Etiket: Yankıları

  • Büyüme rakamlarının yankıları

    İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Yaz aylarında yaşadığımız ekonomik kıskaç, 3. çeyrek büyüme rakamını da kıskaca aldı. Bu rakam, kurda yaz taarruzunun ifadesidir. Türkiye’nin kapasitesi, bu değildir. İhracat, faiz ve kurdaki olumlu seyirle birlikte Türkiye ekonomisi V çıkışı gerçekleştirecek güçtedir” dedi.

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinde yüzde 1.6 olarak gerçekleşen üçüncü çeyrek büyüme rakamına ilişkin, “Yaz aylarında yaşadığımız ekonomik kıskaç, 3. çeyrek büyüme rakamını da kıskaca aldı. Bu rakam, kurda yaz taarruzunun ifadesidir. Türkiye’nin kapasitesi, bu değildir. Ekonomi yönetiminin açıkladığı programlar, aldığı tedbirlerle birlikte ihracat, faiz ve kurdaki olumlu seyirle, Türkiye ekonomisi V çıkışı gerçekleştirecek güçtedir” dedi.

    Avdagiç, yüzde 1.6’lık Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan Gayrisafi Yurtiçi Hasıla, yani büyüme performansında, doları 13 Ağustos’ta 7.2 TL ile zirveye çıkaran manipülatif hareketinin ciddi bir etkisi olduğunu kaydetti.

    Avdagiç, “Her şeye rağmen 3. çeyrekte büyümenin pozitif bölgede kalması önemliydi. Psikolojik olarak iş dünyamızı güçlü kılacak bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda YEP’de de öngörüldüğü şekliyle ekonomide bir dengelenme dönemi başladı. Açıklanan büyüme rakamı bize bunu ifade ediyor” diye konuştu.

    “Ufukta dengeli bir büyüme görebiliyoruz”

    İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Manipülatif hareketin etkisi, 2018’in son çeyreğine de yansıyabilir. Ancak bugünün koşulları, 3. çeyrek rakamlarının ait olduğu yaz aylarından daha ılımlı. Enflasyonda iniş başladı. Dolar 8 Ağustos’taki yani 4 ay önceki seviyesine geri gelmiş durumda. 2018 ihracat rekoru kırdığımız yıl olacak. Turizmde 2019 beklentileri yüksek. Ufukta sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme görebiliyoruz. Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle gelecek üç ayın, bugünden iyi olacağına inancımız tam. İş dünyası da üretimin yeni kodlarını programlayarak, büyümede bambaşka pencereler açacaktır.”

  • Mobilya sektöründe KDV indirimi yankıları devam ediyor

    Enflasyonla Topyekün Mücadele kapsamında başlatılan indirim kampanyaları ve sonrasındaki KDV indirimleri tüm sektörlerdeki gibi mobilya sektöründe de olumlu hava başlattı. Sektörün önde gelen temsilcilerinden Konfor Mobilya’nın Genel Müdürü Ömer Çetmen, “Konfor Mobilya müşterileri nakitte net yüzde 30 indirim ve Enflasyonla Topyekün Mücadele kapsamında tüm ürünlerde elde ettikleri KDV indirimi ile birlikte yüzde 20 indirime ulaşabilecekler” dedi.

    Mobilya sektöründe sahip olduğu tecrübeyi modern mağazacılık konseptiyle buluşturan Konfor Mobilya, enflasyonla mücadele indirimi, yıl sonu indirimi ve bunlara ek yüzde 8’lik KDV indirimiyle sektörün canlanacağını belirtti. Ekonomiye canlılık getirecek KDV indirimi kampanyasına mobilya sektörünün dahil edilmesinde kilit rol oynadıklarını söyleyen Konfor Mobilya Genel Müdürü Ömer Çetmen, “Mobilya sektörü için talep edilen KDV indirimi kabul edildi ve 1 Kasım – 31 Aralık 2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde mobilya ürünlerinde KDV oranı yüzde 8’e düşürüldü.

    Böylelikle Konfor Mobilya müşterileri nakitte net yüzde 30 indirim ve Enflasyonla Topyekün Mücadele kapsamında tüm ürünlerde elde ettikleri KDV indirimi ile birlikte yüzde 20 indirime ulaşabilecekler. Konfor Yatak markalı ürünlerde ise lansmana özel nakitte net indirim oranı yüzde 40’a çıkarken, Enflasyonla Topyekün Mücadele kapsamında net yüzde 10 indirim avantajı sürüyor” dedi.

