Etiket: Uygulamasına

  • Bankacılık sektöründen bedelli askerlik uygulamasına destek geliyor

    Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, “Bedelli askerlik uygulamasına bankacılık sektörünün uygun koşullarla destek sağlayacağına inanıyorum” dedi.

    Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, bankacılık sektörünün bedelli askerlik uygulamalarına yaklaşımıyla ilgili açıklamada bulundu. Uygulamanın finansmanı açısından değerlendirmelerde bulunan Aydın, “Bankalarımız kredilendirme koşullarına ilişkin gerekli açıklamaları kamuoyuna kendileri yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

    “Ziraat Bankası olarak hazırlıklarımızı tamamladık”

    Aydın şu ifadeleri kullandı:

    “Bedelli askerlik düzenlemesi sayesinde geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin, eğitimlerini ve mesleki çalışmalarını aksatmadan ve işgücü piyasasından çekilmeden ekonomiye katma değer sağlamaya ve ailelerine destek olmaya devam edebileceklerdir. Önemli işlevi geleceğe yatırım olan bankacılık sektörünün, gençlerimiz beklentilerini karşılamak ve ekonomik faaliyetin sağlıklı olarak sürdürülmesini desteklemek amacıyla uygun koşullarda uygulamaya katkı sağlayacağına inanıyorum.

    Bu çerçevede, bankalarımız kredilendirme koşullarına ilişkin gerekli açıklamaları kamuoyuna kendileri yapacaklardır. Örneğin; Ziraat Bankası olarak biz bütün hazırlıklarımızı tamamladık ve yasanın çıkmasını takiben cazip koşullarla bir kredi ürününü uygulamaya alacağız.”

  • Kimya ihracatçılarından karekod ve DNA barkod takip uygulamasına iptal isteği

    Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Koordinatör Başkanı ve AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Ateş, gübreye DNA barkodlu takibi içeren tebliğin yeniden gözden geçirilmesini istedi. Ateş, “Karekod ve DNA barkod takip uygulaması ton başına 70-75 lira ek yük getirecek” dedi.

    Gübrelerin paketleme aşamasından son kullanıcıya kadar takibinin sağlanmasına yönelik usul ve esasları belirleyen tebliğ 6 Nisan 2017 tarih ve 30030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu tebliğe göre gübre üreticileri, piyasaya arz eden dağıtıcı-ithalatçılar ve ihracatçılar bazı ürünlerde 1 Ocak 2018, bazı ürünlerde ise 1 Temmuz 2018 tarihine kadar faaliyetlerini tebliğ hükümlerine uyumlu hale getirmek, izlenebilirliği sağlamak amacıyla karekod ve DNA barkod içeren takip sistemini kurmak ve uygulamak zorunda bırakıldı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Uğur Ateş, belirtilen tarihten itibaren bu bilgileri barındırmayan ürünlerin güvensiz olarak değerlendirileceğine dikkat çekerek, “Asıl amacın patlayıcı özelliği nedeniyle nitratlı gübreleri kontrol ve takip etmek olduğu bilinmektedir. Ancak diğer tüm gübrelerin herhangi bir patlama özelliği ve riski bulunmamaktadır. Sistemin takibi bakanlığa istatistiki veri akışı sağlayacak ancak tamamen gereksiz olan bu uygulama ile süreç içerisindeki çiftçi, üretici, dağıtıcı- ithalatçı, bayi ve ihracatçılara büyük bir ilave yük getirecektir” diye konuştu.

    İç piyasadaki fiyat artışının nihai tüketiciyi ve tarım ürünleri ihracatını olumsuz etkileyeceğine, ihracatçıları dünya pazarında rekabetten uzaklaştıracağına vurgu yapan Ateş, “Bu uygulama 7 milyon tonluk bir pazara sahip olan ülkemizin gübre sektörüne ton başına yaklaşık 70-75 lira ek yük getirecek, oluşacak ilave maliyet verimin azalmasına, az kullanılması halinde ise ürün kalitesinde düşüşe neden olabilecek. Kimyevi gübrelerin tarımdaki girdiler içerisindeki payı yüzde 30-35 civarında olduğundan üretim maliyetinin ağırlığını gübre fiyatları oluşturuyor” şeklinde konuştu.

