Etiket: virüsün

  • Prof. Dr. Çavuşoğlu: “Korona virüsün bilimsel olarak biyolojik silah olma ihtimali çok düşük”

    Prof. Dr. Çavuşoğlu: “Korona virüsün bilimsel olarak biyolojik silah olma ihtimali çok düşük”

    Korona virüsün biyolojik silah olma ihtimalinin çok düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Kültigin Çavuşoğlu, biyolojik silahların tedavileriyle birlikte üretildiğini ve kontrolden çıkmaları durumunda basit bir şekilde etkisiz hale getirildiklerini söyledi.

    Biyolojik silahlar, genetik mühendisliğiyle insan dışındaki canlılarda hastalık yaptığı ya da ölüme neden olduğu bilinen virüs veya bakterilerin genetik yapısı ile oynanarak insan hücrelerine tutunmasının sağlanmasıyla üretiliyor. Covid-19 ile ilgili ortaya atılan biyolojik silah söylemlerine açıklık getiren Giresun Üniversitesi Genetik ve Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kültigin Çavuşoğlu, bu ihtimalin çok düşük olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, “Covid-19’un genetik yapısına baktığımızda yüzde 70 oranında yarasalardaki korona virüsle benzerlik gösterdiği bildirilmektedir. Geriye kalan yüzde 30’luk fark bile biyolojik silah için oldukça yeterli bir orandır. Ancak bu farklılık Covid-19’un biyolojik silah olduğu anlamına gelmemektedir. Bu farklılık Covid-19’un zaman içerisinde doğada kendiliğinden meydana gelen mutasyonlardan kaynaklanmış olabilir. Virüslere mutlaka insan eli ile bir müdahale yapılıp yapılmadığına ancak laboratuvar ortamında ayrıntılı olarak yapılacak analizler sonrasında karar verilebilir” dedi.

    Biyolojik silah üretiminde mikroorganizmaların genetik yapısında az miktarda değişiklik yapılmasının yeterli olabileceğini belirten Çavuşoğlu, “Biyolojik silahlar genetik mühendisliğiyle üretilmektedir. İnsan dışındaki canlılarda hastalık yaptığı ya da ölüme neden olduğu bilinen bir bakteri veya virüsün genetik yapısı ile oynanarak insan hücrelerine tutunmasını sağlayarak biyolojik silah haline dönüştürülebilir. Fakat biyolojik silahlar, kullanımında beklenmedik bir durum oluşması halinde basit bir şekilde etkisiz hale getirilebilen organizmalardır. Şimdi diyelim ki Covid-19 biyolojik silah olarak üretilmişti fakat beklenmedik bir durum oluştu, peki bu virüsü basitçe etkisiz hale getirebilecek bir tedavi halihazırda mevcut mu? Hayır. O zaman bu durum tanımdaki bilimsel kriterlere uymuyor. Çünkü biyolojik bir silah mutlaka tedavisi ile birlikte eş zamanlı geliştirilir” diye konuştu.

    Covid-19’un en çok etkilediği ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Bugün vatandaşımıza ‘Covid-19’u kim üretmiştir?’ şeklinde bir soru yöneltmiş olsak, büyük ihtimalle ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Çin cevabını almamız muhtemeldir. Fakat bu ülkelere baktığımızda günlük vaka ve ölüm sayılarında ABD’nin 1, Fransa’nın 4, Almanya’nın 5, İngiltere’nin 6 ve Çin’in 7. sırada yer aldıklarını görmekteyiz. Kaldı ki bu ülkelerden ABD Başkanı Donald Trump ile İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un da bu hastalığa yakalandığını ve özellikle Johnson’un günlerce yoğun bakımda kaldığını da unutmamak gerekir. Covid-19 biyolojik silahsa, bunu üreten ülkeler bu silahı kendi halklarına ve hatta devlet başkanlarına yöneltebilirler mi? Bu durumda biyolojik silahın bilimsel tanımı ile tezat teşkil etmektedir” dedi.

    Prof. Dr. Kültigin Çavuşoğlu, Covid-19’un insanoğlunun doğayı tahrip etmesi sonucunda yarasalarda bulunan korona virüslerin doğal yolla mutasyona uğraması ile insanlarda bulaşıcılığı ve hastalık yapma özelliği daha da artan yeni bir virüs olduğunu belirtti.

