikliklerini ve Türk oyuncularla kaynaştırıp hazır hala gelmeleri için elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.

    “Hep beraber atağa giden takım oluşturmak istiyoruz”

    10 numara oyuncu beklentileri olduğunu belirten Akyel,” Bizim takımımız içinde oyuncular var bunlardan veya aldığımız oyunculardan 10 numara yaratabiliriz. Biliyorsunuz ekonomik kriz Türkiye’de Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi bütün büyük takımlarda da var. Bu camialar için kolay değil. Yönetimimizde bu mali krizin içerisinde en iyi şekilde davranmaya çalışıyor. Alınırsa niye alındı demeyiz ama öyle bir beklentimiz yok. Benim oyuncularımdan istediğim bu formanın hakkını vermeleri ve mücadele etmeleri. Sahada savaşan oynayan 10 numaradan ziyade hep beraber atağa gidip hep beraber geriye dönen takım oluşturmak istiyoruz, ekip oyunu oynamak istiyoruz” diye sözlerini sonlandırdı.

  • Şenol Güneş: “Macaristan maçına göre kadroda çok değişiklik yapacağız”

    Şenol Güneş: “Macaristan maçına göre kadroda çok değişiklik yapacağız”

    A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, Sırbistan maçının zor geçeceğini belirterek, “Perşembe günkü maça göre çok değişiklik yapacağız” dedi.

    UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup ikinci maçında Sırbistan ile karşılaşacak olan A Milli Futbol Takımı’nda teknik direktör Şenol Güneş ve milli futbolcu Ozan Kabak, mücadele öncesi karşılaşmanın oynanacağı Rajko Mitić Stadı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak konuşan milli oyuncu Ozan Kabak, Sırbistan’ın önemli bir futbol ekolü olduğunu dile getirerek, “İyi oyuncuları var, hücumda çok etkililer. Biz de iyi bir takımız. Elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz. Avrupa Şampiyonası’nın ertelenmesi bizim için olumlu oldu. Sakat olan oyuncular vardı. İnşallah onlar da seneye bizimle birlikte olacak” şeklinde konuştu.

    Şenol Güneş: “Macaristan maçına göre kadroda çok değişiklik yapacağız”

    A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ise Sırbistan karşısında Macaristan maçındaki kadrodan çok farklı oyunculara şans vereceğini vurgulayarak, “Yeniden bir yola çıkıyoruz. Üç günde bir maç oynamak durumundasınız. Milli takım takviminde belli bir takvim var. 3 günde bir maç yaparken oyuncuların bir yıpranma payı var. Oyuncuları koruyarak, bu maçta da mümkün olduğunca değişiklik yapmak durumundayız. Bu maçlara değer vermediğimiz anlamı taşımaz. A Milli Takım’a çağrılan her oyuncu, o takımın direk oyuncusu olmalıdır. Bazen oynadığınız oyunun karşılığını alamayabilirsiniz, ama bu gelecek maçlarda yüzde yüz devam eder diye bir şey yok. Perşembe günkü maça göre çok değişiklik yapacağız. Merih 90 dakika ilk defa oynadı. Sağlık olarak sorun yok ama üst üste maç oynarsa ne olur? Takımda büyük bir değişiklik yapacağımızı söyleyebilirim” açıklamasını yaptı.

    “Macaristan maçında eksikliklerimizi görmüş olduk”

    Deneyimli çalıştırıcı, 1-0 kaybedilen Macaristan maçının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

    “Macaristan maçı oyun olarak da sonuç olarak da kötü bir izlenim bıraktı. Oyuncularımız da takımımız da bu değil. Bu dalgalanmayı geçirdik. Hücumda etkili olmamız gerekirken; rakip daha iştahlı ve dikkatli oynadı. Rakip bizden daha fazla pozisyonu girdi. İkinci yarı oyunu dengeledik ama serbest vuruştan gol yedik. 10 ay sonra ilk müsabakayı yaptık. Bazen bazı takımlar daha diri olabiliyor. Takım oyunu olarak da fizik olarak da iyi değildik. Olumsuzlukların fazla olduğu bir maçtı. Bazı oyuncularımızı görme şansımız oldu. Oyun olarak da eksiklerimizi görmüş olduk.”

