Etiket: Verimliliği

  • AOSB’de “Enerji Verimliliği” eğitimi

    Enerji Verimliliği Eğitim ve Etüt Yöneticisi Ayhan Sarıdikmen, enerjide yüzde 75 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’de enerji verimliliğin zorunlu olduğuna dikkati çekerek, “Elektrik enerjisine olan ihtiyaç giderek artıyor. Enerji ithalatı, ihracat gelirimizin yarısı kadar. Cari açık, sürdürülebilirlik sınırları dışında” dedi.

    Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) sanayici ve çalışanlarına eğitim desteği sağlayan AOSB Akademide, “Enerji Verimliliği” eğitimi düzenlendi.

    AOSB Seyhan Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen eğitim toplantısına, konuşmacı olarak Enerji Verimliliği Eğitim ve Etüt Yöneticisi Ayhan Sarıdikmen katıldı.

    Sarıdikmen, katılımcılara, “Enerji verimliliği, atık sı sistemleri, yanma ve yakma sistemleri, endüstriyel fırınlarda enerji verimliliği, elektrik üretim ve dağıtımı, elektrik motorlarında verimlilik uygulamaları, basınçlı hava sistemleri, iklimlendirme sistemlerinde verimlilik ve yenilenebilir enerji” konularında bilgiler aktardı.

    Sarıdikmen, işletmelerde üretim maliyetlerini belirleyen en önemli bileşenin enerji maliyetleri olduğun vurgulayarak, bu maliyetlerin mutlak suretle düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi.

    Sanayide enerji verimliliğinin önemi

    Güneş, rüzgar, dalga ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili bilgiler de aktaran Ayhan Sarıdikmen, Organize Sanayi Bölgelerinde enerji verimliliğinin öneminin giderek arttığına işaret etti. Sarıdikmen, şunları söyledi:

    “Sanayide enerji verimliliği, hem enerjide dışa bağımlılığı azaltma, hem ülke ekonomisi, hem de uluslararası rekabet gücü açısından çok önemli. Sanayide enerji verimliliğini artırmak için, enerji muhasebesi, kontrol sistemleri, yalıtım, yeni teknolojiler ve endüstriyel süreçler, hammadde özellikleri, ürün çeşitleri ve özellikleri, iklim şartları ve çevresel etkiler, kapasite kullanımı gibi alanlarda çalışmalara önem verilmelidir. Ayrıca elektrik tüketimini miktar ve zaman yönünden etkileyecek, uygulama ve değerlendirme çalışmaları da yürütülmelidir. Bu çalışmalar, talep yönetimi olarak adlandırılmaktadır.”

    Sarıdikmen, üç yöntemle yapılan talep yönetimi çalışmalarının herhangi biri veya birkaçının bir arada uygulanabildiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bu yöntemlerden birincisi olan teknik önlemler; yüksek verim sağlayan aydınlatma, yüksek verimli motorlar, soğutma sistemleri, bina yalıtımı gibi alanları içerir. İkinci yöntem bilgilendirme olup, hazırlanan teknik belgelerle tüketicilerin bilgi eksikliği giderilmektedir. Bilgilendirme; enerji verimlilik merkezlerinde enerji talebinin düşürülmesi ile ilgili çalışmaları yönlendirmek, danışmanlık yapmak, eğitim kursları ve seminerleri düzenlemek ve enerjiyi verimli tüketen donanım kullanımını özendirmek üzere tanıtım konularını içermektedir. Üçüncü ve en çok uygulanan yöntem ise tarifelerde farklılığa gidip, tüketim yapısını değiştirmek, kullanma zamanına veya kullanma miktarına göre fiyatlandırmalar yapmaktır.”

    Sarıdikmen, aydınlatmada yüksek basınçlı sodyum lambaların kullanılması, gece çalışan işletmelerde daha az insanın girip çıktığı bölümlerdeki iklimlendirme ünitelerinin ayarlanması, açık bulunan fanların, fırınların ve motorların gerekmediği zamanlarda kapatılmasının, işletmelerde tasarruf sağlayacağını kaydetti.

