Etiket: Vurgusu

  • Uysal’dan 1 Kasım’da ‘İstikrar’ Vurgusu

    Türkiye’nin yeniden sandık başına gitmesine saatler kala açıklamada bulunan Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, “1 Kasım sandığından ‘istikrar’ çıkacağına olan inancımız tam” diye konuştu.

    Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Levent Uysal, 1 Kasım seçimlerinden önceki siyasi atmosferi değerlendirdi. Türkiye’nin kritik bir dönemde seçime gittiğini hatırlatan Levent Uysal, “7 Haziran seçimlerinin ardından koalisyonunun kurulamaması ülkeyi yeniden sandık başına götürüyor. Yaklaşık 5 aydır yaşanan siyasi tartışmalar yönetimde istikrarın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu nedenle 1 Kasım sandığından ‘istikrar’ çıkacağına olan inancımız tam. İstikrarlı büyümenin devamı için vatandaşımızın doğru kararı vereceğini biliyoruz. Ülkedeki kazanımların devamı için istikrarın korunması gerekiyor. Türkiye çok iyi bir noktaya gelmişti ve bu noktadan geriye dönmek yerine ileri gitmeliyiz. Dünya ülkeleriyle yarışan ve hatta onları bile arkasında bırakan Türkiye modeli, bu başarısını 12 yıllık güçlü yönetim şekline borçludur. Bu bilinçle hareket etmek en önemli sorumluluklarımız arasında yer alıyor” dedi.

    “BÖLGENİN PARLAYAN YILDIZI”

    Türkiye bölgedeki tüm ülkelerin umududur. Bu nedenle güçlü yönetilen Türkiye tüm İslam coğrafyasına da umut vermektedir. Kanal İstanbul, üçüncü köprü, üçüncü havaalanı ve yeşil yol projesi gibi ülkemizi, hem Avrupa hem de Ortadoğu’nun parlayan yıldızı haline getirecek olan yatırımların artarak devam etmesi gerekiyor. Bu nedenle 1 Kasım seçimi tarihi bir önem taşıyor. Türkiye seçmeni bu seçimde çok önemli bir dönüm noktasını oylayacak. İstikrarın kazanması; güçlü Türkiye’nin büyümeye devam etmesi demek. Bu bağlamda seçmenimiz üzerine düşen sorumluluğu her dönemde olduğu gibi bu dönemde de yerine getirecektir. Ülkemizin, geçmişten bu yana içinde olduğu sığ tartışmaları geride bırakarak yeni sözler söyleme vakti gelmiştir” diye konuştu.

  • Barış Aydın’dan İstikrar Vurgusu

    AK Parti’nin iş dünyasından transferi olan Ankara 1. Bölge milletvekili adayı Barış Aydın, ülkede ekonomik gelişimin devam etmesi için temel şartın “istikrar” olduğunu bildirdi.

    Aydın, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin son 13 yılda sağlanan istikrar sayesinde sanayileşme, üretim ve ihracat artışı ile ekonomide hızlı bir büyüme ve kalkınma ivmesi yakaladığını, sosyal alanda da önemli reformlara imza attığını ifade etti. Sağlanan siyasi istikrarın, Türkiye ekonomisinin önünü açtığını, büyüme ve kalkınmanın hızlandığını anlatan Aydın, “Türkiye, IMF boyunduruğundan kurtarıldı, milli gelir, ihracat hızla arttı, 2002-2014 döneminde ilave 6,6 milyon kişilik istihdam oluşturuldu. Bu başarının kaynağında siyasi istikrar yatıyor. Ekonomik alandaki bu gelişimle dünyada itibarı artan Türkiye, dış politikada da sözü dinlenen bir ülke haline geldi” dedi.

    Aydın, istikrar ve kalkınma için öncelikle terörün sona erdirilmesinin önemine işaret ederken, terörün arkasında Türkiye’nin kalkınmasını ve gelişiminin önünü kesmek isteyen “şer” odaklarının bulunduğunu vurguladı.