    “Zor bir maç bizi bekliyor”

    UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup ikinci maçında yarın karşılaşacakları rakibi Sırbıstan’ı değerlendiren Şenol Güneş, “Rakibimiz, oyuncu üretebilen bir ülkenin takımı. Aleksic, Başakşehir’de; Ljajic, Beşiktaş’ta, onlar da yetenekli oyuncular. İyi oyuncuları var. Sırbıstan’da üst seviye liglerde 35 oyuncuları var. Bunların toplam değeri 420 milyon Euro. Bizi zor bir maç bekliyor. Onlar da ilk maçta Rusya karşısında etkili oynadılar ancak Rusya maçı 3-1 aldı. Bu tip maçlarda ne olacağı belli olmuyor. Yarın oynayacağımız maçta kendi oyunumuzu oynayıp kazanmak istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

    “Korona virüse karşı herkesin dikkat etmesi gerek”

    Korona virüse karşı Türk halkının dikkatli olması gerektiğini söyleyen tecrübeli çalıştırıcı, “İyi bir görüntü değil. Ülkemizde ve dünyada pandemi artarak devam ediyor. Burada sokağa az insan çıkıyor. Bizde de aynı şey olmalı. Herkesin dikkatli olması gerekiyor. Zor bir dönemden geçiriyoruz. Futbol önemli ama sağlık daha da önemli. Tüm dünyadaki insanlara sağlık ve mutluluk diliyorum” diye konuştu.

  • Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge: “Bu ülke çocuklarına yatırım yapacağız”

    Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge: “Bu ülke çocuklarına yatırım yapacağız”

    Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge, “Altınordu olarak bu ülke çocuklarına yatırım yapıyoruz. Türk çocuklarına fırsat eşitliği vermeye devam edeceğiz” dedi.

    TFF 1. Lig’de 2020-2021 sezonu fikstürü, Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Eğitim ve Kamp Merkezi’nde gerçekleşen törenle belli oldu. Kura sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Altınordu CEO’su Barış Orhunbilge, yeni sezon öncesi temennilerde bulundu. Türk çocuklarına fırsat vermeye devam edeceklerini belirten Orhunbilge, “Olağanüstü dönemlerden geçiyor ülkemiz ve dünya. Herkese sağlık diliyorum, oyuncu kardeşlerimize de kazasız belasız hayırlı sezonlar diliyorum. Bizim farklı bir felsefemiz var, Altınordu olarak bu ülke çocuklarına yatırım yapıyoruz. Türk çocuklarına fırsat eşitliği vermeye devam edeceğiz. Bu toprakların çocuklarına güvendiğimiz için böyle bir yaklaşımımız var. Bunu Bask Bölgesi’nde Athletic Bilbao uzun yıllardır La Liga’da yapıyor. Biz yine hedeflerimiz doğrultusunda yapılanmamıza devam edeceğiz. Bu sene de 2003-2004 grubundan evlatlarımızı Türk futboluna armağan etmeye devam edeceğiz. Kadromuzda 13 tane özkaynaktan futbolcumuz var. Süper Lig’de de 7 tane bizden yetişmiş evladımız oynuyor. Yani yeni Cengizler, Çağlarları inşallah önce Altınordu A Takım forması giydirerek, ardından da stratejik hedefimiz olan Avrupa’nın 5 büyük ligine futbolcu ihracı doğrultusunda çalışmalarımız devam ediyor. Umarım çok sağlıklı, huzurlu, keyifli bir lig olur” dedi.

    Bugüne kadar Avrupa’ya yolladıkları oyunculara da değinen Orhunbilge, “Cengiz, Çağlar çok öne çıkıyor ama Berke, Barış Alıcı olsun Belçika’da. 96-97’li çocuklar en büyüğü. Milli takımlarda her yaş grubunda 50’nin üzerinde evladımız var. Bu bir strateji, bir hedef. Geçen sene Ravil ve Burak, A Takıma katılmıştı, bu sene de Yiğit Emre Çeltik’i A Takıma aldık” ifadelerini kullandı.

  • Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Cuma günü Kariye Camii ile ilgili toplantı yapacağız”

    Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Cuma günü Kariye Camii ile ilgili toplantı yapacağız”

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, salgın nedeniyle Mart ayından itibaren yaşanan süreci değerlendirerek, bela ve musibetler karşısında ibret, tedbir, tevekkül ve dua ekseninde bir bilinç oluşturmaya gayret ettiklerini söyledi. Erbaş, ayrıca Kariye Camii’nin yeniden ibadete açılmasına ilişkin Cuma günü Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Valiliği ile toplantı yapacaklarını açıkladı.

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, il müftüleriyle online istişare toplantısı gerçekleştirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticilerin de katıldığı toplantıda konuşan Erbaş, Giresun’da meydana gelen sel felaketinden dolayı geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerini iletti. Covid-19 salgını nedeniyle Mart ayından itibaren yaşanan süreci değerlendiren Erbaş, “Bu dönemde çok zor kararlar aldık. 16 Mart tarihinde almak zorunda olduğumuz bir kararla camilerimizde bir süreliğine cemaatle ibadet yapmaya ara vermek durumunda kaldık. Yaşadığımız süreci doğru anlama ve sağduyulu bir yaklaşımı ortaya koyma açısından milletimize rehberlik etme noktasında gayret sarf ettik” dedi.

    Erbaş, bu süreçte gösterdikleri özveri ve gayret için tüm müftülere teşekkür ederek, “Bu süreçte sağlık personeli dışında fedakarane toplumla en fazla iç içe olan bizim hocalarımız oldu. İnşallah bu yaptıklarımız manevi olarak amel defterimize karşılığı yazılır. Milletimizin gönlündeki, kalbindeki yerimizin de daha da artmasına vesile olmuştur” diye konuştu.

    Tarih boyunca insanlığın pek çok zorluk, sıkıntı, afet ve musibetle karşılaştığını hatırlatan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu süreçte milletin yaşadığı bu musibet karşısında en doğru tavrı almasına rehberlik etmeye çalıştıklarını söyledi. Erbaş, ibret, tedbir, tevekkül ve dua olmak üzere dört temel ilke ve yaklaşıma dikkat çektiklerini dile getirerek, “Başta televizyonlar ve medya araçları olmak üzere her vesileyle söylediğim gibi yaşananlara varoluşun ana prensiplerini dikkate alarak ibretle bakılması ve tefekkür edilmesi gerekmektedir. Zira doğru okunduğunda kâinattaki olumlu ya da olumsuz her hadisenin önemli gerçeklere işaret ettiği görülecektir. Bu meyanda küresel boyutta dünyanın yaşadığı salgın, insanın sorumlulukları ve Allah’la, tabiatla, bilimle, ahlakla, hukukla ilişkisi açısından hayati mesajlar içermektedir” şeklinde konuştu.

    “İlahi kanunlara aykırı hareket etmek, küresel felaketlere kapı aralayan vahim bir hatadır”

    “Bela ve musibetler açısından insana düşen öncelikli görev elbette tedbirli olmak, elinden gelen her türlü önlemi alarak sorumlu davranmaktır” diyen Erbaş, şöyle devam etti:

    “Zorluk ve kolaylığı, üzüntü ve sevinci, hastalık ve sağlığı bir bütün olarak ele alıp asla umutsuzluğa kapılmadan, ayakta durabilecek bir inanca ve dirence sahip olmaktır. Bu açıdan milletimize rehberliği bizler yapacağız. Biliyoruz ki hayatımız, Rabbimizin bu dünya için koyduğu ilahi kanunlar ki, sünnetullah diyoruz bu kanunlara, çerçevesinde akıp gitmektedir. Bu tabii yasalara aykırı hareket etmek, yüce Allah’ın yeryüzüne bahşettiği eşsiz ve mükemmel sisteme muhalefet etmek demektir ki, bu da küresel felaketlere kapı aralayan vahim bir hatadır. Bu bakımdan dünyaya emanet ve sorumluluk bilinciyle yaklaşarak gücümüzün yettiği hususlarda üzerimize düşeni harfiyen yapmak ve gerekli tedbirleri almak tartışılmaz bir zarurettir.”

