Etiket: Uygulamasına

  • Kars, Akıllı Kent uygulamasına geçiyor

    Kars Valisi Rahmi Doğan, ‘Akıllı Kent Uygulaması’na geçilmesi için çalışmalara başlandığını söyledi.

    Serhat Kalkınma Ajansı’nda (SERKA) düzenlenen toplantıya Vali Rahmi Doğan, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, SERKA Genel Sekreteri Hüsnü Kapu ile daire amirleri katıldı. Toplantı öncesi basına açıklama yapan Vali Rahmi Doğan, “Akıllı Kent Uygulaması’na geçen Antalya ve Karaman var. Kars üçüncüsü olacak inşallah” dedi.

    Kars’ta da benzer çalışma yaptıklarını ifade eden Vali Doğan, “Akıllı Kent dediğimizde biraz daha geniş bir yelpaze olduğu için nerede ne yapabiliriz? Kars’ta hangi imkanları kullanabiliriz? Kurumlar açısından ne katkı verebiliriz? Bununla ilgili istişare toplantısı olacak. Arkadaşların bir sunumu olacak onu dinleyeceğiz. Daha sonra yerelde bizler bu toplantıya ne kadar destek verebiliriz? Ona bakacağız. Tamamen Valiliğimizin koordinesinde, başkanlığında olacak. Belediyemiz var, üniversitemiz var, diğer kurumlar var. Kars’ta güzel şeyler olacağını ümit ediyoruz” diye konuştu.

    Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Ahmet Arslan’ın kentle yakından ilgilendiğini belirten Vali Doğan, “Sayın Bakanımızın buraya ilgisi fazla. İki hafta da bir ziyaret ediyor, her ziyaretinde de yeni müjdelerle geliyor, giderken de yeni vaatlerle gidiyor. Dolayısıyla bu bizi sevindiriyor. Kars olarak bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım. Biz de üzerimize düşen ne varsa onu yapacağız, gayreti göstereceğiz” şeklinde konuştu.

    Toplantında daha sonra PTT Genel Müdürlüğü tarafından Akıllı Kent Uygulaması sunumu yapıldı.

  • Pancarda kota uygulamasına tepki

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde pancar sökümüne başlandı. Son iki yıldır fiyatlardaki artış pancarı yeniden çiftçinin gözdesi haline getirirken, kota uygulaması tepkiye sebep oluyor.

    Kulaca yolu üzerindeki pancar toplama alanında inceleme yapan İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, bu yıl itibariyle ilçede 10 bin dekar alanda pancar üretiminin yapıldığını belirterek, “Kota, tatlandırıcı ve benzeri durumlarla karşı karşıya kalmadığımız durumda pancar üretimi İnegöl’de çiftçinin yine önemli gelir kaynaklarından biri olacaktır. İnegöl ve Yenişehir olarak bizler Susurluk Şeker Fabrikası’nın tekrar ve acil olmak üzere üretime geçmesini talep ediyoruz. Gerekirse bunun için imza da toplarız” dedi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Üretim Reformu Paketi Kanun taslağı’ ile yapılacak ufak değişiklikler ile 10 milyon insana ekmek kapısı olan şeker pancarı ekiminin bitirileceğini ifade eden Sezai Çelik, “Kota uygulaması, yıllık 3,5 milyar dolar katma değer sağlayan şeker sanayii ile ülke tarımının ve pancar üreticisinin sonu olacaktır. Söz konusu tasarı kanunlaşırsa, şeker pancarının ’paraleli’ olan ve ’okyanus ötesini’ temsil eden nişasta esaslı tatlandırıcıların kotası tamamen kaldırılacaktır. Şeker pancarında uygulanan kotadan dolayı çiftçi istediği kadar üretim yapamazken, ABD’nin gıda devi Cargill Türkiye’de artık kotasız üretim yapacaktır. Bu, dolaylı yoldan şeker pancarı ekiminin Türkiye’de yasaklanmasını getirir. Bu kanun, şeker pancarının ve üreticinin ölüm fermanını hazırlıyor. NBŞ kotasının kaldırılmasıyla birlikte Cargill başta olmak üzere 5 firma şeker piyasasını tamamen ele geçirecektir. Kotalardan dolayı 15 yıldır zor durumda olan pancar üreticisi, kısa sürede piyasadan çekilmiş olacak. Halk ise kimyevi maddelerle işlenen ve insan sağlığına zararı ispatlanmış olan nişasta esaslı şekerlere mahkum bırakılacak” diye konuştu.

