Etiket: Yalçın

  • Memur-sen Genel Başkanı Yalçın: “1 Mayıs’ta Mesajımızı Herkese Duyuracağız”

    1 Mayıs gündemi ile yapılan Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 1 Mayıs kutlamalarının, Türkiye’nin terörle yürüttüğü mücadele, bölgesel gelişmeler, küresel oyunlar nedeniyle çok büyük bir önem kazandığını ifade etti. 1 Mayıs’ta Kahramanmaraş’ta olacaklarını vurgulayan Yalçın, “Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak öyle muhteşem 1 Mayıs etkinliği gerçekleştireceğiz ki, Kahramanmaraş meydanından herkese mesajımızı duyuracağız” dedi.

    Memur-Sen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı ’İlci Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantıda başta Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı olmak üzere, Memur-Sen Vakfı ve Üniversitesi, 3. Dönem Toplu Sözleşmede imza altına alınan ve üzerinde çalışma başlatılan konular, iş güvencesi, 4/C’lilere kadro, Yeni Anayasa çalışmaları ve 1 Milyon üye kampanyası hakkında değerlendirmeler yapıldı. Toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, önemli açıklamalarda bulundu.

    “KAHRAMANMARAŞ MEYDANINDAN HERKESE MESAJIMIZI DUYURACAĞIZ”

    Toplantıda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 1 Mayıs kutlamaları hakkında, “Yıllardır Vandalizm’in ve anarşizmin hakim olduğu, alanların kaotik bir ortama dönüştürüldüğü, illegal yapıların meydanları propaganda alanına çevirdiği, 1 Mayıs ve Emek Dayanışma Günü’nü çözüm platformlarına, teklif zeminlerine, dertleri paylaşma hakkının kullanıldığı arenalara dönüştürdük” dedi. “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde temalı kutlama modelini hayata geçirerek yeni bir kültür oluşturduk” diyen Yalçın, “Geçmiş yıllarda Tandoğan, Çanakkale, Diyarbakır ve Konya’dan sonra “Güçlü Memur, Büyük Türkiye ve Adil Dünya” temasıyla bu yıl Kahramanmaraş’tayız” şeklinde konuştu.

    Memur-Sen’in bu yıl gerçekleştireceği 1 Mayıs kutlamalarının Türkiye’nin terörle yürüttüğü mücadele, bölgesel gelişmeler, küresel oyunlar nedeniyle çok büyük bir önem kazandığını ifade eden Yalçın, “Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak öyle muhteşem 1 Mayıs etkinliği gerçekleştireceğiz ki, Kahramanmaraş meydanından herkese mesajımızı duyuracağız” dedi.

    MEMUR-SEN VAKFI KURULUYOR, SIRADA ÜNİVERSİTE VAR

    Memur-Sen Vakfı’yla ilgili çalışmaların hızla ilerlediğini açıklayan Yalçın, üniversite kurmak için de harekete geçeceklerinin müjdesini verdi. “Toplu sözleşme kazanımlarına ilave olarak yeni kazanımlar üretiyoruz” diyen Yalçın, Memur-Sen üyelerine büyük indirim sağlayacak kart projesinde sona gelindiğini belirtti. Yalçın, imzalanan Ferdi Kaza Sigortası hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

    ÇÖZÜME YÖNELİK ADIMLAR ATILIYOR

    3. Dönem Toplu Sözleşmede imza altına alınan ve üzerinde çalışılacak konulardan TARGEL’in, Bakanlık ile sendika arasındaki görüşmeler sonucunda çözüldüğünü vurgulayan Yalçın, “Fiili hizmet tazminatı başta olmak üzere bazı konular için de komisyonlar oluşturuldu. Komisyonlar devam ederken, konfederasyonumuzun ısrarları sonucu 3. Dönem Toplu Sözleşme konularına yönelik çözüm takvimi belirlendi. Devlet Personel Başkanlığı’yla birlikte oluşturduğumuz bu takvim çerçevesinde sorunlarının çözümü olgunlaşacak ve çözüme yönelik adımlar atılacak. Bugün işçilikte geçen sürelerin değerlendirmesi, KİT’lerde çalışan sözleşmeli personelin temel ücret gruplarının düzenlenmesine yönelik çalışma yapılması konularıyla takvim başlıyor. 25 Mayıs’ta Bayındırlık, inşaat ve köy hizmetleri kolunda çalışanlar için fazla çalışma genelgesi çıkarılmasına yönelik çalışma ile tamamlanacak. Bu bir aylık süreç içinde sendikalarımız kendi alanlarıyla ilgili 29 konuyu olgunlaştırarak çözüm aşamasına getirecekler” dedi.