  • Korona virüsün dünya fuarcılık sektörüne zararı 100 milyar dolar

    Korona virüsün dünya fuarcılık sektörüne zararı 100 milyar dolar

    Korona virüsün sağlıkta verdiği zararın ekonomiye de ciddi bir şekilde yansıdığını kaydeden Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, “İptal ya da ertelenen fuarların dünya genelinde sektörlere zararı tahmini olarak 100 milyar dolar civarındadır” dedi.

    ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, ANFAŞ olarak hem alan sahibi kimlikleriyle kiralama yaptıkları fuarların hem de kendi yaptıkları fuarların olduğunu söyledi. Şubat ayı sonu itibarıyla Türkiye’de pandeminin etkilerinin başladığını ifade eden Bıdı, “Bizim fuarlarımızın Şubat sonrasında olanları ertelendi ya da iptal edildi. Bunlar bugün itibarıyla Boat Antalya, Karavan Antalya, Runchersfest, Antalya Cıty Expo, Hestourex, Interfresh, Flora Expo, Gametech şu ana kadar ertelenen fuarlarımız. Alınan kararlar doğrultusunda Ekim sonu itibarıyla tekrar yeniden belirlenen fuar tarihleri ile çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyor olacağız. Ve dolayısıyla sıkıştırılmış bir takvim ortaya çıkacak” dedi.

    “Korona virüsün sektörlere zararı 100 milyar dolar”

    Korona virüs nedeniyle şu ana kadar dünya genelinde yüzlerce fuarın iptal edildiğini kaydeden Bıdı, “Korona virüsün sağlıkta verdiği zarar ekonomiye de ciddi bir şekilde yansıyor. Antalya’da tabi Turizmin başkenti olması sebebiyle bu dönemde ciddi maddi kayıplar yaşadı. Fuarlar yoğunlukla turizmin düşük seyrettiği aylarda gerçekleşmesinden dolayı, Antalya gibi yaz dönemi yoğun geçen bir bölgede, kış döneminde ticari hacmi artırarak bölge ekonomisine ve istihdamına da ciddi katma değer sağlamaktadır. İptal ya da ertelenen fuarların dünya genelinde sektörlere zararı tahmini olarak 100 milyar dolar civarındadır” diye konuştu.

    Bıdı, pandemiden sonra ilk başlayacak fuarın 26-27 Ekim arasında yapılacak olan Antalya Turizm Fuarı olduğunu söyleyerek, onun ardından ise 25-28 Kasım tarihlerinde 20. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık (GROWTECH) Fuarı’nın yapılmasının öngörüldüğünü vurguladı.

    ANFAŞ’ta alınan önlemler

    Fuarların güvenli şekilde yapılabilmesi için aldıkları tedbirleri anlatan Bıdı, şu ifadeleri kullandı:

    “TOBB’un yönetmeliğine göre kapalı alanda yapılacak olan fuarlarda alınması gereken tüm önlemleri alarak fuarlarımızı yapacağız. Kısaca bahsedersek, özellikle eller ile sık dokunulan yüzeyler, kapı kolları, bataryalar, tırabzanlar, tuvalet ve lavabo temizliğine bu dönemde ekstra özen gösterilerek genel kullanım için dezenfektan ve dezenfeksiyon malzemeleri ile temizlenecek. Tüm personele standart kişisel koruyucu önlemler konusunda farkındalık eğitimi verilecek. El sıkışmamaları konusunda tüm katılımcılara ve ziyaretçilerimize tavsiyede bulunulacak. Genel alanlara kullanım için hijyen istasyonları kuruyoruz. Danışma bankolarında hijyen ürünlerinin bulunduracağız. Alana girişte ateş ölçme ile gerekli kontrol yapılacak, herhangi riskli biri ile karşılaşıldığı takdirde hazırda bulunan ambulans ile gerekli tedbirler alınarak pandemi hastanesine sevk edilecek. İzolasyon servisi ve personeli bulunması için il sağlık müdürlüğü ile çalışılacak. Yeme içme alanlarında kapalı kutu hijyenik ürünlerin hazırlanacak, su ve içecek alanları ayrılacak ve mesafe kuralına uygun olarak revize edilecek. Stant arası koridorların genişletilmesi ve stant içinde firmaların görüşme yerlerini sosyal mesafe kuralına uygun olarak hazırlamasının sağlanacak.”

  • Burhaniye Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. “Birgi Tuna Virüsün hiçbir istisnası, torpili yok”

    Burhaniye Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. “Birgi Tuna Virüsün hiçbir istisnası, torpili yok”

    Balıkesir’in Burhaniye Belediye Meclisi Covid-19 virüsüyle ilgili bilgilendirildi.