    NŞB şeker ve mısır şurubunun birçok ülkede yasak olduğunu hatırlatan Sezai Çelik, “Kendi ülkelerinde siroz, kanser, obezite gibi hastalıklara sebebiyet verdiği için bunları yasaklıyor veya kısıtlıyorlar. ABD’de bu yüzünden kısıtlıdır. Fransa, Hollanda ve İngiltere’de ise yasaklanmıştır. Hatta ABD Başkanı Barack Obama’nın eşi Michelle Obama, mısır şurubu ihtiva eden ürünleri tüketmeyeceğini açıkladı ve ‘Bunları çocuklara yedirmeyin’ çağrısı yaptı. Ülkemizde ise hükümet tarafından serbest bırakılması planlanıyor. Türkiye’de şu an üretimi yapılan NŞB şeker ve mısır şurubunun hammaddesi olan mısır bile ithal olarak gelmektedir. Bu mısırların GDO’lu olduğu bilinmektedir. 1 milyon 600 bin ortağımız adına buna karşıyız. NBŞ kotalarının tamamı için kota uygulamasının mevcut haliyle devam ettirilmesi hususu bir kez daha hükümetimiz tarafından gözden geçirilmelidir” şeklinde konuştu

  • Eğitimde tam gün uygulamasına destek

    Başbakan Binali Yıldırım’ın 2019 yılına kadar ikili öğretime son verileceği yönündeki açıklamalarını değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ceylan, kararı doğru bulduğunu söyledi.

    Başbakan Binali Yıldırım, 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimin sona ereceğini ve tam gün eğitime geçileceğini söyledi. Özellikle genç nüfusunun yoğun olduğu Doğu ve Güneydoğu’da bunun uygulanabilmesi için derslik açığının kapatılması gerektiğini belirten eğitimciler, kararı doğru bulmakla birlikte yetersiz olduğunu ifade etti. Öncelikle kararın hem öğrencilere hem de öğretmenlere hayırlı olmasını dileyen Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ceylan, kararı doğru bulduğunu fakat pratikte bazı sıkıntıların yaşanabileceğini kaydetti. Ceylan, “Türkiye’de sınıf mevcutlarının 100’leri bulduğu, her sınıfta 100 öğrencinin bulunduğu dönemleri yaşadık. İkili eğitim ile beraber sınıf mevcutlarının 150 hatta 200’e kadar çıktığı dönemleri gördük, yaşadık. AK Parti’nin yaklaşık 13-14 yıllık icraatları içerisinde eğitime aslan payı ayırdığını biliyoruz. Fiziki mekanlar geliştirildi, otomasyon ve bilgisayarlı eğitime geçildi, öğretmen ve derslik sayısı arttı. Fakat eğitimin kalitesinde bir ilerleme yok. Bunun en önemli sebebi eğitimi, insan yetiştirmeyi kendine dert edinmiş ve bunu bir sanatkar ruhu ile yapan öğretmen sayısının azlığıdır” dedi.

    Tekli eğitimin özellikle genç nüfusunun yoğun olduğu illerde ilk başlarda sıkıntılara neden olabileceğine işaret eden Ceylan, bu illerde sınıf mevcutlarının 70-80’leri bulabileceğini, bunun da zamanla giderilebileceğini ifade etti. Ceylan, Türkiye’deki 81 ilin 60 veya 65’inde tekli eğitimin uygulanabileceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.

  • İHKİB Başkanı’ndan yaz saati uygulamasına ilişkin açıklama

    İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin hem ticaretine hem de imajına zarar vereceğini söyledi.

    İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçilari Birliği (İHKİB)Başkanı Hikmet Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin Türkiye’nin hem ticaretine hem de imajına zarar vereceğini belirtti. Hazır giyim ihracatının yüzde 75’e yakın bölümünün AB ülkelerine yapıldığını bildiren Tanrıverdi, “Yaz saati kalıcı hale getirilirse saat farkı İngiltere ile 3’e, Almanya, İspanya ve Fransa gibi ülkelerle 2’ye çıkacak.Mesai saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak” dedi.