    “ÖZEL STATÜLÜ PERSONEL İSTEMİYORUZ”

    Memur-Sen olarak, hep güvenceli istihdam istediklerini hatırlatan Yalçın, “İş güvencesi kırmızı çizgimiz diye sürekli haykırdık. 4/B, 4/C’liler ve memur işi yapan üniversiteli işçiler başta olmak üzere tüm sözleşmelilerin kadroya alınmasını sürekli masada tuttuk. Modern köleler olarak tarif ettiğimiz taşeron işçilerin kadroya alınmasını sürekli dile getirdik. Bu talebimiz yankı buldu. Taşeron işçiler için kadro çalışması başlatıldı. Bu işçi kardeşlerimize özel statülü kamu personeli statüsü veriliyor. Biz bu çalışmayı olumlu buluyoruz. Ancak, özel statülü kamu personeli pozisyonuna karşı çıkıyoruz, yeterli bulmuyoruz. Ya 4/A olmalı ya da 4/D. Yani ya işçi ya da memur kadrosu verilmeli, 4/E diye yeni bir kadro oluşturulmamalı. Bu konudaki gelişmeleri takip edeceğiz. Eğer memur kadrosu çıkarsa, teşkilatlarımızın yükü artacak. Yeni üye kampanyalarıyla bu kardeşlerimizi kazanmamız, sahip çıkmamız gerekecek” diye konuştu.

    “YENİ ANAYASA İÇİN SAHAYA İNECEĞİZ”

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Yeni Anayasa çalışmaları hakkında ise şunları söyledi:

    “Hepinizin bildiği gibi Memur-Sen’in öncülüğünde Türkiye Anayasa Platformu oluşturduk. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla ilk toplantımızı yaptık. “Yeni Anayasa Hep Birlikte” temasıyla yaptığımız etkinlik geniş yankı uyandırdı. Bu toplantının ardından 16 kuruluştan oluşan Yürütme Kurulu bileşenleriyle bir araya geldik ve yeni bir yol haritası belirledik. Bu yol haritasının ana omurgasını bölgesel toplantılar oluşturuyor. Bölgesel toplantılarımızı biri moderatör olmak üzere dört akademisyen veya sivil toplumcuyla yapacağız. TAP Sözcüsü ve bir üyenin kısa konuşmalarının ardından panele geçilecek, Panelde, Anayasacılık ve Siyasi Tarih, Mevcut Anayasal Sorunlar ve Yeni Anayasa İhtiyacı ve de Yeni Anayasa ve Hükümet Modelleri tartışılacak. Ayrıca modül modül yeni anayasa taslağı hazırlıyoruz. TAP olarak 16 ilde yapacağımız toplantılara ilave sendikalarımız ve illerimiz Yeni Anayasa ile ilgili konferanslar tertipleyebilirler.”

    “999 BİN 999 ÜYE BİZE YETMEZ”

    Memur Sen Konfederasyonu tarafından başlatılan “Öncü Medeniyet Güçlü Sendika, Büyük Türkiye, Hedef 1 Milyon Üye” konulu çalışma hakkında ise Yalçın, “1 milyon üye hedefimizi tutturmamıza çok az kaldı. Yeni bir hamle ile bu hedefimizi rahatlıkla yakalayabilir, hatta aşabiliriz. Yeni bir şevk ve aşkla bir daha diyoruz. 999 bin 999 üye bize yetmez. Başında 9 olan rakamlar bizim için makbul değil. Bunun için 1 milyon 1 ya da üzeri rakamlar istiyoruz. Bunun için 14 Mayıs’a kadar sahada kalıyoruz. Son saniyesine kadar üye yapıyoruz” diye konuştu.

