Etiket: Varız’

  • Kenar: “Gönen İçin Varız”

    Gönen Belediye Meclisi Üyesi Yılmaz Kenar, ’’Gönen için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız’’ dedi.

    Ekonomisi tarımsal üretime dayalı olan Gönen’in turizm ve üniversite sayesinde Balıkesir’in en gözde ilçelerinden bir tanesi olacağına işaret eden MHP’li Belediye Meclis Üyesi Yılmaz Kenar, ’’Turizm alanında yapılacak yatırımlar, yani kentsel dönüşüm Gönen için ne kadar önemliyse, fakülte de o kadar önemlidir. 80 bine yakın nüfusu bulunan Gönen, Güney Marmara bölgesinin Bandırma’dan sonra ikinci üssüdür. Gönen’i yok sayan, köy ya da kasaba gibi gören siyasetçi, bana göre siyaseten intihar etmiştir. Ömer Seyfettin Uygulamalı Bilimler Fakültesinin adı özellikle Gönen’e kurulacağı için Ömer Seyfettin olarak düşünülmüştür. İsmiyle bile bize tescillenen fakülteye bütçe yok. Fakülteler kampus içinde toplanmalı bahaneleriyle Gönen’in elinden almaya da bize göre hiçbir siyasetçinin gücü yetmez. Ömer Seyfettin Uygulamalı Bilimler Fakültesinin ilçemize kurulması sürecinde ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Belediye Başkanım Hüseyin Yakar’ın fakültenin akıbeti konusunda bilgilendirme yapmasını bekliyoruz” dedi.

  • ’Kadına Şiddete Dur Demek İçin Biz De Varız’ Projesi

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun fikir sahipliğini yaptığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülecek olan “Kadına Şiddet Dur Demek için Biz de Varız” Projesi, ilk kez 4. Sosyal Güvenlik Kurumu Olağan Genel Kurulunda katılımcılar ile paylaşıldı.

    Dünyada ve ülkemizde her geçen gün artan kadına yönelik şiddete dikkat çekmek ve ‘Dur!’ demek için dünya çapında girişimler gerçekleştiriliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı(ÇSGB) ve Sosyal Güvenlik Kurumu’da(SGK) kadına şiddete dur demek için proje başlattı. SGK’nın 4. Olağan Genel Kurulu’na Başkanlık eden ÇSG Bakanı Süleyman Soylu’da projeye destek amacıyla üzerinde “Kadına Şiddete Dur Demek İçin Bizde Varız” yazılı rozetlerden katılımcılara dağıttı. Genel Kurul öncesi yaptığı konuşmada kadına şiddeti önlemeye yönelik başlatılan projeye ayrı bir parantez açan Bakan Soylu, kurum olarak sadece 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası kanununu uygulamayla mükellef olmadıklarını, sosyal projelere de destek verdiklerini söyledi. “Bugüne ait özel bir değerlendirmemizi sizinle paylaşmak istiyorum” diyen Bakan Soylu konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bizim kurumumuz sadece sosyal güvenlik müessesinin uygulandığı bir kurum değildir. Şunu ifade etmeliyim ki sadece kendimize ait münhasır işlerle uğraşmaktan ziyade başka meselelere de el atmakla mükellefiz. Bugün bunlardan bir tanesini arkadaşlarımız bizlerle paylaştılar, onlara da çok teşekkür ediyorum.Bilmenizi istiyorum ki temel meselelerimiz var. Bu temel meselelerimizi destekleyen meseleler var. Hep birlikte Sosyal Güvenlik Kurumunun bugün ortaya koymuş olduğu gerek Çalışma Bakanlığımız gerek İŞKUR’la birlikte koordine edilecek ve 64.hükümet programımızın en önemli alanlarından birisi olarak nitelendirdiğimiz “Kadına Şiddete Dur De” konusunda SGK’nın ortaya koymuş olduğu bu sosyal projeyi hepinizin huzurunda tebrik ediyorum, kutluyorum ve takdir ediyorum.”

    Kadına şiddete yönelik çalışmaların sadece bakanlık nezdinde bir çalışma olmadığını belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 14 yıldır Türkiye’de iki konuda farkındalığın yürütülmekte olduğunu söyledi. Bunlardan bir tanesinin kadın politikaları, diğerinin ise engelli politikaları olduğunun altını çizen Bakan,“Bu farkındalık aslında geçmiş yıllarda yaşadıklarımızın ve bu açıkların kapatılmasına yönelik bir farkındalıktır. Biz bunu Türkiye’nin tüm kamu kurumları olarak, bütün bileşenleri olarak, bir politika olarak geleceğe taşımalıyız. Bu her bir bireyin ve vatandaş olmanın temel sorumluluğudur. Kadına şiddet konusunda, bunu bütün sosyal güvenlik kurumlarımızla, bütün illerimizde, ilçelerimizde oluşturacak görseller, ortaya konulacak broşürler ve yapılacak video ve tanıtımlarla Türkiye’nin bir sorunu olmaktan çıkarmalı ve sosyal güvenlik sistemimizin politikaları ile en temel yapıtlarından birisi haline getirmeliyiz. Sosyal politikalar, eğer kurumlar değerlendirmeler ve bileşenler tarafından desteklenmezse havada kalacağı aşikârdır. Herkes buna sahip çıkmalıdır” diye konuştu.

