Etiket: YANLIŞ

  • Yanlış manevra yapan sürücü polis motosikletine çarptı: 2 yaralı

    Yanlış manevra yapan sürücü polis motosikletine çarptı: 2 yaralı

    Erzurum’da Şenol Gökdere isimli bir vatandaş otomobiliyle yaptığı ani manevra sonucunda motosikletli 2 polise çarptı. Yaralanan polisler hastaneye kaldırıldı. Kaza anı ise güvenlik kameralarına yansıdı.

    Edinilen bilgilere göre, Şenol Gökdere isimli vatandaş idaresindeki 25 DH 213 plakalı araçla Menderes Caddesi Taşhan istikametine seyir halindeyken yolun sağına ani manevrayla park etmek istediği esnada aracın sağ yan kapı kısmıyla sağından gelen resmi ekip motosikletinin sol kısmına çarptı.

    Çarpmanın etkisiyle yola savrulan polislere ilk müdahaleyi yoldan geçen vatandaşlar yaptı. Yaralı polisler olay yerine gelen 112 Acil Sağlı Ekipleri ile Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan polislerin durumunun iyi olduğu öğrenildi.

  • Vali İsmail Ustaoğlu, Araklı’daki selle ilgili yanlış bilgilendirmeyi “2 ölü, 8 kayıp” olarak düzeltti

    Vali İsmail Ustaoğlu, Araklı’daki selle ilgili yanlış bilgilendirmeyi “2 ölü, 8 kayıp” olarak düzeltti

    Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Araklı’daki selle ilgili 6 ölü, 4 kayıp açıklamasının yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını belirterek selde şuana kadar 2 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını, 8 kayıp vatandaşı arama çalışmalarının ise sürdüğünü söyledi.

    Basın mensuplarına selle ilgili ikinci kez basın açıklaması düzenleyen Vali Ustaoğlu, “Bugün 14 civarında Araklı ilçemizin Çamlıktepe mevkiinde yoğun bir yağış sonucu bir sel felaketi meydana geldi. Ben kendim arkadaşlarla birlikte olay yerine gittik, incelemelerimizi yaptık. Yaptığımız tespitlere göre şuana kadar 2 tane vatandaşımızın cesedine ulaştık. Haber alamadığımız şuan 8 tane vatandaşımız mevcut. Onları da arkadaşlarımız tüm ekiplerimizle aramaları devam ediyor. Şuan bölgemizde AFAD başta olmak üzere civar illerden de ekiplerimiz geldi. Yine Sahil Güvenlik Komutanlığımızın bir helikopteri ile Hava Kuvvetlerimize bağlı bir helikopterle heyelanın ve sel felaketinin olduğu bölgede başta yaralılarımız olmak üzere vatandaşlarımızın tahliyelerini gerçekleştiriyoruz. Toplamda 67 vatandaşımızın güvenli bölgeye tahliyesi sağlanmış durumda. Şuan Araklı Devlet Hastanesi’nde iki tane vatandaşımızın cesedi var. Bunlardan bir tanesi o bölgedeki imamımıza ait kimliği tespit edildi. Diğeri de Araklı Belediyemizin bu bölgede çalışan yine bir tane belediye personelimiz” dedi.

    Helikopterlerle yaralıların intikali nedeniyle kendisine ölü ve yaralı sayısı ile ilgili yanlış bir bilgilendirme geldiğini vurgulayan Vali Ustaoğlu “Sanki ’cesetler bulundu’ diye bir yanlış bilgi aksettirdiler bize. Onlar bizim yaralı vatandaşlarımız. Şuan 2 tane kayıp vatandaşımıza ulaşıldı. 8 tane vatandaşlarımıza yönelik de çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

    Sele HES barajının neden olduğu yönünde yanlış bir bilgi kirliliği olduğunu belirten Vali Ustaoğlu “Öyle bir olay söz konusu değil onu söyleyeyim” diye konuştu.

