Etiket: Yaklaşık

  • Yanlış Cam Kullanımı Türkiye’de Yıllık Yaklaşık 20 Milyar TL Enerji Kaybına Neden Oluyor

    Türkiye’de en önemli sektörlerin başında gelen inşaat sektörü camcılığı da gözde meslek yaptı. Bir zamanlar ısı yalıtımı sorunu nedeniyle küçük pencereli olan evler yerine nereyse boydan boya duvarları kaplayan pencereleri evlere bırakınca camcılık mesleği de gözde meslekler arasında yer aldı.

    Gelişen teknolojiye paralel olarak üretilen yeni camlar sayesinde konut ve işyerlerinin daha güvenli ve ferah hale geldiğini belirten Aydınlı camcılardan Fatih Kıyar, ısı yalıtımlı camlar sayesinde hem enerji tasarrufu sağlandığını hem de insanların artık ferah yaşam mahallerine kavuştuğunu söyledi.

    Camın ömrünün aslında demirden daha uzun olduğunu aynı zamanda çevre dostu da olan camın düşük maliyeti nedeniyle yaşam mahallerinde daha çok kullanılmaya başlandığını belirten camcı Fatih Kıyar, “Aydın’da eskiden sadece yaz dönemlerinde işler yoğun olurdu. İnşaat sektörü ve camın sağlığa olan olumlu etkisinin anlaşılması ile sektörde yaz kış işler yoğunlaştı. Eskiden ince olması ve çok küçük darbe ile kırılması nedeniyle ev işyerlerinde cam tercih edilmezdi. Artık kurşun geçirmez, ısı yalıtımı sayesinde enerji kaybını önleyen camlar sağlığa da olan etkisi ile yaşam mahallerinde daha çok tercih edilmeye başlandı. Bu da bizim sektöre canlılık getirdi” dedi.

    “TÜRKİYE’DE YALITIM SORUNU NEDENİYLE MİLYARLARCA LİRA PARA BOŞA HARCANIYOR”

    Ülkemizde ev ve iş yerlerinde boşa harcanan paraların başında yalıtımsız binalardaki ısınma ve serinlemede kullanılan enerji giderinin geldiğini belirten Kıyar, “Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de yıllık kullanılan toplam enerji 105.000.000 TEP (Ton Esdeger Petrol) karşılığı 65 milyar $’dir. Bu ihtiyacın yüzde 74’ü ithal ediliyor. 2008 verilerine göre 48 milyar $ enerji ithalatı yapıyoruz. Bu enerjinin önemli bir bölümü olan 26,4 milyon TPE’nin binalarda kullanıldığı düşünüldüğünde sadece 13,6 milyar $ kadar binaların enerji sarfiyatında harcanıyor. Bunun yüzde 50’si kayıp olduğu varsayılsa bile yılda, 6,8milyar $ yaklaşık 20 Milyar TL boşa harcanıyor. Bu sorunun da çözümü sağlıklı ve yalıtımlı cam kullanmaktan geçiyor. İnsanlarımız hem güneş ışığından faydalanmak hem de enerji kaybını önlemek için cam kullanımına ağırlık verdi” diyerek yalıtıma uygun takılan camların hem sağlık hem de ekonomi dostu olduğunu söyledi.

  • Erdoğan: “Halep’ten Yaklaşık 10 Bin Kişi Türkiye’ye Geçmek Üzere Sınırda Bekliyor”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu an Halep’ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye’ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor. Fakat dünya sessiz kalıyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Quito’daki temasları kapsamında Ekvador Devlet Başkanı Raffael Correa ile heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. Erdoğan, görüşme sırasında gerçekleştirdiği konuşmasında 2012 yılında Türkiye’ye yapılan ziyaretin tarihi önem taşıdığını ifade ederek Ekvador’u ziyaret eden tek Türk Cumhurbaşkanı olmasından gurur duyduğunu ifade etti. Erdoğan, “Latin Amerika ve Karayipler bölgesi ile ilişkilerimize önem veriyoruz. Bu çerçevede yeni büyükelçilikler açıyoruz. Quito Büyükelçiliğimiz 2012 yılında faaliyete geçti. Ekvador’un 2009 yılında ülkemizde açtığı büyükelçiliğini stratejik öneme sahip önemli misyonları arasında gördüğü özellikle kabul ediyorum. Ekvador’un da böyle kabul etmesi bizi ayrıca memnun ediyor” dedi.

