Etiket: Verir

  • ESOB Başkanı Tümen, “İşletmelerin yok olması üniversiteye zarar verir”

    ESOB Başkanı Tümen, “İşletmelerin yok olması üniversiteye zarar verir”

    Karabük Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Nurettin Tümen, 100. Yıl Mahallesi’nde bir araya gelerek sıkıntılarını dile getiren esnafı desteklediklerini söyledi.

    Yeni tip korona virüs nedeniyle zor günler geçiren Karabüklü esnafların iş yerlerini açmak istediklerine dair yaptıkları basın açıklamasına Karabük Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Nurettin Tümen’den destek geldi.

    Bazı esnafların sıkıntısının bir hayli fazla olduğunu belirten Başkan Tümen, “Yüzüncü yılda faaliyet gösteren esnaflarımızın kira giderlerinin yüksekliğinden ve öğrencinin olmamasından kaynaklı daha da sıkıntı içindeler. Buradaki esnaflarımızın ve ailelerinin geçim kaynağı burada okuyan öğrencilerden yapılan alışverişlerle sağlanmaktadır. Buraya yatırım yapan sermaye harcayan tüm esnaflarımız aynı zamanda büyük ölçüde de üniversitenin kalkınmasına katkı sağlamışlardır. Üniversite tercihlerinde okulun başarısı önemli bir krater olmasına karşılık sosyal yaşam şartlarının fazlalığı ve güzelliği de önemli tercih sebeplerindendir. Buradaki işletmelerin yok olması en çok üniversitemize zarar verir” dedi.

    1 Mart tarihi itibariyle Türkiye’de normalleşme kararı uygulamaları başlayacağını ve Karabük Üniversitesi ile il genelinde alınan kararlarda esnafların göz ardı edilmemesi gerektiğini kaydeden Tümen, “Üniversitemizin şehir ile iç içe bir çalışmada başarı sağlayacağının bilinmesini isteriz. Üniversite yönetiminin de bu konularda duyarlı olacağına bu yönde karar alacağına inancımız tamdır. Normalleşme ile İl Hıfzıssıhha Kurulunda alınan kararlarda Karabük esnafımızın öncelik olmasını, esnaflarımızın menfaatine olmasını bekliyoruz. Yine tüm işyeri sahiplerini belirlenen kiralarda insaflı ve vicdanlı olmaya davet ediyoruz. Esnaflarımızın en küçük sorununu dahi ilgili kurum ve kuruluşlara iletildiğinin bilinmesini ister bu vesile ile salgın hastalığının bir an önce bitmesini ve bundan en çok etkilenen esnaflarımıza kolaylıklar dilerim” ifadelerine yer verdi.

  • TÜSİKON: “Olası erken seçim ekonomik istikrara zarar verir”

    TÜSİKON: “Olası erken seçim ekonomik istikrara zarar verir”

    Üreticiler Sanayiciler ve İş Adamları Konfederasyonu (TÜSİKON) Genel Başkanı Orhan Beşiktepe, ülke gündeminde ön plana çıkarılmaya çalışılan erken seçimin ekonomiye zarar vereceğini söyledi.

    TÜSİKON Genel Başkanı Orhan Beşiktepe, ülke gündemine getirilmeye çalışılan erken seçim ve etkileri üzerinde açıklama yaptı. Beşiktepe açıklamasında, “Öncelikle bakılması gereken ilk nokta ülkenin durumudur. Üreticiler Sanayiciler ve İş adamları konfederasyonu olarak elli ilde temsilciliklerimiz ve yönetimimizle sanayicimizi ve üreticilerimizi ziyaretlerde bulunuyoruz. Şu anda erken seçimi gerektiren bir durum söz konusu olmadığı gibi konuşulması dahi akıl tutulmasıdır ve asıl bu söylemler ekonomiyi etkiler” dedi.

