Etiket: Vahşi

  • Edirne’de 60 yıllık vahşi çöp depolamaya son

    Edirne’de vahşi çöp depolama alanına son verilerek Katık Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri’nin işletme ihalesi gerçekleşti.

    Edirne Katı Atık Yönetim Birliği (EDİKAB) Edirne Katı Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri’nin işletmesini bir firmaya 29 yıllığına kiraya verdi. Katık Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri’nin kısa sürede faaliyete geçmesi bekleniyor. Edirne Belediyesi Edirne’de 60 yıllık vahşi çöp depolamaya son verdi. Katı Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri, Edirne Merkez ile birliğe bağlı İlçe Belediyelerin ve Köyleri’nin çöplerini bertaraf edecek. Günde 300 ton çöpü imha edecek tesis, çevre kirliliğinin önüne geçecek.

    Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Katık Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesisleri’nin işletme ihalesini gerçekleştiğini sosyal medyadan fotoğraf paylaşarak duyurdu. Gürkan, sosyal medyadan paylaşımında, “Edirne Katı Atık Düzenli Depolama ve Bertaraf Tesislerimizin işletme ihalesini gerçekleştirdik. Edirnemize ve ilçelerimize hayırlı olsun. Söz verdik, yapıyoruz” ifadelerine yer verdi.

  • Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu: “Vahşi sulama yapan çiftçilere su vermeyeceğiz”

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kayseri Valiliğini ziyaretinde yaptığı açıklamasında vahşi sulama yapan çiftçilere su verilmeyeceğini açıkladı.

    Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valiliğini ziyaret etti. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Sayın Bakanımız Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bir destan yazdı. Şimdi çok önemli bir bakanlık üstlendi. Türkiye’de kentsel dönüşümü başaracağına inanıyorum” dedi.

    Kayseri için 6 tesisin temelini atacaklarını dile getiren Bakan Eroğlu, “794 milyon TL’lik bir yatırım olacak. Bünyan Sarıoğlan sulaması çok önemli. Burası çok büyük bir alan. 110 milyon TL ilave gelir akacak sulu tarıma geçince Bünyan Elbaşı-Karadayı sulamasının temeli 54 bin dekar alanı etkileyecek. Kocasinan’da Yamula Barajı Ebiç Pompaj sulamasının temeli atılacak. Çiftçilere 550 bin TL her yıl gelir artışı olacak. Pompaj sulamalarda enerji maliyetleri yüksek oluyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile mutabakat yaptık. Tarla sulayanların idareli kullanması lazım. Pompaj sulamalarda 4’te bir sulamalarda daha iyi verim almak mümkün. Buralara büyük paralar harcıyoruz. 749 milyon TL büyük bir rakam. Çiftçilerimize şunu söylemek istiyorum. Bu yatırımlar yapılacak ama tarla içinde çiftçinin yapmak mecburiyetinde olduğu boruları çekmezse, vahşi sulamayı kabul etmiyoruz. Bu şekilde yapmayanlara su vermeyeceğiz” ifadelerini kaydetti.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ile toplantı yaptıklarını söyleyen Eroğlu, “Vana koyacağız, sayaç koyacağız. Vatandaş su verildiği zaman yağmurlama sulama yapacak. Biz dev yatırım yapıyoruz. Çiftçimiz de küçük bir yatırım yapmazsa kusura bakmasın. Türkiye su bakımından zengin bir ülke değil. İsraf edersek hiçbir yere su verecek imkanımız yok. Buraya gelirken her zaman müjdelerle geliyoruz. O zaman burada müjde verdik. 45 müjde 436 milyon TL’lik müjde verdik. Gelirken Afyon sucuğu getirecek halim yoktu. 45 müjdenin 35’ini bitirdik. 10 proje devam ediyor. Biz buraya hükümet olarak çok önem veriyoruz. Kayseri Anadolu’nun merkezi. 18 milyar TL yatırım yapılmış şu zamana kadar. Bu yıl yatırımlarla Ulaştırma Bakanlığını geçeceğiz. 10 baraj gölet yaptık, 51 dereyi ıslah ettik. 6 büyük baraj bitirdik. 5 inşaat safhasında baraj var. Allah nasip ederse büyük sulama baraj göletlerini bitireceğiz. Burada bir Orman Bölge Müdürlüğü kurduk. 2009 yılında attığımız tohumlar 2 metre boyuna ulaştı. Orta Anadolu Gelişim Projesi hazırladık. 14 milyar 229 milyon TL’lik yatırımı 31 Aralık 2019 yılında bitireceğiz. Ormancılık ile ilgili hedeflerimiz var. Orman köylülerine muhteşem bir hizmet yapıyoruz. Ormanlarımızı halka açıyoruz. 3 yıl bakımları bize ait gelirleri orman mahallelerindeki vatandaşlarımıza vereceğiz” diye konuştu.