    Türkiye’nin hızlı büyüme ve kalkınma sürecine kaldığı yerden devam etmesi açısından 1 Kasım seçimlerinin önemine işaret eden Aydın, şöyle konuştu:

    “Şunun altını özellikle çizmek isterim ki, kalkınma ve gelişmenin temel şartı, siyasi istikrardır. Ülkemizin siyasette istikrarsızlığa tahammülü yoktur. Ekonomide son 13 yılda yakaladığımız başarı grafiğini sürdürmek için istikrar hayati önemlidir. Ekonomik kalkınma, refah artışı ve dünyada güçlü bir konuma gelmemiz için ülke olarak huzuru yakalama ve korumamız şart. Bu açıdan 1 Kasım seçimleri son derece önemlidir. Seçimlerden hepimizin beklentisi, ülkenin huzura rahata ve istikrara kavuşmasıdır. Seçimlerden çıkacak güçlü bir iktidarla istikrarın yeniden sağlanması durumunda Türkiye, ekonomide dinamizmini, hızlı kalkınma ve büyüme sürecini yeniden yakalayacak ve yoluna kaldığı yerden devam edecektir.” Türkiye’nin dinamik nüfusu, rekabet gücü yüksek güçlü ekonomisi ile bu potansiyele, bu güce zaten fazlasıyla sahip olduğunu anlatan Aydın, şunları söyledi: “Düzenimizi, birlik ve beraberliğimizi bozmayı amaçlayan, kalkınmamızın önünü kesmeye, huzurumuzu kaçırmaya çalışan terörün arkasındaki şer odaklarının bu emeline ulaşmasına izin vermeyeceğiz. Ben, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin istikrar ve huzuru yakalayarak ekonomide başarılarına devam edeceğine ve 2023’te en büyük 10 ekonomi arasına girme hedefine ulaşacağına yürekten inanıyorum.”

    “DAHA GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN DAHA GÜÇLÜ ANKARA”

    AK Parti’nin yeni iktidarı döneminde Türkiye’nin kalkınma yürüyüşünü koşuya çevireceğini ifade eden Aydın, en önde koşan illerin başında Ankara’nın geldiğini söyledi.

    Aydın, Ankara’ya yönelik çalışmalarımın odağında, Başkent’i bir “ileri teknoloji üssü” haline getirmenin yer aldığını ifade ederek, inovasyon, Ar-Ge, teknopark faaliyetleri temelinde üniversite-sanayi işbirliği, etkin teşvik ve destek politikaları ile Ankara’yı Türkiye’de “teknolojinin başkenti” yapacaklarını bildirdi.

    Kamu ve özel sektör tarafından daha fazla yatırım yapılmasını sağlayacakları Ankara’yı bilimde, ileri teknolojide, savunma ve uzay sanayisinde, sağlık turizminde küresel çapta bir cazibe merkezi haline getireceklerini ifade eden Aydın, “Daha güçlü Ankara, daha güçlü Türkiye’dir. Daha güçlü Türkiye için daha güçlü Ankara’yı inşa edeceğiz” diye konuştu.

  • Umut Oran’dan Sarımsak Ve Pastırma Vurgusu

    CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Kastamonu’da esnafları ziyaret ederek, alışveriş yaptı.

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24. Dönem İstanbul Milletvekili ve Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP Kastamonu Milletvekili Adayı Hüseyin Selami Çelebioğlu ile esnafları ziyaret etti. 1 Kasım Erken Genel Seçimleri öncesinde CHP Kastamonu İl Gençlik Kolları’nın daveti üzerine Kastamonu’ya gelen Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, CHP’li aday Hüseyin Selami Çelebioğlu ile birlikte esnaflarla bir araya geldi.

    Çekme helva, pastırma ve sarımsak satıcılarıyla buluşan Umut Oran, Kastamonu’nun yöresel lezzetlerinin gerçekten tadılması gereken ürünler olduğunu söyledi. İş ve siyaset gereği hem Türkiye’nin illerine hem de dünyanın çeşitli ülkelerine gitme fırsatı bulduğunu kaydeden Umut Oran, özellikle Kastamonu Çekme Helvası’nın ve Taşköprü Sarımsağı’nın tüm dünya tarafından daha yakından tanınması için çalışma yapılması gerektiğinin altını çizdi.