    Burhaniye Belediye Meclisi Eylül ayı birleşimi Belediye meclis salonunda gerçekleşti. Meclis gündem konularını görüşmeden önce Covid-19 virüsüyle mücadele ve korunma yolları hakkında bilgilendirildi. Burhaniye Kent Konseyi Yön. Kur. Üy. Dr. Birgi Tuna tarafından mecliste yapılan bilgilendirmede virüsten korunma yolları ve virüsün genel yapısı anlatıldı.

    Covid-19 virüsünün en çok solunum yollarında etkili olduğunu ifade eden Doktor Tuna şunları aktardı “Virüsün hiçbir istisnası, torpili yok. Düğün de dinlemiyor cenaze de taziye de. Virüs ‘ün tek derdi var, Bir solunum yolu hücresi bulmak. Solunum yollarımızın önüne engel koymazsak virüs kesinlikle affetmiyor” dedi.

    Virüsün vücuttaki evrelerini ve kuluçka döneminde ki evresini de anlatan Tuna, virüsten korunma yollarını da tek tek meclis üyeleriyle paylaştı. Yüze takılan N95 adlı maskenin bile virüsü % 95 oranında koruduğunu ve maskenin kişinin kendisini değil, diğer kişilere karsı etkili olduğunu belirtti.

    Yaklaşık yarım saat süren bilgilendirme sonrasında Belediye Meclisi gündem maddelerini görüştü.

  • Sağlık Bakanı Koca: “Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim”

    Sağlık Bakanı Koca: “Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığımızı söyleyebilirim. Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayramlar ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında konuştu. Bakan Koca, Bilim Kurulu toplantısının ana gündeminin salgının dünyadaki ve Türkiye’deki seyri, vaka artışının sebepleri, vaka sayılarının arttığı iller ve önlemler, hastane kapasitelerinin ve aşı çalışmalarının ele alındığını bildirdi. Korona virüsün birinci dalgasının ikinci pikini yaşadığını aktaran Bakan Koca, “Gelenek ve göreneklerimizin önemli parçalarından olan bayramlar ve düğünlerdeki hareketlilik ve dikkatsizliklerimiz bizi bu eşiğe getirdi. Halkımızın büyük çoğunluğu ilk gün ki hassasiyet tedbirlere devam ediyor. Haziran sonrası başlayan yeni dönemin tipik bir normalleşme döneminin olduğunu altını sürekli çizmeye çalıştım. Bundan böyle kontrollü sosyal hayatın başladığını kısıtların biraz esnediği durum olduğunu söyledim. Bu dönemin hayatımızın sağlığımızı garanti edecek şekilde kısmen özgürleşmesi olmalıydı. Tedbirlerle özlemlerimizin sentezini yapabilmeliydik. Bu yeni dönemin vatandaşımızın feraseti iyi anlayacağını umdum. Tatil yerlerinde eğlence yerlerin de çarşı pazarda törenlerde tedbirlere ne kadar uyulduğunu hep birlikte içimiz acıyarak görüyoruz. Düğünlerimiz nişanlarımız sünnet törenlerimiz taziyelerimiz yeni taziyelere kaynaklık edilen yerler halini alıyor. Salgın artarak devam ediyor. Virüs her geçen gün daha fazla insana bulaşıyor. Görüyorsunuz her gün test sayımızı artıyoruz. Açıkladığımız yeni hasta sayımız düşmüyor. Bu vakalardan ağır hastalık geçirenlerin yoğum bakımda tedavi görenlerin sayısı artıyor. Her gün bu sebeple vatandaşlarımız canlarından olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

    Bakan Koca, ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerin yükünün arttığını ve bütün bunların gerekli alt yapılar ve kaynaklar dağılımdan titiz bakım kesintisiz bir hizmet gerektirdiğini vurguladı.

    “Şuana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu”

    Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiğini hatırlatan Sağlık Bakanı Koca, “Evden çalışmanın özendirildiği bu dönemde gündüz ve gece göreve devam eden aylardır evine gidemeyen çocuğunu eşini kucaklamayan doktorlarımız hemşirelerimiz her düzeyde sağlık personelimiz var. Doktorunda hasta bakıcısına kadar her aşamada sabır ve fedakarlık isteyen bir mensup olduğunu bilmektedir. Ancak bu fedakarlığını sorumsuzca davranışlara feda etmek zorunda olmamalıdır. Vatandaşlarımız şüpheli vakalardan uzak durmasını tavsiye ederken sağlık çalışanlarımız bütün mesailerini bulaştırıcı hastalarla geçirmektedir. Yoğun mesaileri geceyi gündüze devşirmekte kaderin mutsuz yüzüyle tanışmış insanları mutlu edilmesi uğruna kendi mutluluklarını feda edilmektedirler. Şuana kadar sağlık kuruluşlarımızda virüsün bulaşmasından kaçamayan 29 bin 865 çalışanımız oldu. Ne yazık ki 52 sağlık çalışanımızı yitirdiğimiz arasında” şeklinde konuştu.