    Bölgede şuan bir yağış beklemediklerini belirten Vali Ustaoğlu “AFAD ekiplerimiz, tüm arama kurtarma ekiplerimiz Jandarma Genel Komutanlığı’ndan yine 30 tane JAK Timimiz şuan gelmek üzere. Yine civar illerimizden AFAD ekiplerimiz olay yerinde. Yoğun bir şekilde vatandaşlarımızın yaralarının sarılması için tüm ekiplerimiz seferber durumdadır” açıklamasında bulundu.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “Ücretli poşet uygulaması yanlış uygulanıyor”

    Yeni yıl itibariyle hayata geçirilen ücretli poşet uygulamasının yanlış uygulandığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Doğayı korumak için başlatılan ücretli poşet uygulaması AVM ve zincir marketlerin kazanç kapısı oldu. Bazı işletmeler ücretli sattıkları poşetlerin üstüne reklamlarını basarak poşet uygulamasını fırsata çevirdi. Bu tür uygulamalar doğayı korumakta samimi değil. Ücretli satılan poşetler kesinlikle reklam ve satış sloganı içermemeli” dedi.

    Ücretli poşet uygulamasında amacın doğayı korumaktan çıktığını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çevre kirliliğinin önüne geçmek için başlatılan ücretli poşet uygulaması bazı kesimler tarafından yanlış anlaşıldı. Türkiye’de 10 binlerce mağazası olan zincir marketler ve AVM’ler ücretli sattıkları poşetlerin üstüne logolarını ve satış sloganlarını basıyor. Reklam içeren bu bez torbaları bazı zincir marketler 50 TL ve üstü alışverişte 3.95 TL yerine 1 TL’ye, bazıları ise 60 TL ve üzeri alışverişte 4.50 TL yerine 1 TL’ye satıyor. Burada poşetler işletmelerin reklamına alet edilirken vatandaşlar ise para vererek satın aldığı poşetlerle marketlerin reklamını yapmak istemiyor. Eğer marketler sattıkları poşetlerle reklam yapacaksa bunlardan ücret talep edemez” şeklinde konuştu.

    “Ücretli poşetlere standart getirilmeli”

    Vatandaşların reklam içeren poşetlere para vermek istememekte haklı olduğunu ve reklam yapılan tüm bez torbaların ücretsiz olması gerektiğini kaydeden Palandöken, “Eğer amaç gerçekten doğayı korumaksa marketlerde naylon poşetlerin yanında bez torbalar ve file çantalar alternatif olarak müşterilere sunulmalı. Doğa dostu poşetlerin satışında vatandaşa alışveriş kotası konmamalı ya da vatandaşlarımız daha çok alışveriş yapmaya mecbur bırakılmamalı. Reklam ve satış sloganı içeren torbalar her halükarda ücretsiz satılmalı. Ücretli poşetlere ise kısa süre içerisinde bir standart getirilmeli. En önemlisi ücretli poşetlerin yanında doğa dostu file ve bez torba da konulmalı ve bunların fiyatları da belirlenmeli” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun kendini hedef alan konuşmasına ilişkin, “İsrail Başbakanı’nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin’de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları, çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Arnavutköy’de yapımı tamamlanan 82 eserin toplu açılış törenine katıldı. Törende meydanı dolduran vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Arnavutköy’de yapılan yatırımları anlattı. Programa Erdoğan’ın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    “Bir ülke, bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek isterseniz açın CHP tarihine bakın”

    Türkiye’nin son çeyrek asırda yaşadığı büyük dönüşümün önce belediyelerde başladığını söyleyen Erdoğan, “Gidelim 20 yıl öncesinde CHP’nin İstanbul’da belediye başkanı olduğu zamanlara gidelim. Arnavutköy’ün belde olduğu zamanlara gidelim. Neydi buraların hali. Susuzluğun olduğu zamanları biliyorsunuz. Yolumuz var mıydı hatırlayın o günleri. Şimdi adeta otoyol gibi duble yollarımız var. Buralara durup dururken gelmedik. Ama ne yazık ki bunlar o belde dönemlerinde kaldılar, anlamazlar belediyecilikten. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğimde karşımda öyle bir manzara verdi ki inanın insan düşmanına bile böyle bir muameleyi reva görmez. O zaman doğalgaz var mıydı buralarda. Şimdi Ayşe hanım evde butona basıyor ocaklar yanıyor. Banyo aynı şekilde. Kaloriferlerimiz aynı şekilde yanıyor. İstanbul’un en değerli hazinelerinden Haliç adeta balçık haline dönüşmüştü. Yanından geçerken burnunuzu tıkamanız gerekiyordu. Gazeteler maske dağıtıyordu. Hava kirliliği sebebiyle kış aylarında yaşlılara ve çocuklara sokağa çıkmama çağrısı yapılıyordu. Tarihi eserler kelimenin tam anlamıyla dökülüyordu. Tüm dünyanın göz bebeği bu güzel şehir adeta yaşanmaz haldeydi. Tüm bu kötü manzaranın müsebbibi kimdi? Tabii ki bugünkü CHP zihniyetiydi. CHP kirliliktir, CHP susuzluktur, CHP çöp dağıdır, CHP yolsuzluktur, CHP yoksulluktur, CHP yasaklardır. Tarihten beri biz bunları tanırız. Bir ülke, bir şehir en kötü nasıl yönetilir diye görmek isterseniz açın CHP tarihine bakın” diye konuştu.