    Türkiye’yi Euro bölgesinden uzaklaştıracak her türlü adıma karşı olduklarını vurgulayan Tanrıverdi, “Hazır giyim sektörü için AB ülkeleri hayati önem taşıyor.  2015’te Almanya’ya 3,2, İngiltere’ye 2,2, İspanya’ya 1,7 milyar dolarlık hazır giyim ihracatımız var. AB ülkelerinin toplamını hesaba kattığımızda 13 milyar dolarlık bir rakam söz konusu. Mevcut uygulamada Almanya, İspanya ve Fransa gibi ülkelerle Türkiye arasında bir, İngiltere ile iki saat zaman farkı var. Yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesi halinde fark İngiltere ile üçe, Almanya, Fransa ve İspanya gibi ülkelerle ikiye çıkacak. Çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makası daha da açılacak, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedeceğiz. Araya yemek tatili girecek. Biz ancak saat 14.00’den sonra iş görüşmelerine geçebileceğiz. Örneğin İngiltere’den sabah uçağı ile günübirlik Türkiye’ye gelenler 3 saatlik zaman farkı nedeniyle doğru dürüst iş yapmaya fırsat bulamadan ülkelerine dönmek durumunda kalacaklar” şeklinde konuştu.

    “Türkiye elektronik ortamlarda ortadoğu ülkesi gibi görünecek”

    Tanrıverdi, yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesinin ticari sakıncalarının yanı sıra Türkiye’nin imajı açısından da olumsuz yansımaları olacağını vurguladı.  Halen GMT (Greenwich Mean Team) +2 diliminde bulunan Türkiye’nin yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirilmesi halinde GMT+3 dilimine geçeceğini belirten Tanrıverdi,“ GMT+3 olduğunda Türkiye saat tanımında ve elektronik ortamlarda Ortadoğu ülkesi olarak görünecek.  Bir bakıma Avrupa ülkesi olmaktan çıkıp Arap ülkeleri kategorisine dâhil olacağız. Türkiye Avrupa dışı bir ülke olarak kabul edilecek. Bu görüntü, Avrupa Birliği’ne girmeyi hedefleyen ve bunun için yıllardır büyük emek harcayan Türkiye’nin yararına olmayacak. Ülke algısını düzeltmeye çalıştığımız bir dönemde alınan bu kararın beklenen faydayı sağlamayacağını düşünüyorum” dedi.

  • 3 buçuk aylık cenin polis uygulamasına takıldı

    Gaziantep’te poşet içerisinde motosikletle taşınan 3 buçuk aylık bebek cenini uygulama yapan polis ekipleri tarafından fark edildi.

    Olay, önceki gün akşam Şahinbey ilçesi, Bayramlı Mahallesi yolu üzerindeki polis ekiplerinin asayiş uygulaması yaptığı yerde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, durumundan şüphelenilen motosiklet polis ekipleri tarafından durduruldu. Yapılan inceleme ve arama sonucunda motosiklet üzerindeki şahıslara ait poşet içerisinde 3 buçuk aylık cenin bulundu.

    Olay sonrası poşet içerisindeki bebek cenini incelenmek üzere Gaziantep Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken olayla ilgili 2’si kadın 3 kişi gözaltına alındı. Polis merkezinde ifadeleri alınan 3 şahıstan 2’si olayla ilgileri olmadığı anlaşıldığından serbest bırakılırken, bebek ceninini düşürdüğü iddia edilen 26 yaşındaki A.D. ise gözaltında tutulmaya devam etti.

    “Kocandan bebek düşürdüm’’

    Alınan ifadelerle birlikte netleşen olayın ayrıntıları ise kan dondurdu. İddiaya göre A.D. (26) isimli genç kadın evli ve şu anda cezaevinde olan kişiden hamile kaldı. Aradan 3 buçuk ay geçtikten sonra cezaevinde bulunan şahsın eşini arayan A.D.’nin “Kocandan bebek düşürdüm, bana yardım et bunu halledelim’’ dediği öne sürüldü.

    “Bebek ceninini soğutucuda sakladı’’

    Geçtiğimiz hafta düşük yaptığı 3 buçuk aylık bebek ceninini kısa bir süre soğutucuda saklayan A.D. isimli genç kadın, bebeğin babası olduğu ileri sürülen kişinin eşi ve bir diğer erkek şahısla birlikte defnedecekleri Bayramlı Mahallesi Mezarlığı’na giderken yolda polis uygulamasında yakalandı.

    Serbest bırakıldı

    Olay sonrası gözaltında tutulan A.D.’nin alınan ifadesi ve yapılan incelemesinde, bebek cenininin bilinçli değil de normal düşük olduğu ortaya çıkınca genç kadın serbest bırakıldı. Daha sonra Adli Tıp Kurumunda bekletilen 3 buçuk aylık bebek cenini defnedilmek üzere A.D.’ye teslim edildi.