    Türkiye’nin önemli gündemlerinden birinin pandemi olduğunu söyleyen Beşiktepe, “Dikkat edilirse pandemi süresince Türkiye Cumhuriyeti ile beraber tüm dünya ülkeleri her alanda sıkı tedbirler aldı. İster istemez bazı sektörler daralmaya gitti. Ancak devletimizin sağlık sisteminde ve ekonomide diğer dünya devletlerine örnek olacak şekilde sorunların çözümü için vergi indirimi, ticari teşvikler, sosyal yardımlar, işçi ve işverene yapılan yardımlar gibi tedbirler aldı. Mevcut koşulların erken seçime uygun değil. Erken seçim olması halinde özellikle pandemi döneminde ekonomi bir anda etkilenebilir. Erken seçim söylemlerini bırakıp ülke olarak birlik beraberlik içerisinde pandemi sürecini atlatıp normalleşmeye geçmenin çaresine bakmalıyız” diye konuştu.

    TÜSİKON Genel Başkanı Orhan Beşiktepe son olarak son zamanlarda siyasetçilere yapılan çirkin saldırıları şiddetle kınadıklarını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun annesine karşı yazılı hakareti de lanetlediklerini ifade etti.

  • ÇEŞTOB Başkanı Demir: “Okulların erken açılması turizme zarar verir”

    ÇEŞTOB Başkanı Demir: “Okulların erken açılması turizme zarar verir”

    Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı Yakup Demir, 31 Ağustos’ta okulların açılması kararına değinerek, “Çeşme’nin güzelliklerini tatilcilere yaşatmak varken, tam da yoğun günlerde okulları açmak gerçekten biz turizmcilerin moralini bozar. Okulların erken açılması turizme zarar verir. Böyle olmaması da yetkililerden talebimizdir” dedi.

    ÇEŞTOB Başkanı Yakup Demir, korona virüsü nedeniyle yaz sezonuna geç başladıklarını belirtti. Alınan 31 Ağustos kararının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Demir, “Okulların erken açılması, zaten geç, sorunlu ve moralsiz başlayan turizme bir balta daha vurmuş olur. 31 Ağustos, turizm hareketliliğinin yoğun olduğu günlere denk geliyor. Çeşme’de yüzde 100 doluluğun olduğu günlerdir. Dolayısıyla o tarihlerde okulların açılması turizme zarar verir ama biz şuna inanıyoruz ki Bilim Kurulu toplanarak bu konuyu görüşecektir. Milli Eğitim Bakanımızın ve Kültür ve Turizm Bakanımızın bu konuda çalışmalar yaptığını duyduk. Özel okullar da, devlet okulları da önceki yıllarda olduğu gibi eylül ayının ortalarında açılmalıdır. Özellikle bu sene hassas olmak gerekiyor, çünkü otellerimiz çok ciddi hazırlık yaptı. Temmuz ve ağustos aylarında Çeşme’nin güzelliklerini tatilcilere yaşatmak varken, tam da yoğun günlerde okulları açmak gerçekten biz turizmcilerin moralini bozar. Böyle olmaması da yetkililerden talebimizdir” diye konuştu.

    “Gelecek tatilcilerimizin kafası rahat olsun”

    Covid-19 mücadelesi kapsamında bakanlıkların genelgeleri doğrultusunda iki aydan beri yoğun çalışma yürütüldüğünü vurgulayan Demir, “Çeşme olarak ’Güvenli Turizm Sertifikası’ ile ilgili ciddi çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar içerisinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Güvenli Turizm Sertifikası’nı şu ana kadar 25 otelimiz aldı. Bu sayı, 15 Temmuz’a kadar 100’e doğru gidecektir. 50 odanın üzerinde olan tüm oteller, artık bu sertifikayı almak zorunda ama Çeşme olarak bu zorunluluk gelmeden zaten bu sertifikanın gereklerini yerine getirmiştik. 25 kilometreyi bulan plajımız, 50’nin üzerinde beach club var. Bunların yüzde 80’i açıldı. Şu anda hizmet veriyorlar ama kapasitelerini kontrollü olarak dikkat ediyorlar. Hiçbir beach club, yüzde 100 kapasiteyle hizmet vermiyor. Girişlerinde kapasiteleri yazıyor. Dolayısıyla yüzde 50-60 seviyelerinde misafir kabul ediyorlar. Genel olarak baktığımızda biz Çeşme olarak bugünlere hazırlandık. Gelecek tatilcilerimizin kafası rahat olsun. Çeşme’ye geldiklerinde huzur içinde tatil yapabilecekler. Herhangi bir endişeye, herhangi bir kötü düşünceye hiçbir şekilde meyil vermesinler” dedi.

