Etiket: Usta

  • Usta: “Bütün dünyanın gözü AK Parti’de ve Türkiye’dedir”

    Usta: “Bütün dünyanın gözü AK Parti’de ve Türkiye’dedir”

    AK Parti Karaman İl Başkanlığının 7. Olağan Kongresi yapıldı. Tek listeyle gidilen seçimde mevcut İl Başkanı Abidin Çağlayan yeniden seçilirken, kongreye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da video konferans sistemiyle bağlanarak konuşma yaptı.

    Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Spor Salonu’nda gerçekleşen kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Abdullah Ağralı, Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı İç Anadolu Bölge Koordinatörü Mehmet Sait Kayan ve Karaman Milletvekili Recep Şeker ile ilçe ve belde belediye başkanları, teşkilat mensupları ve partililer katıldı.

    Kongrede konuşan İl Başkanı Abidin Çağlayan, “AK Partimiz 19 yıl önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kuruldu. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ sloganıyla tanınan siyaset yolunda 3 Kasım 2002’de iktidara gelerek reformları ve seçim başarılarıyla dolu 19 yılı geride bıraktık. Ülkemiz 18 yıl önce 3 Kasım 2002’de çok kritik bir seçim yaparak demokrasiden ekonomiye her alanda tarihi önemle değişim sürecine girdi. 3 Kasım 2002’de ortaya çıkan sonuç sadece AK Parti’nin bir başarısı değil aynı zamanda aziz milletimizin siyasete, yönetime el koyması kötü gidişe dur demesidir” diye konuştu.

    “Bütün dünyanın gözü AK Parti’de ve Türkiye’dedir”

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta da yaptığı konuşmada, “Bütün dünyanın gözü AK Parti’de ve Türkiye’dedir. Neden AK Parti’de ve Türkiye’de derseniz; Çünkü AK Parti iktidara geldiği günden itibaren bir mücadelenin içerisine girdi. Bizim dünyanın sadece bir kesiminin refahı ve mutluluğu için kurulmuş düzenli bir mücadelemiz var. Bizim derdimiz var. Bizim hedeflerimiz var. Biz bütün Türkiye ve bütün Dünya mazlumları için umut olmuş bir partiyiz. O yüzden AK Parti’yi sadece bir siyasi parti olarak görmek onu küçümsemektir. O yüzden AK Parti sadece Türkiye ile sınırlamak yine onu küçümsemektir. AK Parti bu dünyanın umudu olmuş lideri Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bütün dünyaya umut sağlayan barış getiren huzur getiren bir dava arkadaşı ve bir aile olmuştur artık. Bütün dünyayı kucaklayan bir aile haline gelmiştir. Bizler bu sorumluluğu ve vebali bu görevi unutmamalıyız. Bu ülkenin geleceği mazlumların geleceği için çalıştığımızı hiçbir zaman unutmamalıyız” dedi.

    Kongreye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da video konferans sistemiyle bağlanarak bir konuşma yaptı.

  • Usta öğreticilerden liseye kütüphane

    Usta öğreticilerden liseye kütüphane

    Van Usta Öğreticiler Derneği tarafından Şehit Murat Demirci Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde oluşturulan kütüphanenin açılışı yapıldı.

    Kütüphane açılışına İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, Edremit İlçe Milli Eğitim Müdürü İhsan Keskin, Van Usta Öğreticiler Derneği Başkanı Zühre Eyaz, derneğin yönetim kurulu üyeleri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı. Açılışta konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, kütüphanenin hayata geçmesinde emeği geçen Başkan Zühre Eyaz ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederek, “Öğrencilerin bilgilerini pekiştirmesi, geliştirmesi ve kitap okuma alışkanlığı kazanmasında kütüphanelerin ayrı bir yeri vardır. Ben bu çalışmanın, bir örnek olmasını ve daha fazla okulda kütüphane açılmasına vesile olmasını diliyorum” dedi.

    Van Usta Öğreticiler Derneği Başkanı Zehra Eyaz ise bu çalışmaların devam edeceğini ve daha birkaç okulda kütüphane donatılarının hayata geçirileceğini söyledi.

    Konuşmaların ardından program açılış kurdelesinin kesilmesi ve kütüphanenin gezilmesi ile sona erdi.

  • Kadayıfçı Sıtkı Usta yarım asırlık hizmet yolculuğunu sürdürüyor

    Kadayıfçı Sıtkı Usta yarım asırlık hizmet yolculuğunu sürdürüyor

    Ankara ve Diyarbakır’da şubeleri bulunan, yaptığı tatlıları dünyanın farklı ülkelerine gönderen Kadayıfçı Sıtkı Usta, yarım asırlık hizmet yolculuğunu sürdürüyor.