    “BÖLGESEL ÜRÜNLERİMİZİ LAF İLE DEĞİL İCRAATLAR KORUMALIYIZ”

    Çin Sarımsağı’na karşı direnen Taşköprü Sarımsağı’nın korunması, üreticilerine daha fazla üretim desteği sağlanması gerektiğini vurgulayan Oran, “Tüm dünya Çin Malları’ndan dert yanarken Kastamonu’nun markası olan Taşköprü Sarımsağı’nı Çin Sarımsağı’nın altında ezdirmek üreticilerimize yapılmış en büyük ihanettir. Bölgesel ürünlerimizi laf ile değil icraatlar korumamız gerekiyor. Bakanlığın bu konunda katı olması gerektiğini düşünüyorum. Doğal olarak üretilen Taşköprü Sarımsağı’nı kullanmak, ekmek varken ithalat izni verilerek Çin Sarımsağı’nı ektirmeye çalışmak alın teri ile toprağını işleyen üreticilerimizin hakkını gasp etmektir. Geçmiş yıllarda kendirin başına gelenler bugün sarımsağın, şeker pancarının başına gelebilir. Buna müsaade etmemeliyiz” dedi.

    “PASTIRMA REKABETİ TADINDA OLMALI”

    Esnaf gezisinde pastırma esnafını ziyaret eden Oran, “Kastamonu Sarımsağı kadar şehir ekonomisinde önemli bir yer tutan pastırma konusunda da titiz olunmalı diye düşünüyorum. Kastamonu Pastırması ile Kayseri Pastırması arasında rekabet oluşturulmaya çalışılıyor. Rekabet tatlı olursa durum farklı olur, vatandaş olarak bizler de keyif alırız. Her ikisi de birbirinden farklı. Kastamonu Pastırması ile Kayseri Pastırması damak tadı olarak birbirinden ayrılıyor. O güzel, bu kötü demek yerine iki güzide ilimizin ürününü daha fazla dünya pazarına nasıl tanıtırız onu konuşmamız gerekiyor” diye konuştu.

    Nasrullah Meydanı’nda vatandaşlarla sohbet eden, sorunlarını dinleyen Umut Oran, içildiğinde ömründe 7 defa Kastamonu’ya gelindiği rivayet edilen Nasrullah Şadırvanı’ndan daha fazla Kastamonu’ya gelmek niyetiyle su içti.

  • Başkan Türelden İstikrar Vurgusu

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesinde seçim değerlendirmesinde bulundu, istikrar ve tek başına iktidar vurgusu yaptı. Türel, “Tek başına iktidar olmazsa millette soru işaretleri olacak. Soru işaretlerinin olmadığı bir Türkiye’yi yaşamak istiyoruz. AK Parti dışındaki partiler tek başına iktidarlığı iddia etmiyorlar” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Türkiye’nin hedeflerine ancak istikrar ile ulaşabileceğini söyledi. Belirsizliklerin olduğu bir ülkenin başta ekonomi olmak üzere çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabileceğini ifade eden Başkan Türel, “1 Kasım’da tek başına bir parti iktidara gelemediği takdirde bütün millette hala soru işaretleri olacak. Biz soru işaretlerinin olmadığı bir Türkiye’yi yaşamak istiyoruz” diye konuştu.

    Ekonomi ve istikrar arasında çok güçlü bir bağın olduğunu da ifade eden Başkan Türel, “Şunu çok rahatlıklı söyleyebilirim. Bir ülkenin istikrarı ekonomisinin güçlenmesinin vazgeçilmezidir. İstikrarın olmadığı ülkelerde ekonomi güçlenmez. Çünkü para istikrara gider. Yatırım istikrara gider” dedi.

    Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan belirsizlik nedeni ile ekonomik ve güvenlik sorunları yaşamaya başladığını ifade eden Türel, “İstikrarda en ufak bir bozulma 7 Haziran seçimlerinden sonra çok ciddi sorunlarla bizi karşı karşıya bıraktı. Bir anda dolar fırladı. Borsa bir anda düşüşe geçti. Bunların hepsi maalesef istikrarsızlığın ortaya koymuş olduğu bir sonuçtur” şeklinde konuştu.

