Etiket: Vakit

  • Numan Kurtulmuş: “Türkiye’ye Vakit Kaybettirmek İstiyorlar”

    Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’yi yıkmaları mümkün değil ama Türkiye’ye vakit kaybettirmek istiyorlar” dedi.

    Esenler Belediyesi, “Vakit Kardeşlik Vakti” sloganıyla Dörtyol Meydanı’nda 20 bin vatandaşın katıldığı iftar programı düzenledi. İftara Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal’ın yanı sıra ilçe müftüsü Halil Şekerci ve binlerce vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunmasıyla başlayan programda Ezanın okunmasıyla iftarlar açıldı. Protokol konuşmaları ile devam eden iftar programında Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, konuşmasında terör örgütlerinin ülkenin birlik ve beraberliğini bozamayacaklarını vurgularken, teröre destek sağlayanlar hakkında açıklamalarda bulundu.

    “İNANCIMIZ BİR OLDUĞU SÜRECE BİZİ BİRBİRİMİZDEN AYIRMALARI MÜMKÜN DEĞİL”

    Esenler’de düzenlenen iftar programında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,”Bu ülke de bu sofralar kurulup Ramazan’ın getirdiği birlik ve esenlik rüzgarı hepimizi kuşattıkça hiç endişelenmeyin bu ülke hiçbir şekilde bölünmez, parçalanmaz, dağılmaz. Birileri bizlerin arasına fitne fesat sokmaya çalışıyor. Birileri şu mübarek Ramazan günlerinde bile bu ülkeyi terör ile kuşatma altına almaya çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsınlar boş. Bu ülkede bu kadar çok ortak kültürü olan insanı birbirinden ayırmak mümkün değil. Terör ile Türkiye’yi kuşatma altına almak isteyenler biliyorlar ki kıblemiz bir, inancımız bir olduğu sürece bizi birbirimizden ayırmaları mümkün değildir” dedi.

    “TÜRKİYE’YE VAKİT KAYBETTİRMEK İSTİYORLAR”

    Türkiye’nin gelişmesini terörle engellemeye çalıştıklarını ifade eden Kurtulmuş, “Terör örgütlerinin arkasındaki içerideki ya da dışarıdaki bir takım odaklar teröre verdikleri, siyasi, lojistik ve istihbari desteklerle ve hatta silah destekleri ile biliyorlar ki Türkiye’yi yıkmaları mümkün değil. Ama Türkiye’ye vakit kaybettirmek istiyorlar. Türkiye’nin güçlü yeniden büyük bir Türkiye olarak ayağa kalmasının önüne geçmeye çalışıyorlar. İstiyorlar ki Türkiye bütün kaynaklarını, emeklerini bütün gücünü bu meseleyle uğraşarak harcasın ve Türkiye yarım yamalak ayakta duran bir ülke olsun” diye konuştu

  • (Özel Haber) Vakit Geçirmek İçin Gitti, Dükkan Sahibi Oldu

    Eskişehir’de yıllar önce vakit geçirmek için eşinin torna dükkanına giden ve zamanla işi öğrenip meslek sahibi olan 51 yaşındaki Türkan Karadağ’ın emekli olduğu tornacı dükkanında, Anneler Günü kutlandı.

    Yaklaşık 20 yıl önce, doktorlar tarafından hala belirlenemeyen bir hastalığı yüzünden sürekli baygınlık geçiren Türkan Karadağ, eşi Rıdvan Karadağ tarafından hastalığı dolayısıyla evde tek kalmaması için çalışanlara çay ve yemek yapması için dükkana götürüldü. Torna dükkanında uzun süre geçirdikten sonra basit işler üzerinde çalışmaya başlayan Karadağ, bir süre sonra ise torna, kaynak ve taşlama gibi diğer işleri de yapmaya başladı. Eşinin sağlık güvencesi yapmaya başlamasıyla birlikte meslek sahibi olan Türkan Karadağ, bir süre sonra kocasının dükkanı üzerine yapması ile vakit geçirmek için gittiği iş yerinin yasal sahibi oldu. Yaklaşık 16 yıldır eşi ve oğlu ile birlikte çalışan Türkan Karadağ, kendi iş yerinden emekli oldu. İş yerinin kendine devredilmesi ve emekli olmasının eşi ve oğlunun kendine en büyük hediye olduğunu ifade eden Karadağ, “Benim hastalıklarım başladı. Hastalandıktan sonra işte ben tarlaya gitmeye kalktım işe. Eşim de dedi; sen tarlaya gidip ne yapacaksın, oralarda düşeceksin, bayılacaksın, hasta olacaksın gel bize çay yap dedi. Çay işi yapmaya geldim. Ondan sonra çay yaparken, onu ellerken bunu ellerken geçivermiş yıllar. İlaç kullandım 10-11 yıl kadar. İlaçlarda artık fayda etmemeye başladı. İyiyim yine elhamdülillah. Moral düzeltmeye yapmış, öyle söylüyor, benim üzerime yaptı. O zamanlar askere gittiler, küçüklerdi çocuklar birde başladığımda. Baya küçüklerdi hastalığım başladığında. Bu dükkanı benim üzerime yapmaları, hem eşimin hem oğlumun bana yani bir nevi hediye” şeklinde konuştu.

