Etiket: Yalanlama

  • Sivasspor’dan yalanlama

    Sivasspor’dan yalanlama

    DG Sivasspor Kulübü, sosyal medya hesabından Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz’ın açıklama yaptığı yönündeki çıkan haberleri yalanladı.

    Süper Lig’in 8. haftasında DG Sivasspor, sahasında Galatasaray’a 2-1 mağlup oldu. Maçın ardından bazı sitelerde ve sosyal medyada Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz’ın maç sonu açıklaması paylaşıldı. Kırmızı-beyazlı kulüp ise yayınlanan bu açıklamayı resmi sosyal medya hesaplarından yalanladı.

    Kulüp tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

    “Demir Grup Sivasspor, Galatasaray maçının ardından Kulüp Başkanımız Mecnun Otyakmaz, hiç bir medya kuruluşuna açıklamada bulunmamıştır. Sosyal medyada başkanımız Otyakmaz’ın ifadesiymiş gibi paylaşılan cümleleri Otyakmaz hiç bir şekilde kullanmamıştır, tamamen hayal ürünüdür. Kamuoyunun bu asılsız paylaşıma itibar etmemesini önemle rica ederiz.”

  • Derik’te 21 korucunun istifa ettiği iddiasına yalanlama

    Derik’te 21 korucunun istifa ettiği iddiasına yalanlama

    Mardin’in Derik ilçesinde 21 güvenlik korucusunun istifa ettiğine ilişkin ortaya atılan iddianın asılsız olduğu belirtildi.

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Derik İlçe Başkanı Bahattin Temelli, güvenlik korucularının görevlerinden istifa ettiğine ilişkin ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Aynı zamanda şehit çocuğu olan Temelli, “Sosyal medyada yazılan yalan ve yanıltıcı haberlerde güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza herhangi bir taciz söz konusu değildir. Bu bir lekeleme politikasıdır. Bu HDP, PKK oyunudur. Onları yalan haberden dolayı kınıyoruz. Güvenlik korucularının görevlerinden istifa etmesi ile ilgili haber asılsızdır. Yalan haberi kınamak için tüm korucular toplandı. Jandarma ile bir araya gelip çay içip sohbet ettiler. Güvenlik korucularımız devletinin yanında ve askerlerimizle birlikte görevlerinin başındadır” dedi.

  • Valilikten fotoğraflı provokasyona yalanlama

    GAZİANTEP (İHA) – Gaziantep Valiliği, 2 kardeşin yaralandığı kavgayla ilgili 2 Suriyeli şahsın daha gözaltına alındığını, olayda ağır yaralanan gencin öldüğü yönünde sosyal medyada yayılan iddiaların da gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

    23 Aralık’ta iki grup arasında çıkan kavgada Necati Bağcı ile kardeşi Mert Bağcı’nın yaralandığı olayla ilgili Gaziantep Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, “Bıçaklı kavgada ilimiz Gazikent Mahallesinde 23 Aralık 2018 tarihinde meydana gelen Türk vatandaşlarımız ve Suriye uyruklu şahıslar arasında yaralama ve darpla sonuçlanan olayın ardından yakalanan 4 kişiden 3’ü tutuklanmıştır. 27 Aralık 2018 tarihinde olaya karıştığı belirlenen Suriye uyruklu 2 kişi daha güvenlik kuvvetlerince yakalanarak adli süreçleri başlatılmıştır” denildi.

    “Vatandaşımızın tedavisi devam ediyor”

    Kavgada ağır yaralanan Necati Bağcı’nın yaralı haldeki fotoğraflarının kullanılarak, gencin öldüğü yönünde sosyal medyada yayılan iddiaların hatırlatıldığı açıklamada, “Yaralının fotoğrafları kullanılarak şahıs ve ailesi istismar edilmektedir. Vatandaşımızın tedavisi devam etmekte olup, öldüğü yönündeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Sosyal medyada bazı şahıslar ve gruplar tarafından olay atfedilerek gün ve zaman belirtilmek suretiyle protesto gösterileri yapılacağı yönünde paylaşımlarda bulunulmaktadır. Verilmiş resmi bir izin bulunmamaktadır. Sosyal medya ve diğer platformlarda suç işleyen ya da suç işlenmesine teşvik eden kişilerle ilgili gerekli işlemler yapılmaktadır. Provokatif olaylara mahal vermeme adına vatandaşlarımızın sağduyulu davranması ve art niyetli kişilere karşı dikkatli olmaları önem arz etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

  • GAÜN’den kayıp ilaç iddialarına yalanlama

    Gaziantep Üniversitesi (GAÜN), 4 milyon TL tutarında ilacın kaybolduğu ve bu yönde Sayıştay raporunun olduğu iddialarını yalanladı.

    Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan yazılı açıklamada, 13 Ekim tarihinde bazı basın yayın organlarında yayınlanan “4 milyon kayıp. Sayıştaydan Gaziantep Üniversitesi ile ilgili şok rapor” başlıklı haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, olayla ilgili belgeler de ortaya konuldu. Haberin gerçek olmadığı belirtilen açıklamada, iddialarla ilgili ilgili gerekli hukuki girişimlerin yapılacağı kaydedildi. Haberin eksik bilgiye dayanarak ve çarpıtılarak, magazinsel ve sansasyonel bir şekilde hazırlandığı belirtilen açıklamada, söz konusu haberi yayınlayan basın kuruluş veya kuruluşlarının daha önce de Gaziantep Üniversitesini hedef alan gerçek dışı haberler yaptığı ve böylelikle üniversite ve yönetiminin sistemi bir şekilde yıpratılmaya çalışıldığı savunuldu. Kamu kurumlarına ait Sayıştay denetim raporlarının bir yıl sonra https://www.sayistay.gov.tr/tr/ adresinden şeffaf olarak yayınlandığı, söz konusu haber hazırlanırken raporun belli bölümlerinin üst ve alt cümlelerinin bilinçli ve kasıtlı olarak kesilerek verildiği ifade edilen açıklamada, kayıtlı ilaç ve tıbbi malzeme tutarında eksik olduğu iddialarının asılsız olduğu duyuruldu. Açıklamada, “Raporun ilgili sayfaları tam okunduğunda eksik olduğu iddia edilen ilaçların onkoloji ünitesi, ameliyathane ve eczane alt depolarında olduğu anlaşılacaktır. Bu durum raporda ’2017 yılı sonu itibariyle hastane eczanesinde bulunan ilaçların tutarı 4 milyon 305 bin 585 TL 60 kuruş, ameliyathane bölümünde bulunan ilaç tutarı 36 bin 743 TL 49 kuruş ve onkoloji bölümünde bulunan ilaç tutarı 642 bin 159 TL 67 kuruştur’ şeklinde zaten ifade edilmiştir. Bu tutarlar toplandığında eksik olduğu iddia edilen 4 milyon 984 bin 488 TL 76 kuruşluk ilacın hastane ana depo ve bağlı cep depolarda mevcut olduğu, ilgili Sayıştay raporundan da anlaşılmaktadır. Gaziantep Üniversitesi döner sermaye işletmesi 2017 yılı Sayıştay düzenlilik denetim raporunun 15. ve 16. sayfasında ana depoya giriş yapılan ilaçların hastanemiz onkoloji ünitesi, ameliyathane ve eczaneye çıkışının yapıldığı bu aşamadan sonra ilaç takibi ve stok kontrolünün hastane otomasyon sistemi aracılığıyla yapılmakta olduğu ve hastalar adına ilaç çekildikçe düşümün otomasyon sistemi üzerinden yapıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca denetim raporunda ’Mevzuat açısından hastane eczanesi, ameliyathane ve onkoloji bölüm depolarının ambar olarak tanımlanması ve taşınır kayıt yetkilisi atanması gerekmektedir’ denilerek takibin daha sıhhatli yapılması konusunda tavsiyede bulunulmuştur. Kurumumuzun rapora cevabı, denetim raporunda kamu idaresi cevabında, ’Hastanede yüklü miktarlarda ilaç bulunması gereken eczane, onkoloji hastanesi ve ameliyathane gibi birimlerde yeni ambarlar tanımlanmıştır’ şeklinde yer almıştır. Ve bu cevabımız yeterli görülmüştür. Ayrıca Sayıştay raporunun denetim görüşü bölümünde, ‘Gaziantep Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi 2017 yılına ilişkin ekte yer alan mali rapor ve tablolarının Denetim Görüşünün Dayanakları bölümünde belirtilen hesap alanları hariç tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir bilgi içerdiği kanaatine varılmıştır’ denilmiş ve ilgili yıla ait kamu zararı ve zimmet çıkarılmamıştır. Gerçek durum bu iken Sayıştay raporunda yer alan ifadeler haber metninde cımbızlanıp çarpıtılarak kaleme alınmış ve yazıyı okuyanların zihninde sanki bir yolsuzluk yapılmış algısı oluşturmak istenmiştir. Bu tür haberlerle basın etik ve ahlak ilkelerinden uzak bir şekilde basın özgürlüğü, iftira atma özgürlüğüne dönüşmektedir. Sayıştay raporlarında hemen hemen tüm üniversiteler ile ilgili bu tür raporlandırmalar olmasına rağmen habercilik ahlakıyla bağdaşmayan, sansasyonel bir şekilde verilen Gaziantep Üniversitesi aleyhine olumsuz bir kamuoyu oluşturulmaya yönelik olarak, böyle bir haberin bu şekilde kullanılması ne basın özgürlüğü ne de vatandaşın haber alma hakkı ile bağdaşmamaktadır. Ayrıca üniversitemiz hakkında sürekli bu tarz iftira ve gerçekle bağdaşmayan haberler yapan bazı basın yayın organlarının sistematik olarak bu tür yalan ve iftira içerikli haberlerine devam etmeleri iyi niyetle ve habercilik ahlakıyla bağdaşmadığı gibi belli merkezler tarafından yönlendirildiğinin önemli bir göstergesidir. Gaziantep Üniversitesini kamuoyu önünde küçük düşürücü, yıpratıcı ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olmasının üzücü olduğunu, bu konuda yetkili adli merciler nezdinde gereken yasal işlemlerin yapılacağı hususunu sayın kamuoyumuzun bilgilerine arz ederiz” denildi.