    Diyarbakır ve Ankara’da toplam on şubesiyle milyonlarca insana hizmet veren Sıtkı Usta kadayıf ve künefe salonları, 52 yıllık hizmet yolculuğuna devam ediyor. 18 Ekim 2017’de başkent Ankara’da hizmete sundukları tesisin hizmet yolculuğunda üçüncü yılını doldurup, dördüncü yılına girmenin mutluluğu ve bir o kadar da heyecanını yaşadıklarını anlatan Kadayıfçı Sıtkı Usta işletmecisi Mehmet Altunbay, “1968 yılında Diyarbakır’da tek şubeyle çıktığımız tatlı yolculuğumuzda, on şubeye ulaşırken, Ankara şubemizin dördüncü yılını kutluyoruz. Kadayıf, künefe, baklava, dondurma ve tüm ürünlerimizde parolamız, kalite, hijyen, temizlik ve lezzet. Diyabet hastaları için yaptığımız ve çok beğenilen özel tatlılarımız ile, diyabet hastalarımız, herhangi bir sorun yaşamadan, enfes tatlılarımızdan yiyebiliyorlar” dedi.

    “Üst düzey toplantılarda firmamızın ürünleri tercih ediliyor”

    Ankara’da bakanlıklar, siyasi partiler, iş dünyasının temsilcileri, TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı makamına kadar firmalarının ürünlerinin tercih edildiğine işaret eden Altunbay, “G8 zirvesi, BM toplantıları gibi uluslararası üst düzey platformların yanı sıra, Avrupa’nın birçok ülkesinden talep edilen ürünlerimizi özel muhafazalı sistemimizle dünyanın en uzak köşesine bile gönderiyor ve olumlu geri dönüşler alıyoruz. Glikoz tatlandırıcı ve kimyasal bir malzeme kullanmadığımız ürünlerimize birçok ünlü sanatçı, kamuoyunun yakından tanıdığı isimler, spor ve medyamızın tanınmış isimleri hayran kaldılar. Yine firmamızın ürünü olan soğuk baklava için aldığımız patent ile sektörde bir ilke daha imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz. ’Altın Toprak’ ödül töreninde Diyarbakır’ın en iyi ‘tatlı-pasta’ ödülüne layık görülen Sıtkı Usta ve ekibi, İstanbul’da yapılan ve en iyilerin belirlendiği Best of City Awards programında da ‘Yılın Tatlıcı’ ödülünü de Diyarbakır’a kazandırarak, bir büyük başarıya daha imza atmış oldu” diye konuştu.

    “Maske, mesafe ve temizlik hassasiyetimizdir”

    Altunbay, işletmelerinin dünyayı etkisi altına alan korona virüsle mücadele kapsamında Sağlık Bakanlığının öngördüğü mevzuatı uyguladıklarının altını çizerek, “Misafirlerimize tesislerimize girişte temassız ateş ölçümü uygulamaktayız. Tesislerimizin girişlerinde el antiseptiği var ve misafirlerimiz, ellerini antiseptikle temizledikten sonra giriş yapmaktalar. Maskesiz olanlara kurum olarak biz temin ediyoruz. Yine her masada el dezenfektanı veya kolonya mevcut. Personellerimize korona virüs konusunda ve hijyen ile ilgili gerekli bilgi ve eğitimi sağladık. Maske, mesafe ve temizlik hassasiyetimizdir” şeklinde konuştu.

  • Büyükşehir büyük usta Reyhani’yi unutmadı

    Büyükşehir büyük usta Reyhani’yi unutmadı

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi düzenlediği programla Âşık Yaşar Reyhani’yi vefatının sene-i devriyesinde saygıyla andı.

    Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen etkinlikte Büyük Usta’nın eserleri halk ozanlarınca seslendirildi. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Şahin, programda yaptığı konuşmada, “Büyükşehir Belediyesi olarak; şehrimizde kültürel etkinliklere yoğunlaştığımız kadar, kültürel değer ve zenginliklerimize de, elimizden geldiği ölçüde sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi. “Bu bağlamda halk ozanlarımız ve âşıklık geleneğimiz, Büyükşehir Belediyemizin belki de üzerinde en çok hassasiyet gösterdiği alanı oluşturuyor. Bizim için kuşkusuz halk ozanlarımızın her birisi kıymetlidir, özeldir, değerlidir” diyen Şahin, şöyle devam etti: “Âşık Yaşar Reyhani gibi bir söz ve saz üstadı, sadece bizim için değil, Türk Halk Edebiyatı için de, yeri kesinlikle doldurulamaz büyüklükte bir isimdir Âşık Reyhani, bizim sadece gönül telimiz değil, aynı zamanda Erzurum’a duyulan özlemin ve hasretin de abideleşmiş halidir. Öyle ki, Reyhani’nin çektiği Erzurum hasreti, aynı zamanda bir okul, bir mektep ve dahi bir medrese niteliğindedir Hele Reyhani’nin bağrını yakan memleket hasreti varken, ‘Ben Erzurum’u özledim’ demek, belki de bizim kurabileceğimiz en son cümledir. Âşık Reyhani, Türk Halk Edebiyatı’na kazandırdığı sayısız eserle, âşıklık geleneğinin önemli temsilcileri arasında bulunmuş Sözü ve sazıyla hem yüreklerde ve hem de zihinlerde iz bırakmış bir isimdir.”

    “REYHANİ USTA EDEBİYATIMIZDA BİR MİHENK TAŞIDIR”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, Aşık Reyhani’nin Türk edebiyatında bir zirve isim olduğunu bildirdi. Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Bildiğiniz üzere, âşıklık geleneği çağlardan günümüze süzülerek gelmiş olan kültürümüzün önemli bir parçasını teşkil ediyor. Bu parça ki; yaşanmışlıkları, sevgiyi, sevdayı, merhameti, muhabbeti ve Hakk’ı arayıp bulma gayretini ifade ediyor. Halk ozanlarımız ise, bu kültürün birinci dereceden varisleri olarak; bu birikimin nesilden nesile ve kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlıyor. Bu manada Erzurum’da yetişmiş, sözüyle ve sazıyla hakikaten de yürekleri titreten ozanlarımız, halk âşıklarımız var. Bizim için onların her birisi paha biçilemez bir kıymeti, değeri ve hazineyi sembolize ediyor. Çünkü onlar gönülleriyle konuşuyor, onlar yürekleriyle dertleşiyor ve yine onlar aslında bizim söylemek isteyip de, ifade edemediklerimizi konuşuyor Onlar sevginin dilini. Onlar kardeşliğin, birlik ve beraberliğin, muhabbetin, hakkın ve adaletin dilini konuşuyor. Bu yüzden her birisine ayrı ayrı elbette şükran borçluyuz, minnet borçluyuz. Ve minnet duyduklarımız arasında öyle bir isim var ki; sıladan uzaklaşmayı belki de en güzel o anlatmış, o duyguyu belki de hepimizden çok daha fazla o hissetmiştir. O isim, bugün vefatının 13’üncü yılında kendisini yad etmek üzere burada toplandığımız Aşık Yaşar Reyhani’dir. Reyhani Usta, hiç şüphesiz âşıklık geleneğimizin mihenk taşlarından birisidir. Onun yazdığı her şiir bir yaşanmışlığı, onun seslendirdiği her deyiş bir gerçekliği anlatmıştır. ‘Gidirem’ adını verdiği şiirle Reyhani Usta, az önce de ifade ettiğimiz gibi, yurdundan ve otağından kopuşun adeta sembolü haline gelmiştir Ve öyle zannediyorum ki; hiçbir halk ozanı sıladan ayrılışı Reyhani Usta kadar güzel anlatamamış ve ayrılık acısını iliklerine varıncaya kadar hissedememiştir Reyhani tarzıyla da farklı olmuştur, sözü ve sesiyle de Âşıklık geleneğinin kapılarını modern sanata açabilmiş ve onu hem de en iyi biçimde temsil edebilmiş ve bu alanda ender isimlerden olabilmeyi başarmıştır. Şiirlerinde aşkı anlatmıştır Edebi, irfanı, izzeti ve ahlakı tanımlamıştır.” Konuşmaların ardından ünlü halk ozanları Büyük Usta’nın eserlerini seslendirdi.

  • Kalaycı Fahrettin Usta 60 yıldır bakırı sevgiyle parlatıyor

    Kalaycı Fahrettin Usta 60 yıldır bakırı sevgiyle parlatıyor

    Erzurum’da çocuk yaşta başladığı mesleğini 60 yıldır ilk günkü aşkla yapan Fahrettin Çelik, gelişen teknoloji ve alışkanlıklar karşısında yok olmaya yüz tutan kalaycılığı yaşatmaya çalışıyor.

