Etiket: Vurgusu

  • Manisa TSO’nun meclis toplantısında ’Mevlana’ vurgusu

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kasım ayı meclis toplantısı, meclis başkanı Ümit Türek yönetiminde gerçekleşti. Gündemde yer alan maddelerin oy birliği ile kabul edildiği toplantıya Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözlerinden oluşan video sunumu damga vurdu.

    Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirilen kasım ayı meclis toplantısında söz alan ve toplumda sevgi dilinin kullanılmadığından yakınarak, bu durumun zaman zaman Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının aylık meclis toplantılarına da yansıdığını ifade eden Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, konuşmasının sonunda Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözlerinden oluşan videoyu meclis üyelerinden dikkatlice izlemelerini rica etti. Toplumun sevgi dilini kullanmaktan uzaklaştıkça öteleşmeye ve ayrışmaya doğru yöneldiğini belirten Başkan Yılmaz, “Maalesef biz sevgi dilini ortaya koyamıyoruz. Her şey şiddet, şiddeti körükleyen öteleştirme, öteleşmeyi de bir üst boyuta çıkartan ayrışma. Aslında Anadolu kültürüne baktığımızda hep sorunlar birlikte ve kardeşçe bir havada çözümlenmiş. Bunun temelinde psikologların ve toplum bilimcilerin ortaya koyduğu acı bir gerçek var. Oda şu; maalesef toplumlar özvarlıklarından uzaklaşıyor. Mutlu olma noktasında hiçbir emtia insanı mutlu edemiyor. Ve mutluluk sıralamasında ülkemiz en alt sıralarda. Elhamdülillah hepimiz Müslümanız diyoruz. Hepimiz aynı noktada aynı ülkenin bireyleriyiz diyoruz ama şunu sormak lazım. Bu kadar ayrışma, bu kadar nefret dili, bu kadar öteleştirme neden? Konuşmamın sonunda Mevlana Celaleddin Rumi’nin sözlerinin yer aldığı bir sunumu izlettirmek istiyorum. Sözleri asırlar boyu gönülden gönle ulaşan, hayatımızda önemli bir yer tutan Hz. Mevlana’ya 10 dakika kulak vermenizi rica ediyorum. Sonrasında da eminim ki bu nefret dilinin, bu ayrışmanın ve de bu öteleşmenin ne kadar anlamsız olduğunu Hz. Mevlana’nın bizlere bir kez daha hatırlatmış olacaktır” dedi.

    “Manisa’ya özel ikinci bir nefes kredisi çıktı”

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin resmi sitesinde belirtildiği gibi 2019 yılında ekonomide durağan bir süreç yaşanmasının beklendiğini söyleyen Başkan Yılmaz, “Malumunuz olduğu üzere her ne kadar yavaşlama, durgunluk, dış ekonomik yansımalar lafları kullanılsa da şu bir gerçek ki, biz adına ne dersek diyelim içinde bulunduğumuz ortamdan çıkmak için daha çok üretim, daha çok çalışma ve daha çok ihracat yapmak mecburiyetindeyiz. Tabi bu olumsuz ekonomik koşullara ve piyasanın içinde bulunduğu sıkıntının giderilmesi noktasında hükümetimiz bir takım önlemler zinciri yürürlüğe koydu. Bunların bazıları beyaz eşyadaki KDV oranın aşağı çekilmesi, otomobil de 1600 CC araçlarda ÖTV indirimi, konutta KDV indirimi ve tapu harçlarının belirli noktada aşağı çekilmesi gibi. Hükümetimiz belli oranda önlemler alıyor. Bu bağlamda biz yerel de ne yapabiliriz. Bunun için çalışmalar yaptık. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile yaptığımız görüşmede Manisa’ya özel ikinci bir nefes kredisi çıktı. TOBB’dan bankalara yeni gelen nakit kaynağının nefes kredisinden faydalanamayan üyelerimize bir can suyu olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