    Devletin daha önce KDV’den yüzde 18 muaf tutarak süreçteki firmalara yol aldırıldığını ve ihracatçılara avantaj sağlandığını belirten Ateş, “1 Ocak 2018 ve 1 Temmuz 2018’de yürürlüğe giren yeni karar ile sektör tıkanma noktasına gelecektir. Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, konunun yeniden gündeme getirilip, takibi gereken ürünlerin BÜGEM sistemini daha etkin hale getirerek izlenebilirliğinin sağlanmasını, maliyetin artması ile birlikte ihracatçının rekabet gücünü azaltacak bu uygulamanın iptal edilmesi yönünde karar alınacağını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • ABD’nin ilave gümrük vergisi uygulamasına Türkiye’den karşılık geldi

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ABD’nin geçtiğimiz mart ayında uygulamaya koyduğu demir, çelik ve alüminyum ürünlerine ilave gümrük vergileri koymasına Türkiye’nin sessiz kalmadığını ifade ederek, “Türkiye’nin, ABD’ye ödeyeceği ilave gümrük vergisi tutarı ne kadarsa o kadar gümrük vergisini de onlardan yaptığımız ithalatta tahsil etmek üzere hakkımız olan süreci başlattık” dedi.

    Bakan Zeybekci, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği memleketi Denizli’de, partisinin Merkezefendi ilçesinde gerçekleştirdiği Recep Tayyip Erdoğan Seçim ve İrtibat Bürosu’nun açılış törenine katıldı. Tören sonrası ekonomi konusunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Zeybekci, dünyanın hızlı bir şekilde farklı bir döneme girdiğini ve ekonomide yeni bir korumacı dönemin başladığını hatırlattı. ABD’nin demir, çelik ve alüminyum ürünlerine getirdiği ilave gümrük vergileri konusuna da değinen Bakan Zeybekci, “ABD’nin şimdiki başkanı Donald Trump döneminde çok büyük bir hız kazandı. Çok daha güçlü hale geldi. Bunun en son örnekleri de, demir, çelik ve alüminyum ile ilgili ilave gümrük vergileri uygulaması, kısıtlayıcı önlemler uygulaması şeklinde ABD tarafından gördük. Demir-çelikte yüzde 25, alüminyumda ise yüzde 10’luk bir ilave gümrük vergisi konuldu. Bu 8 Marta da uygulamaya girdi, bunun üzerine Türkiye gibi bazı ülkelerde buna tabi olmaya başladı. ABD’ye yaptıkları ihracat ile bazı ülkelere de geçici süreler ile ek ilave süreler tanındı. Bunların içerisinde Avrupa Birliği, Kore, Brezilya, Kanada gibi ülkeler ve bu konuda ek bir süre tanındı. Bizde Türkiye olarak bu süreç başladığı ilk andan itibaren kendileri ile ABD ile temas ettik. ABD Ticaret Bakanı, ticaret temsilcisi ve ilgili birimler ile telefonla görüşerek, yazılı olarak onlara bunu bildirerek. Türkiye ve ABD arasındaki çelik ve alüminyum ihracatında biz 1 milyar 180 milyon dolarlık ihracat yaparken ABD’den 1.3 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. Yani eksi veriyoruz. Yani yaklaşık olarak 11 milyar dolar civarında ithalatımız varken 8.5 milyar dolar civarında da ihracatımız var. Bunları de dile getirdik kendilerine. Türkiye’nin demir çelik ile ilgili kapasitesi ve ABD’ye olan ihracatı konusunda da kendilerine görüşlerimizi söyledik. Diyalog mekanizmalarını açmaya çalıştık” dedi.