    Erzurum’da yaşayan ve geçimini kalaycılıkla sağlayan Fahrettin Çelik, emekle ve sevgiyle 60 yıldır sürdürdüğü mesleğini yaşatma mücadelesi veriyor. Bakırcılar Çarşısında kalaycılık yapan 75 yaşındaki Çelik, mesleğe 15 yaşındayken çırak olarak başladı. Erzurum’da yetişen son kalaycılardan olan Çelik, işi öğrendikten sonra ustalaştı ve onlarca çırak yetiştirdi.

    Çelik, kalaycılık ve bakırcılık mesleğinin yok olmakta olduğunu, adeta zamana yenik düştüğünü, unutulan meslek arasına girdiğini belirterek, “Mesleğe başlayalı uzun yıllar oldu. 1944 doğumluyum, çocukluğumu çıkarırsak demek ki 60 yıldır bu mesleğin içerisindeyim. Bu mesleğe Mahallebaşı semtinde başladım. Ben kendi isteğim ile bu mesleğe girdim. Mahallebaşı’nda uzun yıllar çalıştıktan sonra şimdiki yerimize yani Bakırcılar Çarşısına geldim ve halen daha buradayım. Mesleğin en önemli zorluklarından birisi bize getirilen eşyanın silinmesi. Bize getirilen eşyayı önce kumla siliyoruz. Bize getirilen eşyayı ne kadar temiz silersek yapılan kalay o kadar temiz olur. Getirilen eşya silinmez ise üzerindeki pislikle kalır ve iyi kalaylanmaz. Kalaycılık bitti demek. Kalaycılık artık yok demek. Bu mesleği yapanlar dışarıda çalışıyor onlar kurşun ile kalay yapıyor, kurşun ile biz kalay yapmayız. Bizleri yetiştiren ustamızdan hile görmemişiz. Erzurum gibi çoğu yerde artık alüminyuma, kroma dönüş oldu. Bakıra eskisi gibi önem vermiyorlar. Etrafınıza bakın gördüğünüz her şey bizlere dışarıdan hazır olarak geliyor. Artık buralarda bu tür şeyler yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

    Çelik, kalaycılık ne kadar zor olursa olsun bu mesleği sevdiğini kaydederek, “Bizler çocukluğumuzda kışın yerler buz olurdu bizlere getirilen eşyayı buzun üzerinde yalın ayak temizleyeme çalışırdık. Ustalar çorap giymemize kızardı. O dönemler çok zordu, şimdi ise her şey çok kolay. Nişadırı toz halinde alıyorlar, kalayı hazır alıyoruz, sodayı hazır alıyoruz. Gördüğünüz gibi dükkanda artık yalnız çalışıyorum. Çırak yok. Eski dönemlerde iş çoktu, elimizde birçok takım ile iş yapardık. O takımlar boş durmazdı. Ama şimdi öyle değil, çalışan yok, bizim meslek artık öldü sayılır. Bulunduğumuz bu sokakta 4 iş yeri var onlar da benim gibi. Kendi karnımı doyuramıyorum ki yanıma çırak alayım onun karnını doyurayım. Bizim mesleğimizde çıraklık yok, gençler çalışmak için gelmiyorlar. Urfa’da o yörelerde kadınlar bu mesleği sürdürüyor, Erzurum’da yapan yok. Bir de şu var Erzurum’a dışarıdan gelen yabancılar var, onlar mahalle aralarına giderek kalaycılık yapıyorlar. Onların bu işi yapması da bizim mesleği zor duruma sokuyor” dedi.

    Hayatını kaybettiği zaman kendi çocuklarının mesleği yapmayacağını dile getiren Fahrettin Çelik, “Çocuklarım bakırcılık yapmazlar. Ben Erzurum’un son kalaycı ustalarından birisiyim. Benim çırağım başka memlekete gitti iş yeri açtı, barınamadı tekrar geldi. Bu mesleği kıt kanaat yapmaya çalışıyor. Bu mesleğin bittiği zamandayız, lokantaların kullandıkları bakır kaplar vardır bize getiriyor onları kalaylıyoruz, bir de eski evlerde bulunan bakır eşyalar var onları getirip kalay yaptırıyorlar” diye konuştu.

    Bakır kabın annesi tarafından kullanıldığını söyleyen müşteri Burhanettin Çelik ise “Erzurum’da Fahrettin usta adeta numune kaldı. Erzurum’un tarihi. Bu ustalardan sonra bakır kaplar tarih olacak. Yeni evlerde bu tür eşyalar kullanılmıyor” açıklamalarında bulundu.