  • Muhtarlardan Sarıbal’ın açıklamalarına yalanlama

    Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki muhtarlar, mahallerinde silah ve uyuşturucu satıldığını iddia eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’a tepki gösterdi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa’da özellikle nüfusu 200 bini bulan 6 mahallede uyuşturucu satıcılarının cirit attığını, daha yeni bir gencin hayatını kaybettiğini açıklamıştı. Güneştepe, Gülbahçe, Zafer, Yavuzselim, Emek ve Hacivat muhtarlarıyla birlikte basın açıklaması yapan Osmangazi Muhtarlar Derneği Başkanı İdris Aydın, “Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Gülbahçe, Zafer, Yavuzselim, Emek, Hacivat ve Güneştepe mahallerinde uyuşturucu tacirlerinin rahat rahat gezerek satış yaptığını ve ilaveten tarikatların bin liradan silah sattığını söyledi. Bu mahallelerimizin muhtarları bu konuya oldukça tepkili. Bu mahallede yaşayan tarikatların silah sattığı iddiaları mahalle sakinlerini tedirgin etmiştir. Şu an ismi geçen bütün mahalle muhtarları burada. Onlar, böyle bir şeyin kesinlikle olmadığını, kendilerinin bilmediği bir şeyi vekilin nereden bildiğini söyledi. Emniyet güçleri de gelip bizimle görüştü. Böyle bir şeyin olmadığını onlara da söyledik. Zaten emniyet güçlerimiz bu konuda hassas. Sürekli çalışmalar yapmaktalar. Böyle bir şeye izin verilmeyeceğini ve olmadığını ifade etmek istiyoruz” dedi.

    Güneştepe Muhtarı Sabri Akgün ise “Geçtiğimiz günlerde basın organlarında yayınlanan haberi kesinlikle kınıyoruz. Sayın Orhan Sarıbal’ın mahallemize yaptığı ilk ziyaretinde, tarafımızca tarikatların silah satışı yaptığı gibi bir beyanımız olmamıştır. Yapılan görüşmelerde sadece uyuşturucuyla ilgili sıkıntılarımızdan bahsettik. Bu konuda zaten emniyetten sürekli destek alıyoruz. Belirtmek istediğimiz sorunumuz aslında, çamlık alanı dediğimiz alanın bir an önce ışıklandırılıp sosyal donatı haline dönüştürülmesi. Orada yaşayan insanlarımızın can ve mal güvenliğini daha rahat bir şekilde sağlamak istememizdir. Muhtar olarak mahallemizin bu şekilde anılmasını istemiyor ve bu suçlamaları kabul etmiyoruz” diye konuştu.