Etiket: Uyarılara

  • Uyarılara rağmen durdurulmayan inşaatta akıma kapılan işçi hayatını kaybetti

    Uyarılara rağmen durdurulmayan inşaatta akıma kapılan işçi hayatını kaybetti

    Burdur Belediyesine ait içme suyu enerji nakil hattı yakınında olduğu gerekçesiyle mühürlenen inşaatın çatı yapımında çalışan İbrahim Uysal, yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu hayatını kaybetti.

    Burdur Çatağıl köyü Kızılkaya mevkiinde E.A.’ya ait inşaatın çatı yapımında çalışan İbrahim Uysal, elindeki cismi bir anlık dalgınlıkla yüksek gerilim hattına temas ettirdi. Temas sonucu bir anda akıma kapılan Uysal, yere yığılınca olayı gören arkadaşları hemen 112 Sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelerek ilk müdahaleyi yapan sağlık ekipleri, İbrahim Uysal’ı Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. İbrahim Uysal, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Uyarılara rağmen inşaat devam etti

    Diğer taraftan, İbrahim Uysal’ın çalıştığı inşaatın, Burdur Belediyesi tarafından, belediyeye ait içme suyu nakil enerji hattına yakın olduğu gerekçesiyle mühürlendiği ortaya çıktı. Burdur Belediye Başkan Yardımcısı Ali Say, inşaat sahibi E.A.’ya 11 Ocak 2021 tarihinde ‘Elektrik Güvenlik Mesafesi İhlali’ konulu bir yazı gönderdi. Belgede, işçilerin can ve mal güvenliğinin tehlikeye atıldığı, inşaatın devam etmesi halinde doğacak olan her türlü zarardan inşaat sahibinin sorumlu olduğu, inşaatın durdurulması gerektiği ve güvenlik mesafesinin korunması gerektiği yazıldı.

    Tüm uyarılara rağmen önlem alınmayan ve devam eden inşaatın, Burdur Belediyesi İmar Müdürlüğü tarafından mühürlendiği, fakat inşaat çalışmalarının devam ettiği öğrenildi.

  • Tüm uyarılara ve ikazlara rağmen İzmir Kordon’daki yoğunluk korkuttu

    Tüm uyarılara ve ikazlara rağmen İzmir Kordon’daki yoğunluk korkuttu

    Korona virüs yayılım hızının önüne geçilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen ek genelge ile 4 Eylül tarihinden itibaren sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere müsaade edilmeyeceği belirtilirken, alınan tüm tedbirlere ve ikazlara rağmen İzmir Kordonboyu’nda vatandaşlar tarafından oluşturulan kalabalık korkuttu.

    İçişleri Bakanlığı tarafından, korona virüsün yayılım hızının önlenmesi amacıyla 81 il valiliğine gönderilen ek genelge doğrultusunda, 4 Eylül tarihinden itibaren; sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinliklere müsaade edilmeyecek. Ancak nikah merasimi şeklinde yapılabilecek düğünler ile nikahların en fazla 1 saat süre içerisinde tamamlanması sağlanacağı talimatı verilirken, İzmir’in Konak ilçesi Alsancak Semti’nde bulunan Kordonboyu’nda akşam saatlerinde vatandaşların oluşturduğu yoğunluk korkuttu.

    “İzmir Kordon için bir çözüm bulunmasını istiyoruz”

    Korona virüsün yayılım hızının önüne geçilmesi amacıyla yetkililer tarafından önlem amaçlı alınan birçok karara rağmen vatandaşların Kordonboyu’nda bir araya gelerek oluşturduğu yoğunluk gözlerden kaçmazken, arkadaşı ile birlikte Kordon’a gelerek vakit geçirdiğini ifade eden İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Halit Tonğa (24), “Kordon’da arkadaş grubu olarak gerek maske gerekse sosyal mesafe konusunda kendimizi izole etmiş durumdayız. Kordon’da biraz daha iç taraflara ilerlediğiniz zaman maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmadığı görülüyor. Yarın itibari ile düğünler yasaklanacakmış, İzmir Kordon içinde bir çözüm bulunmasını istiyoruz ki vaka sayılarının artma hızını azaltalım” dedi.

