Etiket: Varlığını

  • Sağlam:”Yerli hayvan varlığını ithalatla artıramayız”

    Bursa Veteriner Hekimler Odası (BVHO) Başkanı Sinan Sağlam, yerli hayvancılığın geliştirilmesi için alınan kararların sevindirici olduğunu, ancak uygulamada yapılacak hatalardan endişe ettiklerini söyledi.

    Yeni yılla birlikte yürürlüğe giren milli tarım projesini değerlendiren BVHO Başkanı Sinan Sağlam, veteriner hekimler olarak projenin kendilerini ilgilendiren hayvancılıkla ilgili gelişmeleri ve uygulamaları yakından takip ettiklerini söyledi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yerli hayvancılığın geliştirilmesi ve yerli hayvan varlığının artırılmasına yönelik yeni uygulamaları olduğunu hatırlatan Sinan Sağlam, ancak besi hayvanı ithalatının devam ettirilmesini endişeyle izlediklerini söyledi.

    Mera hayvancılığının uygulanacağı illerde hayvan yetiştiricilerine desteklemeler yapılacağını, birçok ilde damızlık düve üretim merkezi, damızlık manda üretim merkezi ve damızlık teke-koç üretim merkezi kurulacağını belirten Sinan Sağlam şunları söyledi:

    “Türkiye’deki hayvan varlığı, ülkenin et ihtiyacını karşılamıyor. Yıllardır bu mesele hayvan ithalatı ile aşılmaya çalışılıyor. Milli tarım projesi ile yerli hayvancılık geliştirilerek üretim arttırılacak. Hayvancılıkta üretim, ticaret ve ihracatın planlandığını görüyoruz. Yerli hayvancılık politikası bize umut veriyor. Uygulamalarda hata yapılmazsa, proje başarıya ulaşırsa Türk hayvancılık sektörü kurtulur. Ancak görünen o ki, milli tarım politikasının gündelik hayata yansımaları uzun yıllar alacak.”

    BVHO Başkanı Sinan Sağlam, hayvancılıkta milli politika izlenirken, sektörün içinde yer alan diğer unsurların ithalat ile sağlandığına dikkat çekti. Et ve Süt Kurumu’nun bu yıl için 500 bin baş besilik dana ithalatı için talep toplamaya başladığını, bunun da milli hayvancılık politikasıyla çeliştiğini savunan BVHO Başkanı Sağlam, “Besi hayvanı ithal, hayvanların beslendiği yem ithal, suni tohumlamada kullanılan sperma ithal, hastalıklarla mücadelede kullanılan ilaç ve aşı ithal. Hayvancılıkta kullanılan girdileri yerlileştiremezsek, üretim maliyetleri düşmeyeceği için yetiştiricilere verilen desteklemeler bile işe yaramayabilir. Yerli hayvancılığın merkezi sayılan Doğu Anadolu illerine bile hayvan ithalatı yapılırsa, yerli hayvan sayısı nasıl artırılacak? Hayvan ithalatı uygulaması, Türkiye’de yeni bir hayvancılık modelini geliştirdi. Besiciler, yerli hayvan almıyor. İthal dana alıyor, besliyor, satıyor. Sonra yine ithal hayvan alıyor. İhtiyaç olduğunda hayvan ithalatının yapılmasını mazur görebiliriz. Ancak, besicilerin baskısı ile sürekli ithalat yapılması geleneği artık sona ermeli. Aksi halde milli tarım projesi başarıya ulaşamaz” dedi.

  • Numan Kurtulmuş: “Ne Olursa Olsun Gazetecilik Varlığını Sürdürecek”

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, “Yeni Nesil Gazetecilik Eğitim Programı” sertifika töreninde, ne olursa olsun gazeteciliğin bir şekilde dünyanın her yerinde varlığını sürdüreceğini belirterek, “Dolayısıyla burada bir ülkenin önemli güçlerinden birisi de nitelikli bir medyanın varlığıdır” dedi.

    Basın İlan Kurumu tarafından 49 kursiyere 45 gün boyunca yeni gazetecilik eğitim programı verildi. Eğitimin bitmesinin ardından eğitim programına katılan kursiyerlere sertifikalarını verilmek üzere tören düzenlendi. Mercure Otel’de düzenlenen törene Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca, İŞKUR İl Müdürü Muammer Coşkun, Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ertem, sertifika almaya hak kazanan kursiyerler ve gazeteciler katıldı.

    Törende bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, BİK ve İŞKUR’un güzel bir çalışmaya imza attıklarını belirterek, “Hem Türkiye’deki basının desteklenmesi hem de bu vesileyle İŞKUR üzerinden istihdamınıza katkı sağlaması bakımından önemli bir proje olduğunu biliyorum. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha büyük katılım ve artan teveccühle bu programlar sürdürülür” dedi.

