Etiket: verecekler”

  • Yeni dönemde her türlü senaryoya hazır olarak eğitim verecekler

    Yeni dönemde her türlü senaryoya hazır olarak eğitim verecekler

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) yeni dönemde 2020-2021 eğitim öğretim yılında sanal eğitim alt yapısından dersliklerine öğretim kadrosu ile hazır duruma getirildi.

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 17 fakülte, 1 lisans üstü eğitim okulu, 3 yüksek okulu, 13 meslek yüksek okulu ile birlikte 34 bin öğrenciye eğitim ve öğretim veriyor. Pandemi sürecinde uzaktan eğitimle eğitim sezonu tamamlayan üniversite de yeni dönemde oluşabilecek senaryolara göre hazırlıklar devam ediyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Bünyamin Şahin, pandemi sürecindeki eğitim öğretim dönemi için öngörülerin tam belli olmadığına dikkat çekerek, “Yani gerek sağlık bakanlığı gerekse YÖK, 2020-2021 eğitim öğretim yılında eğitim nasıl devam edecek henüz kararlaştırmadılar. Ama biz dinamik bir yapı ile bunu karşılamak istiyoruz. Eğitim öğretim ne şekilde başlarsa başlasın biz bütün derslerimizi canlı olarak yapabilecek şekilde serverlarımızı satın aldık. Yeni yazılımında birlikte sınıfta ders yapar gibi bütün programlarımız da aynı anda 300-400 sınıfta ders verebilecek şekilde uzaktan eğitim programımız şu anda hazır. İkinci olarak öğrencilerimiz tabii memleketlerinden Tokat’ımıza gelmek istiyorlar. Tokat’ımıza gelmek isterken de konaklamaları ile ilgili bir sorun var. Yani yurtlarda fazla kişinin barındırılması bir gibi bir sınırlama meydana gelebilir. Onunla ilgili de bizim alacağımız tedbir olacak” dedi.

    Salgın sürecinde kendi yazılımlarını kullandılar

    Korona virüs nedeniyle okulların kapandığı dönemde uzaktan bağlantılarda kendi yazılımlarını kullandıklarına dikkat çeken Rektör Şahin,”Salgın süreci başladığında yükseköğretim kurulu örgün eğitim durdurdu. Dolayısıyla uzaktan eğitime geçti. Biz bu uzaktan eğitim sürecine geçildiğinde tedbirli, temkinli olduk. Üniversitelerin birçoğu muhtelif ücretsiz yazılımlar kullanmak suretiyle uzaktan eğitim hizmetlerini gerçekleştirdiler. Ancak biz acele etmedik bir haftalık bir gecikme ile birlikte kendi yazılımınızı ve kendi sunucularımızda kullanmak üzere öğrencilerimizin verileri üniversitemizin içerisinde kalacak şekilde bir uzaktan eğitim süreci tamamladık. Burada öğretim üyeleri öğrencilerimize canlı yayınlarda derslerini verdiler canlı yayın sonrasında banttan izleyebildi öğrencilerimiz tüm derslerimizin sunuları slaytları ders notları öğrenciye verildi. Sınavlarımız çoğunluğu da ödev ve proje yazım şeklinde kendi portalımız den yapıldı. Buna ilave olarak da derslerin büyük bir kısmı da aynı zamanda uzaktan sınavlarda gerçekleştirdik. Dolayısıyla bizim diğer üniversitelerden farklı olarak bu uzaktan eğitimde yaptığımız işlem kendi yazılımımızı ve kendi sunucularımızda kullanmak suretiyle öğrenci bilgilerinin tamamen üniversite kaldığı bir uzaktan eğitim sürecini başarı ile tamamlamamız oldu” diye konuştu.

