Etiket: Vanda

  • HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ Van’da

    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 1 Kasım seçimlerinin zorla dayatılan bir seçim olduğunu iddia ederek, bu şartlarda tüm kentlerde olağan bir seçim çalışması yapmanın mümkün olmadığını savundu.

    Seçim çalışmaları kapsamında Van’da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, basın mensupları ile parti binasında bir araya geldi. HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi’nin bir konuşma yapmasının ardından açıklamalarda bulunan Figen Yüksekdağ, 1 Kasım seçimlerinin halkın iradesini tanımayanların zorla dayattığı bir seçim olduğunu söyledi. Tüm kentlerde olağan bir seçim çalışması yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Yüksekdağ, “Şu an baskı, dayatma, gözaltı ve tutuklamalar daha da artmıştır. Böyle bir ortamda normal bir iktidar çıkabileceğini sanarak kendi otoritelerini kabul ettirebileceklerini sanıyorlar. Halkımız işte bu politikaları kabul etmiyor ve normal görmüyor. Egemen siyaset yıllarca halka 3 şık sundu. HDP ise bu şıkları 4’e çıkardı. Halklarımızın seçeneklerinin artmasına karşı büyük bir savaş başlattılar. Türkiye toplumunun kendi bağımsız seçeneğine karşı topyekun bir savaş devreye konuldu. AKP’nin hegemonyasını halka kabul ettirmek istiyorlar. Paçalarımıza yapışmışlar” dedi.

    Türkiye halklarının ileriye gitmesine izin verilmediğini anlatan Yüksekdağ, şunları söyledi:

    “Binlerce kişi gözaltına alınarak tutuklandı. Halklarımızı hareket edemez noktaya getirmeye çalışıyorlar. HDP’yi felç etmek ve tavsiye etme çabası içerisindeler. Bizim mücadelemiz barışın, umutlarını tavsiye etmelerine karşı verilen mücadeledir. Askeri operasyonlarda ısrar edenlerin tek bir amacı vardır, o da yeni bir rejime adım atılmasıdır. Saray fiili olarak yönetime el koymuştur. Seçilmemiş bir başbakan ve hükümet vardır. Korsan bir hükümet vardır. Vekil seçilmeden atanarak oluşturulmuş bir hükümet vardır. 5 aydan bu yana korsan bir iktidar tarafından Türkiye yönetiliyor. Hukuku, anayasayı ayaklar altına alarak Türkiye’yi yönetiyorlar. 82 Anayasasını bile geride bırakarak hukuksuzluk yapıyorlar. Türkiye halklarına facia yaşatıyorlar.”

    Türkiye halklarının seçime gitmesine rağmen 1 Kasım’dan sonra ne yaşayacağını tahmin bile edemediğini belirten Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte şimdiden kaybedeceklerini anladıkları için ‘Yeniden bir seçime gidebiliriz’ diyorlar. Halklarımıza korkuyu dayatıyorlar, HDP’ye ambargo uyguluyorlar, çok kirli bir savaş politikası yürütüyorlar. AKP’nin medyası yalan makinesi gibi çalışıyor. Şu an Türkiye’de medya kayyum kararlarıyla baskı altına alınıyor, cunta yönetimleri gibi darbe yapılıyor. AKP hükümeti döneminde cunta darbe dönemlerinden bile daha geriye gittik. Cuntayı neredeyse aratacak bir baskı ve faşizan saldırıyla karşı karşıyayız. Karşımızda 1 Kasım seçimlerini de tanımayacağını açıkça söyleyen bir yapı var. Demokrasinin son kalan dallarını tutmak için çok daha dik, kararlı bir duruş takınmamız lazım. 400 vekil çıkaramadılar diye toplumda savaş fitillerini ateşlediler. Onların 1 Kasım’da kazanmasına izin verirsek Türkiye halklarını daha büyük bir savaş içerisine çekecekler. Kendilerinin iktidarı için gençlerimizi feda ediyorlar. HDP bu seçimi bir yaşam seçimi olarak görüyor.” Karşımızda herkese savaşı dayatan bir iktidar olduğunu anlatan Yüksekdağ, şunları söyledi: “97 yaşında olan cumhuriyet hâlâ demokratik bir cumhuriyet olamadı. 7 Haziran’da AKP cumhuriyeti kurmaya çalıştılar. Bugün cumhuriyetin yıldönümünde saray cumhuriyeti kurmayı hedefliyordu. HDP onların saray cumhuriyeti hayallerini suya düşürdü. Karşımızdaki bu faşist yapı sistemin ve rejimin demokratikleştirilmesi talebini görmeyerek, bu talepleri ayaklar altına aldı. Halkın iradesini kabul etmediler. Bizim mücadelemiz halkın iradesini kabul ettirmek, demokrasiyi getirmektir. Bize dönük her yöntemi ve kullandıkları geriletme politikalarına karşı en yüksek şekilde mücadelemizi vererek bu kirli politikaları boşa çıkardık. AKP’nin Van’da aldığı bir vekili ikiye çıkarma çalışması zevahiri kurtarma çabasıdır. Zevahiri kurtarma çalışmaları yapıyorlar. Bizim için bir milletvekili kazanmak geleceği kazanmak demektir.”