    İhracat destek ofisi hizmete başladı

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ile hükümetin ekonomik sıkıntıları aşma noktasında aynı fikirlere sahip olmasından dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını sözlerine ekleyen Başkan Yılmaz, “Hükümetimizin içinde bulunduğumuz sıkıntıları aşmanın yolunun üretim, istihdam ve ihracat olduğu noktasında bizim de savunduğumuz görüşü paylaşmalarında son derece mutlu olduğumuzu belirtmek isterim. Bununla birlikte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 16 ilde 25 Oda da İhracat Destek Ofisleri açıldı. Bu odalardan birisi de Manisa’da. Bu ofis için oda bünyemizde bir personelimizi görevlendirdik. Bu ofisin ihracat yapan üyelerimize büyük bir fayda sağlayacağına inanıyor ve Manisa’nın ihracat potansiyelinin daha da artacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Manisa’nın ekonomik sorunları istişare edilecek”

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Üyelerinin karşılaştığı sorunları istişare etmek ve Manisa ekonomisini değerlendirmek üzere 1 Aralık Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi milletvekillerinin katılımlarıyla “Manisa Ekonomisine Bakış” konulu istişare toplantısını düzenlediklerini belirten Başkan Yılmaz, “Hepimizin ticari hayatta yaşadığı ve bizlere ulaşan sıkıntıları oluyor. Mesela bir üyemiz Kenan Evren Sanayi Sitesi’nde yaşanan elektrik sıkıntısından dert yanıyor, bir üyemiz orta ölçeklideki elektrik sıkıntılarını dile getiriyor, tarım ile uğraşan üyelerimizin belirli dönemlerde sulama gibi çeşitli sıkıntıları bulunuyor. Bu sıkıntıları çözüm noktasında 25 meslek komitesi başkanı ile yapmış olduğumuz toplantılarda bu ve bunun gibi sorunların hükümet nezdinden dile getirilmesi görüşülmüştü. Bu bağlamda yaptığımız görüşmelerde 1 Aralık Cumartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi 35 milletvekilimiz odamızı ziyaret edecek. ’Manisa Ekonomisine Bakış’ konulu istişare toplantısı gerçekleştireceğiz. Bu toplantıda tüm meclis üyelerimizi görmek ve de dile getirecekleri sorunlarını çözümleri ile birlikte milletvekillerimizle paylaşmalarını istiyoruz” dedi.

  • İTB meclis toplantısında Türkiye ile Çin arasında işbirliği vurgusu

    İZMİR (İHA) – İzmir Ticaret Borsası (İTB) kasım ayı olağan meclis toplantısı Çin Halk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Liu Zengxian’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

    İTB Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Çin Halk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Liu Zengxian katılımıyla düzenlendi. Zengxian, Çin’in reformunun ve dışa açılma politikasının 40’ıncı yılı içinde olduklarını, bu süreçte Çin’in dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında girdiğini söyledi. Zengxian, kapsamlı reformları genişleteceklerini ve açık ekonomiyi bir üst seviyeye çıkaracaklarını dile getirdi. Türkiye ile Çin arasındaki işbirliklerine de değinen Zengxian, “Son yıllarda her alanda iki ülke arasında iş birliği giderek artıyor. Bu işbirlikleri sonucunda Çin ile Türkiye arasındaki siyasi güven giderek derinleşiyor. Biz de konsolosluk olarak Çin şirketleri yatırım için Türkiye’ye davet ettik. Türkiye’ye özgü ürünleri Çinli iş adamlarına tanıttık” ifadelerine yer verdi.

    Mecliste, Çin ile Türkiye arasındaki ticaretin artması için işbirliği vurgusu yapılırken, bu sezon pamukta verim düşüşü yaşandığı belirtildi.

    “İlk toparlanma işaretlerini dış ticaret dengesinde görüyoruz”

    Konuşmasında ülke ekonomisi hakkında değerlendirmede bulunan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “En kötünün geride kaldığına dair bir algı yavaş yavaş kabul görmeye başlıyor. Amerika ile normalleşme işaretleri ve resmen başlayan İran ambargosundan muaf tutulmamız, bu algının güçlenmesine destek oluyor. Alınan sıkılaştırıcı önlemler, bozulmayı frenlemiş görünüyor. Ancak enflasyonda, talepteki düşüşe rağmen beklentilerin üzerindeki artışın ekim ayında da devam etmesi, kur geçişkenliğinin beklentilerden yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Tüketici güven endeksinin gerilemesi, bizim açımızdan iyileşme sağlanması gereken alanların başında geliyor. Kur atağıyla birlikte bozulan göstergelere karşın, ilk toparlanma işaretlerini dış ticaret dengesinde görüyoruz” dedi.