    Pandemi sürecinden etkilenmeden yabancı öğrenci alımı devam edecek

    Rektör Şahin, yabancı uyruklu öğrenci alımında ciddi artış yaşandığını belirterek, “Yıllık 50 ila 100 civarında yabancı uyruklu öğrenci alınıyordu. Biz geçen sene 800’ü geçtik 900’ü bulduk. Toplamda bin 300 civarında yabancı uyruklu öğrencimiz oldu. Pandemi süresinde salgın süresinden etkilenmeden yabancı uyruklu öğrencilerimizin buraya alımla devam edeceğiz. Bununla ilgili şu ana kadar yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde muhatap aldığımız ülkelerin yükseköğretim kurumları kendilerinin yapmış olduğu sınavlarına esas alarak ilk bin içerisinde bize öğrenci gönderme devam edecekler. Eskiden biz ülkelere gidip orada sınav yapıyorduk, şu anda onu yapmayacağız. Onların yapmış olduğu sınavdan almış oldukları puanlarına göre yerleştireceğiz ve söylediğim gibi mümkün olduğu kadar ilk bindeki yani en başarılı öğrencilerimizi alacağız. Bu seneki hedefimiz en az 800 diye düşünüyoruz. Bu şekilde de toplam öğrenci sayımız yaklaşık olarak 2 bini bulmuş olacak.Bunun Tokat’ın kültür hayatına çok büyük bir etkisi var. Uluslararası bir şehir haline geliyorsunuz. İnsanların gelip-gittiği, alış-veriş yaptığı farkı renklerin, dil, dinlerin görüldüğü bir şehir haline geliyoruz. Aynı zamanda öğrencilerimiz için de katkısı var. Öğrencilerimiz artık kendilerini dünyaya açılmış, dünya ile kendilerini temas eden bireyler olarak görüyor. Bundan sonra gelecekle ilgili öngörüleri yerel değil dünya çapında oluyor. Uluslararası bir öğrencinin bizde eğitim alması ile birlikte bir miktar kazanç bırakması anlamında düşünmüyoruz. Aynı zamanda kültür değişimi de öğrencilerimizin sosyalleştirilmesi, uluslararasılaşması anlamında ciddi bir basamak olarak görüyoruz. Buna da bütün çabamız da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı

    “Ürdün krallığı diplomalarımız resmi olarak tanıdı”

    Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden mezun olan yabancı uyruklu bir öğrencinin ülkesine gittiğinde diplomasının geçerli olduğuna dikkat çeken Rektör Şahin, “Üniversitemiz aynı zamanda bazı ülkeler tarafından resmi olarak tanınıyor. Yani denkliği tanınıyor. En son Ürdün krallığı diplomalarımız resmi olarak tanıdı. Ürdün’lü bir öğrenci bize gelip eğitimini tamamladığında Ürdün’de herhangi bir işlem yapmadan Tokat Gaziosmanpaşa üniversitesinin diploması orada geçerli. Bunun gibi birçok ülke ile anlaşmalarımız devam ediyor. Dünya üniversiteler sıralamasında binler civarındayız. Bununla birlikte dünya genç üniversiteler ve Asya üniversiteleri sıralamasında 401 plus serisinde yer alıyoruz. Yani dünyada önemli bir pozisyonumuz mevcut şu an itibariyle” dedi.

    Rektör Şahin, yeni dönemde üniversite tercih edecek öğrencilere sağlayacakları hizmetleri dile getirerek, “Öğrencilerin üniversitemizi nasıl tercih ettiklerine baktığımız zaman bunların yaklaşık yüzde 40 İnternet, yüzde 20’si orada eğitim gören öğrencilerle iletişimleri ile oluyor. Dolayısı ile yüzde 60’ı aslında bizimle bağlantılı olarak üniversiteyi tercih ediyor. Şimdi web üzerinden, İnternetten üniversitemizi tanımalarını sağlayacağız. Tercih yapacak öğrenciler ’tanitim.gop.edu.tr’ adresimizde üniversitemizden her türlü detay bilgiyi alabilirler. Üniversitemizden çok fazla miktarda görüntü özet bilgiler her bir fakültemizde ilgili kısa filmler fragmanlar ve detaylı her türlü bilgi ve belgeyi ulaşabilirler. Yök ve Milli Eğitim bakanlığı tarafından yapılan sanal fuarlar programlar bunlara katılım sağlıyoruz. Öğrencilerimizle iletişime geçiyoruz, hatta canlı yayınlar yapıyoruz. Bu salgın sürecinde öğrencilerimize birçok canlı yayın yaptık. Şu an itibariyle sanal dönene geçmiş durumdayız öğrenciler bize her türlü sanal ortam ulaşacak bizde sanal ortamda bu fuarlara canlı yayınlara katılmak suretiyle tanıtımımı gerçekleştiriliriyoruz” açıklamalarında bulundu