    “HEPSİNİ BAKA BAKA ÖĞRENDİM”

    Tornacı dükkanında yaptığı işin ağır olduğunu ancak kadınların tüm zor işlerin altından kalkabileceğini vurgulayan Karadağ, şu an yaptığı işleri de ustaları izleyerek öğrendiğini söyledi. Karadağ, “Ağır diyorlar da bana ağır gelmiyor. Ben mesela birazdan bunları boyamaya çıkacağım. Boya da yapıyorum, taş da kullanıyorum, freze de kullanıyorum. Yeri geldiğinde tornada bile çalışabiliyorum hani kaynak da yapabiliyorum. Hepsini yavaş yavaş, baka baka öğrendim yani” ifadelerini kullandı.

    “BİRLİKTE OLDUĞUMUZ İÇİN MUTLUYUZ”

    Türkan Karadağ’ın oğlu Ümit Karadağ ise, vakitlerinin çoğunu dükkanda geçirdiklerini ve birbirlerine sürekli yardım ettiklerini belirtti. Ümit Karadağ, işler yoğunlaştığı zaman ablasının da yardım ettiğini ifade ederek, “Çoğu insanın yapamayacağı işleri yapıyor burada. Torna olsun, kaynak olsun, boyalar olsun, tulumbalar. Bütün işler onun elinden geçiyor. Yani bu şekilde mutluyuz. Babam, annem, ben hep birlikte çalışıyoruz. Yeri geldiğinde onu da getiriyoruz. Ablamız var oda geliyor arada çok iş olduğunda. Birbirimize vakit ayırıyoruz tabi ki. Vakit ayırıyoruz, nasıl ayırıyoruz, buradayken devamlı birlikteyiz. Burada koca gün şakalaştığımız oluyor, kızdığımız oluyor birbirimize yeri geldiğinde iş dolayısıyla ama yine de mutluyuz.  Yoruluyoruz ama birlikte olduğumuz için mutluyuz. Yani herkes keşke böyle çalışabilse” dedi.

    “ANNEME EN GÜZEL HEDİYE, EMEKLİLİK”

    Anneler Günü hediyesi olarak en güzel hediyeyi babasının dükkanı annesinin üzerine yaparak emekli etmesi olduğunu vurgulayan Ümit Karadağ, “Zaten annemin hani bir hediyesi var. Anneme babam dükkanı anneme hediye etti. Hem Anneler Günü, hem Kadınlar Günü dolayısıyla anneme hediye etti. Bundan güzel hediye de olmaz diye düşünüyorum. Kendisi de emekli oldu buradan” diye belirtti.

    “ÇALIŞMAK HASTALIĞINA DA İYİ GELDİ”

    Türkan Karadağ’ın eşi Rıdvan Karadağ, eşinin çalışmasının en çok hastalığına faydası olduğunu ifade etti. Eşinin evde yalnız kalmasına gönlünün elvermediğini belirten Rıdvan Karadağ, “Eşim rahatsızdı işte. Tarlada çapalara gitmek istedi meşgale bulmak için. Bizde de o zaman 7-8 adam çalışıyordu. Gel yemek yap bize dedim, vakit geçirirsin dedim. Hem gözümün önünde. Evde düşüyordu, kafasını yarıyordu, yara bere oluyordu her yeri. Çocuklar ufaktı o zaman. Gözümün önünde çanta gibi yanımızda taşıdık yani. Eskiden günde 4-5 kere bayılıyordu. Şimdi haftada bir, yahut ayda bir kereye çıktı mesela şu anda. İki ay bayılmadığı oluyor. Yani morali düzgün, iyi yani. Hastalığın adını koyamıyorlar. Psikolojik diyorlar, psikiyatri diyorlar yani çözemiyorlar. Bir dediler beyinde damarda tıkanıklık var dediler. Doktorun biri var biri yok diyor işte. Doktorları da anlayamıyoruz yani” şeklinde konuştu.