    Erdoğan, 119 milyon dolarlık ticaret hacmine sahip olunduğunu, ihracatın 37.4 milyon dolar ithalatın 81.6 milyon dolar olduğunu kaydetti.

    “BU YATIRIM 1 YIL İÇİN TÜRKİYE’DE YETERLİ DEĞİL, BİZ BUNU ÇOK DAHA YÜKSEK RAKAMLARA ÇIKARACAĞIZ”

    Yoksulluğu yok denecek notaya getirildiğini ifade eden Erdoğan, “Kişi başına geliri 3 bin 500 dolardan aldık şu anda 10 bin 500 dolara kadar tırmandırdık. Bu gelişmeler bu adımlar bir istikrarın bir güvenin neticesinde oluşmuştur” dedi.

    Devletçi politikaların bir yana bırakılarak bu süreç içinde özel sektörün teşvik edildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörün bu yönde adım attığını belirterek, “Kolay değil 13-14 milyar dolar gibi bir yatırımı her yıl yapmış olmak bir risk ister. Ama bu riski alabilmesi için girişimcinin de devleti arkasında görmesi gerekir. Devlet ben sizin arkanızdayım noktasına getirdiği anda bakıyorsunuz girişimci de bu ise girişiyor. İçeriden ve dışarıdan gerek yerli finans gerekse uluslararası finans ülkede bu yatırımlara rahatlıkla giriyor” ifadelerini kullandı.

    “Bu yılın 14.1 milyar gibi bir yatırımı söz konusu bu yatırım 1 yıl için Türkiye’de yeterli değil. Biz bunu çok daha yüksek rakamlara çıkaracağız. Çünkü 70 bin, 80 bin kilometrelik bir ülke ve nüfusu itibariyle de şu anda 79 milyon nüfusa ulaşmış bir ülkeyiz. Bu nüfusun artarak devamı bizim hedeflerimiz arasında” diyen Erdoğan, Ekvador ile ilişkilerin geliştirilmesini hedeflediğini belirtti. Erdoğan, “Aramızdaki 119 milyon dolarlık bu rakamı bir hedef koyalım diyorum. Bunu ilk etapta 500 milyon dolara veya 1 milyar dolara çıkarabilir miyiz? Bu hedefi koyup bu hedefi medya önünde açıklarsak, iş adamlarımızı da bu konuda kararlı olmaya, ciddi adımlar atamaya teşvik etmiş oluruz diye düşünüyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yıldırım Holding’in işletme hakkını almasının sevindirici bir gelişme olduğunu sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlaşmanın Ekvador için 50 yıllık bir süreçte ciddi kazanımın teminatı olacağını ve 750 milyon dolarlık yatırıma girildiğini kaydetti.

    “YOL MEDENİYETTİR”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölünmüş yol miktarının 6 bin kilometre olduğunu 14 yıl içinde yapılan yolun 18 bin kilometre olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Yol medeniyettir. Bunlar medeni olmanın en güzel ifadelerdir. Bu yolların olmadığı yerde medeni olmak söz konusu değildir. Ama bu yollar medeniyetin en güzel ifadesidir. Bu yollar medeniyetin en güzel çalışımıdır. Su medeniyettir. Çünkü İstanbul’a Belediye Başkanı olduğum zaman İstanbul susuzdu. Susuz olan İstanbul’da medeniyetten bahsetmek mümkün değildir. Ama daha sonra ilk işimiz 1, 1 buçuk yılda İstanbul’u suya kavuşturduk” ifadelerini kullandı.