    “Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal’de var”

    CHP’yi eleştiren Erdoğan, “Karşımızda kendi milletinin değerlerine savaş açmış, kendi ülkesinin kalkınma hamlelerini kasıtlı sabote etmiş bir parti var. Son yıllarda bu sefil geçmişlerini gizlemek için derme çatma isimleri, ideolojileri ile zıt adayları milletin karşısına çıkarmaya başladılar. Ama paslı demir yaldızlı boyayla boyanmakla altın olmaz. Milletimiz bu cilanın altında neler olduğunu iyi biliyor. Azıcık kazıyınca CHP’nin gerçek yüzü, milli manevi değerlerimize olan kini hemen ortaya çıkar. Bunlar ezanımızı Türkçe okutanlar. Bunlar ezanımızı hazmedemeyenler. Bu zihniyet yıllarca milletimizi çağdaşlık diyerek, modernlik diyerek siyasetin de hizmetin de en ilkel biçimlerine mahkum etmeye çalıştı. Milletten yüz bulamadıklarında darbecilerle, içerideki ve dışarıdaki vesayet odakları ile kol kola girip iktidarlarını zorla devam ettirmek istediler. Her seferinde milletten silleyi yemelerine rağmen arayıştan vazgeçmediler. Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmazlar ama aslında faşizm bunların genlerine işlemiştir. AK Parti’nin son 16 yılda girdiği seçimlerden zaferle çıkması bunların muvazenesini iyice bozdu. Bir gün bakıyorsunuz millete hakaret ediyorlar, ertesi gün terör örgütüne methiyeler düzüyorlar. Bir başka gün ülkelerini gidip yabancılara şikayet ediyorlar. Yerlilikle ve millilikle uyuşmayan ne varsa Bay Kemal’de var. Siyaset dillerinin seviyesini de iyice düşürdüler. Genel Başkanları başta olmak üzere bunlar hala sefalet içinde yüzüyorlar. Bunlarla gerçekten ana muhalefetin tüm sözcüleri edeple, erdemle, nezaketle uyuşmayacak ifadelerle her gün üzerimize saldırıyorlar. Bütçe görüşmelerinde yine meşreplerini ortaya koydular. Unutmayın kötü söz sahibine aittir. Bizim bunların hepsine verilecek cevabımız var. Bu cevapları onların seviyelerine inmeden gereken platformlarda vermeyi sürdüreceğiz. Halbuki ne kadar çırpınanlar boştur. Milletimiz bunların notunu vermiş, hesabını kapatmıştır. 31 Mart seçimlerinde inşallah bu gerçeği bir kez daha göreceğiz” dedi.

    “FETÖ’ye dünyayı dar ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor”