    Yeni dönemde 13 ayrı bölüm açılacak

    Yeni dönemde açılacak olan 13 ayrı bölümle öğrenci sayısının yaklaşık olarak bin 500 kişi artacağının altını çizen Rektör Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Toplam öğrenci sayımızın 35 bin ve üzerinde olacağını düşünüyoruz. Üniversitemizde 12’si yabancı uyruklu olmak üzere toplam bin 500 akademik personel var. Toplam personel sayımızda 3 bin 300 civarında, yani bin 900 civarında idari personelimiz bulunuyor. Üniversitemizce mevcut olan programlara ilave olarak 2020-2021 eğitim öğretim yılında açacağımız programlar kısaca şöyle; ‘Eğitim fakültesi altında İngilizce ve özel eğitim öğretmenlikleri bölümünüz açılıyor. Sağlık Bilimleri Fakültesinde beslenme ve diyetetik bölümüne öğrenci alıyoruz. Spor Bilimleri Fakültesinde spor yöneticiliğine, Turhal Uygulamalı Bilimler Fakültesinde grafik tasarım bölümü özel yetenekli öğrenci alıyor. Adalet Meslek Yüksekokulu, Artova Meslek Okulunda çocuk koruma ve bakım hizmetleri. Pazar Meslek Yüksek okulunda sivil havacılık ve kabin hizmetleri, Reşadiye Meslek Yüksekokulu sağlık turizmi işletmeciliği, Zile meslek yüksek okulunda hukuk büro yönetimi ve sekreterliği. Tokat Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulumuzda iki tane programımız var. Bir tanesi Türkiye’de ilk olarak açılacak saç bakımı ve güzellik, eczane hizmetleri var. Tokat Meslek Yüksekokulu ikinci öğretim olarak iç mekan tasarımı açacağız. Dolayısıyla toplamda 13 tane yeni bölümümüz olacak”

  • Kurtulmuş: “Günyüzü görmeyecekler ve mahkemelerde hesap verecekler”

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, FETÖ’’nün 15 Temmuz hainliğini asla unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını belirterek, “Günyüzü görmeyecekler ve mahkemelerde hesap verecekler” dedi.

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediyesinin Demokrasi Meydanı’nda düzenlediği halk iftarına katıldı. Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı iftar öncesi halka seslenen Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin asla unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini ifade etti. 15 Temmuz’un Türk tarihinin en kara sayfalarından biri olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Türkiye yüzyıllar boyunca böyle bir ihanet görmedi. Tanklarla, toplarla, tüfeklerle, bu insanların üzerine saldırdılar. Ve 249 kardeşimizi şehit ettiler. 2 bin 184 insanımız gazi oldu. Bunları asla unutmayacağız” diye konuştu.

    Kurtulmuş, şöyle devam etti:

    “FETÖ’cü darbecilerin ve onların arkasındaki güçlerin unutmaması gereken bir şey vardır. 15 Temmuz bu milletim ikinci kurtuluş mücadelesi verdiği gündür. Bu millet 15 Temmuz’u geride kalan bir vaka olarak asla kabul etmeyecektir. 15 Temmuz çocuklarımıza torunlarımıza aktaracağız bir kurtuluş bir diriliş destanının adıdır. O büyük destanı unutmayacağız ve unutturmayacağız. Onların kahpeliğini de unutmayacağız.”

    “Günyüzü görmeyecekler”

    FETÖ davalarına dikkat çeken Kurtulmuş, verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını hatırlatarak, “İşte görüyorsunuz bu FETÖ’cülerin bir davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıktı. Bunlar zannetmesinler ki ‘biz bunlara unuttururuz. Bu millet saf millettir. Bunlar bir daha karşımıza çıkmaz’ zannetmesinler. O defter kapandı. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ve inşallah bunlar hiçbir şekilde gün yüzü görmeyecekler ve mahkemelerde hesap verecekler” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Bozdağ: “Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler”

    15 Temmuz darbe teşebbüsünün Türk demokrasisi ve siyasi hayatı bakımında önemli bir dönüm noktası olduğunu hatırlatan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler. Kaçanlar, kaçtıklarıyla kalacaklarını düşünmesinler. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe saklanırlarsa saklansınlar onları bulmak, milletin yargısının önüne çıkarmak ve milletin yargısına hesap vermesini sağlamak bizim boynumuzun borcudur” dedi.

    Adalet Bakanı Bozdağ, Büyük Sinema Salonu’nda AK Parti Şubat Ayı Yozgat İl Danışma Meclis Toplantısı’na katıldı. Toplantıda konuşma yapan Bakan Bozdağ, 2016 yılının 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle Türk demokrasisi bakımından, Türk siyasi hayatı bakımından ve tarihleri bakımından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek Türkiye’nin 2016’yı çok büyük zorluklarla geçirdiğini belirtti.

