Etiket: Uygulanıyor

  • Fransa’da ikinci kez sokağa çıkma yasağı uygulanıyor

    Fransa’da ikinci kez sokağa çıkma yasağı uygulanıyor

    Fransa’da sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından Paris sokaklarında yoğunluğun azaldı görüldü.

    Fransa’da Covid-19 salgını nedeniyle ikinci kez sokağa çıkma yasağı uygulaması Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından duyurulmuştu. Fransa, salgınla mücadele için karantina önlemlerine geri döndü. Ülkede ilan edilen karantina bugün itibariyle başladı. Yasaklar 1 Aralık’a kadar devam edecek ancak 2 haftalık süreç içerisinde salgının seyrinde olumlu bir gelişme olursa önlemler yeniden gözden geçirilecek. Bugün itibaren geçerli olan sokağa çıkma yasağı kapsamında, Paris sokaklarında eskiye nazaran daha az yoğunluk görüldü. Dışarı çıkmak için izin alan Fransızlar, ya belge almak zorunda ya da cep telefonu üzerinden dışarı çıkma gerekçelerini ibraz etmeleri gerekiyor. Egzersiz yapmak, hava almak, evcil hayvanları dolaştırmak için dışarı çıkmak bir saat ile sınırlandırıldı. Mazeret olarak kabul edilen tüm aktivitelerin 1 km’lik alan içinde gerçekleştirilebilecek.

    Karantina boyunca üniversiteler dışında kalan tüm eğitim kurumları, otel ve konaklama yerleri, toptan satış yapan mağazalar, tüm sağlık kurumları, toplu ulaşım araçları, ibadet yerleri, kendin yap olarak tabir edilen tadilat ve inşaat malzemeleri satan mağazalar açık kalacak.

    Profesyonel spor müsabakalarına izin verilecek, huzur evi ve yaşlılar yurtlarına ziyaret mümkün olacak.

    Restoranlar müşteri kabul etmeyecek. Sadece paket servisi ve paket satışına izin verildi. Cenaze törenleri en fazla için en fazla 30 kişinin bir araya gelmesine izin verilecek. Nikah törenleri serbest olacak ancak 6 kişiyle sınırlı olacak.

  • Yurt dışından talep ediliyor, yumurtalarına 52 dereceye kadar sıcaklık uygulanıyor

    Yurt dışından talep ediliyor, yumurtalarına 52 dereceye kadar sıcaklık uygulanıyor

    Antalya’nın Aksu ilçesinde çekirge üretim tesisiyle yurt içi ve yurt dışı satışlar gerçekleştiriliyor. Protein oranları ve mineraller açısından çok zengin besin kaynağına sahip çekirgelerin yumurtaları içinse 52 dereceye kadar sıcaklık kullanılıyor.

    Antalya’nın Aksu ilçesinde 17 yıl önce 350 metrekare alan üzerine kurulan bir tesiste üretilen çekirgeler, protein oranları ve mineraller açısından zengin besin kaynağı olarak görülmesinden dolayı yurt dışı gıda sektöründe oldukça rağbet görüyor. Kuru bir ortamda tutulan çekirgelerin kuluçka dönemi 15-18 gün sürüyor. Her biri ortalama 50 yavru bırakan çekirgelerin üretimi içinse 52 dereceye kadar sıcaklık kullanılıyor. Çoğalması sağlanan çekirgeler, yurt dışından birçok ülkeye ihraç ediliyor.

    “Talep fazla olunca sıcaklığı arttırıyoruz”

    Çekirgenin yetiştiği ortamın sıcak ortam olması gerektiğinin altını çizen işletme sahibi Selami Gökgöl, “Kuru bir ortamda 45-48 derecelere kadar sıcaklık kullanılıyor. Yumurtalar için 52 dereceye kadar sıcaklıklar kullanıyoruz. Kuluçka dönemiyse 15 ile 18 gün. Bir çekirge ortalama 50 yavru bırakıyor. Bulunduğumuz ortam şartlarına bağlı, talep yoğunluğu olduğu zaman bu süreci hızlandırmak için otumuzu farklılaştırarak daha fazla ot veriyor ve sıcaklığını artırıyoruz. Bu da süreci hızlandırıyor. Yurt dışından gelen özel tohumlar var. Amerika, Kanada gibi ülkelerden bizim arz ettiğimiz özel tohumlar geliyor. Süt otu dediğimiz özel bir otla besliyoruz. Yurt dışından getirilen tohumları tarlamızda kendimiz de yetiştiriyoruz” dedi.