  • Enerji verimliliği için A sınıfı binalar üretilmeli uyarısı

    Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi üyelerine yönelik eğitimler devam ediyor.

    TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi ve Türk Tesisat Mühendisleri Derneği ortaklığında oda toplantı salonunda gerçekleşen seminerde Makina Mühendisi İbrahim Çakmanus ‘Binalar ve Enerji Verimliliği’ konusunda bilgi verdi. Çakmanus bina kabuğunda iyileştirilmeye gidilmesi durumunda ısıtma, soğutma ve enerji tüketiminde yüzde 50 oranında verim sağlanacağını söyledi. Ülke olarak A sınıfı binalar üretmek zorunda olduğumuzu aktaran Çakmanus, “TSE 825 ısı yalıtım yönetmeliğine göre Türkiye’de C sınıfı binalar genel olarak yaygın. Maliyeti düşük ama enerji tüketimi fazla. Bunun B’ye A’ya doğru götürürsek enerji tasarrufu sağlamış oluruz” dedi.

    Yurt dışından örnekler veren Çakmanus, Almanya’ya göre binalardaki enerji tüketiminin yüksek olduğunu söyledi.

  • Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kongresi başladı

    GAP İdaresi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi işbirliğinde GAP-YENEV 2018-Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Kongresi GAP Tarımsal Eğitim Merkezinde başladı. Kongre ile eş zamanlı olarak 2.Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinde Yenilikçi ve Kolay Çözümler Proje Yarışması gerçekleştirildi.

    GAP-YENEV Merkez Müdürü ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Doç. Dr. Azmi Aktacir, GAP- Yenilenebilir Enerji (YE) Kullanımı ve Enerji Verimliliği Araştırma Geliştirme Merkezi Kurucu Müdürü ve Kongre Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bülent Yeşilata, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, Harran Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Bürhan Akpunar, Şanlıurfa Vali Yardımcısı Ufuk Akın açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.

    Yarışmaya Adıyaman damgasını vurdu

    Konuşmaların ardından 2.Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinde Yenilikçi ve Kolay Çözümler Proje Yarışması Ödül Törenine geçildi. Yarışma kapsamında, GAP illerindeki liselerden gelen 32 proje finale kaldı. Jüri değerlendirmeleri sonucunda Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği alanlarında Adıyaman Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi birincilik ve üçüncülük, Adıyaman Altınşehir Anadolu Lisesi ikincilik derecelerine hak kazanırken, sürdürülebilir çevre alanında Şanlıurfa’daki özel bir fen lisesi birincilik, Adıyaman Fatih Anadolu Lisesi ikincilik ve üçüncülük derecelerine hak kazandı. Dereceye giren ekipler yurtdışı ve yurtiçi teknik ziyaretlerle ödüllendirilecek.

    2012 yılından bu yana yürütülen GAP Bölgesinde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi kapsamında GAP İdaresi Başkanlığı ve Harran Üniversitesi-GAP Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi (GAP-YENEV) iş birliği ile organize edilen proje ile GAP Bölgesinde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında faaliyet gösteren kurum, kuruluş, işletme ve sanayi tesislerinin teknik ve kurumsal kapasitelerinin arttırılması amaçlanıyor. Ayrıca söz konusu alanlardaki faaliyetleri bölge illerinde koordinasyon içinde yürütmek, yaygınlaştırmak, yansımalarını izlemek, akademisyen, kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirmek başlıca hedefler arasında yer alıyor. GAP Bölgesinde enerji verimliliğine yönelik yürütülen çalışmaların sağlıklı ve bütüncül bir yaklaşımla ele alınarak bölge ölçeğinde sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesini sağlamak gibi amaçlara hizmet edecek olan ‘‘GAP-YENEV 2018 -Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Kongresi üç gün boyunca devam edecek. Kongre kapsamında, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temelinde, çevre, tarım, gıda ve bilişim gibi birçok alanda 155 adet akademik bildiriler sunulacak.

    Kongre açılış törenine, Şanlıurfa Vali Yardımcısı Ufuk Akın, Rektör Vekili Prof. Dr. Bürhan Akpunar, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, özel sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları başkanları ve temsilcileri, kalkınma ajansları temsilcileri, akademisyenler, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, öğrenciler katıldı.