    Dünyanın Türkiye siyasetindeki başarıyı konuştuğunu söyleyen Erdoğan, “Muhalefetin gündemine baktığınızda kimlerin ülke için gece gündüz çalıştığını, kimlerin boş işlerle vakit tükettiğini görürsünüz. Dünya Türkiye’nin insani diplomasiden savunma sanayine kadar ortaya koyduğu başarıları konuşuyor. CHP’nin dili bunları ifade etmeye varmıyor. Suriye’de gerek sahada gerek diplomaside elde ettiğimiz neticeleri herkes takdir ediyor. Bir tek ana muhalefet ve onunla aynı yolda ilerleyen terör örgütü güdümündeki parti karşı çıkıyor. Cemal Kaşıkçı olayının ortaya çıkartılmasına gösterdiğimiz ahlaki duruş tebrikle karşılanıyor, sadece CHP’nin aklına bu konuda tuhaf sorular geliyor. Zira yetişemediği üzüme bunlar koruk der. Biz yıllardır bölgemizde ve dünyada Türkiye’siz denkler kurulamayacağını söylüyoruz ve bunu temin ediyoruz. Ana muhalefet Türkiye’yi denklemin dışına atmak istiyor. Bay Kemal yapamayacaksınız. 14 seçim AK Parti 1 numara. Sen kaçıncı sıradasın. Batıda senin gibi olanlar partiyi bırakıp gidiyor. Sen nedense yapıştın koltuğa ayrılmıyorsun. Yol arkadaşlarından biri diyor ki ‘bir oldu yenildin, iki oldu yenildi, üç oldu yenildin. Hâlâ o koltukta duruyorsun’ diyor. Diyen senin yol arkadaşın. Aynı şeyi Cumhurbaşkanı adayları da demedi mi buna. Ülkemizin çıkarlarını güçlendirmek için çalışırken en çok muhalefetin saldırısına maruz kalıyoruz. PKK’yı yer ile yeksan ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. FETÖ’ye dünyayı dar ediyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Suriye’de ve Irak’ta terör oluşumlarının önünü kesiyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Ekonomik saldırıları boşa çıkartıyoruz karşı cevap CHP’den geliyor. Çeşitli ülkelerle gerilim yaşıyoruz her defasında çatlak ses CHP’den geliyor. Bugün Filistinli mazlumlara sahip çıkmamızdan rahatsız olan İsrail başkanı çıktı Türkiye’ye en alçak ifadelerle saldırdı” diye konuştu.

    “İsrail’in kendi günahlarının, yaptığı katliamların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur”

    İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun sözlerine cevap veren Erdoğan, “Ne diyor bu Netanyahu. Bizi Kıbrıs’ta işgalci olmakla, kadınları ve çocukları katletmekle suçlayan İsrail Başbakanı’nın sanıyorum dili sürçtü. Kendilerinin Filistin’de işgalci olduklarını, Filistin topraklarındaki kadınları çocukları dünyanın gözü önünde silahla bombayla öldürdüğünü söyleyecekti herhalde. Netanyahu sen yanlış kapıya vurdun. Erdoğan mazlumların sesidir. Sen zalimlerin sesisin. Sen devlet terörü estiriyorsun. Siz kadınları çocukları tekmeleyerek askerinizle polisinizle sürükleyerek götürüyorsunuz. Netanyahu sen zalimsin zalim. Devlet terörünün başındasın. Bu sadece sana uyar Erdoğan’a uymaz. Türkiye masumlarla değil teröristlerle mücadele ediyor. Bu mücadelenin bedelini de binlerce şehit, on binlerce gazi ile veriyoruz. İsrail’in kendi günahlarının, yaptığı katliamların hesabını vermeden kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur. Şimdi eminin İsrail’in bu saldırıya verdiğimiz cevaba karşı da CHP cenahından cevap gelecektir. Çünkü bay Kemal onların da avukatlığına soyunabilir. Sizin tek misyonunuz bu ülke ve millete muhalefet yapmak mı. Hiç mi herhangi bir mücadelesinde ülkenin yanında yer almayacaksınız. Hiç mi yalansız bir sözünüz olmayacak. Sizin hiç mi hasbi ve harbi bir işiniz olmayacak. Türkiye’nin en büyük talihsizliği CHP gibi bir ana muhalefet partisine sahip olmasıdır. Kendi ülkesini bırakıp Paris sokaklarını karıştıranlara destek olmaya giden bir anlayıştan Türkiye’ye hayır gelmez. Destekledikleri kesimin ne istediğinden bile haberleri yok. Göstericilerin talep listesine bakınca 3-5 konuyu çıkarttığınızda bizim 16 yıldır Türkiye’de yaptığı reformları istediklerini göreceksiniz. Bunların her işi böyle balon olduğu için eminim Paris’e gittiklerinde de avare avare dolaşıp geri döndüler. Tüm hayatı yasaklarla ve yıkmakla geçmiş olanlardan inşa edici siyaset beklemenin beyhude olduğunu biliyoruz. Ama yine de milletimiz adına umut etmek istiyoruz” dedi.