    “SIRTIMDA BİR YELEĞİM VAR”

    Rıdvan Karadağ, tüm mal varlığını eşi ve çocuklarının üzerine yaptığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:

    “Sevgi baya tabi var, mutlaka var ama şimdi ben her şeyimi eşimin üstüne yaptım. Evim de eşimin üstüne, arsa aldım eşimin üstüne mesela. Arabalar çocuklarımın üstüne. Bende bir şey yok. Sırtımda bir yeleğim var. Yani onların emeğiyle geldik bu günlere. Eşimin desteğiyle olduk yani.”

    Türkan Karadağ’ın oğlu Ümit Karadağ, annesine aldığı sürpriz yaş pastayı mumla süsleyerek, Anneler Günü’nü kutladı.

  • Öğrenciler Sporla Keyifli Vakit Geçiriyor

    Yıldızeli Birlikspor’un, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen projesi hayata geçirildi.

    Yurtta kalan öğrencilerin hafta sonu sosyal aktivitelerini artırmak amacıyla hazırlanan proje 2015 Yılı Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenerek hayata geçirildi.

    Projeyi Koordinatörü Ebubekir Özen konuyla ilgili açıklamasında, “Proje kapsamında Yıldızeli’nde bulunan lise yurtlarında kalan gençlere yönelik spor kursları, turnuvalar, gezi, piknik gibi etkinlikler ağır ağır gerçekleşmeye başladı. İlk olarak spor malzemeleri aldık ve öğrencilerimiz spor faaliyetlerine başladı. Bu sayede yurtların sosyal sportif faaliyetler bakımından geliştirilmesinin yanı sıra uygulanacak programlarla da gençlerin madde bağımlılığı ile mücadele ve meslek seçimi gibi konularda bilinçlendirilmelerini sağlamaya çalışıyoruz.” ifadelerinde bulunduç

    Projeden yararlanan öğrenciler ise hafta sonlarını artık spor yaparak değerlendirdiklerini belirterek emeği geçenlere teşekkür etti.

  • Gazeteci-yazar Altınışık’tan “B’aşka Vakit Kalmadı”

    Gazeteci-Yazar ve Sabah Ankara Yayın Yönetmeni Osman Altınışık’ın ikinci kitabı “B’aşka Vakit Kalmadı”, ATO Congresium’da düzenlenen 10. Ankara Kitap Fuarı’nda okuyucularıyla buluştu.

    Gazeteci-Yazar ve Sabah Ankara Yayın Yönetmeni Osman Altınışık, okuyucularıyla bir araya geldiği fuar alanında büyük ilgi gösterilen kitabını imzalayarak, gelen konuklarla sohbet etti. Trend Yayınları’ndan çıkan kitabın en kısa sürede raflardaki yerini alması bekleniyor. Kitabında “‘Nedir hayat diye sordunuz mu hiç kendinize?” ya da daha önemlisi ‘Hayat nedir sorusuna gerekli yanıtı verebildiniz mi? Tarifini yapabildiniz mi mutluluğun?” diyen gazeteci-yazar Altınışık, şöyle devam ediyor:

    “Yaptığınız tarife göre mutlu oldunuz mu ve çevrenizdekileri mutlu edebildiniz mi? Kısa bir geçmişe yolculuk bu sorunun yanıtını verecektir. Belki de birçoğumuz gibi şimdiye kadar yanlış tarif almış olduğunuz ya da bazı eksikler bıraktığınız için başarısız olmuşsunuzdur. Hayata nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Öncelikle hayatın anlamına sevgi katacaksınız. Her şeye sevgi. İnsana, doğaya, canlıya, cansıza, ama her şeye. Sonra en az sevgi kadar saygı da ekleyip azımsanmayacak ölçüde umutla birlikte harmanlayacaksınız hayatı. Bu aşamada unutmadan, hayat tarifinin olmazsa olmazı aşkı ölçüsüz, barışı karşılıksız, insanlığı karşılıklı, huzuru, kardeşliği de ekleyip harmanlamaya devam edeceksiniz.”

    İşte bu soruların yanıtının kitapta yer aldığını ifade eden gazeteci-yazar Altınışık, eserde ayrıca sevgiye, aşka, hayata, dostluğa, kardeşliğe aşık bir yazarın kaleminden kendi hayat tarifiniz için püf noktalarının bulunacağını ifade etti. Gösterilen ilgiden son derece memnun olduğunu belirten Altınışık, kitabını imzalatmak isteyen okuyucuları 17 Ocak tarihine kadar açık kalacak ATO Congresium’daki fuar alanında beklediğini sözlerine ekledi.

    Yazarın geçen yıl çıkan ilk kitabı “Haberin Seyir Defteri” de olumlu eleştiriler almıştı.