  • Şanlıurfa’da Tarımsal üretimde kaynak verimliliği eğitimi

    GAP Bölgesinde Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayide Entegre Kaynak Verimliliği Projesi kapsamında, Şanlıurfa’da Tarımsal Üretimde Kaynak Verimliliği Eğitimi gerçekleştirildi.

    GAP Bölgesinde Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayide Entegre Kaynak Verimliliği Projesi kapsamında, Şanlıurfa’da Tarımsal Üretimde Kaynak Verimliliği Eğitimi gerçekleştirildi. Eğitim kapsamında üretim kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, sürdürülebilir bölgesel kalkınmaya katkı sunulması hedefleniyor. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) teknik işbirliği ile geliştirilen proje Kalkınma Bakanlığı tarafından destekleniyor. Proje kapsamında bir otelde düzenlenen eğitime GAP bölgesi illerinde yer alan kurumlar, kalkınma ajansları, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve ziraat odalarından temsilciler katıldı. Programda bir konuşma yapan GAP Bölge Kalkınma İdare Başkan Yardımcısı Mehmet Açıkgöz, “Bölgemizde hem teknolojik hem de finansman anlamda, ülkemizin öz kaynak, emek ve deneyimle birlikte en büyük kalkınma projesi olan Güneydoğu Anadolu Projesi uygulanmaktadır. Tabi bu proje kapsamında, bugüne kadar çok önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir. Bu yatırımlarda azami bir şekilde istifade edebilmek ve sürdürebilirliklerini sağlamak üzere kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanmasını sağlayacak program yürütmeye çalışıyoruz. Tabi burada bölgemizde en önemli başarı sektörü tarım ve tarıma dayalı sanayidir. Dolasıyla bizim bölgede şuan 9 ilde yürütülecek olan tarım ve tarıma dayalı sanayide entegre kaynak verimi projesini geçen yıl başlatmış durumdayız. Bu çerçevede bugüne kadar bölgede başak ürünlerin seçilmesiyle ilgili çalışmalar yürütülüyordu. Bu çalışmalara yönelik pilot uygulamaların yapılacağı alanlar tespit edilmek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Bugün programını başlattığımız özellikle bu alanda toplumsal kapasite oluşturmak için bir eğitim programız gerçekleştirilmektedir. Bu eğitim programımızda özelikle tarımsal üretimde, kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasına yönelik bilgiler aktarılacaktır” diye konuştu.

  • Enerji verimliliği danışmanlık şirketi Genel Müdürü Karataş: “Dünyadaki savaşların ana sebebi enerji meselesi”

    Enerji verimliliği danışmanlık şirketi Genel Müdürü Altuğ Karataş, dünyada savaşların ana sebebinin enerji meselesi olduğunu söyledi.

    Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanlığı’nca, enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması kapsamında işletmeleri bilinçlendirmek amacıyla AOSB Seyhan Toplantı Salonu’nda “Sanayide Enerji Verimliliği Uygulamaları ve Finansman Yöntemleri” konulu eğitim düzenlendi.

    Programa konuşmacı olarak katılan enerji verimliliği danışmanlık şirketinin Genel Müdürü Altuğ Karataş, kalkınan ve nüfusu artan Türkiye’nin enerji tüketiminin hızla arttığını ifade etti. Enerji verimliliğini “Tüketilen enerji miktarının üretim kalitesini, iletme karlılığını azaltmadan; ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden en aza indirilmesi” olarak tanımlayan Karataş, dünyada savaşların ana sebebinin enerji meselesi olduğunun altını çizdi. Her geçen gün enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin arttığını vurgulayan Karataş, “Enerji verimliliği, harcanan her birim enerjinin daha fazla hizmet ve ürüne dönüştürülmesi; ülkenin ulusal ve uluslararası alanda rekabet gücünün artması demektir” dedi.

    Enerji kaynaklarını, petrol, kömür, doğalgaz, nükleer; yenilenebilir enerji çeşitleri hidroelektrik, güneş ve rüzgar şeklinde sıralayan Karataş, dünyadaki enerji rezervlerinden kömürün 470, uranyumun 150, doğalgazın 75, petrolün 21, petrol türevlerinin 65 yıl ömrünün kaldığını kaydetti.

