Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman, yakın zamanda hizmete açılacak olan Körfez Köprüsü’ne ‘Evliya Çelebi’ isminin yakışacağını söyledi.
Türkiye’de sokak ve yer isimleri üzerinden dilsel kültürümüzün yozlaştırılmaya çalışıldığını söyleyen Duman, önemli sokak ve yer isimlerine milli tarihimizde yer edinmiş kişilerin isimlerinin verilmesinin doğru olduğunu belirtti.
Özellikle Tanzimat sonrasındaki 100 yıllık süre içerisinde kültürel kodlarımızda bazı değişikliklerin yapıldığını bunun sonucunda da sokak ve yer isimlerinde gayrimilli bir durum oluştuğunu belirten Duman, “Türk kültür ve medeniyetinin izlerini taşımayan bu tür isimlerin aslında çok da boş isimler olmadığı, bu isimleri verenler tarafından biliniyor. Bu isimler mutlaka bir başka kültürün ve medeniyetin izlerini taşıyor, yani bilinçli çalışmalar yapılıyor. Şu anda hükümetimiz konunun hassasiyetinin farkında ve önemli yapılara isim verilirken milli isimler tercih ediliyor. Bu çok sevindirici bir gelişme. Örneğin ben de yapımı tamamlanmak üzere olan Körfez Köprüsü için ‘Evliya Çelebi’ isminin yakışabileceğini düşünüyorum” dedi.
“EVLİYA ÇELEBİ’NİN DİLOVASI BÖLGESİNE AİT ÇOK GÜZEL BİR MENKIBESİ VAR”
Körfez Köprüsü’ne Evliya Çelebi ismini yakıştırma sebebini açıklayan Prof. Dr. Duman, “Evliya Çelebi, Körfez Bursa ziyaretine giderken Marmara Denizi’nde 5-6 kişilik arkadaş grubuyla beraber filika ile Bandırma’ya geçiyor. Şuan tam olarak Körfez Köprüsü’nün yapıldığı Dilovası olarak bildiğimiz bölgede çok güzel bir menkıbe anlatıyor. Orada o yıllar geçiş için kullanılan bölgeye bir Derviş gelmiş ve geçiş yapmak istemiş fakat kayıkçı parası olmadığı için dervişi kayığa almıyor. Kayık hareket etmeye başladığında derviş eteğine aldığı topraklarla kayığın peşinden denize avuç avuç toprak atarak kayığı takip ediyor. Kayık gittikçe kara adeta denize doğru uzamaya başlıyor. Kayıkçı: ‘Aman yapma, kara dolarsa ekmeğimizden oluruz, gel seni kayığa alalım da kurtulalım’ diyerek o dervişi karşıya geçiriyor. Böylece Dilovası’nın o uzayan parçası oluşmuş oluyor. Evliya Çelebi böyle bir menkıbe ile o bölgeyi güzelleştirmiştir. Bu yüzden ismi Körfez Köprüsü’ne yakışır diye düşünüyorum” diye konuştu.
Türkiye’de doğup büyümüş, yıllarca Türkçe eğitim almış kişilerin meydana çıkardığı özel işyeri ve yapıları isimlendirirken Milli değerlere hitap edilmemesinin bilgisizlik değil bilinçsizlik olarak nitelendirilebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Musa Duman, “Vakıflar, dernekler ve kültürel kuruluşlarımız var. Bunlar aracılığıyla yine TDK’nın önderliğinde bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir. Bu ülkede 15-20 yıl boyunca eğitim alan herkes Türkçe eğitim alarak Türk dili ile ilgili bilgiler öğreniyor. Fakat bir iş yeri açma durumu olduğunda işyerlerine yabancı bir isim koyuyorlarsa burada bir bilinçsizlik durumu var demektir. Toplumumuzu bilinçlendirecek ve görünür kılacak çalışmalar yapmak lazım. İşte bu açıdan işyeri isimleri önemli” açıklamalarında bulundu.
Trabzonspor Asbaşkanı Ahmet Çubukçu, Galatasaray maçında yaşananların sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, yarın sahalarında oynayacakları Osmanlıspor maçında camiaya yakışır demokratik bir tepki ortaya koyacaklarını söyledi.
Tarihi ve kültürel miras çalışmaları kapsamında bir taraftan ecdat emanetlerini ihya eden Büyükşehir Belediyesi, diğer taraftan bu topraklar için canların veren şehitlerin yattığı şehitlikleri de ecdada yakışır hale getiriyor. Çanakkale’deki Bursa Şehitliği, Aksu, Çağlayan ve Mirzaoba şehitliklerinin ardından Mudanya Çayönü Şehitliği de Büyükşehir Belediyesi tarafından ecdada yakışır hale getiriliyor.
Düzce Gençlik Spor Kulübü Sporcularından Milli Sporcu Nuray Levent koparma dalında 81 kilo, silkmede 101 kilo, toplamda 182 kilo kaldırarak, yaşça büyük rakiplerinin arasında 3 altın madalya kazandı.
Anadolu Üniversitesi, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu tarafından düzenlenen üniversiteler arası spor müsabakalarında, 2014-2015 sezonunda toplamda 75 madalya alarak “Üniversiteler Arası Spor Oyunları”nda Türkiye’nin en çok madalya kazanan üniversitesi oldu.