    İstanbul’un su sorunu kalmadığını belirten Erdoğan, “Bizde bir laf vardı. Derlerdi ki su akar, Türk bakar. Dedik ki biz bunu değiştiriyoruz. Su akar Türk yapar. Nasıl? Barajlar yapacağız içme suyunu elde edeceğiz. Barajlar yapacağız, kullanma suyunu elde edeceğiz. Barajlar yapacağız. Oradan hidroelektrik santraller enerji elde edeceğiz. Barajlar yapacağız oradan da çevreyi güzelleştireceğiz” açıklamasını yaptı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, THY’nin mevcut İstanbul-Sao Paula-Bounes Aries hattına ilaveten İstanbul-Bogota-Panama hattındaki seferlerin bu yılın ortalarında başlatılmasının planlandığını kaydetti. TİKA’nın faaliyetlerini değerlendiren Erdoğan, “TİKA Ekvador’da birçok yatırımda destek olacaktır, rolünü olacaktır. Bu yatırımlar başta eğitim olmak üzere en önemli adımı teşkil edecektir. Bir diğer yönden projenin iptali üzerine aslında bu ilk dayanışmasını Yasumi girişimi çerçevesinde göstermiştir TİKA. Bu somut işbirliği projelerini geliştirmekte çok büyük faydalar var. Ne yazık ki projenin iptali üzerine katkımızı ikiye katlayarak bu sefer TİKA aracılığıyla Ekvador sahillerinin temizlenmesini kanalize etmeye karar verdik” açıklamasını yaptı.

    TBMM ile Ekvador Ulusal Meclisi arasındaki ilişkilerin gelişmesini önemsediğini ifade eden Erdoğan, kültürel alandaki ilişkilerin de geliştirilmesini kaydetti.

    “HALEP’TEN YAKLAŞIK 10 BİN KİŞİ TÜRKİYE’YE GEÇMEK ÜZERE SINIRDA BEKLİYOR”

    Suriye konularının da görüşüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu ana kadar Türkiye’deki Suriye’den gelen mülteci sayısı 2 milyon 700 bini aşmış vaziyette. Bunların hepsine ev sahipliği yapıyoruz. Şu ana kadar yaptığımız harcama 9 milyar doların üzerine çıktı. BM bize yardım olarak 455 milyon dolar vermiştir. Yaptığımız harcama bu, gelen destek bu. Başka bir destek yok” dedi.

    Halen mültecilerin geldiğini kaydeden Erdoğan, “Şu an Halep’ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye’ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor. Fakat dünya sessiz kalıyor. AB sessiz, BM sessiz. Tabi terörle mücadelemizi başta DAEŞ olmak üzere PKK, PYD, YPG gibi örgütlerle de kararlı bir biçimde devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Irak’ta mesela 160 bin kadar mülteci almış durumdayız, onlara da bakıyoruz. Bütün bunları insani, vicdani görevlerimiz olarak yetine getiriyoruz, getirmeye devam edeceğiz”

  • Trabzon 112 Çağrı Merkezi’ne Gelen Yaklaşık 20 Çağrıdan Sadece Biri Gerçek

    Trabzon’da hizmet veren 52 ambulans 2015 yılında 2 milyon 166 bin 978 kilometre yol kat ederek 61 bin 658 hastayı sağlık merkezlerine ulaştırdı.

    Aynı yıl çağrı merkezlerine 1 milyon 8 bin 894 çağrı gelirken, bunlardan 61 bin 658’i vaka olarak değerlendirilerek gerekli müdahaleler yapıldı.

    İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Kemal Süleyman, günlük ortalama çağrı merkezine 2 bin 817 arama yaptığını bunlardan ortalama vaka sayısının 170 civarında olduğunu kaydederek en büyük sıkıntılarının gereksiz meşguliyetler olduğunu söyledi. Süleyman, “Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü Acil ve Afetlerde Şube Müdürlüğü’ne bağlı İl Ambulans Servisi Başhekimliği bünyesinde Trabzon kent merkezinde 9, ilçelerde 21 olmak üzere 30 adet 112 kara ambulans istasyonu ve 1 adet helikopter ambulans istasyonu olmak üzere toplam 31 adet 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu bulunmaktadır. 112 Acil Çağrı Merkezi ile toplamda 32 birim hizmet vermektedir. İl Ambulans Servisi Başhekimliğimize bağlı Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonları ve 112 Acil Çağrı Merkezimizde konularında deneyimli yaklaşık 500 personel ile hizmetlerimizi sürdürmekteyiz. İstasyonlarımızda 42 adet panelvan tipi kara ambulansı ve 9 adet özel donanımlı kara ambulansı, 1 adet motorsiklet ambulans kullanılmaktadır. Ambulans yaş ortalaması 4 yaştır. Bu ambulanslarımız ile 2015 yılı içerisinde 2 milyon 166 bin 978 kilometre yol kat etmiştir. Özel donanımlı ambulanslarımız içinde 5 adet Paletli Ambulans bulunmaktadır. Paletli ambulanslarımız ile 96 vaka nakli gerçekleştirilmiştir. Bu vakaların yüzde 85’i Ocak-Şubat ve Aralık aylarında gerçekleştirilmiş olup diğerleri paletsiz 4×4 özelliğine yönelik olarak vakaya ulaşım sağlanmıştır” dedi.

    MOTOSİKLET AMBULANS 3 AYDA 93 VAKAYA ULAŞTI

    Yaklaşık 3 ay önce hizmete giren motosiklet ambulansın 93 vakaya ulaştığını kaydeden İl Sağlık Müdürü Kemal Süleyman, “1 Ekim 2015 tarihinden itibaren motosiklet ambulans hizmeti de verilmektedir. Motosiklet Ambulans İleri Sürüş eğitimi almış 3 sağlık personeli tarafından yürütülmektedir. Personel sayısının asgari 5 kişi olması planlanmaktadır. 1 Ekim 2015 – 7 Ocak 2016 tarihleri arasında ’Motosiklet Ambulans’ toplam vaka sayısı 93’tür. 112 Acil Çağrı Merkezimizde acil çağrıyı karşılayan sağlık ekibi günlük 2 hekim ve 6 acil sağlık hizmetleri personelinden oluşmaktadır. 112 Acil Çağrı Merkezimize 2015 yılında toplam gelen çağrı sayısı 1 milyon 8 bin 894. Bu çağrılardan 61 bin 658’i vaka olarak değerlendirilmiştir. Günlük ortalama çağrı sayısı 2 bin 817 olup ortalama günlük vaka sayısı 170’tir. Tüm vakalar incelendiğinde vakaların yüzde 18’i kalp hastalıkları, yüzde 8’i solunum sistemi hastalıkları, yüzde 8’i psikiyatrik hastalıklar, yüzde 5’i trafik kazaları, yüzde 4’ü diğer kazalar ve yüzde 4’ü ise nörolojik hastalıklar olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.

    GELEN ARAMALARIN YÜZDE 90’ININ ACİLİYETİ YOK

    Gelen aramaların yüzde 90’lık bölümünün acil olmayan aramalar olduğuna dikkat çeken Süleyman, “Yıllık ortalama 1 milyonun üzerindeki çağrı hacminin içinde vatandaşımızdan acil gelen vaka bildirimleri yanı sıra; hastanelerden gelen ve sağlık personelinden gelen sevk talepleri, hastaneler arası ve iller arası vaka organizasyonlarında yürütülen koordinasyon faaliyetlerine dair görüşmeler, ekiplerin genel koordinasyonuna dair görüşmeler de bulunmaktadır. Faaliyet alanı içindeki tüm bu görüşme ve çağrı trafiğine rağmen, gelen aramaların yüzde 90 kadarı aciliyeti olmayan aramalardır. Acil olmayan aramaların sonucunda diğer vatandaşlarımızın 112 çağrı merkezine ulaşmasını engellemekte ve asıl ihtiyaç duyan kişileri mağdur etmektedir” diye konuştu.

