Etiket: VEREM

  • ’’Verem Mi Kaldı’’ Demeyin

    Ülkemizde ‘Verem’ ve ‘ince hastalık’ olarak bilinen tüberküloz, insan sağlığını tehdit etmeye devam ediyor.

    Dünya Tüberküloz Günü’nde konuşan İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Melikşah Ertem, hastalığın görülme oranının Avrupa ortalamasının altında olduğunu kaydederek, “Ülkemizde hastalığın az görülmesi, tehlike olmadığı anlamına gelmez. Çünkü Verem solunum yoluyla bulaşabilen bir hastalık. Bu nedenle ortak yaşam alanlarının temizliği çok önemlidir” dedi.

    Verem hastalığının dünyada bulaşıcı ölümcül hastalıkların başında geldiğini kaydeden Prof.Dr. Melikşah Ertem, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde verem hastalığı sıklığı Avrupa Bölge ortalamasının altında, 100 binde 23’tür. Tedavinin uygun süre ve dozda yapılamadığı durumlarda bu antibiyotiklere direnç gelişebilmektedir. Ülkemizde de yeni tanı konulan olguların yüzde 3-6’sında çok ilaca dirençli verem mikrobu olduğu belirtilmektedir. Dirençli verem hastalarında artış olması endişe vericidir. Verem hastalığıyla mücadelede personel ve fiziki şartların yeterli olması çok önemlidir” dedi.

    “ORTAK ALANLAR TEMİZ TUTULMALI”

    Melikşah Ertem, “Verem mikrobu yaşadığımız ortamda oldukça yaygındır. Günümüzde her 3 kişiden birinin verem mikrobuyla karşılaşmış olduğu tahmin edilmektedir. Verem hastalığının görülmesi için kötü yaşam koşulları, yetersiz beslenme, AIDS gibi enfeksiyonlar gibi risk faktörleri gerekmektedir. Verem hastalığı için “sosyal hastalık” tanımı yapılmaktadır. Havalandırması kötü, kalabalık yaşam alanlarında daha kolay yayılmaktadır. Bu nedenle kahvehane, dershane ve toplu ulaşım araçları gibi ortak yaşam alanlarının temizliği çok önemlidir” diye konuştu.

    KOLAYCA BULAŞIYOR

    Tüberkülozun insandan insana solunum yoluyla bulaştığını açıklayan Prof.Dr. Ertem, “Tüberküloz hastalarının öksürme, konuşma veya şarkı söyleme gibi aktiviteleri esnasında havaya damlacıklar yayılmaktadır. Hastalık, bu damlacıkların solunum yollarına yerleşmesi ile başlamaktadır. Tüberkülozun bulaşabilmesi için basil içeren havanın uzun süre solunması gerekmektedir. Bu nedenle en riskli grup, hastaların aynı evi paylaştığı yakınlarıdır. Tüberküloz basili ile karşılaşan herkes hasta olmaz. Vücuduna tüberküloz basili giren kişilerde oluşan enfeksiyon, kişinin bağışıklık sisteminin yeterli olması durumunda kendiliğinden iyileşebilir” dedi.

    ÜLKEMİZDE TEDAVİ ÜCRETSİZ

    Prof.Dr.Melikşah Ertem, “Eğer 3 haftadan uzun süren öksürük, göğüs, bazen sırt ağrısı, balgam, bazen kanlı balgam, kan tükürme, kilo kaybı, iştahsızlık, ateş ve geceleri terleme yaşıyorsanız hızlı bir şekilde sağlık kuruluşuna başvurun. Aktif tüberkülozlu kişilerin yani verem hastalarının tedavisi zorunludur. Hastalığın tedavisi en az 6 ay sürmektedir. Ülkemizde tüberküloz ilaçları ücretsiz Toplum Sağlığı Merkezlerinde verilmektedir” dedi.

    SİGARA RİSKİ ARTIRIYOR

    Sigaranın, hastalığın etkisini arttırdığını kaydeden Melikşah Ertem, “Sigara gerek burun ve boğazımızdaki aktiviteleri gerekse vücudumuzda savunma sistemini bozarak verem hastalığının gelişmesini kolaylaştırır. Sigara içenler verem hastalığına daha sık yakalanırlar. Bunun yanında sigara içen verem hastalarının iyileşmesi gecikir ve sigara içen verem hastalarında ölüm riski daha yüksek bulunmuştur” diye konuştu.

    TEDAVİ YARI BIRAKILMAMALI

    İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Melikşah Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Tüberkülozdan korunmanın en etkili yolu hastalara hızla tanı konulup uygun tedavinin başlanması ve tedavinin eksiksiz tamamlanmasıdır. Tedavi çok uzun sürmektedir. Ancak tedaviyi yarım kesmek dirençli basillerin üremesine neden olacağından çok tehlikelidir. Tüberküloz için tozlu işlerde çalışanlar büyük risk altındadır. Bu kişiler yılda bir kez kontrole gitmelidir.”