    ULUSLARARASI İLİŞKİLERİMİZDE BÜYÜK ARTIŞ OLDU

    İnsani yardımla başlayan sınır ötesi ilişkileri kurumsallaştırmaya başladıklarını anlatan Yalçın, “Memur-Sen tanıtım kitabını 6 dilde bastırarak uluslararası kurumlarla ve konfederasyonlarla buluşturuyoruz. Web sitemiz Arapça ve İngilizce yayına başladı. Aynı zamanda Arapça ve İngilizce Facebook ve Tweetter hesapları açıldı. Dünyada 400 konfederasyona belli periyotlarla Arapça ve İngilizce bültenler gönderiyoruz” dedi. “Uluslar arası ilişkilerde büyük bir hamle başlattık” diyen Yalçın, “Moritanya, Arnavutluk, Kosova, Tunus, Fas, Cezayir, Mısır temaslarımız oldu. Yarın Azerbaycan’a gidiyoruz. Ardından Sudan, İran ve Polonya’ya gideceğiz. Memur-Sen’imiz dünyanın gündeminde olacak. Referans değerlerimizi, referans kurum haline getirdiğimiz konfederasyonumuz aracılığı ile dünyaya taşıyacağız. Bu ilişkilerimizi uluslar arası bir örgütlenme ile kurumsallaştıracağız” şeklinde konuştu.

  • Memur Sen Genel Başkanı Yalçın: “Türkiye Şu An Krize Gebe Bir Ülke”

    Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’de demokratik zemin güçlenecekse hükümet modellerinin halk huzurunda tartışılabilmesi gerektiğini ifade ederek, “Çünkü Türkiye şu an krize gebe bir ülke. Türkiye’de şu an parlamenter sistem lafız olarak var. Şu an ortadaki fili durum yarı başkanlık sistemi” dedi.

    26 Haziran Atatürk Kültür Sarayında düzenlenen “Sendikal Hareketin Dünü, Bugünü, Yarını” adlı konferansa Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın konuşmacı olarak katıldı. Memur-Sen İl Temsilcisi Sağlık- Sen Şube Başkanı Suat Mantar, Tokat Kent Konseyi Başkanı Abdullah Gürbüz’ün konuşmalarının ardından kürsüye gelen Başkan Yalçın, sendikacılığa yeni bir boyut kazandırmak ve ülkede sendikal alanın sevimli, sempatik, milletin değerleri ile barışık hale gelmesine zemin oluşturmak ve bunu takip etmek için yola çıkmış olduklarını ifade ederek, “Çünkü bu ülkede sendikal alan kavga zemininde yürüdü. Kavga zemininde bir rekabet vardı. Bu kavga zeminindeki rekabet yanlış konum alışlar, birisi kullanılıp birisini nadasa bırakmalarla devam etti. Sendikalar bu ülkede demokrasinin kurumsallaşmasını değil vesayetin katmerleşmesini, bu milletin birikimlerini iç edilmesini sağlayan yapılar oldu. Örgütlü güç bu anlamda kullanıldı” dedi.

    “TÜRKİYE ŞU AN KRİZE GEBE BİR ÜLKE”