    GEREKSİZ YERE ARAYAN 5 KİŞİYE KABAHATLAR KANUNU KAPSAMINDA CEZA

    İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Kemal Süleyman, Trabzon genelinde 2014 yılında 112 hattını gereksiz yada asılsız arayarak ihbarda bulunan 3 kişiye, 2015 yılında ise 5 kişiye Kabahatlar Kanunu kapsamında ceza verildiğini söyledi. Süleyman, şunları söyledi:

    “Öncelikli sorunlardan biri 112 çağrı hattının gereksiz aranmasıdır. 112 Acil Çağrı Hattı hayati tehlike oluşturan durum ortaya çıktığında aranması gereken, ücretsiz olarak hizmet veren önemli bir hattır. 112 Acil Çağrı Hattı arandığı zaman isim-soy isim, karşılaşılan sağlık sorununun tam olarak ne olduğu ve adres bilgilerinin açık ve anlaşılır bir biçimde belirtilmesi zaman kaybının yaşanmaması için son derece önemlidir. Hayati tehlike durumu olmayan kişiler tarafından meşgul edilmesi nedeniyle gerçek sağlık yardımına ihtiyacı olan hasta ve vakalara ulaşmada geç kalınmakta veya ulaşılamamaktadır. 112 Acil Çağrı Hattı’nın gereksiz meşgul edilmesi zaman ve iş gücü kaybına yol açmakta daha önemlisi gerçek acil vakalara ulaşmakta sorun oluşturmaktadır. Ayrıca sözel şiddet kapsamına giren, uygun olmayan çağrılar ise Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod uygulaması kapsamında değerlendirilip adli süreç başlatılmaktadır. 2015 yılında İl Ambulans Servisi Başhekimliğimizde 2015 yılında yapılan beyaz kod bildirimi sayısı 26’dır ve bu sayının 12’si 112 çağrı merkezine gelen sözel şiddet içerikli aramalardır. Kayıt altına alınan çağrılar hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.”

    AMBULANSLAR VAKALARA GİDERKEN ZORLUKLARLA KARŞILAŞIYOR

    Bölgenin coğrafi yapısı ve iklim şartlarının hastalara zamanında ulaşılmasını zorlaştırdığını da ifade eden Süleyman, “Vakalara giderken; yollarda ambulanslar ve diğer geçiş öncelikli araçların kullanımı için güvenlik şeridi olmaması, diğer sürücülerin ambulansa yol vermemesi/verememesi, bazı saatlerde yaşanan trafik yoğunluğu, ara sokakların ambulansın geçişine uygun olmaması gibi nedenler, ambulansların vakalara ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Kış şartlarında yolların kapanması başta olmak üzere ilimizin coğrafi koşulları ve iklim şartlarından kaynaklanan nedenler hastalara zamanında ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Ambulansa ait siren sesi duyulduğunda ya da tepe lambası yanarken görüldüğünde mutlaka yol verilmesi hayati önem taşımaktadır. Trafikte ilerleyen ambulansa yol verme konusunda özen gösterilmemesi, zamanla yarışan 112 acil müdahale ekibinin hayati tehlikesi olan hastayı zamanında tedavi merkezine yetiştirmesine engel olmaktadır” diye konuştu.

    HELİKOPTER AMBULANS 179 VAKAYA ULAŞTI

    Geçen yıl helikopter ambulansın 179 hastaya ulaştığını bu hastalardan 146 ‘sının Trabzon’da gerçekleştiğini belirten Müdür Süleyman, “2015 yılında helikopter ambulans vaka sayısı 179’dur. Bu vakaların bölgesel dağılımı: Trabzon 146, Rize 10, Giresun 7, Gümüşhane 5, Artvin 4, Erzurum 3, Ordu 2, Samsun ve Kars 1 şeklindedir. Dolayısıyla bölgemizde tüm helikopter vakalarının yüzde 82’si Trabzon ilinde görülmektedir.