    “VAN İÇİN NE İSTİYORSAK TÜM TÜRKİYE İÇİN ONU İSTİYORUZ”

    Van halkının gerçekleri gördüğünü anlatan Yüksekdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Vanlılar bu gerçekleri görüyor. Vanlılar kendilerine yönelik tehditleri görüyor. Başbakan Van meydanında beyaz toroslarla halkı tehdit ederken, Van’da halk aylardır siyah ciplere karşı mücadele etmekte. Her gün bu topraklara cenazeler gelmekte. Van sokaklarında gençlerimiz katlediliyor. HDP adına sahte bildiri dağıtıyorlar. Akıl tutulması yaşıyorlar. Halkımıza oy karşılığında rüşvet teklif ediyorlar. Gayri ahlaki tüm politikaları Van’da devreye soktular. Bu ahlak dışı saldırılar karşısında Van halkı tutumunu haklı olandan, adaletten yana kullanacaktır. Otogar açılışına katıldık. Açılışlar havuz medyası tarafından görmezden geliniyor. Van için ne istiyorsak tüm Türkiye için onu istiyoruz. Siyasete diktatörler hakim olmasın diyedir mücadelemiz. 1 Kasım’da halkımızın desteğiyle başarıyla çıkacağız.”

    Basın toplantısına HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkan Yardımcısı Caziye Duman, HDP Van milletvekili adayları Tuğba Hezer ve Bedia Özgökçe de katıldı.

  • Cumhurbaşkanlığı Tarafından Vanda Aşure Dağıtıldı

    Cumhurbaşkanlığı tarafından Muharrem ayı dolayısıyla Van’daki Hz. Ömer Camisi’nin avlusunda aşure dağıtıldı.

    Cumhurbaşkanlığı Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından Van’daki aşure dağıtımı öğle namazının ardından Hz. Ömer Camisi’nde yapıldı. Dua ile başlayan dağıtımda Van Valisi İbrahim Taşyapan, Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı İlker Astarcı, İl Müftüsü Nimettullah Arvas da hazır bulundu. Burada bir konuşma yapan Vali Taşyapan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Muharrem ayı nedeniyle bazı illerde aşure dağıttırıldığını belirterek, “Bugün burada öğle namazından sonra hem çarşıdaki esnafımıza hem cami cemaatimize hem de vatandaşlarımıza aşure ikram ettik, Kendilerine teşekkür ediyoruz. Dolayısıyla tüm Müslümanların Aşure Günü’nü kutluyorum. Başta Hz. Hüseyin efendimiz olmak üzere bütün şehirlerimize de rahmet diliyorum. Allah kabul etsin” dedi. Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanı İlker Astarcı ise, İslam ve insanlık tarihinde birçok önemli günün olduğuna dikkat çekerek, “Hz. Yusuf’un kuyudan kurtuluşu gibi, Hz. Yunus’un balığın karnından kurtuluşu gibi, Hz. Nuh’un gemisinin karaya kurtulması gibi İslam tarihinde, insanlık tarihinde birçok anlamlı güne işaret emektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız da memleketin birçok köşesinde, vatandaşıyla bütünleşerek aşure ikram etmiştir” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanlığı tarafından 14 ilde düzenlenen aşure dağıtımının illerin nüfusuna göre, merkez camilerinde yapıldığını ifade eden Astarcı, “Van’da da yaklaşık iki bin kişiye aşure dağıtılacak. İnşallah milletimize şifa olur ve hayırlara vesile olur” şeklinde konuştu.