    Türkiye’de demokratik zemin hak ve özgürlüklerin teminat altında olmadığını ifade eden Başkan Yalçın, “Onun için anayasa son derece önemli. Anayasa ne zaman tartışılsa ya terör olayları artıyor ya canlı bomba olayları çıkıyor ya da dışarıdan bir müdahale ile toplum maniple ediliyor ve asker ölüyor. 20 defa bu anayasaya makyaj yapıldı. Bu anayasa kozmetik bir anayasadır. Ama ruhuna asla dokunmadı. Anayasa tartışılıyor hükumet modeller üzerinde toplum maniple ediliyor. Başkanlık sistemi şahıslar üzerinden tartışılıyor toplum maniple ediliyor. Bu ülkede halk parlamenter sistemi yarı başkanlık mı? Başkanlık mı? Kendisi karar verebilmeli ama halkın karar verebilmesi için üçünün kıyaslaması halka aktarılmıyor, halk maniple ediliyor. Başkanlık gelirse federatif yapıya geçilecek diyerek bölücü terör örgüt üzerinden halk hizaya getiriliyor. Halbuki başkanlığın olduğu federatif yapının olmadığı ülkeler var dünyada. Ama manipülasyon devrede. Şahıslar üzerinde yürütülüyor tartışma halbuki şahıslar gelip geçicidir. Bu ülkede demokratik zemin güçlenecekse hükümet modelleri halk huzurunda tartışılabilmelidir. Çünkü Türkiye şuan krize gebe bir ülke. Türkiye’de şu an parlamenter sistem lafız olarak var. Ortadaki fili durum yarı başkanlık sistemi” diye konuştu.

    “MİLLET İRADESİNİN YANINDA OLDUK”

    Bu ülkede anayasayı yaptırmamak, vesayet ruhunu devam ettirmek için her Anayasa tartışmasında ortamın bir anda gerildiğini ifade eden Başkan Yalçın, onun için sivil topluma ve sendikalara çok önemli görevler düştüğünü belirterek, konuşmasını şöyle devam etti:

    “Tarihte yaşananlardan bütün sendikaların ders alabileceğini düşünüyorum. Memur-Sen ailesi olarak biz milletin yanında olduk. Millet iradesinin yanında olduk. Şimdiye kadar bu ülkenin demokrasisinin koltuk üzerinden çıkmasında ter akıttık. Adanmışlık örneği sergiledik. Bundan sonra da aynı inançla aynı güçle yola devam edeceğiz. Ham demokrasi, tam demokrasi, bu anlamda üzerimize düşeni yerini getirmenin gayreti içerisinde olacağız.”

    Başkan Yalçın, yaklaşık bir saat süren konferansının ardından ayakta alkışlandı. Sendika üyeleriyle birlikte sahnede hatıra fotoğrafı çekinen Başkan Yalçın’la vatandaşlar öz çekim yaptı.

  • Yalçın Akdoğan: “Birçok Meselede Yalnız Bırakıldık”

    Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Birçok meselede yalnız bırakıldık. Göçmen meselesinde yalnız bırakılmıştır. Terörle mücadelede yalnız bırakılmıştır. Benim teröristim iyi senin teröristin kötü. Hep çifte standart olmuştur” dedi.

    Gaziantep’te düzenlenen Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Zirvesi’ne Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, Lübnan İçişleri ve Belediyeler Bakan Danışmanı Khalil Jbara, 14 ülkeden yaklaşık 50 belediye başkanı ile 160 yabancı kuruluş temsilcileri, ulusal ve uluslararası yabancı yardım kuruluşları temsilcileri katıldı. Zirve öncesi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Barış ve Ritim grubu bir gösteri düzenledi.

    Zirvede konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Dünyada artık devletler, ülkeler birbiriyle yarışmıyor. Şehirler kentliler birbiriyle yarışıyor, rekabet ediyor. bu yüzden bizde hükümet olarak temel önceliği yerel yönetimlerin güçlendirilmesine verdik ve ana sloganımız demokrasi yerelde başlar, kalkınma yerelde başlar. Şeklinde oldu” dedi

    “İNSANİ KRİZE RAĞMEN TÜRKİYE, AÇIK KAPI POLİTİKASI İZLEDİ”

    İkinci dünya savaşından sonra en büyük krizin Suriye krizi olduğunu belirten Akdoğan, “Suriye’de yaşanan kriz ortada ikinci dünya savaşından bu yana yaşanan en büyük insani krizdir bu. 500 bine yakın insan hayatını kaybetti 6 milyonu çocuk olmak üzere 14 milyon insan insani yardıma muhtaç durumda. 6,5 milyon insan yerinden yurdundan oldu. 4,6 milyon insan ise komşu ülkelere göç etmek durumda kaldı. Ve bütün bu insani krize rağmen Türkiye, açık kapı politikası izledi. Din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkese kucağını açtı, sınırlarını açtı, gönlünü açtı ve insanların hayata tutulması için Suriyeli Iraklı kardeşlerinin hayata tutulması için ne gerekiyorsa yaptı” şeklinde konuştu