    “Sağlık çalışanlarımız da zor duruma düşüyor”

    Kordonboyu’nda iğne atsanız yere düşmeyecek bir durumda kalabalığın olduğunu söyleyen Sefa Kılıç (23), yetkililerden Kordonboyu’nda oluşan kalabalığa çözüm bulmasını istedi. Kılıç, “Halk olarak çok zor durumdayız. Düşünsenize burada herhangi bir insan korona virüsüne yakalanıyor. O insan ailesine bulaştırıyor, ailesi de çalıştığı ortamlardaki insanlara bulaştırıyor ve her gün binlerce insan, korona virüsünden dolayı yataklara düşüyor. Bu durumda sağlık çalışanlarımızda zor duruma düşüyor ki onlarda hiç düşünülmüyor. Size virüs bulaşmasına rağmen belki siz ölmüyorsunuz ama karşınızdaki insan ölebilir. Bunların gerçekten düşünülmesi lazım ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan’ı Tunç Soyer’e de seslenmek istiyorum; lütfen kordon çimlere bir çözüm bulunsun” ifadelerini kullandı.

    “Kordon’da ‘çember daireleri’ tekrardan görmek istiyoruz”

    Üniversite öğrencisi olan ve İzmir’de arkadaşları ile birlikte yaşayan Nursena Çantı (23), Kordon’un güzel havasını almak için buradayız diyerek şunları söyledi:

    “Sosyal mesafe kurallarına uyulmadığını görüyoruz ve insanlardan olabildiğince uzak durmaya çalışıyoruz. Önceden çimler üzerine çizilmiş ‘çember daireler’ vardı onların içerisinde oturuyorduk ama şu anda onlarda silinmiş durumda ve tekrardan belirli bir düzenleme gelmesini istiyorum ve bekçiler ile polis ekipleri de Kordon’da sık sık denetimlerini yapmakta. İnşallah yeni bir düzenleme yapılır ve sosyal mesafe gerçekten korunur. İnsanların maskesiz dolaşması da çok tedirgin ediyor bizi” diye konuştu.

    Bir diğer üniversite öğrencisi olan ve arkadaşı ile birlikte Kordon’a gelerek güzel havanın tadını çıkarmak istediğini ifade eden Cansu Çimen (24) ise, “Evlerimizde çok bunalıyoruz ve bu yüzden akşamları 1-2 saat de olsa Kordon havası almak istiyoruz. Kordon’a geliyoruz ama bakıyoruz ki insanların çok fazla sosyal mesafe kurallarına uymadığını da görüyoruz” şeklinde konuştu.

    Öte yandan, polis ve bekçi ekiplerinin Kordonboyu’nda sürekli devriye attığı ve sosyal mesafe, maske kuralına uymayan vatandaşları sık sık ikaz ettikleri de gözlemlendi.

  • AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş: Pandemi nedeniyle bayramı uyarılara dikkate alarak kutlayalım

    AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş: Pandemi nedeniyle bayramı uyarılara dikkate alarak kutlayalım

    AK Parti Aydın Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, Kurban Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, vatandaşların bayramlaşırken pandemi kurallarına riayet etmesini istedi.

    Bayramların bizleri bir araya getiren, kardeşlik ruhunu yenileyen, muhabbet ve dayanışmayı hatırlatan özel günler olduğunu belirten Mustafa Savaş, mesajında “Kurban Bayramı ise özellikle paylaşmanın en güzel resmedilmiş hallerinden birisidir. Unutmamalıyız ki kurban vefanın, fedakarlığın, sadakatin ve teslimiyetin simgesidir. Kıymetli hemşehrilerimden özellikle Kovid-19 pandemisi gölgesinde bir Kurban Bayramı geçireceğimizi unutmamalarını istirham ediyorum. Maske ve mesafe kurallarına uyarak; kendimizin ve sevdiklerimizin sağlığını riske atmayalım. Şehir içi ve şehirler arası yolculuklarda trafik kurallarına uyalım. Mutluluğumuzu üzüntüye dönüştürmeyelim. Pandemi sürecinde telefonla da olsa gönül alabilmeli; büyüklerimizi, yetimlerimizi, hastalarımızı, kimsesizleri ve ihtiyaç sahiplerini hassaten gözetebilmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerimle, tüm hemşehrilerimin Kurban Bayramı’nı en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Bu mübarek günlerin ülkemiz, İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim’den bizleri bir sonraki Kurban Bayramı’na sağlık ve huzurla kavuşturmasını niyaz ediyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Sağlığınız için bu uyarılara dikkat