  • (Özel) Vahşi cinayete idam talebi

    Önce AB projesi kapsamında gittiği İspanya’da işitme engelli çocukları Şakir’i kaybeden Çelik ailesi, daha sonra kanser hastası kızları Sibel’den gelen acı haberle yıkıldı. 12 Temmuz 2016’da İzmir’in Buca ilçesinde, önce bıçaklanıp ardından boğulan ve bazanın içerisine konularak yakılan Sibel Çelik’in katilinin hala yakalanamadığını belirten aile, kızlarının katilinin bir önce yakalanıp idamla yargılanmasını istiyor.

    İzmirli Çelik ailesi, aynı yıl iki çocuklarını kaybetmenin acısını yaşıyor. İlk olarak, AB projesi kapsamında gittiği İspanya’nın Malaga şehrinde denizde boğulan işitme engelli çocukları Şakir’in acı haberiyle sarsılan Çelik ailesi, daha sonra kanser hastası kızları Sibel’den gelen acı haberle adeta yıkıldı.

    12 Temmuz 2016’da İzmir’in Buca ilçesinde, bir evde çıkan yangında yanan bazanın altında biz ceset olduğu ve bu cesedin hayatının baharındaki Sibel Çelik’e ait olduğu tespit edilmişti. Öldüğünde henüz 24 yaşında olan talihsiz Sibel, aynı zamanda kanser tedavisi de görüyordu. Hem oğlunu hem kızını kaybettiğini ve çok büyük acılar yaşadığını ifade eden anne Cemile Çelik, “Kızımın acısı oğlumu bastırdı. Kızım çok feci şekilde can verdi. Olay gece gerçekleşmiş, biz ertesi gün öğrendik. Kızımın konuştuğu kişi olan Halil’in evinde yangın çıktığını bir ceset olduğunu duyduk. Parmağında küçük bir yüzük var dediler. DNA’dan kızımız olduğu netleşti. Kızımın katili olan Halil o günden bugüne yakalanamadı. Onun yakalanarak cezasını çekmesini istiyorum” dedi.

    Kızından 15 ay önce oğlu Şakir’i de kaybettiğini hatırlatan acılı anne, “Acılar üst üste geldi. Konuştuğu çocuk Halil Yılmaz’ın evinde olmuş olay. Bıçaklamışlar, ölmeyince boğmuşlar, bazanın altına koyup yakmışlar. Rahmetli, bunun torbacılık yaptığını öğrenmiş. ’Biz evlenip yuva kuracağız sen bu işlerle mi uğraşıyorsun’ diyerek polise şikayet etmiş. Halil, polisin elinden zor kurtulmuş. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan yardım istiyoruz, kızımızın katili yakalansın artık” diye konuştu.

    Kendilerine her konuda destek olan İzmir Valisi Erol Ayyıldız’a teşekkür eden baba Süleymen Çelik ise “İçişleri Bakanımız bu olaya el atsın, bu katil bulunsun. Cezalarımız da çok hafif. İdam cezası çıksın. Ben yaparsam da assınlar beni. Biz idam cezası istiyoruz” dedi.

    “Rüyalarıma giriyorlar”

    Çelik ailesinin 13 yaşındaki kızları Zeynep Nur da katilin bir an önce yakalanmasını istedi. Yaşanan olaylardan etkilenen küçük Zeynep Nur, “O katil yakalansın, biraz da olsa acımız dinsin. Tüm katiller yakalansın. Anneler, babalar, kardeşler ağlamasın. Kardeşlerim rüyalarıma giriyorlar, acılarını unutamıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Vahşet sınırları zorlanmış”

    Sibel Çelik’in davasını devralan Avukat Sibel Önder de söz konusu cinayette vahşet sınırlarının zorlandığını anlattı. Sibel Çelik’in kanser hastası olduğunu ve ölmeden 2 hafta önce bir ameliyat geçirdiği anlatan Avukat Sibel Önder, “Hayatının baharında olan, kanser hastası bir kızımızdı. Sibel’in nişanlısı olduğu söylenen Halil Yılmaz, Sibel’i kendi evine çağırıyor. Halil Yılmaz, aynı zamanda uyuşturucu bağımlısı ve satıcısı. Uyuşturucu ve yaralama suçlarından hakkında yakalama kararları var, sabıka kaydı da inanılmaz derecede çok olan bir kişi. Sibel’in öldüğü esnada Halil’in erkek kardeşi Salman da o evin içerisinde. Halil yangından sonra bulunamadı ve kaçak durumda. Halil’in abisiyle konuştuğu iddia ediliyor abisi tarafından. Annesine ’benim üzerime bu suç yıkılırsa biriken suçlarımla içerden çıkamam’ dediği iddia ediliyor” dedi.