    “İnsanoğlu sahip olduğu bütün imkân ve yeteneklere rağmen temelde aciz ve zayıf bir varlıktır”

    Erbaş, musibetler karşısında mümince tavrın bir ilkesinin de tevekkül ve ilahi iradeye teslimiyet olduğuna vurgu yaparak, “Bir yandan tedbir alırken, diğer yandan takdire rıza göstermektir. İsyan ve taşkınlık değil, iman ve sekinet ile olaya yaklaşmaktır. Bugün bir kez daha ortaya çıkmıştır ki insanoğlu sahip olduğu bütün imkân ve yeteneklere rağmen temelde aciz ve zayıf bir varlıktır. Dolayısıyla en güvenli sığınak olan Cenab-ı Hakk’ın eşsiz kudretine, ilim ve hikmetine olan inancı bir an bile yitirmeden ona dayanıp güvenmek ve ondan yardım dilemek hayata dair büyük bir motivasyon sağlayacaktır ki bu konuda bütün insanlığa rehberlik yapacak olanlar da bizleriz” diye konuştu.

    Erbaş, etken ve sonuçlar ne olursa olsun yaşanılan hiçbir olayın insanın “yeryüzü imtihanı”ndan ayrı düşünülemeyeceğine dikkati çekerek, “İnsanın karşısına çıkan her türlü sıkıntı, zorluk, acı, yokluk, dert ve musibet bu imtihanın birer parçasıdır. Bütün tedbirlere rağmen insanoğlu musibete maruz kalabilir. Bu yüzden aslolan karşılaşılan olaylara soğukkanlı ve metanetli şekilde yaklaşmak ve zorlukların üstesinden nasıl gelinebileceğine odaklanmaktır” ifadelerini kullandı.

    “Küresel boyutta yaşadığımız sorunlarda insanoğlunun sorumluluk bilincini ihmal etmesinin önemli bir payı var”

    Yaşanan bela ve musibetlerde insanın yanlış davranış ve tutumlarının payı olup olmadığının muhasebesini yapmanın da ihmal edilemez bir sorumluluk olduğunun altını çizen Erbaş, şunları söyledi:

    “Musibetlerin meydana gelmesinde kimi zaman insanların da kusurlarının bulunduğunu Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bizlere anlatıyor. ’Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin yaptığı işler yüzündendir. Allah yaptıklarınızın çoğunu affediyor’ ayetini daha fazla insana ulaştırmamız gerekiyor. Bu ellerimizle yaptığımız işlerin iyi işler olması gerekiyor. Nitekim bugün küresel boyutta yaşadığımız sorunlarda insanoğlunun zaaflarının, ihtiraslarının, sorumluluk bilincini ihmal etmesinin önemli bir payı vardır. Mesela küresel bir çevre sorunu olarak havanın, suyun, toprağın kirletilmesi, başta insan olmak üzere her bir canlısıyla tüm gezegenimizi etkileyecek büyüklükte bir meseledir. Sözü edilen bu olumsuz tablo, esasında insanoğlunun hatalarının bir sonucudur. Bu da insan-çevre ilişkisini başta sorumluluk bilinci olmak üzere emanet, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmenin elzem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Aksi takdirde yaşanacak çevresel krizlerin, küresel musibetlerin, yaşadığımız dünyayı topyekûn kaos ve kargaşaya sürüklemesi kaçınılmazdır. O halde insanın başına gelen her şeyde bir imtihan boyutunun varlığını göz ardı etmeden yaşanan hadiseleri özeleştiri ve nefis muhasebesi çerçevesinde değerlendirmek, daha güvenli ve güzel bir gelecek inşa edebilmemizin yolunu açacaktır.”

    Erbaş, musibetleri göğüslerken her müminin asla unutmaması gereken önemli bir ilke ve imkanın da dua olduğunu ifade ederek, “Esasen tedbir ve tevekkül de fiili dua mesabesindedir. Sözlü dua ise müminin en güçlü dayanağı, en büyük korunağı, en etkili devasıdır. Âlemlerin rabbi olan Allah’a iltica etmek anlamına gelen dua, bizim için büyük bir imkân ve nimettir” dedi.