    Vatandaşların yoğun katılım gösterdiği aşure dağıtımında zaman zaman izdiham yaşandı.

  • Vanda Derbi Coşkusu

    Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanan derbinin bitiş düdüğüyle Vanlı taraftarlar sokaklara dökülerek sevinç gösterisinde bulundu.

    Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 9. haftasında Şükrü Saraçoğlu’nda Galatasaray’ı ağırladı. 1-1 biten maçın son düdüğüyle Vanlı taraftarlar da kentin en işlek caddesi olan Cumhuriyet Caddesi’ne çıkarak sevinç gösterisinde bulundu. Sarı-kırmızı ve sarı-lacivertli taraftarlar, etkili olan yağmur yağışından dolayı kısa süre sevinç gösterisinde bulunduktan sonra dağıldılar.

  • Vanda Trafik Kazası; 1 Ölü, 13 Yaralı

    Van’ın Gürpınar ilçesinde minibüsün su kanalına uçması sonucu 1 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi de yaralandı.

    Edinilen bilgiye göre kaza, Gürpınar-Başkale karayolu üzerinde bulanan Zernek Barajı mevkiinde meydana geldi. Sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 53 DP 748 plakalı minibüs, yolun yağıştan dolayı kayganlaşması ile birlikte sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atarak su kanalına uçtu. Meydana gelen trafik kazasında Feleknaz Baycan (65) olay yerinde hayatını kaybederken, A.B., H.B., G.B., Ş.B., G.B., K.B., A.B., C.B., Ö.B., H.B., S.B., H.B. ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi yaralandı. Yaralılar, bölgeye sevk edilen ambulanslarla, Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi’ne kaldırılarak tedavi altına alındılar. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

  • Bülent Arınç Vanda

    Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, mecliste dört parti olduğunu ve 3’ünün HDP ile ortaklık kurmadığını belirterek, “İstenmiyorsun, sevilmiyorsun, çünkü senin elinde silah, tehdit, baskı var” dedi.

    Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Van’dan milletvekili adayı olan eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın seçim çalışmalarına destek vermek amacıyla Van’a geldi. Sabah saatlerinde Van Ferit Melen Havaalanında karşılanan Arınç, Atalay’la birlikte Saray ilçesine geçerek kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. AK Parti’yi kurdukları ilk gün iktidar olma hedefiyle yola çıktıklarını ve 15 aylık bir partiyken Allah’ın kendilerine tek başına iktidar olmayı nasip ettiğini belirten Arınç, hayatları boyunca zulmetmediklerini, zulmedenlerden olmadıklarını ve Yezid’lerin safında yer almadıklarını söyledi.

    Arınç, parti olarak 13 sene iktidar olduklarını ve girdikleri tüm seçimlerden galip ayrıldıklarını vurgulayarak, “Türkiye’de başka bir parti yok ki 3 kez üst üste tek başına iktidar olsun. 3 mahalli seçim geçirdik. Bu bölgede bazı belediyeleri biz kazanmamış olabiliriz ama fotoğrafın tamamına bakıldığında bu seçimlerin de galibi biziz. Bazı yerlerde büyükşehir başkanları ilçelere hizmet etmiyor ve kendilerine gelen paraları örgüte gönderiyor, hizmete sarf etmiyorlar” dedi.