    “SERMAYE CIVA GİBİDİR, GİDER İSTİKRARIN ÜZERİNE YAPIŞIR”

    Yaşanan sorunların Türkiye’ye has bir durum olmadığını ifade eden Türel, “Bu dünyanın bütün ülkelerinde yaşanıyor. Bakıyorsunuz ekonomisi güçlü zannettiğiniz ülkelerde bile en ufak istikrarsızlık çok ciddi ekonomide bir düşüş ortaya koyuyor. Çünkü sermaye cıva gibidir. Her tarafa kaçar ama istikrarı gördüğünde bir mıknatıs gibi gider istikrarın üzerine yapışır” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin ilerleyişine ancak güçlü bir iktidar ile gidebileceğini ifade eden Türel sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Ama tek başına iktidar bu ülkenin bütün sorunlarının çözülmesi hususunda çok çok önemli bir avantaj oluşturacak. Türkiye’nin birçok sıkıntısını güçlü bir iktidarla aşabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Milletimizin bu yönde bir takdiri olursa Türkiye’nin yeniden 2023 yani Cumhuriyetimizin 100’üncü yılındaki hedeflerine çok iddialı bir şekilde yürüyeceği konusunda benim hiçbir tereddütüm yok.”

    İSTİKRAR YATIRIM İLİŞKİSİ

    İstikrarın büyükşehir belediyesi olarak kendilerini de etkilediğini, Antalya’nın son bir buçuk yıl içinde kazandığı tüm yatırımların, hizmetlerin ve dev projelerin devam etmesi için istikrar gerektiğini dile getiren Türel 1 Kasım günü yine belirsizlik ortaya çıkar, istikrar bozulursa büyükşehir olarak da önemli yatırımlarda sıkıntı yaşama riskinin ortaya çıkabileceğini kaydetti.

    Son 13 yılda yaşanan istikrar ortamının Antalya’yı da olumlu yönde etkilediğini, katrilyonlarca liralık yatırımları şehre kazandırabildiklerini kaydeden Menderes Türel, sadece geçtiğimiz hafta 1 katrilyon lira değerinde yatırımların açılışını yaptıklarını ya da temellerini attıklarını söyledi. EXPO Meydan Raylı Sistem Hattı’nın 460 milyon liralık dev bir yatırım olduğunu hatırlatan Başkan Türel, 2004-2009 yılları arasında 1 katrilyon liralık yatırımı beş sene de Antalya’ya yapabilirken istikrar ortamı ile bunu 3 günde şehre kazandırabilir hale geldiklerini dile getirdi.

    “DERDİMİZ ANTALYA VE TÜRKİYE”

    Antalya’nın tarihi boyunca hiçbir zaman böyle bir fırsat dönemi yaşamadığına değinen Türel, bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Antalya’ya gösterdikleri özel ilginin etkili olduğunu ifade etti. Türkiye’nin istikrarı sayesinde 5 sene de biten yatırımların artık 5 ayda tamamlandığını kaydeden Başkan Türel, “Ben onun için önce Antalya, memleketim geliyor diyorum. Allah korusun tek başına iktidar çıkmadığında 1 Kasım akşamında soru işaretleri ile yastığa başımızı koyacağımıza hiç tereddüt yok. ’Koalisyon mu olacak yoksa yeniden mi seçim yapılacak?, Kimler koalisyon ortağı olacak?’ gibi soruların cevabını inşallah seçim akşamı kendimize sormayız. Derdimiz Antalya, derdimiz Türkiye. Bizim derdimiz bu hizmetleri yapabilmek, bu yatırımları yapabilmek” dedi.

    “AK PARTİ DIŞINDAKİLER KENDİLERİNİ İKTİDARA UZAK GÖRÜYORLAR”

    Başkan Türel, istikrarın devam edebilmesinin yolunun tek başına iktidardan geçeceğini ifade ederek, “Türkiye’de istikrarı sağlayabilecek tek parti, AK Parti. Çünkü diğerlerine baktığımızda tek başına iktidara çok uzak olduğunu kendileri de görüyorlar. Zaten tek başına iktidar olacaklarını iddia da edemiyorlar. Şarampol Caddesi anketi sonrasında Facebook’ta bir vatandaşımız yazmış; 440 kişi hayır deyince ‘Sayın Başkanım bu hayır diyenler de Sayın Bahçeli’nin bardağından çay içmişlerdir’. Yani artık Sayın Bahçeli’nin bu hayır noktasında toplumda öylesine bir algı oluşmuş ki, biz bu kadar hayır diyen genel başkandan nasıl bir koalisyon çıkartabiliriz veya Cumhuriyet Halk Partisi ’temel ilkelerde ayrıyız’ dediği müddetçe nasıl bir koalisyon çıkartabiliriz? Önümüzdeki 1 Kasım seçimleri, anketler konuşmak yasak ama AK Parti’nin inşallah tek başına iktidar hedefi üstünde bir ciddi yürüyüş yaptığını düşünüyoruz. Anketlere atıfta bulunarak bir şey söyleyemeyiz ama bu bizim kanaatimiz. Bu gerçekleşirse ülke olarak ciddi bir siyasi krizi en azından ne olacak sorularıyla  yaşamadan aşmış oluruz” açıklamalarında bulundu.