    Sağlık kuruluşların da şiddete başvuranların olması sağlık personelinin menfur saldırılara muhatap olması şevklerini kırıldığını aktaran Koca, “Vatandaşlarımızdan sorumluluk bekliyoruz. Mesafeyi gözetmeyen kalabalıklar kalabalık içine atılan her adım unutulan her maske ihmal edilen her tedbir 1 değil onlar can yakmaktadır. Pandemi mücadelemizi zora koşmaktadır. Sağlıkçılarımızın beklentisi alkıştan öte bir hassasiyettir. Bu hassasiyet tüm vatandaşlarımızın hastalık riskine karşı tetikle olması için gerekli. Bu hassasiyet yaşlılarımızın kronik hastalığı olanlar için gereklidir. Bu hassasiyet pandemi nedeniyle iş yeri tam çalışmayan kardeşimizin işine aşına kavuşması için evlatlarımızın eğitimine devam edilmesi için gereklidir” ifadelerine yer verdi.

    “Artışın en yoğun illerin başında Ankara geliyor”

    Ülke genelinde durumun kontrol altında olduğunu ancak son dönemde Ankara’da artışın yoğun olduğu iller arasında olduğunu vurgulayan Koca şu ifadeleri kullandı:

    “İstanbul’da, Trakya’da ve Eğe bölgesinde ciddi bir artış yok. Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da maalesef bir artış var. Son dönemde artışın en yoğun illerin başında Ankara geliyor. Yer Mardin Gaziantep Şanlıurfa Batman bazı illerimizde hasta artışına bağlı hastane sıkıntısı yaşandı. Hızlı müdahale sorunlar aşılmaktadır. Diyarbakır gibi bazı illerimizde yakın çalışmalarımız sürdürülmektedir. Bu tedbirlerimizle hasta sayısını Gaziantep de yüzde 52, Şanlıurfa da yüzde 59, Diyarbakır da yüzde 49, Mardin de yüzde 61, kısmen kontrol altına aldık. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Erzurum, Sivas, Kayseri halen yüksek riskli illerimiz arasında. Virüs gücünü kaybetmedi. Rakamlar bize ölüm ve ağır vaka sayısının arttığını söylüyor. Özellikle ağır vaka sayısını azaltmamız gerekiyor. Risk burada mücadelemizin temel hedefi de bunu önlemeye yönelik.”

    Bakan Koca, Bilim Kuruluna karar süreçlerinde rehberlik yaptığını, araştırma ve görüşleriyle bazen tavsiye zaman zamanda uyarılarını yaptığını vurguladı.

    “İzolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişi ve temaslı HES koduyla tespit edildi”

    HES kodu uygulaması başarıyla devam etiğini ve izolasyon tedbirine uymayan 153 bin pozitif kişinin bu şekilde tespit edildiğini belirten Bakan Koca, “Kitle ulaşım araçlarından sonra bir çok sosyal mekana girişte de uygulanmak üzere yaygınlaştırılacaktır. Haziran ayında 6 bin 289 filyasyon ekip sayımızı şuanda 10 bin 802’ye çıkardık. Her ilin özelinde tedbirler almaya başladık. Özellikle sorunlu illerde filyasyon ekiplerin sayısını hızla artırıyoruz. Şu an da Konya’da 460, Şanlıurfa’da 200, Mardin’de 111, Diyarbakır’da 370, Erzurum’da 207, İzmir’de 350, Kayseri’de 120 Van’da 128 ekip sahada” dedi.

    Mevsimsel gribal enfeksiyonlara karşı yeni eylem planlarını hazırladıklarını aktaran Koca şu ifadelere yer verdi:

    “Salgın bölgesel farklılıklara rağmen ülke genelinde kontrol altındadır. Ancak önümüzde mevsimsel gribal enfeksiyonlarında artacağı bir dönem var. Korona virüsün bu mevsimler hastalıklar birleşmesi mümkündür. Ancak bu duruma karşı yeni tedbirlerimiz alındı. Pandemi eylem planımıza uygun şekilde bu yeni mücadele dönemine hazırlanıyoruz.”