    “KIRKPINAR BAŞPEHLİVANI GİBİYİZ”

    13 yıl içinde AK Parti’ye tuzakların kurulduğunu, muhtıraların yayınlandığını ancak cevabını verdiklerini kaydeden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Kapatma davası açtılar, başarılı olamadılar. Partimizi içeriden bölmeye çalıştılar, bazılarını elde ettiler. Dışarı çıkanlar parti kurdu acaba AK Parti bölünecek mi dediler ama başarılı olmadılar. Kırkpınar Başpehlivanı gibiyiz. Her girdiğimiz seçimden başarılı çıkıyoruz, altın kemeri bile taktık kardeşim. Bunları topla tüfekle yıkamazsınız. Topla tüfekle yıkılmayan, tek başına iktidar olan partiyi ‘içeriden dışarıdan nasıl yıkarız’ diye düşündüler ve en akıllıca projeyi ortaya koydular. Bunun adı HDP’nin barajı geçmesidir. Parlamentoda 4 parti olursa, HDP barajı aşarsa milletvekili düşecek ve tek başına iktidar olamayacak. Bu projede başrol oynayan Demirtaş, çıktı bazı şeyler söyledi. AK Pati muhaliflerini, AK Parti’nin tek başına iktidarına karşı olanları toparladı barajı aştı ve biz yüzde 41 aldık ama milletvekili sayısı iktidarı kurmaya yetmedi. Basit bir hesaptı bu ve tuttu.”

    Siyaset diliyle şiddet dilinin farklı olduğunu, insanın hangi işi yapacağını bilmesi gerektiğini vurgulayan Arınç, şunları söyledi: “Elinde silah olsun, baskı, terör olsun hem de siyaset yapayım diyemezsin. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Silah, roket, bazuka, mayın ve uzaktan kumandalı patlayıcıdan vazgeçeceksin. Senin eş başkanının söylediği gibi sırtını PYD, PKK’ya dayamayacaksın, millete yaslayacaksın, halktan gücünü alacaksın. Üstelik bir kadın milletvekili. Bir Hakkari milletvekili çıkıyor, bir zavallı, kötü insan, ‘PKK sizleri tükürüğüyle boğar’ diyebiliyor. Muş’tan bir kadın milletvekili elinde keleşi almış karşısındakilere ‘sizi bununla vuracağız’ diyor. Bu nasıl milletvekili. Elinden silahla milletin gözüne baka baka ‘ben siyaset yapıyorum’ diyebiliyor. Bu siyaset dili değil. Biz dürüst, ilkeli, kararlı, millet için siyaset yaptık.”

    “SİLAHLI EŞKIYALARINIZLA KIRSALDA İNSANLARI KORKUTUYORSUNUZ”

    Arınç, HDP’nin barajı aşmasını kıskanmadıklarını, her partinin barajı aşabileceğine dikkati çekerek şunları söyledi: “Baskıyla, tehditle, döverek, silahla halktan oy istiyorsunuz, bu size yakışmaz. Siz millete zulmediyorsunuz. Devlet gider ama biz buradayız diye silahlı eşkıyalarınızla kırsalda insanları korkutuyorsunuz. Çözüm sürecinde de bunlara karşı önlemlerimiz oldu ama analar ağlamasın, gözyaşları dinsin, dağa çıkanlar dağdan insin, siyasetin, fikrin önü açılsın diye çözüm sürecinde uzun zaman cenazelerin gelmediği günler yaşadık. Azıttılar, mahkemeler kurdular, insanlardan para aldılar, HPG imzalı tehdit mektupları elimizdedir. Tertemiz Van’ın, Bitlis’in, Hakkari’nin insanları evlerini bile satamadan bölgeden göç etmek zorunda kaldılar.”