    Konfor’un hedefi tüketici dostu kalarak büyümek

    Devlet tarafından atılan vergi indirimi gibi kapsamlı adımların ekonomik koşulları iyileştirmede kritik rol oynadıklarını hatırlatan Çetmen, “Vatandaşların hayatına doğrudan olumlu etki eden KDV indirimi gibi destekler mobilya başta olmak üzere pek çok sektöre de canlılık getiriyor. Ekonomik koşullara karşın bu ülkenin geleceğine yatırım yaparak istihdam yaratmaya devam eden Konfor Mobilya gibi kurumsallaşmış firmalar, bu sayede yatırım çalışmalarını aralıksız sürdürebiliyor” diye konuştu.

    Konfor Mobilya ve Konfor Yatak markalarıyla güçlü büyümeyi sürdüreceklerini belirten Ömer Çetmen, “Konfor Mobilya olarak, 2018 yılında hammadde fiyatları ve faiz oranlarında yaşanan büyük artışa karşın, KDV indirimi gibi devlet güdümlü programlar sayesinde şirket karlılığını ikinci plana atıyor, iş ortaklarımıza ve müşterilerimize avantaj sağlayacak fiyat politikalarıyla tüketicinin yanında yer alıyoruz” diye ekledi.

  • Bitlis’teki peynir fuarının yankıları sürüyor

    Bitlis’in Tatvan ilçesinde 1-2 Eylül tarihleri arasında bu yıl birincisi düzenlenen Peynir Fuarı bölgenin ekonomisine ve tanıtımına katkı sunuyor.

    Geleneksel hale getirilecek olan fuarın bu yıl ilki düzenlendi. Çeşitli etkinlikler ve gezi programlarının yer aldığı fuarın yankıları sürüyor. Mahalli peynir üreticilerinin yarıştığı, yağlı direk yarışmaları ve peynir üreticilerinin yer aldığı fuarın etkileri halen devam ediyor. Fuarı değerlendiren Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Halil İbrahim (DAKA) Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, Bitlis Peynir Fuarı’nın hem Bitlis hem de Muş, Hakkari ve Van’daki peynir üreticileri açısından önemli olduğunu vurguladı. Güray, “Fuar, peynir üreticileri ile tüketicilerin doğru yerde doğru şekilde buluşması açısından önemliydi. Fuar gastronomi turizmine de hizmet etti. Bölgemizin bu pastadan hakkettiği payı alması gerekiyor. Fuar bizim için gayet iyi geçti, amacımıza ulaştığımızı, ses getirdiğimizi düşünüyorum” dedi.

    Fuarın her yıl tekrarlanacağını ve geleneksel hale geleceğini belirten Güray, “Fuar her şeyden önce peynir üreticilerine motivasyon ve özgüven anlamında pozitif katkı sağladı ki bu bizim için önemli” diye konuştu.

    Türkiye’nin değişik illerinden gelen İnstagram fenomenleri, yemek uzmanları ve peynir üreticilerinin Tatvan’daki buluşmasının bölge ekonomisi ve tanıtımı için bir fırsat olduğunu belirten Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy, Tatvan Belediyesinin Fuar ve Kongre Merkezinin de bu sayede can bulduğunu ifade etti. Aksoy, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından organize edilen ve Peynir üreticilerinin buluştuğu, Birinci Bitlis Peynir Fuarı bölge içinde önemli bir etkinlik olduğunu belirterek, “DAKA’nın organizesinde Tatvan Fuar ve Kongre merkezinin ev sahipliği yaptığı birinci Bitlis Peynir Fuarı aslında bölgemizdeki ekonomik girdilerin de yer bulduğu bir platform oldu. Peynir üzerinden bölgenin ekonomik ve turizm potansiyelleri de ortaya çıktı. Bizlere faydası olan bu etkinliğin önümüzdeki yıl daha da artırılarak yapılmasını arzu ediyoruz. Emeği geçenleri de kutluyorum” dedi.

    Güroymak Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmet Çalışır, bu tür fuarlara değişik dönemlerde katıldıklarını dile getirerek, “Bitlis’te peynir alanında çok fazla fabrika olmadığından bu tür peynir üretimini elle yapmak zorunda kalıyoruz. Burada üretilen peynirler özellikle İzmir, İstanbul, Ankara gibi illere gönderiyoruz. Aslında peynirlerin raf ömürlerinin uzun olmaması nedeniyle Türkiye’nin değişik illerine göndermek yerine iç piyasada tüketilmesini sağlıyoruz. Bunun için yeni fabrikaların açılması gerekiyor. Bunun da yolu bu tür festivallerden geçiyor. Bu fuarın etkili olduğuna inanıyorum” dedi.