  • Vefat Eden Kardeşi Anısına Kan Bağışı Ve Verem Tarama Etkinliği Düzenledi

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Süleymanbeyler Köyü sakinlerinden Yüksel Başkan bir süre önce hayatını kaybeden kardeşi anısına kan bağışı kampanyası ve verem taraması etkinliği düzenledi.

    Süleymanbeyler Köyü’nde Yüksel Başkan tarafından bir süre önce hayatını kaybeden kardeşi Muhammet Başkan anısına kan bağışı ve verem tarama etkinliği düzenledi. Etkinlikte yaklaşık 150 kişi kan bağışında bulunurken 200’e yakın kişide gezici röntgen tarama aracında röntgen filmi çektirdi. Etkinliği bir süre önce hayatını kaybeden kardeşi Muhammet Başkan anısına düzenlediklerini belirten Yüksel Başkan, amaçlarının köylerde kan bağışını yaygınlaştırmak olduğunu söyledi. Başkan konuşmasında bu etkinliği önümüzdeki yıl daha da geliştirerek geniş kitlelerle yapacaklarını belirterek emeği geçen Kızılay Derneği ile Verem Savaş Derneği Başkanlarına teşekkür etti.

    Kdz. Ereğli Verem Savaş Derneği Başkanı Hasan Erdoğan ise Süleymanbeyler Köyü’nde örnek bir etkinliğe imza atıldığını belirterek, Kızılay Kan Merkezi’nin kan bağışı alırken, kendilerinin de gezici röntgen tarama aracı ile röntgen taraması yaptıklarını söyledi. Kızılay Derneği Kdz. Ereğli İlçesi Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Günaydın etkinliği düzenleyen Yüksel Başkan’a teşekkür ederken, kan bağışına ilginin ilçe merkezinden daha fazla olduğunu vurguladı.

    Süleymanbeyler Köyü Muhtarı Eyüp Marankoz ise kardeşi merhum Muhammet Başkan adına etkinlik düzenleyen başta Yüksel Başkan olmak üzere, köylerine gelip kan bağışı toplayan Kızılay ile verem taraması yapan Verem Savaş Derneği yöneticilerine teşekkür etti.

  • Çaycuma Huzurevi Verem Taramasından Geçirildi

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde faaliyet gösteren Verem Savaş Derneği gezici röntgen tarama aracı ile Çaycuma Huzurevi’nde kalan yaşlılar ile huzurevi personelini verem taramasından geçirdi.

    Kdz. Ereğli Verem Savaş Derneği gezici röntgen tarama aracı ile Çaycuma Huzurevi’nde kalan yaşlılar ile personeli verem taramasından geçirdi. Çekilen filmleri huzurevinde kalan yaşlılar ile birlikte teslim almak için Kdz. Ereğli ilçesine gelen Çaycuma Huzurevi Müdür Vekili İzzet Örenli verdiği hizmetlerden dolayı Kdz. Ereğli Verem Savaş Derneği Başkanı Hasan Erdoğan’a teşekkür etti. Yaşlıların hastaneye gidip röntgen filmlerini çektirmesinin daha zor olduğunu dile getiren Örenli, Kdz. Ereğli Verem savaş Derneği’nin her yıl düzenli olarak gezici röntgen tarama aracı ile gelip huzurevinde kalan yaşlıları verem taramasından geçirdiğini söyledi. Örenli ayrıca huzurevinde kalan yaşlıların maddi açıdan bir ihtiyaçları bulunmadığını belirterek, onların daha çok ziyaret edilip mutlu olmaya ihtiyaç duyduğunu söyledi.

    Kdz. Ereğli Verem Savaş Derneği Başkanı Hasan Erdoğan ise 40 yılı aşkın süredir veremle mücadele ettiklerini belirterek, bölgede yaptıkları çalışmalar sonucu veremi yok denecek kadar az seviyeye indirdiklerini ifade etti. Zonguldak genelinde son 5 yıl içerisinde 100 bin kişiden fazla insanı verem taramasından geçirdiklerini belirten Erdoğan, bölgedeki Huzurevleri ve cezaevlerine düzenli olarak bu hizmeti her yıl verdiklerini söyledi.

  • Verem Eğitim Ve Propaganda Haftası Kutlanıyor

    Niğde Halk Sağlığı Müdür Vekili Dr. Ertan Değirmencioğlu, her yıl Ocak ayının ilk haftasında kutlanan Verem Eğitim ve Propaganda haftası nedeniyle bir açıkla yaptı.

    Verem Hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi için Ocak ayının ilk haftası Verem ve Propaganda haftası olduğunu belirten Değirmencioğlu, “Verem hastalığının, hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalık olduğunu söyledi.