  • Milletvekili Aydemir: ‘ Allah dağına göre kar verir’

    Milletvekili Aydemir: ‘ Allah dağına göre kar verir’

    AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Ovit Tüneli’nin yalnız bölge için değil ülke için bir vizyon ve tarihi yatırım olduğuna işaret ederek, Kırık Tünelinin projenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve mutlaka gerçekleştirileceğini belirtti.

    AYDEMİR’DEN KIRIK TÜNELİ ELEŞTİRİSİNE TEPKİ

    Milletvekili Aydemir, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2020 Yılı Bütçesi görüşmelerinde, muhalefet partisine mensup bir milletvekilinin Kırık Tüneli için “Günde üç beş arabanın geçeceği yol.” sözlerine tepki göstererek, ‘Kırık Tüneli, Ovit’i fonksiyonel hâle getirecek bir tünel, mutlaka yapılması lazımdır’ dedi.

    MUHALEFETİN YAKLAŞIMI

    Muhalefet milletvekillerinin Bakanlığa yönelik eleştirilerine cevap veren Milletvekili Aydemir,

    Bir muhalefet milletvekilinin “Bakanlığınız Erzurum Aşkale-İspir Devlet yolu için 940 milyonluk davet usulüyle bir çağrı yapıyor. Şimdi siz belki de saatte birkaç arabanın geçtiği bir güzergâha 948 milyon lira para ayırabiliyorsunuz ama İstanbul’da 490 bin kişinin kullanacağı bir metro inşaatı ve 2020 yılında bitecek olan şehir hastanesiyle ilgili bir ödenek ayırmıyorsunuz.” sözlerini hatırlattı.

    ‘ALLAH HAYINA MAL VERMEZ’

    Muhalefetin yaklaşımını eleştiren Milletvekili Aydemir, ‘Şimdi arkadaşlar, hasetlik çok kötü bir hususiyet. Ben ısrarla, her zaman altını çizerek, vulgarize ederek anlattım. Bakın, bu defa kalıcı olsun diye, hasetliği kafamızdan atalım diye bir örnekle anlatacağım. Bir evladımız başarıyı çok istiyor ama başarıyı şuna endekslemiş: “Başkası aşağı düşsün, ben onun önüne çıkayım.” Hocası bunu görmüş, “Buna hâl diliyle durumu özetleyeyim.” demiş, çağırmış tahtaya. 2 tane düz çizgi çizmiş, “Evladım, bu çizgilerden biri senin, biri benim. Sen beni geçmek istersen bu çizgileri ne hâle getirirsin?” demiş. Çocuk hemen silgiyi almış, öğretmeninin çizgisini silmiş. Bu bir bakıma bugünkü muhalif anlayışı ifade ediyor. Öğretmen tabii ona öğretiyor, diyor ki: “Evladım, bak, bunun bir başka yolu daha var. Üstelik çok bereket de getirir bu yol. Senin çizgini uzatırsan benimki geride kalır.” İşte, başlarken söyledim ya Allah hayına mal vermez. Ne yapacağız? Çalışacağız ki, biz gayret koyacağız ki öne geçebilelim. “ ifadesiyle cevap verdi.

    AYDEMİR: ‘KINIYORUM BEN BUNU, ÇOK AYIP BİR ŞEY’

