Etiket: “Vız

  • (Özel Haber) Demiri bile eriten sıcaklar onlara vız geliyor

    Hava sıcaklarının yüksek seyrettiği bugünlerde demir işçileri 1200 derecede ekmek parası kazanıyor. Isıtılan demiri tarım aletlerinde kullanacak hale getiren işçiler, sıcak havalardan şikayet etmezken, kış şartlarında işlerinin daha zor olduğunu kaydetti.

    Balıkesir’de hurda demirleri ısıtarak tarım aletleri yapımında kullanan demir işçileri sıcaktan yana sıkıntı yaşamıyor. 50 derecelik ortamda 1200 derecelik alev kazanlarının içinde demiri ısıtarak şekil veren işçiler, kışın soğuk havalarda terli olarak dışarı çıkınca hasta olduklarını, bu yüzden kışın işlerinin daha zor olduğunu söyledi. Ferforje işi yapan Sebahattin Demirbozan, hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini, ancak kendi çalışma ortamlarının sıcaklığına da alıştıklarını kaydetti. Demirbozan, “Yıllardır ferforje işi ile uğraşıyoruz. Sıcak ocağın karşısında ter döküyoruz. 15 yıldır bu işi yapıyoruz. Hava sıcaklıkları yüksek ama işlerimiz sıkışık olduğu için devam ediyoruz. Sıcağa alıştık artık. Havanın aşırı sıcak olduğu zamanlarda mola veriyoruz” dedi.

    25 yıldır demir işçiliği yaptığını kaydeden Hayati Yöntem, “Geri dönüşüm işleri yaparak tarım aletleri üretiyoruz. 25 yıldır bu işin içindeyim. Demiri ısıtıyor ve daha sonradan işleme alıyoruz. Isıtma işlemi 1200 derecede oluyor. İçerisinin sıcaklığı da 50 derece civarında. Uzun zamandır bu işi yaptığımız için artık bize zor gelmiyor. Havanın sıcak olması bize bir şey ifade etmiyor. Tam aksine kışın bizim işimiz daha zor oluyor. İçeride terleyip dışarıya çıktığımızda hasta oluyoruz” şeklinde konuştu.

    İşçi Kadir Öztürk, ise “Ben de 15 yıldır çalışıyorum. Çalışma şartlarımız oldukça zor, ancak vücut alıştı. Hurda makasları işleme alıp römorklarda kullanıyoruz. Havanın sıcaklığı bizi etkilemiyor” dedi.

    Demir işçileri hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı bugünlerde mola zamanlarında serinlemek için dışarı çıktıklarını söyledi.

  • Cem Küçük: “Terör örgütlerin saldırısı ise vız gelir tırıs gider”

    Evine yönelik silahlı saldırıya ilişkin konuşan Gazeteci Cem Küçük, “DHKP-C, PKK, FETÖ gibi örgütlerin saldırısı ise vız gelir tırıs gider” dedi.

    Edinilen bilgiye göre Cem Küçük’e ait olan ancak kardeşi Osman Küçük’ün oturduğu Güngören’deki eve silahla ateş açıldı. Kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce akşam saatlerinde yapılan saldırıda evin camları patladı. Pompalı tüfekle gerçekleştirildiği belirtilen silahlı saldırı sırasında evde bulunan Osman Küçük’ün eşi ve çocuğu şans eseri yara almadı. Silahlı saldırının ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Terörle mücadele ekipleri de saldırı bölgesinde incelmelerde bulunurken, olayı gerçekleştirenlerin yakalanması için çalışma başlatıldı.

    Cem Küçük açıklama yaptı

    Ekipler evin çevresinde inceleme yaparken Gazeteci Cem Küçük de olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Olayın planlı bir saldırı olduğunu aktaran Küçük, “Olay 19.05’te olmuş Ben yayındaydım. 4 el ateş açılmış. Tesadüfi görülmüyor. İstanbul Emniyet Müdürümüz ve yardımcıları aradılar. Olayı araştırıyorlar. Eğer bir terör eylemiyse, DHKP-C, PKK, FETÖ gibi örgütlerin saldırısı ise vız gelir tırıs gider. Şahsıma yapılan bir şeyse bu benim gibi birini korkutmaz. Tesadüf gibi görülmüyor. Terör örgütlerinin şahsımı korkutma eylemi ise bu korkutmaz. Kardeşimi korkutma, yengemi korkutma, polislerin araştırması sonucunda belli olacak. Saldırı sırasında evde biri 7 yaşında biri 10 aylık olmak üzere kardeşimin iki çocuğu ve eşi bulunuyordu” dedi.

  • Akşener: “Vız Gelir Tırıs Gider”

    Milliyetçi Hareket Partisi’nde Olağanüstü Kongre öncesi ziyaretlerine devam eden genel başkan adayı Meral Akşener’in son durağı Aydın’ın Nazilli ilçesi oldu. Akşener, belediye meydanında 2 bin kişilik kitleye seslenerek, “Türk kadınını unutmuş bunlar, vız gelir tırıs gider” dedi.

    Nazilli Belediye Meydanı’nda gerçekleşen buluşmada 2 bine yakın Nazillili, sıcak havaya rağmen meydanı doldururken, Akşener kongre süreci hakkında sert açıklamalarda bulundu. Konuşmasına Anneler Günü kutlama mesajı ile başlayan Akşener, kongre sürecinin engellenemeyeceğini söyledi. Kongre süreci sonunda iktidara yürüyeceklerini ifade eden Akşener, “Sözde başbakan değil, özde başbakan olacağım” dedi.