    “PARİS’TE ÖLENLE İSTANBUL’DA ÖLEN ARASINDA NE FARK VAR”

    10 milyar dolar Suriyeli kardeşlerimiz için bu güne kadar bütçemizden harcama yaptık diyen Akdoğan, “Ama gelen dış yardımlar nedir? 462 milyon dolar. Birçok meselede yalnız bırakıldık. Göçmen meselesinde yalnız bırakılmıştır. Terörle mücadelede yalnız bırakılmıştır. Benim teröristim iyi senin teröristin kötü. Hep çifte standart olmuştur. Oysa ne farkı var Paris’te ölen insanla, İstanbul’da ölen insan arasında ne fark var. İkisi de insan değilim mi? Lahor’da ölen insanla Brüksel’de ölen insan arasında ne fark var” ifadelerini kullandı

    Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) zirvesinde konuşma yapan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya ise, “Gazi şehrimiz tüm dünyanın son zamanlarda yaşadığı, imtihandan geçtiği küresel göç ve küresel terörizmle imtihan edilen bir şehir. 911 kilometrelik Suriye sınırımızın ülke olarak 50 kilometresi biliyorsunuz Gazi şehrimizin sınırı. Biz Suriye ile çok kadim bir komşuluk ilişkimiz var. Merkezi yönetimimizin ve yerel yönetimimizin Gaziantep’te son 5 yılda başardığını insanlık tarihinin hiç unutmayacağını düşünüyorum. Dünyada mülteci sayısı olarak, sığınmacı sayısı olarak, sınırının ötesindeki 225 bin, kendi sınırları içersinde 2,7 milyonla birlikte 3 milyona yakın insana biz ensarlık yapıyoruz” diye konuştu.

    “ÇARE BİZİZ, ÇARE KARDEŞLİĞİMİZ, ÇARE GEÇMİŞİMİZ, ÇARE MEDENİYETİMİZ, ÇARE TARİHİMİZ”

    “Son 5 yıldan beri yaşadığımız koşmuşlarımızın yaşadığı bu drama bu iç savaşa, çocukların o gözündeki yaşa annelerimizin çocuklarını kaybetmesine çocukların annesiz babasız kalmasına dayanmak mümkün değil” diyen Yerlikaya, “Biz hiçbir zaman hesabi bir şekilde olaylara bakmadık. Hep hasbi ve insani olarak olaylara bakıp hep tarihten aldığımız ilhamla inancımızın bize verdiği medeniyetimizin bize verdiği mesajı yerine getirdik. Hep veren el alan elden üstündür. Komşusu açken tok yatan bizden değildir anlayışıyla koşularımıza darda kalmışa, yoksula, yetime, yaşlıya kapımızı açtık. Soframızı açtık. Gönlümüzü açtık. Çare biziz. Çare kardeşliğimiz, çare geçmişimiz, çare medeniyetimiz, çare tarihimiz diyorum. Bu çareyi bu ilacı bu özü yakalayarak, bize verilen ilahi mesajı alarak Ensar Muhacir ruhuyla bu süreci geçirip bütün dünyaya insanlık dersi verip vicdani sesimizi dinleyerek bu yolculuğa devam edeceğiz” dedi.