    Bir diğer muhalefet milletvekilinin Ovit ve bu bağlamda kaydedilen Kırık Tüneli yatırımına yaptığı eleştiriye tepki veren Milletvekili Aydemir, ‘Bilse, Türkiye hakikatlerini bilse, ülke gerçeklerini bilse, geçmişe projekte olsa, tarihimizi bilse; oranın Ovit’le bağlantısı olacağını, Karadeniz’i Palandöken’e bağlayacağını, dahası Karadeniz’i Güneydoğu’ya bağlayacağını bilirdi, İpek Yolu hakikatinden haberdar olurdu. Bilmediği için böyle sığ bakıyor ve “Günde üç beş arabanın geçeceği yol.” diye muaheze ediyor. Kınıyorum ben bunu, çok ayıp bir şey. Keşke buna buradaki hakşinas kardeşlerim de tepki verselerdi. Böyle bir şey olur mu?’ kaydını düştü. Milletvekili Aydemir, ‘İstanbul’a da isteyelim, eyvallah; ben ona hiçbir şey demem ama öbür tarafı yok etmek gibi bir yaklaşım olabilir? Kırık Tüneli, Ovit’i fonksiyonel hâle getirecek bir tünel, yapılması lazım; dört gözle herkes bunu bekliyor. ‘ dedi.

    WİKİPEDİA OLAYI

    Konuşmasında Wikipedia’nın yasaklanmasıyla ilgili olarak yapılan spekülasyonlara cevap veren Milletvekili Aydemir, ‘Sayın Bakan Mustafa Varank bu mevzuyu çok tafsilatlı, ayrıntılı izah etti.

    Yani biz yasaklama meraklısı mıyız? Ne yapıyor Wikipedia? Bu ülkeye iftira ediyor. Bu sanal zeminin editörleri var, bir yanlış bilgi varsa o editörler çıkıp onu düzeltiyor ama düzelttiği an Wikipedia’nın editörleri yani onay görmüş editörleri bunu düzeltince bu defa Wikipedia ne yapıyor? Türkiye’nin aleyhinde bir duruşları var ya, o editörlerin yetkilerini yok ediyor. ‘hatırlatmasını yaptı.

    PAYLAN’A SERT TEPKİ: ‘İYİ Kİ KRİZ OLDU DENİLİR Mİ?’

    HDP Milletvekili Garo Paylan’ın ‘Ekonomik krizin tek bir faydası oldu, size söyleyeyim. Evet, vatandaşlarımızı işsiz yaptı, aşsız yaptı, yoksulluğa götürdü ama tek bir faydası oldu şükür ki Kanal İstanbul’u yapamadınız. ‘ sözlerine sert tepki gösteren Milletvekili Aydemir, ‘Sabahleyin “İyi ki kriz oldu.” dedin. Aslında bilinçaltını koyuyor orta yere. “İyi ki kriz oldu.” diyor ya. “Kriz oldu da Kanal İstanbul yapılmadı.” diyor. Hep söylüyorum: Zihin haritasını temizleyin. Bin defa söyledik şurada, şu zeminde her konuşmamda söyledim: Yani krizin ya da bu ülkenin zora girmesini temsil eden bir anlayışı ben ne yaparım? O yüzden de, söylüyorum, ben şunu söylüyorum ki: ‘Allah dağına göre kar verir, bunu hepimiz biliriz. Sizi bu boydan yukarı çıkarmaz, vermez o fırsatı çünkü iyiniyetli değilsiniz çünkü hesabınız kitabınız bu milletin faydasına değil. Ben genelleme yapmıyorum, bu anlayışı söylüyorum arkadaşlar, yanlış anlaşılmasın, şu zihniyet için söylüyorum ben, böyle bir şey olur mu? “İyi ki kriz oldu.” denilir mi? dedi. ‘

  • Göğebakan: “Genel kurul çağrısı birliğimize zarar verir”

    Göğebakan: “Genel kurul çağrısı birliğimize zarar verir”

    Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan, Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) olağanüstü genel kurula götürülmesine yönelik girişimleri doğru bulmadıklarını bildirdi.

    Erzurum Barosu Başkanı Avukat Talat Göğebakan, yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları söyledi:

    “Türkiye Barolar Birliği’nin olağanüstü genel kurula götürülmesine yönelik girişimleri doğru bulmuyoruz. Bu genel kurul çağrılarının birliğimize zarar verdiğini düşünüyoruz. Yargı reformu sürecinde mesleğimizin sorunları çözülmeye başlamışken, Türkiye’nin ve meslektaşlarımızın gündemini gereksiz yere işgal edeceği kanısındayız. Bu nedenle olağanüstü genel kurul çağrılarını doğru bulmuyoruz.”