    SGK’dan yapılan açıklamada, SGK tarafından yürütülecek proje ile kadına şiddeti dur diyen sivil toplum örgütleri ve kurumlara destek verilmesi ve bu sorunun çözümünde aktif paydaşlardan biri olunması hedeflendiği kaydedildi. Öte yandan proje kapsamında SGK, ÇSGB ve İŞKUR’un sosyal sorumluluk anlayışıyla kadınların gerek sağlık sorunlarının giderilmesi gerekse istihdama kazandırılmaları için birçok faaliyete yer verilmesi amaçlandığı vurgulandı. Projenin detaylarının önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan bir lansman ile kamuoyuna duyurulacağı bildirildi.

  • Medicana Hayat Kurtarmak İçin ’Biz De Varız’ Dedi

    Organ Bağışı Haftası kapsamında; Medicana Çamlıca Hastanesi önderliğinde düzenlenen Hayat Kurtarmak için Yarıştayız sloganı ile davetli bürokratlar, hastane yöneticileri, doktorlar, üniversite öğrencileri, nakil olan hastalar ve tüm halk, koşu ve yürüyüş organizasyonunda bir araya geldi. 8 kasım pazar günü Caddebostan Sahil Yürüyüş alanında buluşan davetliler organ bağışının önemine dikkat çekti.

    Medicana Çamlıca Hastanesi önderliğinde gerçekleşen Hayat Kurtarmak İçin Yarıştayız etkinliğine; İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Selami Albayrak, Kadıköy İlçe Sağlık Müdürü Arife Midyat, Üsküdar İlçe Sağlık Müdürü Dr. Emre Boşnak, Ümraniye İlçe Sağlık Şube Müdürü Nuran Eraslan, Medicana Çamlıca Hastanesi Genel Müdürü Murat Kaya, Başhekim Op. Dr. Salih Cüneyt Aydemir, Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren katıldı.

    Koşu ve yürüyüş başta olmak üzere iki etaptan oluşan organizasyon, Medicana Çamlıca Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Salih Cüneyt Aydemir’in konuşmasıyla başladı. Op. Dr. Aydemir, ülkemizde 25.000 kişinin organ nakli için sıra beklediğini belirterek şöyle konuştu: “Bu hastaların çoğu böbrek nakli için sıradadır. Çünkü yeterli donör bulunamadığından kalp ve karaciğer nakli bekleyen birçok hasta bekleme listesindeyken hayatını kaybetmektedir. Bu hayatları kurtarmak için ülkemizde de organ bağışı konusunda halkımızı bilinçlendirmeli ve kadavra nakillerinin sayısını arttırmalıyız. Yaklaşık 80 milyon nüfusa sahip olduğumuz düşünülürse yılda sadece 300 ile 400 arasında donör çıkması oldukça üzücü bir tabloyu gözler önüne seriyor. Avrupa’da organ bağışı milyonda 40’lara çıkmışken, ülkemizde bu rakam sadece 3. Bizlerin bu bilince sahip olmamız yetmiyor. Çevremizi, ailemizi de bilinçlendirmeliyiz. Onları teşvik etmeliyiz. Hayatını kaybettiğinde bile başka hayatların filizlenmesini isteyen bilinçli bağışçılar ailelerine bu arzularından bahsetmelidir. Son 5 yılda hastanelerimizde 6.500 beyin ölümü tespit edilmiştir. Ancak bu 6.500 potansiyel donörün 1.500’ünde organ nakli için aile izni alınabilmiştir. Daha fazla sözü uzatmadan hep birlikte hayat kurtarmak için koşalım. Sağlıklı bir geleceğe bir adım daha yaklaşalım.”

    Açılış konuşmalarının ardından; üniversite öğrencilerinden ve genç sporculardan oluşan yarışmacıların heyecanlı bekleyişleri ile hakemler tarafından koşuya start verildi. Caddebostan-Kızıltoprak güzergâhında 3 km’lik parkurda birbirleri ile yarışan sporcular dereceye girebilmek ve organ bağışına dikkat çekmek için yarış mücadelesi verdi. Koşunun ardından devam eden etkinlik;  davetli bürokratlar, yöneticiler, nakilli hastalar ve tüm halk aynı parkurda yürüyüş gerçekleştirdi. Günün anlam ve önemini belirten özel tasarım tişörtleri giyerek yapılan yürüyüşe davetli ve katılımcılar tarafından ilgi gösterildi.

    Hakemler tarafından yapılan değerlendirme sonucu kadın ve erkek dalında ilk 3 dereceye giren genç sporcular sahneye davet edilerek, günün anlam ve önemine uygun altın, bronz, gümüş madalyalarını Medicana Çamlıca Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan tarafından aldı. Program plaket takdimi ve kapanış konuşmaları ile sona erdi. Program sonunda tüm katılımcılar makarna partisi ile keyifli saatler geçirdi.