  • Yalçın Topçu’dan Hakkındaki İddiaya Sert Yanıt

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, 2019 yılında yapılacak mahalli idareler seçimlerinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kulis yaptığı iddialarını yalanladı. Topçu, haberde belirtilen konular hakkında bir niyet veya hesabının olmadığını açıkladı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, bir gazetenin internet sitesinde yer alan “Büyükşehir’de Erken Hesaplar” başlıklı yazıda bahsedilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kulis yaptığı iddiaları hakkında açıklamalarda bulundu. Topçu, “Fani hayatta önümüze ikbal hedefleri koymayız. Haberde belirtilen konular hakkında, bir niyetim ve hesabım yoktur” dedi. Hem temsili siyasi hayatı hem de sivil hayatında hiçbir göreve talip olmadığını kendisini tanıyanların yakından bildiğini belirten Topçu, “Bizim önceliğimiz millete ve devlete hizmettir. 16 yaşından bu yana bu ilke ile hareket ettik. İlgili haberde olduğu gibi bir partiden ayrılıp başka bir partiye geçtiğim doğru değildir. 2011 seçimlerinde kurucularından olduğum, il başkanlığı ve genel başkanlık yaptığım partiden gerekçelerimi belirterek istifa ettim. O günden bu yana halihazırda herhangi bir partinin üyesi değilim. Herhangi bir partiden adaylık ya da aday adaylığı başvurum olmadı. Ben, ülkemin ve medeniyet coğrafyamızın içinde bulunduğu durum sebebiyle bu milletin karşısında olan içeriden ve dışarıdan 72 düvelin kitlesel operasyonlarına karşı Sayın Cumhurbaşkanını destekledim ve destekliyorum” ifadelerini kullandı.

    “BU HABERLER NİYET OKUYUCULUĞUDUR”

    63. Hükümet’teki bakanlık görevinin anayasa çerçevesinde bağımsız bakanlık görevi olduğunu vurgulayan Topçu, “Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı da milletimizin yüzde 52’sinin doğrudan iradesiyle seçilen Cumhurbaşkanımızın takdirleridir. Şu anda bu görevi yürütmekteyim. Biz kadere ve nasibe inanmış insanlarız. Fani hayatta önümüze ikbal hedefleri koymayız. İnandıklarımızı ve doğruyu yapmaya çalışarak hayatımızı sürdürürüz. Kaderimizde ne yazılmışsa da ona rıza gösteririz. Niyet okuyuculuğu olarak gördüğüm böyle bir haberin yapılmadan önce tarafımla konuşulmasını isterdim. Ama ne yazık ki nezaketli olmak bir türlü akla gelmiyor. Haberde belirtilen konular hakkında bir niyetim ve hesabım yoktur” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu:

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ı makamında ziyaret ederek, dünya ve Türkiye gündemi üzerine konuştu.

    Malatya’dan Dünya’ya seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Kadim ve serdar şehrimiz Malatya’dan tüm dünyaya sesleniyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti iki şeyde kararlıdır, ilki bölücü terör örgütü ve terörün her türlüsü ile mücadele. İkincisi ise medeniyet coğrafyamızda bizsiz düşünülen ameliyatlar, asla ve katiyen bizsiz olmayacaktır” dedi.

    ’Çanakkale Ruhu’ konulu konferansa katılmak üzere Malatya’ya gelen Yalçın Topçu, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ı makamında ziyaret ederek, çalışmalarla ilgili bilgiler aldı. Belediye Başkan Yardımcılarının da hazır bulunduğu ziyarette Polat, iki yıllık görev döneminde hayata geçirdikleri projeler ve devam eden hizmetlerle ilgili Yalçın Topçu’yu bilgilendirdi. Topçu’nun önemli deneyimlere sahip bir siyasetçi olduğunu ifade eden Polat, ziyaretten duyduğu memnuniyeti getirirken,”Cumhurbaşkanımızın Başdanışmanı Yalçın Topçu’yu ilçemizde ve belediyemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz. Büyük Birlik Partisi döneminden beri yakından tanıdığımız Yalçın Topçu, memleketine sevdalı, önemli deneyimlere sahip bir siyasetçidir. 7 Haziran’da yapılan seçimlerin ardından kurulan hükümette Kültür ve Turizm Bakanlığı görevini kabul ederek, ülke menfaatlerinin her şeyden önemli olduğunu ortaya koymuştur. Sohbetimizde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu da yad ettik. Muhsin Yazıcıoğlu’na bir kez daha Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” şeklinde konuştu.