    Meral Akşener’in konuşmasından satır başları:

    ANNELER GÜNÜNÜ KUTLADI

    “Bugün Anneler Günü, bütün annelerin gününü kutluyorum. Ebediyete intikal etmiş anneleri rahmetle, şükranla anıyorum. Anneliği isteyen bütün kadınlara Rabbim nasip etsin diliyorum. Allah hiçbir anneye evlat acısı göstermesin diyorum. Bugün Nazilli’yi ve belediyemizi ziyaret ettik. Bir yola çıktık biliyorsunuz. MHP’nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı oyların bizim hak etmediğimiz oy sonucu olduğunu biliyorsunuz. MHP’nin bu ülkeyi yöneteceği potansiyeli olduğunu biliyoruz. Biz olağanüstü kongre yapalım dedik ki, dertlerimizi konuşalım, nerede hata yaptık düzeltelim. Ama bunun yanında bize denildi ki, gidin delegelerle konuşun, gücünüz varsa imza toplayın kongre yapın. Ben 854 kişi 548’i imza vermek kaydıyla delegelerle görüştüm. Onlar bana, başarın bu kongreyi geleceğiz orada ’evet’ diyeceğiz dediler.”

    “DELEGELERE DARBECİ DENDİ”

    “Götürdük imzaları ama sonra marş marş mahkemeye. 3 hafta bekledik, sağduyu hakim olur mu diye ama bir şey yok. Ertesi gün mahkemeye taşıdık. Daha sonra yandaş medya hepsi aynı manşetle çıkarak, dediler ki bunlar MHP’ye darbe yapıyor. O bizim delegelere darbeci dendi. O delegelere ve bizlere delegelere paralel dendin. Ama şimdi görüyoruz ki bize paralel diyenlerin tamamı yamukmuş. Yamukları anladık, ülkeyi yamuklaştırdıklarını biliyoruz. Şimdi bu belge meselesini açmamız lazım. MHP’nin kendi yandaşları saraya göre darbeciydiler. Dün sayın genel başkana bugün benim terbiyemin müsaade etmediği için söylemeyeceğim ama AKP’li Mehmet Metiner vs. yandaş basının yazar çizer takımından devam ettiğimiz takdirde ortaya bir şey çıktı. Hiçbir şeyden anlamadıklarını ifade ettikleri sayın genel başkanı melek ifade ettiler. Beni de o meleğin kanadını yolan şahıs ilan ettiler. Bu güzide insanı yerinde tutmak için yandaş yandaş her şeyi yaptılar. İmzaları biz topladık, olağanüstüyü AKP yapıyor. Orada bir darbe oldu, Cumhurbaşkanı Başbakanı aldı, bir köşeye koydu. O günden itibaren şunun anlamı şu, fiilen başkanlık sistemini başlatıyoruz anlamı. Cumhurbaşkanı olduğunda yemin ettin. Yemin İslami bir kavramdır, yeminini bozuyorsun hem de anayasayı çiğniyorsun. Olağanüstü kongremizden saray da korkuyor, AKP de korkuyor.”

    “İKTİDAR OLURSAK ANAYASAL SINIRLARI İÇİNE GİRECEK”

    “Cumhurbaşkanı biliyor ki biz iktidar olursak, anayasal sınırları içerisine girecek. Ben başbakan olursam öyle düşük profilli başbakan uçtu gitti. Görevim neyse yetkim neyse sonuna kadar kullanırım. Onun için de her önüne gelenin ateş ettiği bir konumdayım. Ama Türk kadınını unutmuş bunlar, vız gelir tırıs gider. Şimdi bu yürüyüşün önce ülkücü iradenin ortaya konduğu yürüyüş olduğunu biliyoruz. Şimdi bu yürüyüş milli iradenin yürüyüşüdür. Milletin sesine kulak verenlerdeniz. Ülkücü irade harekete geçmiş hadi demiş, bu ülkede 2 şeyle inatlaşılmaz, biri ülkücüyle biri de milletle inatlaşılmaz. Bu desteğiniz bizim için o kadar kıymetli ki. Allah hepinizden razı olsun. Kimsesizlerin kimi olacağım diye gelip zengin sofralarında tıkanmayı Allah bize göstermesin inşallah. Bakan çocukları trilyonlarla oynarken, vatan çocuklarının şehit olduğu ülkeyi Cenab-ı Hak bize göstermesin inşallah. Ekonomik olarak herkese eşit mesafede durup, hakkaniyeti sağlamayı Allah bize nasip etsin. Güneydoğu’da her gün şehitlerimiz oluyor. Allah onlardan razı olsun. Allah, Peygamber Efendimize onları komşu etsin. Bu çocuklar vatan için şehit olan çocuklar. Her biri fakir evden çıkan çocuklar. Askerliklerini parayla yapan ondan sonra da vatan diyen o gençlerin anne babalarını Allah’a havale ediyoruz.”

    GÜNEYDOĞU’DA GÖREV YAPAN ASKER VE POLİSLERE DEVLET GÜVENCESİ

    “Vatan mücadelesine destek veriyoruz. Ama orada görev yapan asker ve polislerimizin hukuki bir alt yapıyla da korumak lazım. Asit kuyularını unutmadık benzer davalara o kardeşlerimiz karşı karşıya kalacaktır. Hükümet derhal bu kardeşlerimiz için hukuki zemin ve alt yapı oluşturmalıdır. Başbakan diye bağırıyorlardı, başbakan değişti, biraz daha bağırırsanız başka bir şey değişecek sanırım. Orada saray var, burada Akşener var. Sizin yönetici ehliyetiniz bile yok. Ben söz veriyorum hiç kimse beni aldatamayacak. Daha önce demiştim ki ’Abbas yolcu, Abbas yolcu, şimdi de diyorum ki Tarzan zorda.’ Sizler burada oldukça, bu maya tuttu. Böyle giderse bu yürüyüş başbakanlık önünde son bulacak inşallah.”