    “Sanayinin ve bilişimin başkenti olmaya talibiz”

    İzmir olarak nitelikli sanayinin ve bilişimin başkenti olmaya talip olduklarını vurgulayan Kestelli, “Tarımdaki lider kent kimliğimizi, Tarım 4.0 ile pekiştirmekte kararlıyız. Dünyamız 2050’de bugünkünden yüzde 70 daha fazla gıda ve tarım ürününe ihtiyaç duyacak. Akıllı tarımın getireceği hızlı üretim ve düşük maliyetle tarımın yıldızı her geçen yıl biraz daha parlayacak. Bunların yanı sıra eğitim, sağlık, sağlık turizmi ve gayrimenkul alanlarında İzmir’in çok ciddi bir potansiyeli bulunuyor. Bu kentin ülkeyi sürükleme potansiyeli var ve bu gücü mutlaka elde etmeliyiz. Forumda sıkça tekrar edildiği gibi, İzmir’in gündemi, Türkiye’nin gündemi olmalı. Bunu başarabildiğimiz zaman İzmirli olmaktan duyduğumuz hazzın daha da katlanacağını hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.

    “Aslan payını Çin alıyor”

    Son yıllarda artış hızı yavaşlasa da Çin’in milli gelirinin yakın vadede Amerika’yı geçmesinin beklendiğini dile getiren Kestelli, şu ifadelere yer verdi:

    “Çin sadece üretim kapasitesini artırmıyor, aynı zamanda üretimi de nitelikli hale getirerek tabiri caizse bizim ekonomide kurduğumuz hayali gerçeğe dönüştürüyor. Türkiye ile Çin arasında yaklaşık 26 milyar dolarlık dış ticaret hacmi var. Ancak, Çin’in bu ticaretten aslan payını aldığını söyleyebiliriz. 3 milyar dolar ihracata karşılık, 23 milyar dolar ithalatımız söz konusu. Örneğin, Borsamız üyelerinin faaliyet alanı olan tarımsal ürünlerde Çin’in 2017 yılı ithalatı, 181 milyar dolar. Ülkemizden Çin’e yapılan tarımsal ürünler ihracatının değeri ise sadece 150 milyon dolar seviyesinde. Bu verilerden ortaya çıkan sonuç şudur ki, iki ülke arasındaki ilişkilerde ticaret hacminin artmasının yanı sıra Türkiye’nin ihracat payının artması için de çaba sarf etmeliyiz. Eğer Çin’in gıda ithalatından aldığımız payı ilk aşamada dünya ticaretindeki payımız olan yüzde 1’e çıkartabilirsek, çok büyük bir adım atmış oluruz.”

    Çin ile işbirliği vurgusu

    İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz de, 5 trilyon dolara yakın ticaret hacmi olan Çin ile Türkiye arasında; sadece 26 milyar dolar olan yetersiz ama gelişmekte olan ticaret hacminin önümüzdeki dönemlerde çok daha iyi yerlere geleceğini düşündüğünü söyledi. 433 milyar dolar ticaret fazlası veren bir ülkeden ekonomik olarak öğrenilmesi gereken çok şey olduğuna inandığını kaydeden Kocagöz, şöyle devam etti: “Kendi sektörüm açısından Çin dünyanın en etkili ülkesi, dünyanın 2. büyük pamuk üreticisi iken, en büyük de pamuk alıcısı. Onun attığı her adım dünya pamuk fiyatlarının yön vericisi olur. Bu nedenle de pamuk dünyası onu her daim izlemektedir. Özellikle, tekstil ve pamuk üretiminde Çin ile çok önemli işbirliklerinin yapılabileceğine inanıyorum.”

