Etiket: Ürettiler

  • Bebeklerden ilham aldılar bitkilere güneş kremi ürettiler

    Erciyes Üniversitesinden (ERÜ) 3 akademisyen Türkiye’de ilk kez bitkiler için fiziksel koruma ürünü üretti. Bebekler için kullanılan inorganik güneş kremlerinden ilham alınarak üretilen ürün, meyve ve yapraklardaki güneş yanıklarının önüne geçiyor.

    ERÜ Seyrani Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mustafa Başaran, Doç. Dr. Serkan Şahan ve Dr. Öğretim Görevlisi Oğuzhan Uzun, ilk yerli inhibitör gübrenin ardından ilk yerli bitki fiziksel koruma ürününü üretti. Bitkileri güneş yanmalarına karşı koruyan ürünün inovasyonu Erciyes Teknopark’ta bulunan Doğatech şirketinde, denemeleri ise ERÜ Ziraat Fakültesine bağlı deneme sahaları ile Türkiye’nin birçok bölgesinde çiftçi bazında yapıldı. Denemelerde 1 hektar alanda en fazla 2 litre kullanılarak yüzde 75 oranında olumlu sonuç veren ürünün ticari üretimine başlandı. Ürün, yabancı menşeli rakiplerine göre, çiftçilere hem maliyet konusunda avantaj sağlıyor hem de meyvelerin üzerinde leke bırakmayarak ticari kayıpların önüne geçiyor.

    “Sararma ve çürümelerin önüne geçiyor”

    Ürünün bitkiler için güneş kremi niteliğinde olduğunu belirten Proje Koordinatörü Doç. Dr. Mustafa Başaran, insan sağlığı açısından bile son derece zararlı sonuçlar doğuran güneş ışınlarının, bitkilerde yol açtığı olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak için böyle bir üretim yapmaya karar verdiklerini söyledi. Doç. Dr. Başaran, “Özellikle temmuz ve ağustos aylarında güneş ışınları eğer çok dik gelirse hem meyve yüzeyinde hem de yapraklarda ciddi derecede ısı artışı meydana gelebiliyor. Bu da meyvede önce sararmalar, ardından da nekrozlara ve hatta hasattan önce çürümeye neden olabiliyor. Geliştirdiğimiz bu ürün, bitki üzerinin film tabakası şeklinde kapanmasına yardımcı oluyor ve ultraviyole ışınlarını tekrar yansıtarak meyve yüzeyinin aşırı derecede ısınmasına engel oluyor. Bu, bitkiler için bir nevi güneş kremi” dedi.

    “Meyvedeki ticari kaybı yüzde 75 azaltıyor”

    Ürünü geliştirirken, bebekler için kullanılan inorganik güneş kremlerini örnek aldıklarını dile getiren Doç. Dr. Başaran, “Yaptığımız denemelerde, ürün uygulandıktan hem birkaç saat hem de bir hafta sonra meyve yüzey sıcaklığının yüzde 10 düzeyinde azalttığını gördük. Bu da öncelikle meyve kabuğunun sararmasını, ardından sıcaklığa bağlı nekroz ve çürümelerin meydana gelmesini engelliyor. Meyvelerde güneş yanığına bağlı kayıplar yüzde 20’lere kadar ulaşabiliyor ve çiftçi bunu hiçbir şekilde pazarlayamıyor. Depoya da koyamıyor, çünkü bu ürünler diğer sağlıklı ürünlerin çürümesine de neden oluyor. Dolayısıyla bu ürün çiftçinin yüzde 20’lik kaybının en az yüzde 75’ini azaltabiliyor. Bunun için hasat boyunca 3 ya da 4 kez uygulama yapması yeterli oluyor” diye konuştu.

    “Yabancı rakiplerine göre hem maliyeti düşük hem de meyvede leke bırakmıyor”

    Kimyasal içeriği bakımından ilk ve yerli olan ürünün, piyasadaki yabancı menşeli rakiplerine oranla hem maliyeti azalttığını hem de üzerinde lekelenmelere neden olmadığı için meyvelerin ticari değerini düşürmediğini ifade eden Doç. Dr. Başaran sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Piyasaya en hakim ürün kaolin kaynaklı ürünlerdir ve optimum fayda sağlayabilmek için bir hektar alana 40-50 kilogram kullanılması gerekir. Ama bizim geliştirdiğimiz üründe bir hektar alanda en fazla 2 litre kullanılması bitkinin korunması açısından yeterli. Çiftçi, ürünü sezon boyunca 3 ya da 4 kez uyguladığında ayrıca diğer ürün meyve üzerinde ciddi şekilde leke bırakıyor. Tüccar ve son tüketici lekeli meyveyi satın almak istemediği için çiftçiler bu ürünü çok fazla kullanmak istemiyor. Ama geliştirdiğimiz ürün meyve üzerinde çok ince bir film tabakası oluşturduğu için görsel açıdan hem çiftçi hem de tüketiciye çok sorun çıkarmıyor. Ürünümüz hem kullanımda ekonomik kazanç sağlıyor; işçiliği azaltıyor, meyve üzerinde leke bırakmıyor. Dolayısıyla pazarlanabilir meyve miktarını artırıyor.”