    “Musibetler karşısında ibret, tedbir, tevekkül ve dua ekseninde bir bilinç oluşturmaya gayret ettik”

    Bugün herkese düşen görevin insanlığın maruz kaldığı salgını birlik ve beraberlik ruhuyla bertaraf etmek için azim, sabır ve sebatla mücadele etmek olduğunu belirten Erbaş, “Yaşanan musibetten doğru dersler çıkarmaktır. Tevekkül ile takdire rıza gösterirken, alınan bütün kararlara ve tedbirlere hakkıyla riayet etmektir. Dua, tevbe, tesbihat ve tefekkürle maneviyatımızı güçlendirmektir. Birbirimize karşı duyarlı ve anlayışlı olmaktır” diye konuştu.

    Erbaş, bela ve musibetler karşısında ibret, tedbir, tevekkül ve dua ekseninde bir bilinç oluşturmaya gayret ettiklerini ifade ederek, “Bahsettiğim bu boyutu çok önemli bulduğumu ifade etmeliyim. Zira söz konusu hususları ihmal ettiğimizde özellikle genç nesillerin zihinlerinde bela ve musibetleri anlama ve anlamlandırma noktasında eksikliklerin olması gibi bir risk olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Teşkilatımız milletimizin maddi-manevi her türlü ihtiyacını karşılamak için seferber oldu”

    Salgınla mücadele sürecinin başından bugüne kadar geçen süreçte illerde yürütülen hizmetleri değerlendiren Erbaş, “Bu süreçte gördük ki her zaman olduğu gibi teşkilatımız milletimizin en zor zamanlarında en yakınında oldu. Milletimizin maddi-manevi her türlü ihtiyacını karşılamak için seferber oldu. Bu toplum için Diyanet İşleri Başkanlığımızın, camilerimizin ve hocalarımızın ne kadar önemli bir kıymet olduğu açıkça bir kez daha görüldü. Hocalarımızın bir kısmı yorulmuş ve yıpranmış olabilir. Dolayısıyla personelimizin moral, motivasyon ve heyecanını canlı tutmamız gerekiyor. Bu noktada biraz özel gayret göstermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

    “İrşad hizmetleri dijital ortamlar üzerinden yürütülmeye çalışıldı”

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, salgın sürecinin özellikle irşad hizmetlerini çok etkilediğini belirterek şunları söyledi:

    “Mevcut şartlarda irşad hizmetleri dijital ortamlar üzerinden yürütülmeye çalışıldı. Bu noktada da şu hususu özellikle ifade etmek isterim; özellikle irşad hizmetleri için dijital platformları daha etkin, güçlü, planlı ve profesyonel kullanmamız gerekiyor. İlimiz bünyesinde yapılan bu tür çalışmaları takip etmemiz gerekiyor. Zira dijital ortamlar üzerinden söylediğimiz her söz kalıcı olmaktadır. Dolayısıyla bu alandaki irşat hizmetleri çok daha büyük bir hassasiyet gerektirmektedir. Bu bağlamda çok güzel çalışmalar olduğu gibi zaman zaman özensiz ve gelişigüzel uygulamalar da olabilmektedir. Bunun için sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden yapılacak irşad hizmetleri ile ilgili müftülüklerimize gönderilen talimata riayet edilmesi gerekiyor. Sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden yapılacak hizmetleri takip ve koordine etmek için bir komisyon da oluşturalım.”