    Pamukta yüzde 10 verim noksanlığı

    Pamuk üretimiyle ilgili sonuna gelinen hasat dönemi hakkında bilgi veren Kocagöz, “Bildiğiniz üzere Ege Bölgesinde yüzde 10 verim noksanlığı ile karşılaştık. Ancak, Güney Doğu adına gelen haberler bölgemizden daha da vahim. Son olarak alınan bilgiler doğuda verimlerin yüzde 20’lere varan düşüşlerle karşı karşıya olduğu yönünde. Bu durumda bu sezon da ne yazık ki 900 bin tonlarda kalmasını beklediğimiz bir pamuk üretimi olacak. Diğer taraftan, borsamız projesi olan lisanslı depoculuk projemizin pamukta kapasitesi yine yüzde 90’lara ulaşmış durumda. 15-20 güne kadar geçen yıl olduğu gibi yüzde 100 doluluğu yakalamış olacağız. Ayrıca sizlere mutlulukla ifade etmek isterim ki; Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk (Elidaş) bu yılsonunda nihayet 1 milyon TL’nin üzerinde oluşan bir kar rakamına da kavuşacak” dedi.

    “Yeni bir teşvik programı başlatılmalı”

    “Türk tarımı ve ülkemiz kalkınması adına yapmış olduğumuz önerilerin en önemlilerinden birinin; ülkemizin tarım ürünlerinin sanayi ürünü haline getirilerek katma değerli satılması olduğunu defalarca söylemiştik” diyen Kocagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Geçtiğimiz günlerde EGEV organizasyonunda yapılan Ege Ekonomik Forumu açılışında Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin de konuşmasının neredeyse yarısını tarım ürünlerinde sanayileşmeye ayırması bizi çok mutlu etti. Artık bu konunun öneminin Bakanlıkça da ortaya konmaya başlanması oldukça önemli. Umudumuz bu ürünlerimizin katma değerli hale getirilmesi için yeni bir teşvik programı başlatılmasıdır. Pamuk hammaddesinin tekstil ile hazır giyim haline getirilerek 30 kat değer kazanması ile ihracatı, ülkemiz için kazanılmış, örnek alınması gereken, önemli bir modeldir.”

    “Çin’e üzüm satabiliriz”

    İTB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Zinciroğlu ise Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm konusunda üretimde ve ihracatta birinci sırada olduğunu belirterek, “ABD’nin son 5 yıl içindeki bağ sahalarını söküp yerine badem, ceviz ve diğer kabuklu meyvelere dönmesinden dolayı Türkiye bu anlamda bir hamle yaparak bağ alanlarını çoğalttı ve kalitesini yükseltti. Tatlı rekabet içinde olduğumuz Çin üzümü ile aynı piyasalarda mallarımızı müşterilerimize sunuyoruz. İnanıyorum ki Türkiye’nin kalitesi ve imkanı ile Çin piyasasına bu üzümü satabilme şansımız olur diye düşünüyorum. Çin piyasası büyük bir piyasa. 1 milyar 400 milyon nüfus var. Burada kendine yeten iki kaliteli üzümü var. Bizim Türk üzümümüzü kolayca adapte edecek, damak zevklerine uygun, fiyat olarak makul seviyede Türk üzümünü karşılıklı alışveriş yoluyla satabiliriz. İTB olarak işbirliğine hazırız” çağrısı yaptı.

    “2019’daki hayvancılık problemi hale gelebilir”

    İTB Meclis Üyesi Umut Okan da, 2011 yıllarında başlayan besi hayvanı ithalatının 7-8 yıldır devam ettiğini belirterek şöyle konuştu:

    “Yerli üreticilerden aldığımız haberlere göre durum iyi değil. İzmir’de 4-5 aydır nisan mayıs ayını dengeleyecek materyaller gelmemeye başladı. Mevcut hayvan en envanteri bekliyor. Karkas kiloları çok yükseldi. Et ve Süt kurumu ve Tarım Bakanı’nın acilen bu konuya müdahale etmesi lazım. Aksi takdirde 2019’daki hayvancılık problemi hale gelebilir.” Okan, Et ve Süt Kurumunun karkas et ithal etmek durumunda kalabileceğini de söyledi.

  • Aday adayı Boyraz’dan üretim vurgusu

    Yeşilyurt Belediye başkan aday adayı Hulusi Boyraz, üretim vurgusu yaparak, “Biz baştan beri ‘üretim ekonomisi’ diyoruz. Çünkü bizim kurtuluşumuzun bir tek reçetesi üretmek. Üretmenin haricindeki her şey sanal ve geçicidir” dedi.

