Etiket: Vize

  • ETSO Başkanı Gürkan’dan vize değerlendirmesi

    Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Gürkan, Türkiye ve ABD arasında yaşanan vize kriziyle ilgili açıklama yaptı.

    Gürkan, ABD’nin düşünmeden adım attığını belirterek, yaşanan bu sürecin karşılıklı diyalog içinde çözülmesini umduklarını kaydetti. Gürkan sözlerine şöyle devam etti;

    “Son günlerde Türkiye ve ABD arasında yaşanan ve ABD’nin vizeleri süresiz askıya almasına kadar giden süreçle ilgili olarak, öncelikle şunu önemle belirtmek isterim ki, iki ülke de NATO’nun en güçlü üyeleridir ve ilişkilerimiz sosyal, siyasi ve ekonomik temellere dayanmaktadır. ABD pazarı, ihracatını sürekli geliştiren bir Türkiye için önemli bir pazar konumundadır. İlimizde de ABD ile ikili ticari ilişki içerisinde olan ihracatçı firmalarımız bulunmaktadır. Geçmiş yıl içinde ABD ile karşılıklı ticari ilişkiler 18 milyar dolar civarında idi. Durum böyle ciddiyken, ABD’nin sözde müttefikleri arasında saydığı Türkiye’ye bazı konuları bahane göstererek yaptırım uygulaması kabul edilemeyecek bir durumdur. Böyle bir yaptırıma hiçbir ülke tepkisiz kalmaz keza Türkiye de tepkisiz kalmamıştır ve karşılığını vermiştir. Özellikle ABD’nin 15 Temmuz sonrasında gösterdiği yaklaşıma ve Ortadoğu’daki gelişmelere de bakacak olursak, ABD’den, vize başvurularını askıya almak gibi gerilimi iyice artıracak ve iki ülke arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirecek kararlar almak yerine, yapıcı bir tutum benimsemelerini bekliyoruz. ABD’nin verdiği bu menfi kararın, hem sosyal, hem siyasi hem de iki ülke arasında gerçekleşen ticaret hacmini sekteye uğratabileceğini düşünmekle birlikte, iki ülke arasındaki köklü ilişkileri baz alarak, yaşanan bu sorunun diplomatik süreçler ile aşılacağını umuyoruz.

    Bu itibarla, bizler iş dünyası olarak, vize krizinin sona ermesini ve ikili ilişkilerin sağduyulu bir şekilde devam etmesini önemsiyoruz. Bununla birlikte, Devletimizin uygulayacağı her türlü karşı yaptırımın da arkasında olduğumuzun bilinmesini isteriz.”

  • Katar, vize muafiyeti listesine Hindistan’ı eklerken Pakistan’ı dahil etmedi

    Katar vize muafiyeti listesine tanıdığı ülkeler listesine Hindistan’ı ekledi, Pakistan’ın ise listede olmadığı belirtildi.

    Katar’ın Hindistan’ı vize muafiyeti tanıdığı 80 ülke listesine eklediği ancak Pakistan’ın Katar hükümeti tarafından listeye dahil edilmediği bildirildi. Katar’ın Turizm Departmanı Yetkilisi Hassan el-İbrahim, “Vize muafiyeti programı Katar’ı bölgedeki en açık ülke statüsüne getirecek” dedi.

    İçişleri Bakanlığı Yetkilisi Mohamed Rashed el-Mazroui, 80 ülkenin vatandaşının 2022 Dünya Kupası’nın oynanacağı Katar’a geldiklerinde sadece pasaportlarını göstererek ülkeye girebileceklerini söyledi.

  • Vize Devlet Hastanesi şifa veren ele vefa istiyor

    Kırklareli’nin Vize ilçesi Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Öztürk, “Bir sağlık personeli için ömrü boyunca hizmet verdiği insanların bir gün kendine kaba kuvvet göstermesi sözlü ya da fiziksel şiddette bulunması kadar üzücü bir durum yoktur” dedi.

    Vize Devlet Hastanesi sağlık personelleri, sağlık çalışanlarına yönelik şiddette dur demek için bir araya geldi. Vize Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Öztürk, sağlık çalışanları adına yaptığı açıklamada, “Yazılı ve görsel basında yer alan gün geçtikçe artan şiddet haberlerine rağmen sağlık personeli olarak biz toplumumuzdan ayrı bir yerde değiliz. Biz anneyiz, biz babayız, biz kardeşiz biz evladız. Yeri geldiğinde biz de hastayız ve hasta yakınıyız. Bizler birbirimize gösterdiğimiz saygı ve sevgiyle daha güzeliz. Bizler, birbirimize hasta olarak da, sağlık personeli olarak da gösterdiğimiz hoşgörüyle güzeliz. Bizi biz yapan saygı gibi hoşgörü gibi değerlerden uzaklaştıkça insanlığımızdan da uzaklaşıyoruz. Her zaman halkımızın yanında olduğumuz gibi şifa veren ellerimiz olan sağlık personelimizin de arkasındayız” ifadelerini kullandı.