    “Bunların siyaseti millete hakaret etmektir”

    Erdoğan konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:

    “Bu CHP’nin yakası rozetli siyasetçilerinin yanında bir de sanatçı yazar kılıklı borazanları var. Bu borazanlardan 3’ü geçtiğimiz günlerde bir televizyonda oturmuşlar Türkiye ve benim hakkımda atıp tutmuşlar. Önce gergedan nesli deyip millete hakaret ederek işe başlamışlar. Sonra her şey sandıkla çözülmez demişler. Hızlarını alamayıp işi iç savaş goygoyculuğuna götürmüşler. Sorsanız demokratlar, sanatçılar ama sandığa zerre kadar saygıları yok. Şayet kendi istedikleri gibi bir demokrasi olmazsa belki lideri yani beni ayaklarından asarlarmış. Yahu topunuz cellat olsa ne yazar. Biz şehadete inanmışız. Biz kaderin üzerinde bir kadere inanmışız. Sizin imanınızda böyle bir şey yok. İmanınız yok ki onu konuşalım. Bununla yetinmemişler. Belki mahzenlerde zehirlenerek ölür demişler. O da yetmemiş belli ki başka liderlerin yaşadığı sonları yaşar demişler. Geçmişteki darbeleri hatırlatıp bakalım darısı kimin başına demişler. Hepsinin sonunda CHP’nin çeşitli partilerle yaptığı ittifaka destek istemişler. Bunların isimlerini vermeyeceğim. Bunlarla yargıda gereği yapılacak. Bu yok sanatçı müsveddesi, bütün bunlar bedelini ödeyecekler. Hangisine cevap versek kendimiz alçalmış oluruz. CHP budur. Bunların siyaseti millete hakaret etmektir. Bunların karakteri milletin inancına düşmanlık yapmaktır. Milletin oyuyla iş başına gelen cumhurbaşkanını asmakla, zehirlemekle, darbeyle tehdit edecek kadar alçak bu zihniyete verilen en iyi ders onları sandığa gömmektir.”

  • TBMM Başkanı Yıldırım: “TÜRK-İŞ Başkanı Atalay yanlış bir hareket içinde olmaz”

    TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Ergün Atalay hiçbir şekilde memleketin, milletin geleceğine yönelik yanlış bir hareketin içinde olmamıştır, bundan sonra da olmasını kimse beklemesin. Saçma sapan haberlerle yıpratılmasına asla gönlümüz razı gelmez” dedi.

    TBMM Başkanı Binali Yıldırım, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’a bir ziyarette bulundu. Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yıldırım, son günlerde asgari ücret görüşmeleri vesilesiyle TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay’a yönelik haksız bir takım ifadeler olduğunu dile getirdi. Yıldırım, “Biz Ergün Atalay’ı iyi biliriz, Ergün Atalay, Türkiye’nin emeği, alın terinin temsilcisi olan en köklü sendikasının genel başkanı olmanın ötesinde, geçmişiyle pırıl pırıl bir insandır. Dolayısıyla hiçbir şekilde memleketin, milletin geleceğine yönelik yanlış bir hareketin içinde olmamıştır, bundan sonra da olmasını kimse beklemesin. Biz Ergün Bey’i ve arkadaşlarını 30 yıldır tanırız. Her zaman sağduyunun yanında olmuş, mesele memleket, millet olunca gerisi teferruat deyip en önce adım atmış bir kardeşimizdir. Ergün Atalay ve arkadaşlarını haksız, mesnetsiz meselelerde isnat etmek fevkalade yanlıştır. Asla bunu kabul etmemiz mümkün değildir. TÜRK-İŞ aynı çizgisinde durmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

    Yıldırım, “TÜRK-İŞ Başkanının saçma sapan haberlerle yıpratılmasına asla gönlümüz razı gelmez. Bugün bu ziyaret Meclis Başkanı sıfatıyla hem bir iadeyi ziyaret hem de bu yaşananlara karşı bir cevaptır” ifadelerinde bulundu.

    Rize’de şehit olan emniyet müdürü

    Yıldırım, Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin şehit edilmesine ilişkin, “Benim de yakın korumalığımı yapan Altuğ Verdi, maalesef bir polis memurunun saldırması sonucu hayatını kaybetti. Yaralanan görev arkadaşları var. Emniyet müdürümüze Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralılara da Allah’tan şifa diliyorum” mesajını verdi.