    Yeşilyurt Belediye Başkan Aday Adayı Hulusi Boyraz, seçim çalışmalarına Malatya Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret ederek devam etti. Ziyarette konuşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Önümüzde yerel seçimler var. Birbirinden değerli birçok adayımız var. Ümit ediyoruz ki şehrimizi seven şehrin ileri gitmesi için gayret gösterebilecek birisinin gelmesi bizim de Ticaret ve Sanayi Odası olarak istediğimiz ve arzu ettiğimiz bir durum. Bu anlamda hayırlı olmasını diliyorum. Çıktığınız yolda başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Yeşilyurt Belediye Başkan aday adayı Hulusi Boyraz, “Sanayi Odası çok önemli özellikle ülkemizdeki üretime dair en önemli kuruluşumuz. Biz de baştan beri üretim ekonomisi diyoruz. Çünkü bizim kurtuluşumuzun bir tek reçetesi üretmek. Üretmenin haricindeki her şey sanal ve geçicidir. Onun için üretimin yanında olan ona rehberlik yapan sanayi kuruluşumuz Sanayi ve Ticaret Odasının çok önemli görevleri var. Şuanda yeni organize kurmak üretimi Malatya’da yeniden ayağa kaldırmak için mücadele veriyorlar” ifadelerini kullandı.

    Yerel seçimlere de değinen Boyraz, “Biliyorsunuz önümüzde yerel seçim var. Biz de bu seçimde Yeşilyurt’ ta aday adayı olduk. Niyetimiz hayır akıbetin de hayır olduğunu düşünüyoruz. 9 yıldır Esenlik’ te belediyenin bütün işlerinin doğrudan dolaylı içinde olduk. Alt yapı, üst yapı üretim alanında çok güzel çalışmalar yapıldı. Biz de Esenlik olarak hep üretim yaptık. Kendimize ait olan temizlik alanında olsun, gıda alnında olsun hep üretim yaptık. Nergis projesi aslında gıda sektöründe büyük bir kalite ile tüm Türkiye’ye götürecekti ve böylelikle küçük üreticilerinde elinden tutacaktı bu projemiz ve biz belirli noktaya getirdik yeni arkadaşlarımız devam edecektir bu projeye. Özelikle Epak Kimya çok önemliydi. Şuanda 81 vilayette herkesin karşısına Epak kimya çıkar. Bizde bu anlamda üretim içerisinde olduk 1000 kişilik istihdam attırdık bizim dönemimizde” diye konuştu.

  • Vali Deniz ve Başkan Ergün’den birliktelik vurgusu

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa Valisi Ahmet Deniz’i ziyaret etti. Vali Deniz’e yeni görevinde başarılar dileyen Başkan Ergün, “İnşallah bundan sonraki süre içerisinde sizlerle birlikte Manisamız için güzel hizmetlere imza atarız” dedi.

    Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Valiler Kararnamesi ile Batman Valiliğinden Manisa Valiliği görevine atanan Vali Ahmet Deniz’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Vali Deniz’e çiçek takdim eden Başkan Ergün, Manisa’nın Ege Bölgesi’nin en güzel şehirleri arasında yer aldığını belirterek, “Manisamız ve sizin için hayırlı olsun. Allah hayırlı görevler yapmayı nasip etsin. Yaklaşık 9 buçuk senelik görev sürem içerisinde her zaman kurumlar arasında uyum içerisinde çalışmak, hep dikkat ettiğimiz noktalardan bir tanesi oldu. Bu süre içerisinde çok değerli valilerimizle çalışma fırsatı bulduk. Hepsi sağ olsunlar güzel ilişkiler içerisinde güzel işleri Manisa’ya kazandırma gayreti içerisinde olduk. İnşallah bundan sonraki süre içerisinde sizlerle de güzel hizmetlere imza atarız diye düşünüyorum. Allah yardımcımız olsun” dedi.

    Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Ahmet Deniz ise, “Makamlar mevkiler gelip geçici. Önemli olan vatandaşımıza güzel hizmet edebilmek” diye konuştu.