    “Şiddet özel ya da toplumsal yaşamda fiziksel, cinsel, psikolojik olarak herhangi bir zarar ve üzüntü sonucunu ortaya çıkaran, bireyin özgürlüğünün keyfi biçimde engellenmesine sebebiyet veren her türlü tehdit, baskı veya davranış durumu olarak tanımlanabilir” diyen Başhekim Dr. Muhammed Öztürk, “Bazen çocuklarımız, bazen kadınlarımız, bazen de sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarımız kendini bir anda şiddetin içinde bulur. Bir sağlık personeli için ömrü boyunca hizmet verdiği insanların bir gün kendine kaba kuvvet göstermesi sözlü ya da fiziksel şiddette bulunması kadar üzücü bir durum yoktur. İnsanlar kendi ya da bir yakını hastalandığında aslında normal hayatta vermeyeceği kadar büyük tepkiler verebiliyor. Hasta ve yakınlarının, hekimden ve sağlık kurumlarından gerçekçi olmayan yüksek beklentileri de şiddeti doğurmaktadır. Hasta ve yakınlarının, hekimin, dilediği hastayı iyi etme gücüne sahip olduğuna inanmaları, hekimin iyileştirmekle değil, hasta için gereken müdahaleyi güncel tıbba ve hukuka uygun olarak ve özenle yapmakla yükümlü olduğunu bilmemeleri, hastanın iyileşmemesi, ölüm veya sakatlanma olması durumunda bunun, hekimin zamanında ve doğru teşhis koyup, uygun tedaviyi yapmamasından kaynaklandığını düşünmeleri, şiddet uygulamakta kendilerini haklı görmelerine yol açmaktadır” dedi.

  • Malatya kayısısı Avrupa’dan vize aldı

    Malatya, 3 yıldır beklediği Coğrafi İşaret Tescili’ni Avrupa Birliği’nden aldı. Malatya kayısısı, Aydın incirinden sonra AB’den tescillenen ikinci ürün oldu.

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, yaptığı açıklamada kayısının tescillenmesinin Malatya adına sevindirici olduğunu belirterek, “Böylece Malatya Kayısısı Avrupa pazarında marketlerde ve raflarda AB resmi coğrafi işaret amblemi ile satışa sunulacak” dedi.

    Coğrafi işaret tescilinin Malatya kayısısı için iki açıdan önemli olduğuna dikkat çeken Bakan Tüfenkci, tescilin birinci işlevinin ’koruma’ ikinci işlevinin ise ’tanıtma ve pazarlama’ olduğunu söyledi. Tescilin ardından Avrupa sınırları içerisinde ihlallere ve ’Malatya Kayısısı’ adının hatalı ve haksız kullanımlarına karşı koruma sağlanacağını kaydeden Tüfenkci, artık Avrupa sınırları içerisinde Malatya kayısısı adıyla farklı ürünlerin satılmasının da önüne geçilmiş olacağını söyledi. Malatya Kayısısının coğrafi işaret kriterlerini sağlayan yüksek kaliteli bir ürün olduğunun da tescillenmiş olduğunu dile getiren Tüfenkci, “Bilindiği üzere Malatya nüfusunun büyük oranda geçim kaynağı kayısıya dayanıyor. Bunun yanında 2016 yılı kuru kayısı ihracatına baktığımızda 290 milyon 672 bin 143 dolarlık ihracat rakamı ile 79 bin 171 ton kayısı ihraç edildiğini görüyoruz. Bu oranın yüzde 90’nını Malatya Kayısısı karşılıyor. İhraç edilen ülkelerin başında ise ABD ile Avrupa geliyor. Şimdi kaysımıza sahip çıkıp, değer kazandırmak bizlerin elinde. Bu tescil ile koruma kalkanı sağlayıp, kayısımızın pazar alanını genişletmiş olacağız” dedi.

    Bakan Tüfenkci bu konuda ayrıca kayısının pazarlanmasına yeni pazarlara erişmesi noktasında da bir çalışmayı başlatacaklarını ifade ederek şunları söyledi:

    “Sadece dış piyasada değil, kayısımıza iç piyasada da değer kazandırmak için attığımız adımlar var. Lisanslı depoların kurulması bunların başında geliyor. Önümüzdeki aylarda kurulacak olan bu depolarla, kayısı üreticimiz ürününü sağlıklı bir şekilde depolarda muhafaza edecek. Bir yandan da kendisine verilecek elektronik ürün senetleri ile kayısısı borsada işlem görecek.