    “ABD’nin bu konuda ki tutumuna Türkiye olarak sessiz kalamazdık”

    ABD’nin bu uygulamasına karşı Türkiye’nin sessiz kalmadığını belirten Bakan Zeybekci, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Türkiye’nin geçici süre ile de olsa ilave süre verilmesini ve muafiyet sağlanması hususunda kendilerinden rica ettik ama maalesef istediğimiz sonucu alamadık bugüne kadar. Bizimde ABD’nin almış olduğu bu önlemler karşısında, ABD’den yapmış olduğumuz ithalatın 1.8 milyar dolarlık kısmının üzerinde, 1.9 milyar dolarlık bir ithalata, Türkiye’nin ABD’ye ödeyeceği ilave gümrük vergisi tutarı ne kadarsa o kadar gümrük vergisini de onlardan yaptığımız ithalatta tahsil etmek üzere hakkımız olan süreci başlattık. Aynı şekilde bunu mukabele ediyoruz. Tabi gönlümüzün istediği bunu böyle yapmak değildi. Bizim istediğimiz ABD ile ticaret hacmimizi geliştirmek. 20-30 milyar dolarlık hedeflere hızlı bir şekilde gitmekti. Bunu yapmak bizim tercihimiz değil ABD’nin bu konuda ki tutumuna Türkiye olarak sessiz kalamazdık. Bizde gereğini yapmak üzere süreci başlattık. Dilerim ve temenni ederim ki bunu istediğimiz şekilde çözebiliriz.”

  • Marmaris’te kapıda vize uygulamasına yoğun talep

    Muğla-Marmaris’ten Yunan adalarına günübirlik vizeyle geçişler başladı. ’Kapı vizesi’ olarak adlandırılan sistemin başlamasıyla birlikte özellikle Türk vatandaşlardan yoğun talep olduğu belirtildi.

    Türkiye ile Yunanistan arasında ’kapı vizesi’ uygulaması 2 Mayıs tarihiyle başladı. 30 Eylül tarihinde son bulacak kapı vizesine Türk vatandaşlarının talepleri arttı.

    Yunanistan’ın Rodos, Sakız, Simi, Mikonos, Kos ve Sisam adalarına 60 euro karşılığında dört gün önceden başvuru yapan Türk vatandaşları, online işlemlerle kısa sürede kapı vizesini alıyor. Başvuru formu, banka hesabı, pasaport ve 60 euro ücret ödenerek Schengen Vizesi’nden daha kısa zamanda kapı vizesi alınıyor. Kapı vizesinin başlamasıyla özellikle İstanbul,İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerden online olarak müracaatta bulunanların sayısı ilk gün 600 olarak kaydedildi.

    Konuyla ilgili bilgi veren Operasyon Müdürü Sertaç Eraslan, “2 Mayıs itibariyle kapı vizesi olayı başladı, 30 Eylül’e kadar sürecek. Bu kapı vizesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını, Rusya Federasyonu, Belarus ve Ukrayna vatandaşlarını kapsamaktadır. 2 gündür yoğun bir talep var. Yaklaşık 150 den fazla dosya gönderdik karşı tarafa. Bu tabi Türk vatandaşlarımız için de iyi oldu. Çünkü bütün Schengen prosedürleri haricinde çok basit birkaç evrakla bize gönderip kapıda vize uygulamasını alabiliyorlar. Bu gerçekten Türk vatandaşları için de çok büyük kolaylık” diye konuştu.

  • Almanya’da yardım derneğinin ırkçı uygulamasına tepki

    Almanya’nın Essen şehrinde yer alan yoksullara yardım derneği ’Tafel’ ihtiyaç sahipleri arasında ayrımcılık yapınca araçlarına ve binasına ırkçılığı ifade eden ’’Nazis’’ kelimesi yazıldı. Özellikle derneğin Alman vatandaşı olmayanlara gıda yardımı yapmayacağını açıklamasından sonra tepkilerin çığ gibi büyüdüğü belirtildi.

    Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (RV) eyaletinin Essen şehrinde yer alan Tafel Derneği, Alman vatandaşı olmayanlara gıda yardımı yapmayacağını duyurmasının ardından tepkiler artmaya başladı. Bu kararın ardından derneğe ait gıda dağıtımı yapan araçlara ve bina kapılarına kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından ırkçılığı ifade eden ’’Nazis’’ kelimesi yazıldı. Derneğin Essen Şube Başkanı Jörg Sator, olayı çocukça bir saldırı olarak değerlendirdi. Kararın geçici olduğunu savunan yetkililer, altı veya sekiz hafta süresince uygulamada kalacağını ileri sürdü.

    Tafel Derneği’nin ırkçı uygulamasına yabancı kökenli Sivil Toplum Kuruluşları da tepki gösterdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.