    Peynir Üreticilerinden Lütfi Demirkol ise, Türkiye piyasalarında Bitlis peynirinin iyi yerlere geldiğini ifade ederek, “Bu fuarın peynir pazarının artması ve kendimizi tanıtmak için iyi bir çalışma olduğuna inanıyorum. 2 bin rakımlı yaylalardaki hayvanların sütlerinden elde edilen peynirlerin tatlarında ve aromasında da ayrıcalıklar vardır. Bitlis ve yaylalarındaki 800 farklı endemik bitki örtüsünün olması peynirimizin kalitesini de artırıyor. Bitlis tulum peyniri bugün çok iyi durumdadır. Bu festival sonrasında satışların daha da artacağına inanıyoruz” dedi.

    Fuar renkli görüntülere sahne oldu

    Fuarda sadece peynirler tanıtılmazken, instagram fenomenlerine ve yeme uzmanlarına Tatvan sahilinde büryan ikramında bulunuldu. Peynirlerin standlarının yanı sıra, yine Tatvan Sahil iskelesinde yağlı direk yarışları yapıldı. Fuarın ikinci gününde katılanlar Nemrut Krater gölü, Ahlat Selçuklu Mezarlığı ve Adilcevaz sahillerini gezme imkanı buldular. Etkinliklerin son gününde katılanlara açık büfe kahvaltı programı da gerçekleştirildi.

  • Enflasyon Rakamlarının Yankıları

    Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) ve Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Tüketici enflasyonunda (TÜFE) aylık yüzde 0.99, üretici enflasyonunda (Yİ_ÜFE) ise yüzde 1.54 artış yaşandığını, yıllık yüzde 10.23, üretici enflasyonunun ise yüzde 14.28 gerçekleştiğini kaydetti

    BAGEV ve ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Mart ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi. Tüketici enflasyonunda (TÜFE) aylık yüzde 0.99, üretici enflasyonunda (Yİ_ÜFE) ise yüzde 1.54 artış yaşandığını belirten Ali Çandır, tüketici enflasyonunun yıllık yüzde 10.23, üretici enflasyonunun ise yüzde 14.28 gerçekleştiğini kaydetti. Enflasyonun piyasa beklentilerine yakın gerçekleştiğine dikkat çeken Çandır, döviz kurunda yaşanan hareketliliğin kısmi olarak yansımaları, petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilim ve iç talepte yaşanan artışın enflasyonun ateşini yükselttiğini kaydetti. Enflasyonun düşürülmesinde yılın ilk dört ayı rakamlarının önemini vurgulayan Çandır, baz etkisinin Nisan enflasyonuna da yansıyacağını bildirdi.

    “Enflasyonda katılaşma uyarısı”

    Yurtiçi üretici enflasyonunun aylık yüzde 1.54, yıllık yüzde 14.28 olarak ilan edildiğini belirten Ali Çandır, “Bu gerçekleşmelerle ÜFE’de geçtiğimiz yıla oranla yüzde -11 oranında gerileme yaşanmıştır. Yıllık enflasyonda 2 puana yaklaşan bu düşüşe karşın, aylık bazda yarım puan düzeyinde görülen artış, gelecek aylar ve yılsonu için üretici cephesinde yüzde 16 düzeyinde katılaşan bir yıllık üretici enflasyona sahip olacağımız beklentisini güçlendirmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

    “Çekirdeki yükseklik endişelendiriyor”

    Mart ayı çekirdek enflasyonunun aylık yüzde 0,79 ve yıllık yüzde 11,44 olarak ilan edildiğine dikkat çeken BAGEV Başkanı Çandır, geçen aya göre çekirdekte iyileşme görülmesine karşın son 15 yılın en yüksek çekirdek enflasyonunun yaşandığını söyledi. Çandır, çekirdek enflasyonun son 15 yıl ortalamasının yüzde 50 üzerinde olmasının endişe oluşturduğunu vurguladı.