    “Salman’ın söylemediği şeyler var”

    Çevresinde kendisini “Diyarbakırlı Emrah” olarak tanıtan Halil Yılmaz’ın uyuşturucu ticareti yapması nedeniyle Sibel Çelik tarafından polise ihbar dahi edildiğini aktaran Önder, “Son kavganın ne olduğu bilinmiyor ama uyuşturucu bağımlısı Halil’in Sibel’e tecavüz ettiği belirtiliyor otopsi raporunda. Tecavüzden sonra sırtından bıçaklanıp, arkasından boğulup yakılıyor. Halil’in kardeşi Salman, suçu hep inkar etti ve Sibel’i hiç görmediğini söyledi. Ama kayıtlardan Salman’ın Sibel’le 67 defa görüştüğü çıktı. Salman o evde olmadığını iddia etti ama baz istasyonu verileri Halil’in, Sibel’in ve Salman’ın o esnada o evde olduğunu gösteriyor. Salman tutuklu ama hala söylemediği şeyler var ve Halil kayıp. Halil hakkında görüldüğü yerde yakalama kararı var” diye konuştu.

  • Afrika’da vahşi yaşam

    Kenya’nın başkenti Nairobi’de bulunan Nairobi National Park, dünyanın dört bir yanından gelen vahşi yaşam meraklılarını ağırlıyor.

    Şehir merkezinin 7 kilometre uzağında yer alan Nairobi National Park’ta bufalo, gergedan, timsah, Masai zürafası, zebra ve antiloplar bulunuyor. Ayrıca park 500’den fazla kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Büyük bir kısmı elektrikli çitle çevrili olan milli park, 117 kilometrekarelik bir alandan oluşuyor. Vahşi hayatın merkezi konumundaki parkta antiloplar, zebralar, zürafalar ve bufalolar genellikle sürü halinde dolaşıyor. Otobur olan bu hayvanlar, vahşi hayvanların yemek menüsünde bulunduğu için olası tehlikelerden korunmaya yönelik büyük bir işbirliği yaparak sürü halinde hareket ediyor. Kenya safari meraklılarının gittiği ülkelerin başında geliyor ve her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Üstü açık arabalar ile yapılan safarilerle turistler vahşi hayatı doğal ortamda yaşıyor.

  • Vahşi yaşamın sırları “fotokapan”a yakalandı

    Orman Su İşleri 11’inci Bölge Müdürlüğü tarafından kurulan fotokapanlara yakalanan vahşi hayvanların yaşam sırları kayıt altına alındı.

    Orman Su İşleri 11’inci Bölge Müdürlüğü tarafından kurulan fotokapanlarda kızıl geyik, karaca, ayı, kızıl tilki, kurt, sansar, çakal, porsuk, yaban tavşanı, yaban domuzu ve siyah leylek gibi hayvanlar görüntülendi.

    Orman Su İşleri 11’inci Bölge Müdürlüğünce yaban hayvanları ile ilgili tür tespiti ve popülasyon dinamiklerinin izlenmesi amacıyla Amasya, Çorum, Ordu, Samsun ve Tokat illerinde ilk etapta Yaban Hayvanı Geliştirme Sahaları ile belirli avlaklara 84 adet fotokapan kuruldu. Kızıl geyik, karaca, ayı, kızıl tilki, kurt, sansar, çakal, porsuk, yaban tavşanı, yaban domuzu ve vaşak gibi hayvanlara ait görüntüler fotokapanlara yansıdı.

    Fotokapanlara, su gölünde serinleyen geyik ailesi, ormanda dolaşan kızıl tilki, ormanda otlayan karaca, bataklıkta dolaşan yaban domuzu, ormanda dolaşan yavru ceylanlar, inlerine giren kalabalık domuz sürüsü, sazlıkta dolaşan siyah leylek, ürktüğü bir vahşi hayvandan kaçan ceylan, ağzında öldürdüğü avını taşıyan çakal, av arayan tilki gibi vahşi hayvanlar takıldı.

    Fotokapan projesi hakkında bilgi veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı Samsun 11’inci Bölge Müdürü Mehmet Sıddık Kılınçer, “Ülkemizde uzun yıllardan beri düzenli olarak gerçekleştirilen envanter çalışmaları, bilinen türlerin popülasyon durumlarını ortaya koymakta, artış ve azalışlara ilişkin yapılacak çalışmalara yön vermektedir. Ülkemizin sahip olduğu yaban hayvanı çeşitliliği düşünüldüğünde, bu çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından envanter ve izleme çalışmaları Genel Müdürlüğümüzce önemsenmekte ve desteklenmektedir. Bu sebeple yaban hayatında kullanılan mevcut yöntemlerin yanı sıra teknolojik gelişmeler de yakından takip edilerek yaban hayatı çalışmalarında kullanılmaktadır. Bu doğrultuda Bölge Müdürlüğümüzce, yaban hayvanları ile ilgili yapılacak olan tür tespiti, popülasyon dinamiklerinin izlenmesi gibi çalışmalarda kullanılmak üzere fotokapan alımı yapılmıştır. Hazırlanan projelerle popülasyon büyüklüğünün yıllara göre olan değişiminin izlenmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışma sonucunda yıllar itibari ile aynı sahada, aynı tarihler arasında, aynı koordinatlarda fotokapan kurularak; fotokapana yakalanan birey sayılarının tespit edilmesi, sonraki yıllarda aynı çalışmanın tekrarlanması sonucunda yıllar içerisindeki değişimin izlenmesi hedeflenmektedir” dedi.