  • Aktaş’tan tarımda kalite vurgusu

    Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın zirai potansiyelinin önemli bir avantaj olduğunu belirterek, bu yüzden çiftçilere destek olduklarını söyledi.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Tarım A.Ş. tarafından düzenlenen ‘Meyve Zararlıları İle Mücadelede Biyolojik Kriterler ve Alınacak Tedbirler’ konulu eğitim ve bilgilendirme programı Merinos AKKM Hüdavendigar Salonu’nda yapıldı.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, toplantıda yaptığı konuşmada, kentin değerine dikkati çekti. Bursa’nın bir tarım şehri olduğunu belirten Başkan Aktaş, “Bursa, Türkiye’nin en güzel illerinden biri. Allah vergisi birçok güzelliği bulunan şehrimizin tarım potansiyeli çok değerli. Bu şehrin en önemli kozlarından biri tarımdır. Bu alanda da kaliteyi yaşamalıyız” dedi.

    Başkan Aktaş, hızlı sanayileşmeden dolayı geçmiş dönemlerde zaman zaman tarımdan uzaklaşma olduğuna değinerek, “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak tekrar kırsalımızı keşfetme derdindeyiz. Birkaç yıl içince kırsaldaki sıkıntıları sıfırlayacağız. Tarım, en güçlü olduğumuz alanlarımızdan. Ancak tarımda kaliteyi daha da artırmak için çalışmalarımızı yoğunlukla sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Tarımda kaliteli ve sürdürülebilir gelişimi sağlamak maksadıyla yapılanları anlatan Başkan Aktaş, üreticiye her zaman katkıda bulunmayı hedeflediklerini söyleyerek, “Büyükşehir Belediyesi olarak, Bursa’da tarım ve hayvancılığın daha kaliteli hale getirilmesi, verimlilik ve çiftçinin kazancının arttırılması hedefiyle Tarım A.Ş. vasıtasıyla birçok projeyi hayata geçiriyoruz. İlçe ilçe geziyoruz, ihtiyaçları ve yapılabilecek faaliyetleri değerlendiriyoruz. Bursa, zaten güzel ve bereketli bir şehir. Ancak bunu bu tür eğitimlerle bir nebze de olsa artırmayı istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Geleceğin tarımda olduğu bilincine önem verdiklerini belirten Aktaş, zaman zaman üreticilerle bir araya geldiklerini; ahududu, incir ve armut yetiştiriciliği, küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, iç ve dış pazar imkanları, ihracat stratejileri gibi birçok alanda çalışmalar gerçekleştirdiklerini de anlattı.

    “Gelecek güzel olacak”

    Başkan Aktaş, Bursa’nın meyvecilikte ve meyve ihracatında önemli bir şehir olduğunu ifade ederek, “Meyve yetiştiriciliği konusunda bilinmesi ve alınması gereken önlemler var. Meyve zararlıları da bu konuların başında geliyor. Bu nedenle bu programımızın sonuçları da üreticimize yol gösterecektir. Bursa’ya olan inancım ve heyecanım, bu kenti gezdikçe daha da artıyor. Hepimiz doğru işler yaparsak gelecek çok daha güzel olacak” dedi.

    Tarım A.Ş. Genel Müdürü Fetullah Bingül de çeşitli eğitimlerle üreticiyi bilgilendirmeyi hedeflediklerini anlattı. Bursa Tarım İl Müdür Yardımcısı Mehmet Sülün, Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı da şehirde zirai üretimde kalitenin artmasının önemli olduğunu kaydetti.

    Konuşmaların ardından, Tarım A.Ş. Genel Müdürü Fetullah Bingül moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşmacılar çalışmalarını anlattı. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bitki Sağlığı Bölüm Başkanı Araştırmacı Gürsel Çetin, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden Dr Kıymet Senan Savaş, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölüm Başkan yardımcıları Doç. Dr. Nimet Sema Gençer ve Doç. Dr. Nabi Alper Kumral ile Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan konuyla ilgili sunumlar yaptı. Programa akademisyenler, uzmanlar, üreticiler ve öğrenciler de yoğun ilgi gösterdi.