    “Almanya’da üniversite öğrencileri yorgun düştüklerinde enerji için yiyor”

    Çekirgelerin ızgaranın yanı sıra çikolata ve pastaların içerisinde de kullanıldığını söyleyen Gökgöl, “Mesela Almanya’da, bizdeki çekirdek gibi kavrulup poşetleniyor. Üniversite öğrencileri yorgun düştüklerinde, enerji ihtiyacı duyduklarında ve ucuz olması nedeniyle bunu yiyebiliyorlar. Bu bahsettiğim ürün öğrenci yiyeceği olarak tabir ediliyor. Hiçbir zararı yoktur. Temiz mi diye baktığımda benim bilgilerim doğrultusunda temiz olduğunu görüyorum. Finlandiya yasa çıkardı, protein ihtiyacını arttırmak için, çekirge veya un kurdunu kavurup, un haline getirip, ekmek unu içerisine karıştırılmasına dair. Bu sayede katkı maddeleri kullanılmayacak. Eşimle bunu denedik. Gelen misafirlerimize de sunduk. Herkes şaşırdı, ancak beğendiler” şeklinde konuştu.

  • Manisa’da 319 yatırım projesi uygulanıyor

    Manisa’da 319 yatırım projesi uygulanıyor

    Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, 2020 yılı ikinci döneminde yani nisan-mayıs-haziran aylarına ait yatırımcı kuruluşlar dönem raporlarına göre Manisa’da 319 kamu yatırım projesinin uygulandığını, bunlardan 296’sının yatırımcı kuruluş, 23’ünün belediyelere ait olduğu ve toplam tutarlarının 8 milyar 171 milyon TL olduğunu söyledi.

    2020 yılı yatırım programı II. dönem uygulama sonuçlarının değerlendirilmesi ve koordinasyon çalışmalarının tespitini amaçlayan 2020 yılı III. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Yaşar Karadeniz başkanlığında, Valilik Brifing Salonunda yapıldı.

    Video konferans yöntemiyle yapılan toplantıda, il genelinde yapılan yatırımlar değerlendirildi. Toplantıya Vali Karadeniz’in yanı sıra Vali Yardımcısı Ünal Çakıcı, kaymakamlar, belediye başkanları, ilgili kurum ve yatırımcı kuruluş temsilcileri katıldı.

    Toplantı öncesi değerlendirmede bulunan Vali Karadeniz, “2020 yılı ikinci dönem yani nisan-mayıs-haziran aylarında yatırımcı kuruluşlar dönem raporlarına göre ilimizde 319 kamu yatırım projesi uygulandığı, bunlardan 296’sının yatırımcı kuruluş, 23’ünün belediyelere ait olduğu ve toplam tutarlarının 8 milyar 171 milyon TL olduğu anlaşılmıştır. Projeler için önceki yıllarda 2 milyar 348 milyon TL harcama yapılmış, 2020 yılı için bu projelere toplam 833 milyon TL ödenek ayrılmıştır. İkinci dönem sonu itibariyle 310 milyon TL ödenek harcanarak, harcama oranı yüzde 37 olarak gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.

    27 proje tamamlandı

    Projelerin 27’sinin tamamlandığı, 185’inin devam etmekte olduğunu ifade eden Vali Karadeniz, 24 projenin ihale aşamasına getirildiğini ve 83 projeye ise henüz arsa, ödenek ve hukuki sorunlar nedeniyle başlanamadığını, bu projelerle ilgili çalışmaların da devam ettiğini ifade etti.

  • Türk madenciliğinde bir ilk: Dünyada sadece Çin ve Tayvan’da uygulanıyor

    Türk madenciliğinde bir ilk: Dünyada sadece Çin ve Tayvan’da uygulanıyor

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, yarı mekanize sistemin kurulu olduğu TTK Kozlu Müessesesi’nde yerin 425 metre altına inerek işçilerle bir araya geldi. 55 derece üstündeki mekanize sistemlerin uygulanmasının Türkiye madenciliğinde bir ilk olduğunu belirten TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu da, “Dünya madenciliğinde ise Çin ve Tayvan’da uygulanıyor” dedi.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, beraberinde TKİ Genel Müdür Vekili Ömer Bayrak, milletvekilleri, TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil ve beraberindekiler ile birlikte TTK Kozlu Müessesesi’ne geldi. Burada yerin -425 metre altına inen Kalaycı ve beraberindekiler madende kullanılan yarı mekanize sistemi inceledi.

    Maden işçileriyle sofrada bir araya gelen Bakan Yardımcısı Kalaycı, yaklaşık iki saat süren programın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kalaycı, “Hayatımda ilk defa bir maden ocağına indim. Emek kutsaldır. Madencilerin emeği emeklerin içerisinde en kutsal olanıdır. Çok ciddi bir çaba var. Üretim var. Yarı mekanize sistemi gördüm. Çok güvenli ve iyi, diğer müesseselerimizde de genel müdürümüz deneyeceklerini ifade ettiler. Hem üretimi artacak hem de çalışanların güvenliği açısından fevkalade yeni bir sistem. Ona da sevindim. İşçi arkadaşlarımızla birlikte sofraya oturduk. İyi şanslar iyi çalışmalar dileyip ayrıldık” dedi.