    Fosil kaynaklı enerji rezervlerinin oluşmasının yaklaşık 500 milyon yıl sürdüğünü hatırlatan Altuğ Karataş, “Bunların büyük kısmının tüketilmesi ise 200 yıl içerisinde gerçekleşmiştir. Gelişmiş ülkelerdeki enerji verimliliği uygulamalarının artması ve enerji üretim teknolojilerinin gelişmesinden dolayı rezervlerin kalan ömürlerinde son 20 yıl içerisinde önemli bir değişiklik olmamıştır. Sürekli tükettiğimiz enerji kaynakları sınırlıdır. Dolayısı ile bir süre sonra bunların hepsi bitecektir. Ya alternatif enerji kaynaklarını bulacağız ya da mevcut rezervleri olabildiğince verimli kullanacağız. Bu yaptıklarımızla dünyayı kurtaramayız; sadece dünyanın ölümünü geciktiriyoruz” şeklinde konuştu.

    Gayri safi yurtiçi hasıla başına tüketilen birincil enerji miktarını temsil eden ve dünyada enerji verimliliği karşılaştırılmasında kullanılan “enerji yoğunluğu” kavramı üzerinde duran Karataş, şöyle devam etti:

    “Son 35 yıldır ABD’nin en büyük yerli enerji kaynağı enerji verimliliği oldu. Almanya’da 1990 yılından itibaren enerji verimliliğindeki iyileştirmeler ve eski Doğu Almanya bölgesindeki verimsiz sistemlerin yenilenmesi sonucu ekonomik büyüme devam ederken birincil enerji tüketimi azaldı. Türkiye’nin enerji yoğunluğu 0.243, Japonya’nın 0.09, ABD’nin 0.25, OECD ülkelerinin 0.19’dur. Gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkarken kişi başına tüketimi artıracağız. Ancak enerji verimliliği konusunda da ilerlememiz gerekir. Türkiye’nin kişi başına tüketimi 1.58 iken; Japonya’nın 4.09, Amerika’nın 7.98’dir. Bu rakamların manası şudur: 10 yıl önce her evde klima, kurutma cihazı, televizyon yoktu. Şimdi her evde bu ürünlerden iki üç tane var. Gittikçe teknolojiden daha fazla yararlanıyoruz. 10, 15 yıl içinde kişi başına tüketimimiz iki üç misli artacaktır. Bu da bizim için ayrı bir handikaptır.”

    Türkiye’de enerjinin yüzde 32.4’nün sanayide, yüzde 32.8’nin konutta, yüzde 25’nin ulaşımda, yüzde 7’sinin tarımda ve yüzde 3’nün diğer alanlarda tüketildiğini anlatan Karataş, sanayide yüzde 20-25, inşaatta yüzde 30-35, ulaşımda yüzde 15-20 tasarruf potansiyelinin bulunduğunu bildirdi.

    Karataş, geçmişten günümüze sanayide enerji kullanımının sanayi üretim endeksine oranına bakıldığında, diğer ülkelere nazaran Türkiye’nin bu oranı fazla düşüremediğini belirterek, “Değişik sektörlerde gerçekleştirilen enerji denetleme çalışmaları neticesinde sanayi tesislerinde ve endüstriyel işletmelerinin yüzde 95’inde yüzde 5 ile yüzde 40 arasında enerji tasarrufu potansiyeli vardır. Hiç yatırımsız veya az yatırımlı önlemlerin uygulanması ile asgari yüzde 10 oranında enerji tasarrufu sağlamak mümkündür” dedi.

    Sunumunda “Enerji Verimliliği Mevzuatı” konusu üzerinde duran Karataş, yıllık toplam enerji tüketimi bin TEP ve üzeri olan endüstriyel işletmelerin çalışanları arasından enerji yöneticisi görevlendirmesinin zorunlu olduğunu açıkladı.

    Çok sayıda işletme temsilcisinin ilgiyle dinlediği Karataş, konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını cevapladı.