    HAKKI DEVRİM’E TAZİYE

    Sözlerine bugün hayatını kaybeden usta gazeteci Hakkı Devrim’ rahmet ile başlayan Kurtulmuş, “Başında vefat haberini aldığımız Türk medyasının önemli isimlerinden usta ve duayen gazetecilerden Hakkı Devrim’e rahmet diliyorum. Ailesine, basına camiasına ve sevenlerine taziyelerimi ifade ediyorum. Allah rahmet eylesin. Bu programın önemlin inşallah buradan yetişecek olan değerli arkadaşlarımızı Türkiye’nin medyasına sağlayacağı katkıyla ölçülecektir. Onun için aramızda çok sayıda usta gazetecinin önümüzdeki yıllarda yetişeceğine Türkiye’nin medyasına büyük katkı sunacağınıza yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “NE OLURSA OLSUN GAZETECİLİK VARLIĞINI SÜRDÜRECEK”

    Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Gazetecilik, genel olarak medya önemini kaybediyor mu, kaybetmiyor mu? Özellikle sosyal medyanın çıkması, elektronik ortamın yaygınlaşması acaba gazeteciliğe bir rakip olarak çıkıyor mu çıkmıyor mu? Bu sektör kaybolur mu, kaybolmaz mı tartışması sizlerinde bildiği gibi devam ediyor. Benim kanaatim medya sektörü çok şekillenecek. Hem görsel hem sosyal hem elektronik hem de yazılı medya çok şekillenecek, çeşitlenecek. Ancak ne olursa olsun gazetecilik bir şekilde dünyanın her yerinde varlığını sürdürecek. Onun için yazılı basın ölüyor diye bir duygu içerisinde olmayın. Yazılı basın ama işi zorlaşarak niteliğini artırmak zorunda kalarak bundan sonra bir varlık mücadelesini sürdürecektir. Dolayısıyla gazeteciliğin içerisinde yer almakta medya sektörü bakımından önemli bir ayrıcalıktır”

    “NİTELİKLİ MEDYA O ÜLKENİN EN ÖNEMLİ GÜÇLERİNDEN BİRİDİR”

    “Bir ülkedeki medyanın özellikle yazı medyanın gücü aslında o ülkenin en önemli yumuşak güçlerinden birisidir” diyen Kurtulmuş, “Bir ülkenin gücü sadece ekonomik, askeri gücü sadece kişi başına düşen milli geliri ile ölçülmez. Başka ölçekleri vardır, bunlardan birisi de nitelikli medyadır. Yaygın nitelikli o ülkenin hem kalkınmasına, hem de o ülkenin tanıtımına destek olan kültürünü ve medeniyetini çoğaltan nitelikli bir medyanın varlığı da, o ülkenin en önemli güçlerinden biridir. Sadece çok satan gazetelerden, büyük reyting alan televizyonlardan bahsetmiyorum. Tabi ki tiraj ve reyting bu anlamda medyanın başarısının objektif ölçütlerinden birisidir ama her şey değildir. Dolayısıyla burada bir ülkenin önemli güçlerinden birisi de nitelikli bir medyanın varlığıdır. Tabi ki alt yapısı çok güçlü bir medya olması lazım, bunun fiziki alt yapısı, baskısından tutun, elektronik ortamlardaki gücüne kadar medyanın alt yapısının çok kuvvetli olması lazım. Bunların arasında da bütün bunların hepsini belki daha fazla bir şekilde önem açısından katlayan o medyada çalışan insan unsurunun gücüdür. İş geliyor dolaşıyor, her yerde olduğu gibi medya sektöründe de güçlü insan unsuruna geliyor. Bu tür programların o yüzden çok önemi olduğunu ifade etmek isterim” diye konuştu.

    Konuşmasının ardından başta Numan Kurtulmuş ve protokol üyeleri sertifika almaya hak kazanan kursiyerlere, belgelerini verdi. Belgelerin verilmesinin ardından protokol üyeleri ve kursiyerler hatıra fotoğrafı çektirdi.

  • 500 Bin TL Değerindeki Mal Varlığını TSK’ya Bağışladı

    Sinop’ta emekli bir vatandaş yaklaşık 500 bin TL değerindeki mal varlığının tümünü Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı’na (TSKGV) bağışladı.

    Sinop Valisi Dr. Yasemin Özata Çetinkaya’nın makamında gerçekleştirilen programa; İl Jandarma ve Garnizon Komutanı Jandarma Albay Şefaattin Serten, TSK Güçlendirme Vakfı Basın Tanıtım ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Emekli Deniz Kurmay Albay Zeki Yağcı ile hayırsever vatandaş Nazım Kurt katıldı.

    Programda konuşan 71 yaşındaki 4 çocuk babası Nazım Kurt, özel bir şirketten emekli olduğunu belirterek, tek başına ikamet ettiği Demirci köyü Kümes Mahallesi’ndeki 2 katlı evini ve 20 dönümlük arazisini vakfa bağışladığını açıkladı. Köyde tek başına yaşadığını, çocuklarının ise yurt dışında olduğunu kaydeden Nazım Kurt, “Yaptığım bağıştan dolayı inanın kendimi çok mutlu hissediyorum. Bu mutluluğu tarif etmek mümkün değil, ancak yaşanır. Bundan sonra da kazanacağım her şeyi yine TSK’ya bağışlayacağım” dedi.

    Nazım Kur’tun örnek bir davranış sergilediğini dile getiren Sinop Valisi Dr. Yasemin Özata Çetinkaya ise Kurt’un bağışladığı mülkün TSK’ya kazandırılması noktasındaki tüm işlemlerin hızlı bir şekilde yapıldığını belirterek, mülkün şu an itibariyle TSK’ya geçtiğini söyledi. Vali Çetinkaya; “Türk ulusu ile Silahlı Kuvvetlerimiz arasında gönül bağının en güzel örneğini teşkil eden, maddi ve manevi desteğinden dolayı sayın Nazım Kurt amcamıza teşekkür ediyorum. 20 yıldır kaymakamlık ve valilik yaptığım süre içerisinde onursal başkanlığını taşıdığım vakfa ilk defa böyle bir hizmet etme fırsatı buldum. Ben gerçekten çok mutluyum” diye konuştu.

    Programın sonunda Nazım Kurt’a altın madalya ve şükran beratı takdim edildi.