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu ise dünya ve Türkiye gündemi üzerine konuştu. Topçu, “Bugün ülkemizin karşı karşıya kaldığı manzara kaba siyaset yapılacak bir durum değildir. Ülkemiz tabiri caizse ikinci bir İstiklal Savaşı ile karşı karşıyadır. Gelinen nokta itibariyle, devletin, vatanın, milletin bütünlüğü ve geleceği noktasında siyasi farklılıkları ne olursa olsun devletin ve milletin yanında durmak gerektiğini düşünüyorum. Muhalefet partilerine bu dönemde büyük görevler düşmektedir. Bölücü terör örgütü ile mücadelemiz sadece hendek başında kandırılmış üç tane çapulcuyla ilgili değildir. Terör örgütünün arkasındaki 72 düvelle Türkiye Cumhuriyeti ve milleti mücadele etmektedir. İşte bu noktada muhalefet ‘amasız, fakatsız, lakinsiz’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve milletinin verdiği bu beka mücadelesinde devletin ve milletin yanında durmalıdır. İnşallah önümüzdeki günler bunu bize gösterir. Bizler tüm dünyada terörün son bulmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.

    “TERÖR SADECE TÜRKİYE’Yİ DEĞİL, DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR”

    Son dönemlerde artan terör saldırılarına ilişkin düşüncelerini paylaşan Topçu, terörün sadece Türkiye’yi değil, dünyayı tehdit ettiğini kaydetti. Topçu, “Brüksel’de bizim başımıza gelen terör olaylarından birisi yaşandı, bütün dünya orası için ayağa kalktı. Ama bizim kalbimizde üç ay içerisinde patlatılan bombalarda kaybettiğimiz canlarımızla ilgili basmakalıp başsağlığı ifadelerinden öteye, stratejik ortaklığımız olanlardan da uluslararası kuruluşlar da birlikte olduklarımızdan da batı dünyasının tamamından da ayağa kalkış göremedik. Bu durum ülkemizdeki siyasetçiler için çok önemli bir örnek teşkil etmelidir. Etrafımız bu denli sarmal vaziyetteyken biz içeride kaba, küçük siyasi hesaplar peşinde olmamalıyız. Terörle mücadele sadece milletten iktidar almış bir partinin işi değildir. Devletiyle, milletiyle hep beraber, hepimizin işidir. Burada medya, sivil toplum kuruluşları, muhalefet partileri el ele, kol kola vererek bu beladan kurtulmalıyız. Bunu yaparsak yaşadığımız coğrafyaya ve milletimize faydamız olur. Dünyanın barışına, huzuruna ve refahına katkı sunmuş oluruz. Kadim ve serdar şehrimiz Malatya’dan tüm dünyaya sesleniyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti iki şeyde kararlıdır, ilki bölücü terör örgütü ve terörün her türlüsü ile mücadeledir. İkincisi ise medeniyet coğrafyamızda bizsiz düşünülen ameliyatlar asla ve katiyen bizsiz olmayacaktır. Biz terörün her türlüsü ile mücadele ederken medeniyet coğrafyamıza sahibiz ve orada yapılan işlerin farkındayız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti medeniyet coğrafyamızla ilgili her türlü hesabın içerisinde asla ve asla göz ardı edilemeyecek şekilde duruşunu sergilemektedir, bunun herkes tarafından bilinmesi lazım” diye konuştu.

    Yeşilyurt Belediyesi şeref defterine de düşüncelerini yazarak imzalayan Yalçın Topçu yazısında, “Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat’ın hizmetlerini takdirle izliyoruz. Bu ziyaretimizde hizmetlerinin bilgisini alma imkanımız oldu. Yapacağı hizmetleri de öğrenmiş olduk. Kendisine başarılarının devamını dilerken, hizmetlerine bulunduğumuz noktadan yardımlaşma sözü verdik. Allah yar ve yardımcı olsun” ifadelerine yer verdi.

    Polat ise günün anısına Yalçın Topçu’ya YEKSAM öğrencileri tarafından yapılan ’eliv-vav’ tablosu ile kayısı hediye etti.