    Bakan Bozdağ, “Belki dünyada böylesi bir vahşeti yaşayan ülke sayısı çok azdır. Ama böylesi büyük bir vahşet karşısında milli iradesine, hukukuna, devletine, seçilmişlerine, anayasasına ölümüne sahip çıkan ve destan yazan millet varlığı yoktur. Ne zaman düdük çalan olsa başka ülkelere bakın düdük çalanlar hep kazanmış. Türkiye’nin geçmişine baktığınız zaman 15 Temmuz’a kadar çalınan düdükler hep başarılı olmuş. Ama 15 Temmuz’da Türkiye’nin hem siyaseti farklı durmuş, hem yönetimi farklı durmuş, hem meclisi farklı durmuş, hem medyası farklı durmuş, hem sivil toplum örgütü farklı durmuş hem de halkımız farklı durmuş. Ölümüne hep beraber demokrasi demiş, hukuk demiş, milli irade demiş ve darbecilere Türkiye’yi değil, dünyayı dar etmiştir, dar. Şimdi kaçıyorlar, Amerika’ya kaçıyorlar, Almanya’ya kaçıyorlar, başka yerlere kaçıyorlar. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe saklanırlarsa saklansınlar onları bulmak, milletin yargısının önüne çıkarmak ve milletin yargısına hesap vermesini sağlamak bizim boynumuzun borcudur. Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler. Kaçanlar, kaçtıklarıyla kalacaklarını düşünmesinler. Millete yaptıklarının, bu devlete yaptıklarının, şehit ettiklerinin, gazi yaptıklarının, akıttıkları kanların, bu millete ve devlete yaptıkları ihanetin cezasını mutlaka görecekler. Ondan kimsenin endişesi olmamalıdır” dedi.

    “Millete güvenenler, ’evet’ milletten korkanlar, ’hayır’ diyecektir”

    Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Bozdağ, hükümeti şuan da milletvekillerinin seçtiğini söyledi.

    Türkiye’de bir cumhurbaşkanlığı seçiminin bir de milletvekilliği seçiminin olduğunu dile getiren Bozdağ “Hükümet nereden çıkıyor? Meclisin içinden çıkıyor. İşte millete güvenmeyen bu anayasa, milletin doğrudan hükümet seçmesine izin vermiyor. Milleti doğrudan hükümet seçmeye ehil görmüyor. Şimdi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yapılan en önemli değişiklerden birisi, hükümeti doğrudan seçme yetkisinin asıla, aziz milletimize verilmesidir. Referandumda, halk oylamasında, milletimiz esasında, ’hükümeti doğrudan ben seçmek istiyor muyum, istemiyor muyum?’ diye bir muhakeme yapıp ona göre karar verecektir. Eğer, ’hükümeti doğrudan ben seçmek istemiyorum, ben buna ehil değilim’ diyenler ’hayır’ diyecektir. ’Hayır kardeşim, ben asılım asıl, milletvekilini ben seçiyorum, benim seçtiklerim hükümeti seçiyor, ben vekilleri aradan çıkarıyorum, hükümeti doğrudan bundan sonra ben seçeceğim’ diyenler, ’evet’ diyecektir. Millete güvenenler, ’evet’ milletten korkanlar, ’hayır’ diyecektir. Korku pompalıyorlar. Ne değişiyor? Ankara’da ayak oyunlarıyla hükümet teşkil etme dönemi tarihe kavuşuyor. Onun için dikkat edin milletten alamadıkları iktidarı Ankara’da almaya alışmış çevreler, ara dönemlerde darbe öncesi, sonrası vesaire, bazı puslu havalarda güç ve kudret devşirenler hepsi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı bir araya geldiler. Niye karşı? ’Milli egemenlik zayıflıyormuş’ diyor. Ya Allah aşkına, millete hükümet seçme görevini vermemiş bu anayasa, milli egemenliği madem millete tanıyor da neden hükümeti seçme görevini doğrudan millete vermiyor? Şimdi ne yapılıyor? Doğrudan hükümeti seçme görevi aziz millete veriliyor. Bu referandum, bunun oylanacağı referandum. Biz buna karar vereceğiz. ’Hükümeti doğrudan biz mi seçelim, yoksa bizim seçtiğimiz vekiller mi seçsin?’ İşin esası, özü burada düğümleniyor. Ben inanıyorum ki, aziz milletimiz, ’hükümeti doğrudan ben seçeceğim.’ Halkın doğrudan hükümet seçmesi milli egemenliğin sahibine doğrudan tevdi anlamına gelir ve milli egemenliği güçlendirir. Hem belediyeyi doğrudan seçiyor, hem belediye meclisini doğrudan seçiyor, hem il genel meclis üyelerini doğrudan seçiyor, hem milletvekilini yani yasamayı doğrudan seçiyor, hem cumhurbaşkanını doğrudan seçiyor, şimdiye kadar hükümetini seçemiyordu bundan sonra Türk milleti hükümetini de doğrudan seçecektir” şeklinde konuştu.