    Bu süreçte bizlere olduğu kadar yerel aktörlere de büyük görevler düşüyor. Malatya’yı değiştirecek, dönüştürecek yerel aktörlerin bu anlamda ciddi projeleri ortaya koyması lazım. Dünya kayısı başkenti Malatya’da mutlaka bir üretici birliğini oluşturmamız lazım.”

    Bakan Tüfenkci, Malatya kayısısına AB coğrafi işaret tescili verilmesi için 2014 yılında AB Komisyonu’na başvuru yapan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür etti. Tüfenkci, ayrıca 11 Temmuz Salı günü Tarım ve Kırsal Kalkınmadan sorumlu Avrupa Birliği Komiseri Phil Hogan’ın katılımıyla “Malatya Kayısısı AB Coğrafi İşaret Tescil Belgesi Takdim Töreni” gerçekleştirileceğini söyledi.

    Malatya Kayısısı Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’nde nasıl yer aldı?

    Söz konusu tescil belgesinde Malatya Kayısısı için Malatya ili ve ilçeleri, Baskil (Elazığ), Gürün (Sivas), Gölbaşı (Adıyaman), Elbistan (Kahramanmaraş) coğrafi sınır olarak belirlendi. Tescil belgesinde, ürünün hem yaş meyve hem de kuru meyve özelliklerine yer verildi, Malatya kayısısı çeşidi olarak da Hacıhaliloğlu, Hasanbey, Kabaaşı, Soğancı, Çataloğlu ve Çöloğlu belirtildi.

    Ürünün özellikleri ise, “Kurutma olgunluğunda hasat edilerek kükürtlenmiş ve kurutulmuş, homojen sarı renkte, kuru kayısıya özgü tat ve kokuyu taşır. Natürel kuru kayısı ise hasat edildikten sonra kükürtleme işlemine tabi tutulmadan kurutulan açık veya koyu kahverenginde olup kayısıya özgü tat ve kokuyu taşır” şeklinde yer aldı.

  • İsrail’den Türk işadamlarına vize kolaylığı

    Bursa’nın İnegöl ilçesindeki bir alışveriş merkezindeki mobilya firmalarını gezen İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, İsrail Tel Aviv’deki evinin mobilyalarını İnegöl’den aldı. Cohen ayrıca, Türk işadamlarının İsrail’e ticari ilişkiler için gittiklerinde vizelerini 1 ila 3 yıla kadar yükseltebileceklerini söyledi.

    Aras Deniz İnşaat Genel Koordinatörü Fikri Şen ile birlikte bir mobilya firmasının daveti üzerine İnegöl’e gelen İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, Tel Aviv’deki evinin mobilyalarını İnegöl’den aldı. Mobiliyum AVM’deki firmaları tek tek gezen Cohen, Türk mobilyasının kalitesinin çok yüksek olduğunu belirtti.

    “Amacımız yatırımları büyütmek ve güçlendirmek”

    Mobilya alışverişi öncesinde bir açıklama yapan İsrail İstanbul Başkonsolosu Shai Cohen, İnegöl de dahil olmak üzere Bursa bölgesinin İsrail için önemli bir bölge olduğunu belirterek, “Bizim amacımız iki ülke arasındaki yatırımları güçlendirmektir. İnegöl’de çok büyük firmaların olduğunu ve İsrail’de büyük bir pazar açmak istediklerini biliyoruz. Mobilya ve inşaat firmalarının ülkemizde olmasını istiyoruz. Bizim amacımız iki taraf arasında yatırımları büyütmek ve güçlendirmek. İnegöl’e olan ziyaretlerimiz devam edecek. Özellikle ticari anlamda ziyaretlerimiz olacak. Amacımız ticareti geliştirmek. Ürünleri İsrail’de satamayan, gösteremeyen firmalarla iletişim kurmak istiyoruz. Türk mobilyasının kalitesi çok yüksek. İsrail’deki marketlerin ve halkın daha çok beğeniceklerine inanıyorum” dedi.

    Türk işadamlarına vize kolaylığı

    Birçok firma ile ticari ilişkileri geliştirmek istediklerin ifade eden Cohen, “İşadamları ülkemize ticari ilişkiler için geldiklerinde vizelerini 1 ila 3 yıla kadar yükseltebiliriz. Amacımız işadamlarının daha rahat gidip gelmelerini ve yatırıma odaklanmalarını sağlamaktır. İsrail’de çok büyük ve güçlü bir ticaret birliği var. İşadamlarının İsrail’de büyük yatırımlar ve işler yapması için elimizden geleni yapacağız. Buradaki İsrail firmalarına ve İsrail ortaklarına destek vermek istiyoruz. Ticaret birliği ile Türkiye’de ki işadamları arasında iletişimi sağlayacağız” şeklinde konuştu.