    Doç. Dr. Başaran, patent koruması yapılan ürünün, tüm Türkiye’deki zirai ilaç ya da gübre bayilerinden, Doğatec firmasına ait ‘Solarex-uv blocker’ markasıyla bulunabileceğini sözlerine ekledi.

  • Tuz tanesinden daha ufak bilgisayar ürettiler

    Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden IBM, boyutu tuz tanesinden daha ufak olan dünyanın en küçük bilgisayarını üretti.

    Teknolojik aletlerle çevrelenen günümüz dünyasında dijital araçlar daha da küçülüyor. Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden olan IBM, tuz zerresinden daha ufak bilgisayar üreterek küçülme yarışında çıtayı yükseltti. 19 Mart’ta düzenlenecek “IBM Think 2018” konferansında ilk kez görücüye çıkacak mini bilgisayar, 90’lı yılların bilgisayar teknolojisi boyutunda işlem yapabilecek.

    Çip şeklinde üretilecek mini bilgisayarın maliyetinin 50 kuruştan daha az olacağını kaydeden firma yetkilileri bilgisayarın verileri okuyarak analiz edebileceğini ifade etti. Öte yandan blockchain teknolojisi ile uyumlu çalışabilecek bilgisayar, sanal para üretimi için de kullanılabilecek.

  • Balıklar ölmesin diye “oksijen gemisi” ürettiler

    SAMSUN (İHA) – Samsun’da “Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmaları” kapsamında “oksijen gemisi” üreten liseli mucitler, durgun sulardaki balık ölümlerinin önüne geçmeyi hedefliyor.

    TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığınca ortaokul 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerini temel, sosyal ve uygulamalı bilim alanlarında çalışmalar yapmaya teşvik etmek, mevcut bilimsel çalışmalarının gelişimine katkı sağlamak amacıyla biyoloji, değerler eğitimi, fizik, kimya, kodlama, tarih, Türkçe ve matematik alanlarında düzenlenen 49. Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge finaline davet edilen projeler açıklandı. Ülke genelinde 12 bölgeye ayrılarak gerçekleştirilen yarışmada Samsun, 755 proje başvurusu ile yarışmaya en çok başvuru yapan 3. il oldu. Samsun, aynı zamanda kendi bölgesinde en çok projesi seçilen 1. il olarak bölge sergisine çağrılmaya hak kazandı. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nın Samsun bölge finali sergisi, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) açıldı.

    OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi’nde düzenlenen serginin açılışında konuşan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, “Lise öğrencileri arasından seçilen bu projelerin Türkiye’nin tüm problemlerine çözüm olması beklenemez ama TÜBİTAK’ın düzenlemiş olduğu bu yarışma bence amacına ulaşmıştır. Önemli olan, lise çağındaki öğrencilerin çevresindeki veya toplumda gördükleri ve kendilerince tespit ettikleri problemleri bilimsel araştırma yöntemleriyle nasıl çözülebileceğine ilişkin özgün fikirler ve çözüm yolları geliştirmeye yöneltmektir. Bu anlamda bu yarışma amacına ulaşmıştır” dedi.

    Sergide en dikkat çekici proje ise, ortaokul 11. sınıf öğrencileri Furkan Kılıç ve Ömer Salih Akın’ın yaptığı oksijenasyon gemisi oldu. Proje hakkında bilgi veren Ömer Salih Akın, “Durgun sularda dalga olmadığından su oksijeni sağlayamıyor. Bu nedenle durgun sularda oksijen yetersizliğinden ve kirlilikten dolayı balık ölümleri meydana geliyor. Biz de bu durgun sularda oksijen üretmek için bu projeyi geliştirdik. Bu proje sayesinde durgun sular oksijen bulacak ve balıklar artık ölmeyecek” diye konuştu.

    Programa ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, TÜBİTAK Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Hasan İçbudak, OMÜ öğretim görevlileri, çok sayıda öğretmen ve öğrenci katıldı.