    Bayrama sayılı günler kala evlerde yapılan hazırlıkların sonuna gelindi. Geleneklere uygun pişirilen yemekler, hazırlanan tatlıların yer aldığı bayram sofralarında temel besin ise kırmızı et. Kırmızı et ve sakatatlar demir, B vitaminleri ve protein yönünden zengin besinler arasında olduğunu belirten uzmanlar, ancak uygun olmayan yöntemlerle saklandıklarında, pişirildiklerinde ve miktar kontrolü sağlanmadığında bazı sağlık sorunlarına sebep olabileceğini söyledi. Özellikle birbirinden zengin sofraları getiren bayram süresince tüketilen besinlere çok dikkat etmek gerektiğini ifade eden uzmanlar, kurban kesimi sonrasında tüketilecek etlerin hazırlanma, pişirme ve saklama yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.

    Kırmızı etin sindiriminin diğer besinlerin sindirimlerine göre daha zor olduğunu ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Semra Pehlivan “Yeni kesilmiş hayvanların eti hemen pişirildiğinde çok daha sert olur ve sindirimi çok daha uzun sürer. Özellikle mide ve bağırsak problemi olan kişilerin etleri en az 24 saat buzdolabında dinlendirdikten sonra tüketmesi gerekir. Böylelikle et daha yumuşak ve lezzetli olur, sindirimi kolaylaşır. Etin sindirimini daha da kolaylaştırmak için kekik başta olmak üzere, çeşitli baharatlardan destek alınabilir” dedi.

    Bayram boyunca ve sonrasında her gün hem öğle hem de akşam kırmızı et tüketilmemesi gerektiğini ifade eden Pehlivan, “Sabahları tam tahıllı ve çavdar ekmeği, beyaz peynir, bol yeşillik ve bitki çayı ile yapılan hafif bir kahvaltı gün içerisinde daha dengeli beslenmeyi sağlıyor. Öğle öğününde et tüketmek, akşam yemeğinde ise bol lif kaynağı olan sebze veya salatayı yoğurtla birlikte tercih etmek gerekiyor. Bu şekilde kabızlık veya hazımsızlık, şişkinlik gibi mide şikayetlerinin önüne geçilmiş oluyor. Etler arasında sakatat tüketiminden çok fazla doymuş yağ içerdiği için uzak durulması öneriliyor” diye konuştu.

    Hamileler, fazla kilolular, hipertansiyon ve kalp-damar hastaları, mide ve bağırsak problemi yaşayan kişiler ve yaşlıların et tüketim miktarı, sıklığı ve pişirme yöntemleri konusunda çok dikkatli olmaları gerektiğini altını çizen Pehlivan, “Aynı zamanda uzun bir tatil fırsatı sağlayan bayramda fiziksel aktivitenin atlanmaması da önem taşıyor. Her gün yapılan 30-40 dakikalık yürüyüşlerin fazla besin tüketimine bağlı oluşabilecek hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetlerin önüne geçecektir” dedi.