    Batı Akdeniz’in ateşi yüksek

    Burdur, Isparta, Antalya illerini kapsayan Batı Akdeniz’de enflasyon rakamlarının yüksekliğine işaret eden Ali Çandır, “Bölge enflasyonunun mart ayında yüzde 1.32 ile ülke ortalamasının yüzde 33 üzerinde, yıllık enflasyonda ise yüzde 10,94 ile ülke ortalamasının yüzde 7 üzerinde gerçekleşmiştir. Böylece mart ayı enflasyonumuz geçen aya göre bölgeler sıralamasında 1. en yüksek, geçen yıla göre ise 4. en yüksek enflasyon olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. Batı Akdeniz’in 2018 yılının ilk çeyreğinde 26 bölge arasında en yüksek enflasyonu yaşadığını bildiren Çandır, “Bu gerçekleşmelerle 2018 yılı bölgemiz enflasyonu, önümüzdeki dönemde, geçtiğimiz yıla oranla turizm ve ticaretteki nispi artış beklentisinin de etkisiyle ülke ortalamasının üzerinde seyredecektir” dedi. Çandır, Batı Akdeniz’de giyim ve gıda harcamalarının enflasyonu yükseltici etkisine dikkat çekti.

  • Enflasyon Rakamlarının Yankıları

    Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Mart ayı enflasyonunun önemli oranda işlenmiş gıda ürünleri kaynaklı olduğunu belirtti.

    ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Mart ayı enflasyonunun önemli oranda işlenmiş gıda ürünleri kaynaklı olduğunu belirten Çetin, temel gıda ürünlerine dönük stratejik yatırımların gerçekleştirilmesinin önemine dikkati çekti.

    “Enflasyon özellikle işlenmiş gıda ürünleri kaynaklıdır”

    Tüketici enflasyonunun yarısının gıda fiyatlarından geldiğini, gıda dışında sırasıyla akaryakıt, giyim ve elektrikli ev aletleri gibi grupların enflasyon artışında etkili olduğunu aktaran Çetin, “Gıda enflasyonunda en yüksek fiyat artışı karnabahar ve sivri biberde gerçekleşmiş olsa da asıl etkili olan kalemler et ve süt mamulleridir. Yaş sebze ve meyve grubunda hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle narenciye dışındaki ürün fiyatlarında düşüşler başlamıştır. Sebze ve meyvede artık mevsimsel yeni ürün ve arz hacmine bağlı normal dalgalanmalar söz konusudur. Narenciyede aylık fiyat artışının fiyatların yüksek olduğu anlamına gelmediğine, örneğin portakal fiyatının geçen yılla aynı düzeyde kaldığına dikkat edilmelidir. Esasen tüketici enflasyonunda artışa farklı bir neden aramaya gerek yoktur, üretici fiyatlarındaki yüksek seyir tüketici enflasyonunun daha fazla düşmesini engellemektedir. Tüketici ve üretici enflasyonunda ana kaynağın işlenmiş gıda ürünleri olmaya devam etmesi enflasyonun yapısal nitelik kazanmasından ve enflasyon beklentilerinin katılaşmasından kaynaklanmaktadır” dedi.

    Gıda ürünlerinin halkın tüketim harcamalarında yüzde 23 payla ilk sırada geldiğini kaydeden Davut Çetin, düşük gelir gruplarında bu oranın yüzde 29 düzeyinde olduğunu, dolayısıyla gıda enflasyonuna karşı çözümlerin hızlandırılması gerektiğini bildirdi.

    “En yüksek aylık ve 3 aylık enflasyon Batı Akdeniz’de”

    Çetin şöyle devam etti:

    “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 1,32, üç aylık bazda yüzde 3,56 ve yıllık bazda yüzde 10,94 olarak gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyon, aylık, üç aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde kalmıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık ve üç aylık bazda birinci, yıllık bazda ise dördüncü sırada yer almıştır. Mart ayı enflasyonundaki farklılaşma giyim ve gıda fiyatlarından kaynaklanmıştır. Bölgemizde ana harcama grupları itibariyle aylık en yüksek artışlar yüzde 4,37 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 2,64 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 1,66 ile sağlık harcama gruplarında olmuştur. Üç aylık enflasyonda en yüksek artışlar, yüzde 7,45 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 6,21 ile sağlık ve yüzde 5,21 ile konut harcama gruplarında görülmüştür. Yıllık enflasyonda ise en yüksek artış yüzde 15,45 ile ev eşyası, yüzde 14,21 ile ulaştırma ve yüzde 13,12 ile sağlık gruplarında gerçekleşmiştir. Üç aylık bazda en fazla düşüş yüzde 5,53 ile giyim ve ayakkabı grubunda görülmüştür.”