  • Taklit edilemez denen çipli ehliyetin sahtesini ürettiler

    AYDIN (İHA) – Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, taklit edilemez denen çipli sürücü belgesinin sahtesini kullanan 2 kişi polisin dikkati sonucu yakalandı. İstanbul’da çeşitli suçlardan aranan 2 zanlı gözaltına alındı.

    Edinilen bilgiye göre, iki kişi akşam saatlerinde Kuşadası Türkmen Mahallesi’nde bir otele giderek rezervasyon yaptırdı. Resepsiyon çalışanının şüphelenip haber vermesiyle otele gelen polis ekipleri, iki kişinin çipli ehliyetlerini kontrol etti. Taklit edilemeyecek derecede güvenli olduğu belirtilen çipli ehliyetlerin sahte olduğunu belirleyen Kuşadası Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliğine bağlı ekipler, zanlıları verdikleri çelişkileri ifadeler üzerine gözaltına aldı. Parmak izi kontrolünde gerçek adı Ferhat T. olan ancak Fırat Turhanlı adına sahte çipli ehliyet kullanan zanlının İstanbul’da 7 ayrı suça karıştığı ve hakkında yakalama kararı bulunduğu belirlendi. Diğer zanlı Şahin A.’nın ise Sami Börek adına sahte kimlik kullandığı, bilişim suçu, başkaları adına evrak düzenleyip bankalardan kredi çekmek, hırsızlık, dolandırıcılık, sahte kimlik düzenlemek ve suç işlemek amacıyla örgüte üye olmak suçlarından hakkında çeşitli mahkemelerden kesinleşmiş 14 yıl 2 ay hapis cezası bulunduğu belirlendi. Haklarında çeşitli mahkemelerden yargılama kararı bulunan ve sahte çipli ehliyetle yakalanan 2 zanlının işlemlerinin ardından hakim karşısına çıkacağı kaydedildi.

  • Hataylı kadınlar narenciyeden kozmetik ürettiler

    Hatay’ın Dörtyol ilçesinde Kalkınma Bakanlığı Sosyal Destek Projesi (SODES) kapsamında açılan kursa katılan kadınlar narenciyeden kozmetik çeşitleri üretti.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Turunçgil Üreticileri Birliği tarafından hazırlanan “Narenciye’den Kozmetik Ürünler Üretme Kursu”na katılan 50 kadın, aldıkları teorik ve uygulamalı eğitim sonunda portakal, mandalina ve greyfurt meyvelerinin çiçekleri, kabuğu ve yaprağından doğal yolla elde ettikleri sıvı yağları kullanarak yeni kozmetik ürünler üretmeyi başardılar.

    Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü İhsan İnal, SODES kapsamında hazırladıkları “Dörtyol Narenciyesi Emin Ellerde” adı altında budama, çilek yetiştiriciliği ve son olarak da “Narenciye’den Kozmetik Ürünler Üretme Kursu”nu tamamladıklarını söyledi. Bu kursta narenciyeyi sadece yaş sebze meyve olarak değil de kozmetik alanında da değerlendirmek istediklerini belirten İnal, “50 bayan kursiyerimiz 60 saat süren bir eğitim sonucunda narenciye ürünlerinden kolonya, esans, sabun, şampuan, parfüm tamamen doğal ürünle elde ettik. Bu sayede “Gelir düzeyi düşük bayanlarımızın gelir düzeyini artırmaya yönelik çalışma olduğunu düşünüyor projede emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Katma değer oluşturduk

    Dörtyol Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Hacı İbrahim Seçer ise yaptığı açıklamada, “İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüz ile ortaklaşa bir SODES Projesi ile ilçemizde narenciye üreticilerimiz adına bir katma değer oluşturmayı hedefledik. Gelir düzeyi düşük insanlarında faydalanabileceği bir proje olsun istedik. Projenin, narenciye ürünlerinin A’dan Z’ye kadar olan her türlü ürünün değerlendirilmesi hususunda çalışmanın başlatılması yönünde önemli bir adım olarak düşünüyorum. Her türlü narenciye ürünün değerlendirilmesi hususunda katma değer oluşturacağını ispatlamış bulunmaktayız” dedi.

    Kozmetik kursuna katılan kursiyerler de “Proje kapsamında tüm bayanlar olarak bir araya gelerek narenciye ürünü olan portakal, limon, mandalina, greyfurt çiçeklerini kullanarak hepsi birbirinden faydalı kolonya, krem, sabun, parfüm ürettik. Bizim için iyi bir iş imkanı oldu, hem kendimizi geliştirdik hemde kozmetik ürünlerimizi nasıl yapacağımızı öğrendik” dediler.

    Yapılan açıklamaların ardından kursiyer kadınlar ürettikleri cilt bakım ve kozmetik ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdiler.