Etiket: Usta

  • Türk edebiyatının usta ismi hastaneye kaldırıldı

    Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nuri Pakdil’in hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.

    Cahit Zarifoğlu’nun ’Yedi Güzel Adam’ kitabında bahsettiği yakın arkadaşlarından Rasim Özdenören, Giresun’da Eğitim Bir Sen tarafından düzenlenen konferansa katıldı. Konferans öncesi ‘Nuri ağabey’ dediği 84 yaşındaki Nuri Pakdil’in hastaneye kaldırıldığını öğrenen Özdenören, Pakdil’in yakınları ile telefonda görüşerek sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Pakdil’in sağlık durumu hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamada bulunan Özdenören, “Şu anda bir hastanede yatmakta olduğunu öğrendim. İnşallah vahim bir durum söz konusu değildir. Kendisine acil şifalar diliyorum. Nuri ağabeyimiz kontrol amacıyla da zaman zaman hastaneye gidiyor, sağlığını ihmal etmiyor. Umarım ki bu da o kontrollerden birisi olsun” dedi.

  • Çatıdan düşen usta ağır yaralandı

    Sakarya’nın Karasu ilçesinde iş yeri tabelasına elektrik bağlamak için çıktığı çatıdan düşen usta ağır yaralandı.

    Edinilen bilgilere göre, Ankara Caddesi’nde bir iş yerinin çatısına elektrik bağlamak için çatıya çıkan ve saç zannedip bastığı platforma basarak yere düşen Mehmet Öztürk isimli usta ağır yaralandı. Durumu gören çalışanlar hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine kısa sürede gelen sağlık ekiplerince yaralı usta Karasu Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındığı öğrenildi.

  • Usta fotoğraf sanatçısı Muhsin Divan Edirne’de

    Türkiye’nin tanınmış usta fotoğraf sanatçılarından Muhsin Divan, Edirne’de fotoğraf severlerle buluştu.

    Edirne Fotoğraf Sevdalıları Derneği’nin (EFSED) daveti üzerine kente gelen fotoğraf sanatçısı Muhsin Divan, Foto Kafe’de fotoğrafa gönül verenlerle bir araya geldi. Türkiye’nin birçok şehrinde fotoğraf buluşmaları gerçekleştiren Muhsin Divan, fotoğrafın 150 yıllık tarihine dair ışık tutan konularında bilgilendirmelerde bulundu.

    “Fotoğraf sanatı emekleme aşamasında”

    Edebiyat, resim, heykel gibi diğer sanat dallarının hemen hemen 5 bin yıllık tarihleri olduğunu ancak fotoğrafın günümüzde henüz 150 yıllık bir geçmişi olduğunu hatırlatan Divan, “Fotoğraf sanatı henüz emekleme aşamasında. Aslında bizler ve sizler çok şanslıyız. Ölmeden önce okunması gereken 100 kitap ya da görülmesi gereken tablo şu an varken, fotoğraf konusunda henüz yolun çok başındayız. Belki de aranızdan bir amatör fotoğrafçı öyle bir kare çekecek ki tüm dünya tarafında kabul gören bir fotoğrafa imza atacak” dedi.

    “Sanat özgür olmalı ki gelişebilsin”

    Divan, fotoğrafın bir sonuç olduğunu ve hangi teknik aşamalardan geçirildiği ya da çeken tarafından nasıl elde edildiğinin hiçbir önemi olmadığına değinerek, “Kimse Leonardo da Vinci’ye ‘Kimyasal mı? Pastel boya mı?’ kullandı diye sormadı. Ya da Michelangelo’ya heykeltıraşı için kimse teknik sorular sormadı. Fotoğraf da böyle bir şey sonuç odaklandı. Kimse teknik müdahale var şeklinde eleştirmemeli. Sanat dalları özgür olmalı ki gelişebilsin” ifadelerini kullandı.

    “Amatör fotoğrafçılar her zaman desteklenmeli”

    Fotoğraf camiasında isim yapmış usta fotoğrafçılara da seslenen Divan, “Kendilerini ünlü yapan amatör fotoğrafçıların ayaklarına kadar gelip, bilgilerini aktarmaya mecburdurlar, benden söylemesi. Sizler davet edin eğer gelmezlerse bana bildirin hepsini ifşa edeceğim. Amatör fotoğrafçılar her zaman desteklenmeli” dedi.

    Slayt gösteri ve sunumunun ardından gecenin sonunda EFSED Yönetim Kurulu Başkanı Enver Aydın tarafından Divan’a, gecenin anısında plaket ve kentin kadim lezzetleri olan badem ezmesi ve kurabiye takdim etti. Geceye EFSED ve EFOD üyelerinin yanı sıra üniversiteli amatör fotoğrafçılar da katıldı.

  • Usta işi hırsızlık

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde park halindeki bir otomobilin farları dahil birçok parçası çalındı.

    Geçen çarşamba gecesi oto pazarı parkında A.S.’e ait aracın parçaları sökülerek çalındı. Sabah saatlerinde otoparka gelen A.S. gözlerine inanamadı. Akşam bıraktığı aracın ön tarafının söküldüğünü gören A.S. hemen emniyet güçlerine haber verdi. Yapılan incelemede aracın ön tampon, sağ ve sol far, panjur, su radyatörü, klima radyatörü, hava filtresi, fan motoru ve plakasının çalındığı görüldü. Olayla alakalı tahkikat sürüyor.

  • 250 yıllık lezzeti, yarım asırlık usta yaşatıyor

    Söğüş ustası Tahir Sivritepe, 250 yıllık geçmişe sahip olan ve eskilerde “Tandırbaş” olarak bilinen geleneksel söğüş lezzetini, yarım asırdır İzmir’de yaşatıyor.

    Çocukluk yıllarında bir pideciye girerek iş hayatındaki ilk adımlarını atan Tahir Sivritepe, kısa bir süre çalıştıktan sonra söğüş ustası olan ağabeyinin yanında çıraklık yapmaya başladı. Sivritepe, 17 yaşındayken ağabeyinden kuzu kellesinin dil, beyin, yanak ve diğer etlerinin ince ince kıyılarak iyice baharatlanması, daha sonra da taze yeşillik ve soğan ile harmanlanması sonucu ortaya çıkan söğüş lezzetinin nasıl yapılacağını öğrendi. Yaklaşık 250 yıllık geçmişi olan ve eskilerde ’tandırbaş’ olarak bilinen söğüş lezzetini yapmayı öğrenen Sivritepe, ilk olarak işe İzmir’in en eski sokaklarından biri olan Havra Sokağı’nda 3 tekerlekli seyyar tezgahta başladı. 50 yıl boyunca yaz-kış; gece-gündüz demeden mesleğini sürdüren Sivritepe, yüzlerce insanın bahsettiği meşhur söğüşçü Tahir baba oldu. Aradan yarım asır geçmesine rağmen hala Havra Sokağı’nda açtığı küçük dükkanında, söğüş tutkunları için gece 02.30 ile sabah 09.00 saatleri arasında hizmet vermeye devam eden Tahir Baba, mesleğini severek yaptığını, birçok söğüşçü arkadaşının bu dünyadan göç ettiğini ve İzmir’de tek kaldığını belirtiyor.

    “Söğüş dürüm yapılmaz”

    Geleneksel söğüş lezzeti hakkında konuşan Tahir Baba, “Şimdi esasında söğüş piyasada dürüm olarak yenilir, ama biz dürüm yapmıyoruz. Biz burada müşteriye dürüm yapamıyoruz neden, bizim şöğüşlerimiz dürüm olmuyor. Bizim prensibimiz bu, söğüş dürüm yapılmaz” dedi. Sabaha kadar onlarca müşteriye hizmet veren Tahir usta, sunduğu lezzetin yanı sıra sohbeti ile de müşterilerine keyifli dakikalar yaşatıyor. Müşterilerine ’evlat’ diye hitap eden Tahir usta, sıcakkanlılığı ve samimi hareketleri ile de müşterilerinin gönlünü kazanıyor.

    Öte yandan, henüz emekliliği düşenmediğini söyleyen iki çocuk babası Tahir Sivritepe, hem sevdiği işe sürdüreceğini hem de evine ekmek götürmeye devam edeceğini belirtti.

    Yarım asırlık söğüşçünün çeyrek asırlık müşterisi

    İlk söğüşünü Tahir ustanın seyyar tezgahından yiyen Ahmet Alember, aradan 25 yıl geçmesine rağmen hala Tahir ustanın söğüşünden vazgeçmediğini ifade ediyor. Her gece söğüş yemeye geldiğini belirten Alember, “25 yıldır buradayım, Tahir ustadan başka bir yerde söğüş yemedim. Bunun nedeni Tahir ustanın müşterileri kalitelidir, söğüşü lezizdir. Tahir ustanın en büyük avantajı hijyenik olmasıdır ve severek çalışan biridir. Tahir Baba İzmir’de lezzet olarak da tektir, söğüşçü olarak da tektir” şeklinde konuştu.

    “7 yaşımdan beri geliyorum”

    Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda esnaflık yapan Saadettin Gülşahin ise, 7 yaşındayken söğüşle tanıştığını ve 20 yıldır düzenli olarak Tahir ustanın söğüşünden yediğini ifade etti. İzmir’deki esnafların çoğunun Tahir ustayı tanıdığını belirten Gülşahin, “Tahir ustanın söğüşü tartışılmaz lezzette, her yerde söğüş var ama söğüşçü Tahir Baba dediğin zaman tartışılmaz bir lezzet ortaya çıkıyor. Mesela ben arkadaşlarımı alıyorum geliyorum buraya, arkadaşım ’ya burası zifiri karanlık sen beni nereye götürüyorsun’ diyor, çok güzel bir söğüşçü var diyorum ’ara sokakta söğüşçü mü olur, bu saatte hangi dükkan açık olur’ diyor. Sonra bir getiriyorum Tahir ustanın yanına, sağolsun o da en iyi şekilde ilgileniyor, arkadaşlarım yiyor söğüşü. Ertesi gün bir bakıyorum arkadaşlarım benden önce buraya gelmiş. Bu nedenle lezzet çok farklı bir lezzet, söğüşün de belli bir saati oluyor zaten kalmıyor. Şansına nasibi olan yiyor” diye konuştu.