    VM Medical Park Bursa Hastanesi Uz. Diyetisyen Nilgün İstek, “Et yemeklerinin içerisine lezzet verici olarak taze nane, kekik, dereotu, maydanoz, defne yaprağı kullanılabilir. Yemeklerde bunlara yer verilerek, kullanılan tuz miktarı daha kolay sınırlandırılabilir. Pişirme yöntemi olarak kızartma uygulanmamalıdır. Sebzelerle zenginleştirerek haşlama, fırınlama, ızgara, buharda pişirme yöntemleri uygulamak daha sağlıklı olacaktır. Etin hem lezzetli hem de vitamin mineral içeriğinden kayıp olmadan tüketilmesi için haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleri öneriliyor. Gün içerisinde birden bire ve fazla miktarda yemek yenilmesi yerine, öğünler sıklaştırılarak, öğünlerde yenilen miktar hafifletilmelidir. Öğün atlanmamalı, bayram ziyaretlerine aç gidilmemeli, gidilen yerdeki ikramların ölçüsüne dikkat edilmelidir. Yeterli düzeyde su içmeye özen gösterilmelidir” diye konuştu.

    Ayrıca yapılacak yemeğin sağlık ve lezzet açısından kalitesini etkileyen saklama koşullarına da dikkat edinilmesi gerektiğini belirten İstek, “Hayvanın kesilmesinin hemen sonrasında et pişirilmemeli, dinlenmeye bırakılmalıdır. Bunun için buzdolabında 1-2 gün bekletmek uygun olabilir. Dinlendirmeden pişirme, ette oluşan katılığın ortadan kalkmasını engeller, sindirim sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, kullanılacak büyüklüklerde porsiyonlanıp soğutucularda bu şekilde saklamak, kullanım açısından da kolaylık sağlar. Donmuş et çözdürülecekse, buzdolabının iç kısmında çözdürülmeli, çözülme sonucu oluşan suyun diğer besinlere geçişini önlemek için temiz bir kap içinde ve buzdolabının alt kısmında muhafaza edilmelidir. Çözdürülmüş olan besin tekrar dondurulmamalıdır” şeklinde konuştu.

  • Sigara İçenler Bu Uyarılara Dikkat

    Ramazan ayında uzun süre sigara içilmemesinin olumlu yönde etkili olduğunu belirten uzmanlar, iftar sonrası üst üste içilen sigaraların ise kalp krizine sebep olabileceğini söyledi.

    Ramazan ayının sıcak ve uzun günlere rastlamasıyla insanların birçok çekinceleri olduğunu belirten uzmanlar, bunun için iftarda ve sahurda bol bol su içilmesinde fayda olduğunu söyledi. Bursa Özel Hayat Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Fulya Gürkan, “Ramazan ayında oruç tutan astım ve bronşitli hastalarımız özellikle ilaç kullanımlarını mutlaka doktorlarına danışmaları gerekiyor. Bazı ilaçlar 12 saatte bir kullanılırken, bazıları ise günde 1 kez kullanılabiliyor. Hastalar tek doz kullandıkları ilacın saatini iftardan sonra, iki doz kullandıkları ilacı oruçlarını açar açmaz ve sahur yemeğinde içmelerini öneriyoruz. Nefes açıcı ilaçları ise yine diğer ilaçlar gibi iftar ve sahurda kullanmalarını öneriyoruz. Bazı vatandaşlarımız kendi ilaçlarının dozunu ayarlıyor. Bu çok tehlikelidir. Mutlaka doktora danışmalıdırlar” dedi.

    Reflü rahatsızlığı olan hastaların az az ve sık sık yemek yemesini öneren Gürkan, “Fakat oruç tutan hastalarımızda bu mümkün olmadığı için özellikle iftardan sonra sahura kadar aralıklarla yemek yemelerini tavsiye ediyoruz. Sigara hem astım, hem de bronşiti tetikliyor. Oruç tutarken gündüz sigara içilmemesi bir artı faktör olmakla beraber iftardan sonra da sigaranın bırakılması veya kontrollü tüketimi çok önemlidir. Yine bazı hastalar ramazan ayını fırsat bilerek sigarayı bırakabilirler. İftardan sonra fazla miktarda tüketilecek sigara bronşlarda ani bir daralmaya ve nefes darlığına, tansiyon yükselmesine hatta kalp krizine dahi yol açabilir” diye konuştu.