    “Diyanet TV ve radyolarımızın büyük bir imkân olduğunu daha yakından gördük”

    Salgın sürecinde Diyanet TV ve radyolarının öneminin bir kere daha fark edildiğini belirten Erbaş, “Diyanet televizyonumuzun ve radyolarımızın büyük bir imkân olduğunu daha yakından gördük. Pek çok hizmetimizi ve özellikle irşat faaliyetimizi medya araçlarımız üzerinden yaptık. Dolayısıyla başta Diyanet Televizyonumuz olmak üzere yayınlarımızın milletimize tanıtılması çok daha hayati ve önemli hale gelmiştir. Bu çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “Muhatap kitlemizi muhafaza etmek ve daha da artırmak zorundayız”

    Erbaş, salgınla mücadele sürecinde tedbirler kapsamında yürütülen hizmetlerle ilgili uyarılarda bulunarak şöyle konuştu:

    “Başta cami cemaatimiz olmak üzere, Kur’an kursları, aile, gençlik ve manevi rehberlik alanlarındaki muhatap kitlemizi muhafaza etmek ve hatta daha da artırmak için gayret göstermek zorundayız. Elbette salgın kurallarından taviz vermeden bu çalışmaları yapabilmenin yollarını bulmak zorundayız. Mesela sosyal medya üzerinden ve diğer tüm imkanlarımızla cuma namazının ve söz konusu hizmetlerimizin önemine dair çalışmalar yapmalıyız. Aynı şekilde cemaatimiz ve muhatap kitlemizle, hocalarımız telefon vb yollarla iletişimini devam ettirmesini önemsiyorum. Camilerde maske, seccade ve diğer kurallara uyma noktasında büyük oranda bir uyum ve düzen bulunmakla beraber zaman zaman hocalarımızı zora sokan sıkıntılı durumların olabildiği de bir gerçektir. Mülki idarelerle işbirliği içerisinde yaşanan ve yaşanması muhtemel sıkıntılara karşı hassasiyetimiz devam etmelidir. Cuma namazları ve diğer durumlarla muhtemel sorunları Valilerin de inisiyatifiyle yerinde ve zamanında çözmeye özen göstermeliyiz.”

    “Kur’an kurslarında gerekli tedbirler alınarak yüz yüze eğitime kısmi olarak geçildi”

    Erbaş, Başkanlık olarak eğitimlerin bir kısmını online olarak yaptıklarını anımsatarak, “15 Haziran tarihi itibarıyla hafızlık eğitiminin verildiği yatılı Kur’an kurslarında gerekli tedbirler alınarak yüz yüze eğitime kısmi olarak geçildi. Dolayısıyla tüm alanlarıyla yaygın din eğitimi faaliyetlerimiz büyük bir dikkat ve hassasiyet gerektirmektedir. Başta temizlik olmak üzere tüm tedbirlerin alınması, öğrenci ve velilerle iletişim ve diğer konular titizlikle takip edilmelidir” ifadelerini kullandı.

    Erbaş, bu sürecin uzaktan eğitim konusunda güçlü bir altyapının gerekliliğini ortaya koyduğunu da belirterek, ivedilikle bu alanı daha güçlü ve etkin hale getireceklerini söyledi. Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu yıl Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Programı kapsamında 554 bin hisse kurban kestiklerini dile getiren Erbaş, “Bu sene salgın olmasına rağmen 75 ülkeye ulaştık elhamdülillah. Milletimizin sevgisini, muhabbetini götürdük. Sadece kurban eti dağıtmak değil bizim amacımız, milletimizin büyüklüğünü göstermektir. Veren el alan elden üstündür. Biz Allah indinde bu üstünlüğü elde etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Erbaş, “Cami ve İlim” konusuyla Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı, “Peygamberimiz ve Çocuk” konusuyla da Mevlid-i Nebi Haftası’nı icra edeceklerini belirtti. Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nda ayrıca “Ayasofya Cami-i Şerifi Sempozyumu” başlıklı ulusal düzeyde bir sempozyum düzenleyeceklerini de hatırlatan Erbaş, “Ayasofya’nın yeniden camii olarak açılması elhamdülillah 86 yıllık bir hasretinin tamamlanmasına vesile oldu. Güzel bir açılış gerçekleştirdik hamdolsun. Bu açılış dünyada büyük yankı uyandırdı. Ülkemizde mutluluk uyandırdı” şeklinde konuştu.

    “Kariye Camii ile ilgili toplantı yapacağız”

    Erbaş, ayrıca İstanbul Fatih’teki Kariye Camii’nin yeniden ibadete açılmasına ilişkin önümüzdeki Cuma günü İstanbul’da Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Valiliği ile bir toplantı yapacaklarını kaydetti.