  • Mhpli Senem Kılıçtan Gelir Adaletsizliği Vurgusu

    MHP İzmir Milletvekili Adayı Senem Kılıç, Türkiye’nin gelir adaletsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sırada olduğunu söyledi.

    MHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Senem Kılıç, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası’nı ziyaret etti. İzmir Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Celil Anık ve oda üyeleriyle bir araya gelen Kılıç, esnafın ülke tarihindeki en zor günlerini yaşadığını söyledi. Esnaf için ekonomik koşulların giderek ağırlaştığını kaydeden Senem Kılıç, ülke ekonomisinin sadece küçük bir azınlığın eline geçtiğini iddia ederek, adaletsiz paylaşımın toplumsal hoşgörüsüzlüğü körüklediğini öne sürdü.

    MHP olarak, sermayenin tabana yayılmaması ve sadece belli bir zümrenin elinde toplanması konusunda AK Parti hükümetini defalarca uyardıklarını ifade eden Kılıç, “Son 14 yıl içinde fakirle zengin arasındaki gelir uçurumu korkutucu derecede derinleşti. Millet olarak bu uçurumu ortadan kaldırmak zorundayız. 2015 yılı verilerine göre yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip nüfus toplam gelirden yüzde 46.6 pay alırken; en yoksul kesimin aldığı pay ise sadece yüzde 6.1 düzeyinde kaldı. Ciddi bir finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı ise yüzde 49.7. Milletimizin yarısı, yarını nasıl atlatacağını, evine ekmek götürüp götüremeyeceğini, kiradaysa kirasını nasıl ödeyeceğini bilemez durumda. Ayrıca en zengin yüzde 20’nin ülke gelirinden aldığı pay en fakir kesimin 7.7 katı. Gelir adaletsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıradayız” ifadesini kullandı.

    “İZMİR’İN YENİ BİR HEYECANA İHTİYACI VAR”

    Gelir adaletsizliği ve sermayenin belli kesimlerde toplanmasının bedelini de, emeğiyle geçinen işçi, esnaf ve memurun ödediğine işaret eden Senem Kılıç, vatandaşın her geçen gün biraz daha fakirleştiğini dile getirdi. Politik gruplar arasında olduğu gibi ticaret ve esnaf odaları arasında da kutuplaşmaların had safhaya ulaştığının altını çizen Kılıç şunları söyledi:

    “Ülkemizdeki bölünme, ticaret ve sanayi ile uğraşan kesimleri de vurmuş durumda. Oysa iş hayatında politik kutuplaşmalara yer yoktur. Ancak ülkemizde sen şucusun, sen bucusun diye odalar birbirine düşman olmuş durumda. Hükümetin adamı olarak kabul edilen 3-4 firma dışında ihale alabilen kurum kalmamış. Teşvikler hep belli şirketlere yönlendirilmiş. Bu da haksız rekabeti körüklemiş. Kısaca ülkede azınlık zenginleştikçe, çoğunluk fakirleşti. Bu da sokakta, dükkanda, fabrikada alnının teriyle helalinden para kazanmaya çalışan milletimizi vurdu.”

    Meclis’te İzmir’deki sıkışan ekonominin yeniden canlandırılması ve kente hakettiği hizmetlerin getirilmesi adına sonuna kadar uğraşacağını aktaran Kılıç, şöyle devam etti:

    “MHP, İzmir’den Meclis’e ne kadar güçlü giderse, İzmirli o kadar çok şansa sahip olur; çünkü iki kutup arasında sıkışan siyasetin İzmir’e bir şey kazandırmayacağı artık ortada. İzmir’in yeni bir heyecana ihtiyaç var. Bu heyecan da sadece ve sadece MHP’de var. Bu heyecanla birlikte İzmir’de hep beraber çok güzel şeyler başaracağız.”