    Hasta-yaralı transferinde il merkezinde Trabzon Havaalanı ve Hızırbey Heliport kullanılmakta, ilimizde hastaneye ait tek iniş alanı KTÜ Farabi Hastanesi iniş alanıdır. Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çaykara, Düzköy, Maçka, Of, Sürmene, Tonya, Vakfıkebir ve Yomra ilçe merkezlerinde ise protokole esas olarak helikopter iniş alanı olarak ilçe statları kullanılmaktadır. Of Belediyesi ile yapılan görüşmelere neticesinde ilçede helikopter iniş alanı yapılması çalışmaları yürütülmektedir. Tüm belediyelerimizden iniş alanları ile ilgili aynı hassasiyeti beklemekteyiz. Yine aynı yıl uçak ambulansla nakli gerçekleştirilen vaka sayısı ise bölgemizde 41’dir” bilgilerini paylaştı.

  • Trabzon Organize Sanayi Bölgesi Türk Ekonomisine Yılda Yaklaşık 500 Milyon Dolar Katkı Sağlıyor

    Trabzon’un Arsin ilçesinde faaliyetini sürdüren Organize Sanayi Bölgesi 5 bin kadar çalışanı ile Türk ekonomisine yılda yaklaşık 500 milyon dolar katkı sağlıyor.

    Karadeniz’in ticaret merkezi Trabzon’da sanayileşmeye verilen önem doğrultusunda hizmet sunan Trabzon Arsin Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren 87 adet işletmede bin 500 kadın olmak üzere 5 bin kişi çalışıyor. Bölgede, başta gıda sektörü olmak üzere, makine, orman ürünleri, plastik sanayi olarak 16 farklı sektörde üretim yapılıyor.

    Bölgede 2014 yılında 400 milyon dolarlık ihracat, 20 milyon dolar ithalat yapılırken 2015 yılında ihracat rakamlarının 500 milyon dolara ulaştığı kaydedildi.

    Öte yandan, Organize Sanayi Bölgesinden başta fındık olmak üzere plastik, mobilya ve makine gibi ürünler ihraç ediliyor.

  • Prof. Dr. Karadağ; “Sigara Bağımlılarının Yaklaşık Yüzde 20’sinde Koah Görülür

    Dünyada KOAH bilincinin oluşturulması adına çalışan Türkiye’nin de üyesi bulunduğu uluslararası bir organizasyon olan “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına Karşı Küresel Girişim Grubu” tarafından her yıl Kasım ayının üçüncü haftası Dünya KOAH Günü olarak organize ediliyor.

    KOAH’ı kronik (uzun süredir devam etmekte olan), obstrüktif (tıkayıcı), havayollarında (bronşlarda) daralmaya neden olan bir akciğer hastalığı olarak tanımlayan Üniversitemiz Uygulama ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.Füsun Karadağ, hastalığın en önemli nedeninin sigara olduğunun altını çizerek, “Sigara bağımlılarının yaklaşık yüzde 20’sinde KOAH görülür. KOAH belirtileri ilk yıllarda efor ile, ilerleyen dönemlerde ise istirahatte bile ortaya çıkan nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarmadır. Sigaranın içerdiği zararlı gaz ve maddelerin salgılanmasına neden olan iltihabi hücreler akciğerlerde kalıcı hasar meydana getirmektedir. Nefes açıcı ilaçlar ile hastalığın belirtileri kısmen düzelir ancak hava yollarında oluşan değişiklikler kalıcı olduğundan hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz. Bu yüzden sigara içmemek, içiyorsak hastalık oluşmadan önce bırakmak çok önemlidir. KOAH hastalarının da sigarayı bırakması hastalığın ilerleyişini yavaşlatacaktır” dedi.

    KOAH teşhisi koyulan hastaların solunum fonksiyon testlerinin yapılmasının önemini vurgulayan Karadağ, bu testlerin, sadece teşhiste değil, hastalığın şiddetinin belirlenmesi ve seyrinin takibinde de kullanıldığını söyledi. KOAH hastalığının bir Göğüs Hastalıkları uzmanı tarafından değerlendirilip hastaya uygun tedavi başlanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karadağ, hastanın ilaçlarını doktor kontrolünde önerilen dozlarda, düzenli bir şekilde kullanmasının önemli olduğunu belirtti.