    Değirmencioğlu yaptığı yazılı açıklamasında, “Tüberküloz (TB), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) “Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre dünya genelinde tüberküloz insidans, prevalans ve mortalite hızları düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. 2014 yılında dünya genelinde 9,6 milyon yeni vaka ve 1,5 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye genelinde 2005 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı yaklaşık 21.bin iken, 2014 yılında vaka sayısı 13 bin 378’e kadar düşmüştür. Küresel Tüberküloz 2015 Raporu”na göre Türkiye’nin 2014 yılı TB prevalans hızı yüz binde 22, insidans hızı yüz binde 18, mortalite hızı yüz binde 0,62’dir. Ülkemiz DSÖ kriterlerine göre eliminasyon fazına girmiştir. Bu kapsamda önümüzdeki yıllarda ülkemizde yürütülen tüberküloz kontrol programı tüberküloz eliminasyonunu hedefleyecek şekilde güçlendirilerek sürdürülecektir” dedi.

    Verem hastalığına yakalananların aileleri ve diğer temaslıları da hastanelere davet edilerek kontrol edildiğinin altını çizen Değirmencioğlu, “Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verilmekte olup hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır. Dünyada tüberküloz kontrolü için DSÖ tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanmaktadır. Ülkemizde başarıyla uyguladığımız “Sağlıkta Dönüşüm Programı” kapsamında Bakanlığımız ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği içerisinde tüberküloz kontrol hizmetlerini sürdürmektedir. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları “Tüberkülozsuz Bir Dünya” oluşturmak amacıyla, Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir. Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır. Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan Gözetimli Tedavi uygulamasında hasta tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içer ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır” diye konuştu.

    Verem hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Değirmencioğlu, “Toplumu veremden korumanın en etkili yolu verem hastalarının erken teşhisi ve başarılı tedavisidir. Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu bir kağıt mendille kapatınız. Kağıt mendiliniz yoksa ellerinize değil kolunuzun iç kısmına öksürün veya hapşırın. Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Hastalandığınızda düzenli ilaç kullanımı ile veremi durdurabilir ve sevdiklerinize bulaşmasını önleyebilirsiniz. Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir. Verem hastalığının tedavisinde tam başarı için, ilaçlarınızı Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız” şeklinde konuştu.

  • AIDS’ten Sonra Verem Geliyor

    Toplum gündeminde eskisi kadar yer almasa da verem hastalığı, enfeksiyon hastalıklarından ölümlerde AIDS’ten hemen sonra geliyor. Dünyada her yıl 1,5 milyon kişi veremden ölüyor.

    Kamuoyunun uzun yıllar ‘ince hastalık’ olarak adlandırdığı, birçok film ve romana da konu olan verem hastalığı toplumsal gündemde eski yerini kaybetse de bir tehdit olarak varlığını sürdürüyor. Medical Park Tarsus Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Adnan K. Usalan, enfeksiyon hastalıklarından ölümlerde AIDS’ten (HIV) sonra en fazla ölüm nedeninin verem olduğunu söyledi. Dr. Usalan, özellikle çocuklarda, kanla yayılan ve ağır seyreden verem hastalığını önlemede BCG aşısının çok önemli olduğunu ve bu aşının 2 ayını bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz yapıldığını da kaydetti.

    ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

    Uzm. Dr. Adnan K. Usalan, veremin (tüberküloz) halen dünya genelinde önemli bir sağlık problemi olduğunu vurguladı. Veremin, erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğünü ve çoğunlukla üretken yaş grubundaki erişkinlerde rastlandığını ifade eden Uzm. Dr. Usalan, “Dünya Sağlık Örgütü (DTÖ) verilerine göre, 2014 yılında dünya genelinde 9,6 milyon yeni verem vakası ve 1,5 milyon ölüm olduğu hesaplanmıştır. Verem vakalarının yüzde 12’sinin HIV pozitif olduğu tespit edilmiştir” diye konuştu. Dr. Usalan, Türkiye’de ise yeni tespit edilen verem hastası sayısının her yıl ortalama yüzde 6-7 oranında azaldığını ifade etti.

    UZUN SÜREN ÖKSÜRÜĞE DİKKAT

    Dr. Adnan K. Usalan, veremin belirtilerini ise şöyle sıraladı:

    “Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi, Solunum yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt yan ağrısı, nefes darlığı, gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir, diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir, iki-üç haftadan uzun süren ve non spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir.”

    TEDAVİ YARIM BIRAKILMAMALI

    Medical Park Tarsus Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Adnan K. Usalan, veremin tedavisi konusunda ise şu bilgileri verdi:

    “Toplum Sağlığı Merkezi Verem Savaşı Dispanseri birimlerinde veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir, yeni verem hastalarının tedavisinde genellikle 2 ay 4 farklı ilaçla ve 4 ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 5 aylık tedavi uygulanmaktadır, tedavide ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Hastalar tedaviyi kesinlikle yarım bırakmamalıdır, hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirmek en uygun yoldur.”