Etiket: üstünlük

  • Prof. Dr. Çelik: “ABD’nin üstünlük hâli nihai değil”

    Prof. Dr. Cemil Çelik, “ABD’nin bu üstünlük hâli nihai değildir. Gelecek dönemde üstünlüğü Çin, Japonya gibi Uzak Doğu ülkeleri yakalayacak gibi görülüyor” dedi.

    Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Çelik, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin konuğu olarak UZEM Konferans Salonunda “Araştırma Üniversitesi Olmak” konulu bir konferans verdi.

    İki dönem İnönü Üniversitesi Rektörlüğü yapan ve bir dönem de TUBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı Sorumlusu görevini üstlenmiş olan eski OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Çelik’in verdiği konferansa; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kuran ile Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Konferansın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Prof. Dr. Cemil Çelik gibi 20 yıl OMÜ’ye emek vermiş, engin tecrübelere sahip değerli bir konuğu ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Yoğun programına rağmen bizi kırmayıp bu konferansı verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum. Bugün burada vereceği bilgilerin üniversitemize ve sizlere katkı sağlayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    Uzun bir zaman beraber çalıştığı Rektör Sait Bilgiç’le ve diğer öğretim üyeleriyle tekrar bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu ifade eden Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemil Çelik de Rektör Bilgiç’e görevi süresince başarılarının devamını diledi.

    “Üniversitelerimizi ileri seviyeye taşımalıyız”

    Emekli olduktan sonra, mesleğinde yaşadığı tecrübeleri ve izlenimlerini bir hatıratta toplama niyetiyle yazmaya başladığını belirten Prof. Dr. Cemil Çelik, “Bu yazma döneminde üniversitelerle ilgili görüşlerimi kaleme almak istedim. Türkiye belirli dönemlerden geçti ve her dönemin travmasını yaşadı. Bu durum üniversitelerimizi de etkiledi. Artık bizim, bu travmalardan sıyrılıp üniversitelerimizi ileri bir seviyeye taşımamız lazım” diye konuştu.

    Üniversitelerin sorunlarının kaynaklarını belirleyip çözüm önerileri sunan makaleler yazdığını kaydeden Çelik, üniversiteleri kritik eden düşünce ve eleştirilerini yansıtan bir de kitap yayınladığını da söyledi.

    “ABD’nin üstünlük hâli nihai değil”

    Son zamanlarda Türkiye’nin ve OMÜ’nün gündeminde olan “Araştırma üniversiteleri nedir?”, “Dünyada ve Türkiye’de araştırma üniversiteleri nasıldır?” sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Çelik, araştırma üniversitelerinin ortaya çıkış sürecini şu sözlerle anlattı: “İkinci Dünya Savaşı’na kadar bilimsel anlamda Almanya ve Fransa öndeydi. Bu ülkeler, savaşın yaralarını sararken ABD’deki enstitü, sanayi araştırma merkezleri ve üniversiteler mevcut durumu ABD’nin lehine çevirdi. Bu dönemde yapılan ciddi işler, bilimsel ve teknolojik ilerlemeler araştırma üniversitelerinin temelini attı. Üstünlük ABD’ye geçti. 2000’li yıllara kadar bilim ve teknolojinin en üst düzeyde yapıldığı yerin ABD olmasıyla da İngilizce önem kazandı. Ancak ABD’nin bu üstünlük hâli nihai değildir. Gelecek dönemde üstünlüğü Çin, Japonya gibi Uzak Doğu ülkeleri yakalayacak gibi görülüyor.”

    “Araştırma üniversitelerinin özellikleri”

    Dünyanın pek çok yerinde üniversiteleri inceleme fırsatı yakaladığını kaydeden Cemil Çelik bir araştırma üniversitesinde olması gereken özellikleri de sıraladı. Dünyada 220 adet araştırma üniversitesi olduğunu kaydeden Çelik, bu üniversitelerde az sayıda öğrenci bulunduğunu, daha çok lisansüstü öğrencilerin öğrenim gördüğünü, entelektüel bilgi üretiminden çok yenlikçi buluş, patent, faydalı model üreterek toplumun problemlerine çözüm bulmak için çalışıldığını ve en önemlisi çalışmalarının sonunda yeni iş kolları ve yeni şirketlerin ortaya çıktığını belirtti.

    “Araştırma üniversitelerinde sadece bilimle uğraşılıyor”

    Standartların yüksek olması, kaynakların çoğunun öğretim üyelerinin projelerinden sağlanması, akademik özgürlük ve özerkliğe sahip olunması gibi pek çok özelliği bulunan araştırma üniversitelerinin ülke ekonomisine de çok büyük katkıları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Cemil Çelik sözlerini şöyle tamamlardı: “Bu üniversitelerin en önemli özelliklerinde birisi de kimsenin ideolojisi, dini ve ten rengiyle uğraşılmaması, sadece bilimle uğraşılıyor olması. Türkiye’de ise araştırma üniversitesi özelliğini taşıyan çok az üniversite var. Türkiye gibi kaynakları kısıtlı bir ülkede araştırma üniversitelerinin, ülkemizde geliştirilme potansiyeli olan bir alanı belirleyip öne çıkarması ve araştırma imkânlarını o alan üzerine yoğunlaştırmaları gerektiğini düşünüyorum.”

    Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, verdiği değerli bilgiler için Prof. Dr. Cemil Çelik’e teşekkür ederek fidan sertifikası takdim etti. Rektör Bilgiç, senelerdir OMÜ’ye emek vermiş bir öğretim üyesi olan Prof. Dr. Cemil Çelik’in bundan sonra OMÜ’de de dikili bir ağacı olduğunu hatırlattı.

    Konferans, Prof. Dr. Cemil Çelik’in akademisyenlerden gelen soruları yanıtlamasıyla sona erdi.

  • Aykut Kocaman: “Fiziksel olarak üstünlük sağlayacak bir hale gelmemiz lazım”

    Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman hazırlık maçı sonrasında yaptığı açıklamada “Sürekli ritmi arttırmak durumundayız. Fiziksel olarak üstünlük sağlayacak bir hale gelmemiz lazım” dedi.

    Fenerbahçe Futbol Takımı, Topuk Yaylası Tesislerinde yaptığı ilk kampın ardından Düzce 18 Temmuz Stadında Romanya’nın Juventus Bucureşti takımı ile hazırlık maçı yaptı.

    Maç sonrasında basın açıklaması yapan Kocaman, geçen sezona göre bazı şeylerin değişmesi gerektiğini belirterek, “27’sinden bu yana son derece yoğun antrenman yapıyoruz. Eğer öyle olmasaydı muhtemel maçın ritmi bizim açımızdan biraz daha düşük olacaktı. Çünkü ayaklar doğal olarak yorgun, arka arkaya antrenmanlardan dolayı ancak arka arkaya golleri yeyince takım bir şekilde tepki vermek zorundaydı. Sürekli ritmi arttırmak durumundaydık. Hem koşullarla hem topu hızlandırarak özellikle ritmini değiştiren en önemli şey burası oldu. Ama şunu söylemek lazım 27’sinde önemli bir maç oynayacağız. Temel amacımız da buraya doğru yürümek ne kadar hazır olabiliriz bilmiyorum ama en azından o maçta olabilecek maksimum hazırlığı yakalamaya çalışmak. Geçen sezona oranla iki şeyi değiştirmek zorundayız. En azından bizim oyun anlayışımıza göre birincisi daha çok adam adama oynayan bir takımdı Fenerbahçe takımı. Topu nispeten biraz daha topu rakibe verip biraz daha adam adamı oynayan bir takımda bunu biraz adama doğru çevirmek zorundayız bundan sonraki hazırlık maçlarında olumlu olumsuz bunu deneyip görmeye çalışacağız. İkincisi daha fazla bekleyen bir takımda ikinci bölgede bekleyen bir takımdı sonra kazandığı toplarla oynamaya çalışan bir takımdı ikinci olarak da bunu çevirmemiz gerekiyor. Biraz daha 3 bölgede oynayan üçüncü bölgede baskı yapan değil topun oynama süresini biraz daha uzun biraz daha rakip kaleye gitmeye çalışan hakimiyet kazanan bir takım oluşturmak istiyoruz. Oynayacağımız hazırlık maçlarında olumlu olumsuz alacağımız verilerle düzeltmeler yaparak yürümek zorundayız. Bir şey daha eklemek lazım. Bugün onun izleri de vardı. Hem kendi gurubumuz hem de grubumuzun üstündeki takımlara karşı fiziksel olarak üstünlük sağlayacak bir hale gelmemiz lazım. Bu konuda bir kuşkum yok gelecektir. Bu konuda takımın kalitesi yüksek. Ama biraz daha uyum maçtaki en önemli olan önemli olumlu ve olumsuz görünen ne vardı onu söylemek gerekirse çalıştıklarımızı yapma gayreti vardı, hiçbir şikayetim yok ama bir taraftan da 3 bölgede oynanın riskleri var. 3. Bölgede topu rakibe kaptırdığımız andan itibaren ya da duran toplarda pozisyon alma ile ilgili ihmal ettiğiniz andan itibaren arkada çok fazla pozisyonlar bulabiliyorsunuz. Bunun bu anlamda bugün olumsuz özelliklerini yaşamış bulunuyoruz” ifadelerinde bulundu.

    Aykut Kocaman, maçta 2 gol atan Mehmet Ekici ile ilgili olarak, “Mehmet Ekici için iyi maç oldu. Total olarak ben hep bunu söylemeye çalışıyorum önemli olan kolektif bir bakış açısıyla takımın ne yaptığını görmek. Bu anlamda Mehmet’in katacaklarını görmek açısından da hem kendi adına hem bizim açımızdan sevindiriciydi” dedi.

    Kocaman, maçta forma şansı bulmayan oyuncular ile ilgili olarak ise, “Kampa çok geç katıldılar. 3. gün olacak. Çok erken her türlü sakatlık riskine hazır olur. Maçın başlarındaki hatalı iki günden sonra maçını ritmi çok artı. Daha fazla önde oynamaya başladık ki buda sakatlık riskini daha fazla açılacak ve önümüzdeki maçlarda onları yavaş yavaş takımın içine katmaya çalışacağız. Kendisi biraz kasığında rahatsızlık hissedince çıkmak istedi bizim için esas önemli olan şey 27’sinde ki maçı azami ölçüde hazırlıklı hale gelebilmek” dedi.