  • Bakan Elvan: “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler”

    Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarını ‘çakallar’ ve ‘şerefsizler’ diye niteleyerek, “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler. Fethullahçı Terör Örgütü’nün ve o çakalların, alçakların, o şerefsizlerin kökünü kazıyacağız. Bundan emin olun” dedi.

    Bakan Elvan, Mersin’e gelerek, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’da gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla her akşam Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak ‘Demokrasi Nöbeti’ tutan binlerce Mersinli ile buluştu. Mersinlilerin karşısına eşi Zeliha Elvan ile birlikte çıkan Elvan’a, Mersin Valisi Özdemir Çakacak, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin milletvekilleri, oda ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de eşlik etti.

    “Avrupa ülkeleri son derece kötü bir testten geçti”

    Elinde Türk Bayrağı ile vatandaşları selamlayan Elvan, demokrasi için ve milli iradenin tam manasıyla hakim olabilmesi için alanları terk etmeyen halkla gurur duyduklarını söyledi. “O gelişmiş ülkeler, o Avrupa ülkeleri son derece kötü bir testten geçtiler” diyen Elvan, vatandaşların Türkiye’nin, Türk halkının demokrasiye ne kadar bağlı olduğunu, milli iradenin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Ancak, gelişmiş ülkelerin sessiz kaldığını dile getiren Elvan, “Baktılar ki, darbe gerçekleşmiyor, o zaman açıklama yapmaya başladılar. Biz, kimin ne olduğunu biliyoruz ama şundan emin olunuz, bu millet ayakta kalacaktır, bu millet güçlenmeye devam edecektir” diye konuştu.

    “Sizdeki bu güç, bu irada olduktan sonra bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok”

    Vatandaşların coşkulu tezahüratları karşısında, “İşte gerçek millet bu, o çakallar, o teröristler değil. Gerçek irade burada” diyen Elvan, şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız, sizlere teşekkürlerini sunuyor. O dik duruşunuz için, o Türkiye nöbeti, demokrasi nöbeti için sizin her birinizin alnından öpüyor, sizlere şükranlarını sunuyor. Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız her zaman dik durdu. Biz de Başbakanımız, Bakanlarımız, hükümetimiz her zaman dik durduk ve dik durmaya devam edeceğiz. Sizdeki bu güç, bu irada olduktan sonra bizim yapamayacağımız hiçbir şey yok.”

    “O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler”

    Darbe girişiminde bulunan FETÖ mensuplarını ‘çakallar’ ve ‘şerefsizler’ diye niteleyen Elvan, “O darbeci çakallar, o darbeci şerefsizler Mersin’de Valiliğimizi ele geçirmek istediler. Sayın Valimize bir çakal, bir şerefsiz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde büyümüş ama hain olarak büyümüş, devletin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, devletin silahını millete karşı doğrultmuş o çakalın nasıl teslim olduğunu gördünüz. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de şerefli subaylarımız, albaylarımız var. Şerefli subaylarımız bize ve Sayın Valimize şunu söylediler; ‘Biz, Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan yanayız. Biz demokrasiden, milli iradeden yanayız.’ Bir taraftan o değerli komutanlarımız, diğer taraftan Emniyet Müdürümüz ve emniyet mensuplarımız, o çakalı, o şerefsizi teslim aldılar. O şerefsizler, o çakallar, o ihanet şebekeleri bunun hesabını verecekler. Fethullahçı Terör Örgütü’nün ve o çakalların, alçakların, o şerefsizlerin kökünü kazıyacağız. Bundan emin olun” ifadelerini kullandı.