    Etnik milliyetçilik peşinde olmadıklarını ifade eden Arınç, “Devletine milletine bağlıdır Kürt kardeşlerimiz. Cumhuriyeti Kürtlerle Türkler birlikte kurdu. Kürtlere bir tek kötü söz söylemedik, söylenmesine de izin vermedik” dedi.

    “MİLLET SANA EŞKIYALIK YAPASIN DİYE Mİ OY VERDİ”

    Arınç, HDP’ye baskıyla, tehditle oy verenlerin olduğu gibi gönlünden oy verenlerin de olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “80 milletvekili neye yaradı HDP. Neye yaradı bu milletvekilleri. Mecliste 4 parti var 3’ü ‘HDP ile ortaklık kurmam’ diyor. İstenmiyorsun, sevilmiyorsun, çünkü senin elinde silah, tehdit, baskı var. Senin milletvekiline söyleyecek bir şeyin yok mu? Vatandaşları silahla tehdit eden milletvekiline, ‘PKK sizi tükürüğüyle boğar’ diyen bir başkasına, ‘PKK’lı teröristlerin cenazesine gitmeyen milletvekilini partiden atarım’ diyen adamına bir şey söylemeyecek misin? Millet sana eşkıyalık yapasın diye mi oy verdi.”

    Şemdinli’de terör örgütü tarafından yapılan bombalı saldırıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Arınç, şöyle konuştu: “Şemdinli’de patlayan bomba en çok Şemdinli Devlet Hastanesine zarar verdi. İnsanların tedavi gördüğü hastaneyi bombayla havaya uçurdular. Ambulanslara saldıran bir zihniyeti söylüyorum. Yolda yanında 3 yaşındaki kızı ve hamile karısıyla seyahat ederken şehit edilen polisten söz ediyorum. Bir siyasi parti bunlara sırtını dönemiyor, bunları kınama cesaretini gösteremiyor, Kandil’le olan silah irtibatını üstünden atamıyor. Böyle bir partinin parlamento içinde bulunmasının ne hikmeti kaldı?”

    OPERASYON DEVAM EDECEK

    Toplantıya katılan eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise, gelecek hafta yapılacak seçimin Türkiye’nin değil Ortadoğu’nun kaderini belirleyeceğini dile getirdi. PKK tarafından gümrük personellerinin kaçırması nedeniyle kapanan sınır kapısının yeniden açıldığını belirten Atalay, “Konuyu Başbakanımıza ilettik ve geçen hafta kapıyı açtırdık. Ancak kapının genişlemesi gerekiyor. TOBB burayı modern hale getirecek. İran tarafındaki yolu biz yapacağız. İnşallah seçimin ardından ilk işlerimizden biri kapıların modernizasyonu olacak. Çok geçmeden bu kapıyı TIR trafiğine açacağız ve bundan Saray ilçesi çok etkilenecek.”

    “Sizi tehdit edeni siz de tehdit edin, sizi korkutanı siz de korkutun. Seçim kampanyasında en küçük rahatsızlık verirlerse bizde en büyük rahatsızlığı veririz” ifadelerini kullanan Atalay, oyları asla heba ettirmeyeceklerini söyledi. Bölgede operasyonların, güvenlik önlemlerinin devam edeceğini anlatan Atalay, sözlerine şöyle devam etti: “Devlet elinden geleni yaptı, sorunları çözmek için her yöntemi kullandı. Onlarda silah bırakma iradesi görürse devlet yine o süreçleri yürütür ama onlar saldırılarını devam ettirirse devlet gerekeni yapacaktır. Vatandaşlarımızın huzurlu yaşayacağı ortam sağlanana kadar devlet buna devam edecek. Başka yöntemlerle terörü bitirmek için çaba gösterdik ama onlar sürece ihanet etti”

    Arınç ve Atalay, toplantının ardından ilçe merkezindeki esnafı ziyaret etti.