  • DÜ’de korona virüsün bilinmeyenleri araştırılacak

    DÜ’de korona virüsün bilinmeyenleri araştırılacak

    Diyarbakır Dicle Üniversitesinde (DÜ) bölgede ilk olma özelliği taşıyan Korona Virüs Hastaları İzleme ve Takip Merkezi açıldı. Merkezde korona virüsün bilinmeyenlerinin araştırılacağı belirtildi.

    Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akdağ, bölgede ilk olma özelliği taşıyan Korona Virüs Hastaları İzleme ve Takip Merkezinin açıldığını ve korona virüs hastalarının takibinin başladığını ifade etti. Akdağ, merkezde korona virüs enfeksiyonu geçiren kişilerde, kalp, göz, beyin ve kulak gibi diğer vücut sistemlerine etkisinin analizlerini yapacaklarını, bunları yaparken hastalara sözlü ve yazılı eğitim vereceklerini belirtti. Başhekim Akdağ, ’’Kesin bir tedavisi ya da aşısı bulunmayan korona virüsün bilinmeyen pek çok yönünden dolayı, bu hastalığa yakalanan ve atlatan kişilerin uzun vadede nasıl etkileneceği de bilinmeyenler arasında. Yeni açılan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hastanesi Covid-19 Hastaları İzleme ve Takip Merkezi korona virüsün bilinmeyen yönlerini araştıracak. Korona virüse yakalanan ve atlatan kişilere çeşitli tahlil ve tetkikler yapıldıktan sonra virüsün hastalarda kalıcı bir hasar oluşturup oluşturmadığı araştırılacak. Ayrıca hastalar GPRS sistemiyle takip edilecek. Merkezimiz açılmadan önce filyasyon ekibimiz hastalarımızın sağlık durumunu ve bulunduğu alanları GPRS sistemiyle takiplerini yapmaktaydı. Covid-19 virüs hastalığını geçirmiş hastaların takip ve tedavileri için bölgemizde ilk olan covid izleme ve takip polikliniğini hizmete açtık. Enfeksiyonu geçiren kişilerin sağlık durumuyla ilgili kalp, göz, beyin, kulak gibi diğer vücut sistemleriyle ilgili etkileri nelerdir, onu analiz ederek araştıracağız. Bunları yaparken hastalara sözlü ve yazılı eğitimde vermeye başladık. Kısa bir zamanda tüm imkanlarımızı zorlayarak yer tahsisi, doktor, personel ve diğer alt yapı çalışmalarını tamamlayıp merkezimizi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk” dedi.

    “3 altın kural artık hayatımızın olmazsa olmazlarıdır”

    Kurban Bayramının arife günü bu vesileyle özellikle gençlerin ve tüm vatandaşların bu süreçte çok dikkatli ve hassas olmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Akdağ, “Gençler aile büyüklerine yakın temasta bulunarak korona virüsü bulaştırdığını ve 3 altın kuralı unutmamalıyız. Rölatif olarak birçok ilde sayı azalırken Diyarbakır’da azalmadı, azalmadığı için de yükseliş var. Türkiye’de yaz sezonuyla beraber aslında bir normalleşme süreci başladı, bizim vatandaşlarımız bu süreci farklı algıladı. Sanki pandemi yokmuş veya pandemiden önceki bir hayat algısı oluştu. Bu tamamıyla yanlış altını kesinlikle çizmek lazım, normalleşme derken tekrar maske, sosyal mesafe ve hijyene dikkat edeceğiz. Birilerinin tedbirsizliği sizin kurallı olmanıza engel olmamalı. Bu 3 altın kuralı mutlaka hayatımızın olmazsa olmazları arasında görmeliyiz. Göreceli artışın nedenlerinden biri de, gelenek ve göreneklerimizin getirdiği bir takım alışkanlığı, bu kuralların önünde saymamız. Yaşlı hastalarımıza bulaşma gençlerden oluyor. Torun, çocuk, oğlu, kızı gibi genç guruptaki vatandaşlarımıza sesleniyorum, lütfen siz kurallara uymakla beraber, büyüklerinize gittiğiniz zaman akrabadır diye yakın durmayın, sevdiklerinize zarar verebilirsiniz bu nedenle hassasiyet göstererek kuralları yerine getirmeniz ve maske takmanız, sosyal mesafeyi korumanız gerek. Eğer bunu yaparsanız kısır döngüyü bir yerden kırarak hasta sayımızı azaltmış olup virüsün üstesinden gelmiş olarak başarıyı sağlarız” diye konuştu.