    “Ahşap malzemelerden kurtulup hidrolik sistemler kullanılıyor”

    Yarı mekanize sistemin iş güvenliğine olan önemine dikkat çeken TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, yeraltındaki tahkimatlarda ahşap malzemeler yerine hirolik direk ve bağlar kullanıldığının altını çizdi. Hayata geçen mekanize sistemin Türkiye madenciliğinde bir ilk olduğuna vurgu yapan Eroğlu, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

    “Bizim birinci çabamız mümkün olduğu kadar ahşap malzemelerden kurtulup hidrolik direk çelik bağlı malzemelerden çalışma ortamı oluşturmak. Burada damar eğilimine göre bizim çeşitliliğimiz farklılaşıyor. Düz damarlarda farklı bir jenerasyon kullanıyoruz. Üzülmez ve Amasra’da uyguluyoruz. 35 derece üstü, 55 dereceye kadar olan yerlerde farklı sıkıntılarımız var. Karadon ve Gelik’te bir tane tam mekanize uyguluyoruz. Bir tanesinin ihalesini yaptık. Buradaki mevcut zorluğumuz üçüncü çeşitleme, 55 derece üstü 90 dereceye kadar olan şu anda Türkiye’de uygulanması mümkün olmayan Türkiye madenciliğinde bir ilk. Dünya madenciliğinde ise Çin ve Tayvan’da uygulanan TKİ Genel Müdürü arkadaşımız da bizimle beraberdi. TKİ’nin diğer yerlerinde zorluk katsayısı ve eğimi olan yerlerde kendisi de gözlem yaptı. O da kendisi oralarda belirli tavsiyelerde bulunacak. Şunu söyleyeyim hem biz uyguluyoruz. Hem de redevansçı firmalardan bağlantı yapan arkadaşlar var. Bize üretim boyutunda da bir artış sağlayacak. İş kazalarında çok önemli bir tasarrufumuz olacak. Ahşap malzeme kullanmaktan tamamen kurtulmuş olacağız.”

    “Zonguldak’ın geleceğini parlak görüyorum”

    Zonguldak’ta üretimi güvenli bir artmasına bağlı istihdam artışının da paralel olarak geleceğine vurgu yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı, “Zonguldak bir maden şehri. Buradaki üretimi güvenli bir şekilde daha da üretimi artırarak buna paralel olarak istihdam artışı da beraberinde gelecektir. Orta vadede, uzun vadede. Zonguldak için birinci etapta bunun sağlanması gerekiyor. Zonguldak’ın pek çok artısı var. Limanı var, demir- çelikte ciddi bir alt ve üst yapısı var. Yetişmiş insan gücü açısından avantajlı bir şehrimiz. Büyük bir şehirlerimize yakın. Bu anlamda ben Zonguldak’ın geleceğini parlak görüyorum” diyerek madenden ayrıldı.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “Ücretli poşet uygulaması yanlış uygulanıyor”

    Yeni yıl itibariyle hayata geçirilen ücretli poşet uygulamasının yanlış uygulandığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Doğayı korumak için başlatılan ücretli poşet uygulaması AVM ve zincir marketlerin kazanç kapısı oldu. Bazı işletmeler ücretli sattıkları poşetlerin üstüne reklamlarını basarak poşet uygulamasını fırsata çevirdi. Bu tür uygulamalar doğayı korumakta samimi değil. Ücretli satılan poşetler kesinlikle reklam ve satış sloganı içermemeli” dedi.

    Ücretli poşet uygulamasında amacın doğayı korumaktan çıktığını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Çevre kirliliğinin önüne geçmek için başlatılan ücretli poşet uygulaması bazı kesimler tarafından yanlış anlaşıldı. Türkiye’de 10 binlerce mağazası olan zincir marketler ve AVM’ler ücretli sattıkları poşetlerin üstüne logolarını ve satış sloganlarını basıyor. Reklam içeren bu bez torbaları bazı zincir marketler 50 TL ve üstü alışverişte 3.95 TL yerine 1 TL’ye, bazıları ise 60 TL ve üzeri alışverişte 4.50 TL yerine 1 TL’ye satıyor. Burada poşetler işletmelerin reklamına alet edilirken vatandaşlar ise para vererek satın aldığı poşetlerle marketlerin reklamını yapmak istemiyor. Eğer marketler sattıkları poşetlerle reklam yapacaksa bunlardan ücret talep edemez” şeklinde konuştu.

    “Ücretli poşetlere standart getirilmeli”

    Vatandaşların reklam içeren poşetlere para vermek istememekte haklı olduğunu ve reklam yapılan tüm bez torbaların ücretsiz olması gerektiğini kaydeden Palandöken, “Eğer amaç gerçekten doğayı korumaksa marketlerde naylon poşetlerin yanında bez torbalar ve file çantalar alternatif olarak müşterilere sunulmalı. Doğa dostu poşetlerin satışında vatandaşa alışveriş kotası konmamalı ya da vatandaşlarımız daha çok alışveriş yapmaya mecbur bırakılmamalı. Reklam ve satış sloganı içeren torbalar her halükarda ücretsiz satılmalı. Ücretli poşetlere ise kısa süre içerisinde bir standart getirilmeli. En önemlisi ücretli poşetlerin yanında doğa dostu file ve bez torba da konulmalı ve bunların fiyatları da belirlenmeli” diye konuştu.