    “Bundan sonra da darbe yapmaya kalkarlarsa bizim asil milletimiz gereken cevabı verecektir”

    Kalabalığın ‘idam isteriz’ şeklinde slogan atması üzerine de Elvan, “Onu da konuşacağız, merak etmeyin. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, hükümetlerimiz, bugüne kadar siz ne dediyseniz biz onu yaptık. Sizin iradeniz başımızın üzerindedir. Ama hiçbir zaman hiç kimse darbe yapamaz bundan sonra. Hiç merak etmeyin, bu milletin gücü, bu milletin iradesi, onların darbe yapmasını engellemiştir, bundan sonra da darbe yapmaya kalkarlarsa bizim asil milletimiz gereken cevabı verecektir. 15 Temmuz akşamı şehitler verdik. O şehitlerimiz demokrasi için, milli iradenin devamı için yola çıktılar ve ‘Ya istiklal ya ölüm’ dediler. ‘Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir’ dediler, ‘Benim vermiş olduğum oylarla TBMM’ye göndermiş olduğum milletvekilleri, seçmiş olduğum hükümet ancak bu ülkeyi yönetebilir” dediler. O çakallar, o hainler, o şerefsizler ne yaptılar? Türkiye Büyük Millet Meclisimizi bombaladılar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa. Emniyet teşkilatımızı, Milli İstihbarat Teşkilatımızı, kamu kurumlarımızı bombaladılar. Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımızı öldürmeye teşebbüs ettiler ama başaramadılar, başaramayacaklar. Beş yaşındaki çocuğumuzdan 90 yaşındaki dedemize kadar hepsi burada. Allah sizlerden razı olsun. İşte vatan sevgisi bu. Tüm dünyaya bunu gösterdiniz. Tüm dünya Türk milletinin ne kadar asil, ne kadar güçlü bir millet olduğunu gördü” şeklinde konuştu.

    Halkın bir haftadan bu yana gündüz işinde, akşam ‘Demokrasi Nöbeti’nde olduğunu dile getiren Elvan, “Sayın Cumhurbaşkanımız ‘tamam’ deyinceye kadar devam edeceğimiz bir süreç olacak. Bu meydanları boş bırakmayacağız. Hangi siyasi partiden olursak olalım, vatanını, milletini, ülkesini seven her bir kardeşimiz Cumhuriyet Meydanı’nda olacak. Bu mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz. Huzurlarınızda tüm siyasi partilerimize dik duruşları dolayısıyla teşekkür ediyorum. 15 Temmuz akşamı dik bir duruş sergileyen tüm basın dünyamıza teşekkür ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarımıza ve değerli milletimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    “Olağanüstü Hal’i Fethullahçı Terör Örgütü’nü kökünden kazımak için ilan ettik”

    Dün Olağanüstü Hal ilan ettiklerini anımsatan Elvan, şöyle devam etti: “Olağanüstü Hal’i milletimiz için, iş dünyası için, ekonomi için ilan etmedik. Olağanüstü Hal’i Fethullahçı Terör Örgütü’nü kökünden kazımak için ilan ettik. Şundan emin olun, bu çakallar, bu şerefsizler, bu alçakların her biri teker teker bunun hesabını vermelerinin yanında, bu Fethullahçı Terör Örgütü’nün bu Olağanüstü Hal ile kökünü kazıyacağız. Fitne çıkarmaya çalışanlar var. Aramızda özellikle Fethullahçı Terör Örgütü’nden olanların, kargaşa çıkarmak isteyenler olduğunu biliyoruz. Vatandaşlarımızın gergin bir konuma gelmesi yönünde sosyal medyadan değişik vesilelerle vatandaşlarımızı tedirgin eden beyanatlar yapıyorlar. Bunların hiç birine inanmayın. Bunların her birini teker teker toplayacağız. Siz Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız, hükümetimiz ne diyor, ona bakacaksınız. Başka kimseye bakmayacaksınız.”

    “Pensilvanya’daki o terörist başı Türkiye’nin büyümesini engelleyemeyecek”

    Fethullahçı Terör Örgütü’nün kökünü kazır kazımaz Türkiye’nin yine güçlenmeye devam edeceğini vurgulayan Elvan, “Türkiye’nin büyümesini engelleyemeyecekler. Hele hele Pensilvanya’daki o terörist başı hiç mi hiç engelleyemeyecek. Bunların hesabı sorulacak. O uçaklar, tanklar, silahlar bu ülkeyi savunmak için alındı ama o çakallar sizlere karşı kullandılar. Bunun hesabını hep birlikte soracağız. Üç günden bu yana kamu kurumlarındakileri de temizlemeye başladık. Onları bitireceğiz ve Türkiye rahat bir nefes alacak. Türkiye büyümeye devam edecek” diye konuştu.

    Elvan’ın konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında halka seslendi. Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran binlerce kişi coşkulu tezahüratlarla dev ekrandan Erdoğan’ı izledi.